Fas’ta onaylanan basın yasası tartışmalara neden oldu

İlerleme ve Sosyalizm Partisi atılan adımı ‘felaket’ ve ‘skandal’ olarak nitelendirdi.

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Fas’ta onaylanan basın yasası tartışmalara neden oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Fas Temsilciler Meclisi Eğitim, Kültür ve İletişim Komisyonu, Ulusal Basın Konseyi (basın sektörünün özdenetim kurumu) üyelerinin görev süresinin sona ermesinin ardından basın ve yayıncılık sektörünü yönetecek geçici bir komitenin oluşturulmasına ilişkin tartışmalı bir yasa tasarısını dün onayladı.

Muhalefetteki sosyalist grubun yanı sıra hükümetin çoğunluk kadrolarından oluşan 16 milletvekili projeye lehte oy verdi. Üç milletvekili çekimser oy kullanırken iki milletvekili de projeye aleyhte oy kullandı.

Parlamento gruplarının büyük bir kısmı, çoğu hükümet tarafından kabul edilmeyen değişiklikleri sunan muhalefetteki sosyalist grup dışında, hükümet tarafından sunulan taslakta değişiklik yapmadı.

Muhalefetteki İlerleme ve Sosyalizm Partisi'nin meclis grubu yaptığı açıklamayla, basın ve yayın sektörünün işlerinin yürütülmesi için geçici bir komite kurulmasına ilişkin yasa tasarısına karşı oy kullandığını duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Temsilciler Meclisi'nde söz konusu metnin incelenmesinin her aşamasında bu kararlı duruşun açık ve güçlü bir şekilde ifade edildiğini kaydetti.

İlerleme ve Sosyalizm Partisi'nin meclis grubu ayrıca genel yasama oturumunda herhangi bir değişiklik teklifini tartışmayacağını belirterek, söz konusu yasa tasarısının tamamına ve her bir maddesine karşı oy kullanacağını açıkladı.

Bu gelişme, İlerleme ve Sosyalizm Partisi siyasi bürosunun dün yaptığı bir açıklamayla, basın ve yayın sektörünün işlerini yürütmek üzere geçici bir komite kurulmasına ilişkin yasa tasarısını reddettiğini açıkladığı zamana denk geldi Açıklamada projenin demokratik yolda benzeri görülmemiş bir gerileme, gazetecilik pratiğine ve bağımsız bir meslek kuruluşunun işlerine müdahale olduğu söylenerek ‘felaket’ ve ‘skandal’ olarak nitelendirildi. Parti ayrıca bu projeyi mutlak olarak reddettiğini ifade etti ve tüm toplumsal aktörleri mümkün olan her türlü meşru yolla buna karşı koymaya çağırdı.

Fas hükümeti, basın ve yayıncılık sektörünün işlerini yönetmek üzere geçici bir komite oluşturulmasına ilişkin bir yasa tasarısını onayladı. Komite üyelerinin görev süresi, bu süre içinde yeni üye seçilmediği takdirde, üyelerinin atandığı tarihten itibaren iki yıl olarak belirlendi.

Hükümet, projenin ‘iyi yönetişim ilkelerinden ve sağlam bir demokratik şekilde iyi yönetim kurallarından ilham alarak parlamento için yeni bir sistemin ortaya çıkmasına hazırlanacak geçici bir komite oluşturmayı’ hedeflediğini bildirdi. Ayrıca kanun taslağının hazırlanmasının, ‘Ulusal Basın Konseyi için hükümler çıkaran bir kanun hükmünde kararname uyarınca, görev süresinin istisnai bir şekilde uzatılmasına rağmen Ulusal Basın Konseyi için seçim yapılmasının mümkün olmamasından sonra geldiğini ve 10 Şubat 2023'te kraliyet kararnamesi uygulayan bir yasa uyarınca onaylandığını’ kaydetti.

Yasa tasarısı, meclis kararlarının yol açacağı hukuka aykırı durumun düzeltilmesi için geçici bir komite oluşturulmasını ve süresi dolan eski kurulun, yeni komite üyelerinin atanmasına kadar devam etmesini öngörüyor.

Proje, basın ve yayın sektörünün gelişmesi ve yeteneklerinin geliştirilmesi için uygun koşulların sağlanması konusunda komiteye çalışma yetkisi veriyor.

Hükümetin kararı, hükümeti bir kurumu “soymaya” teşebbüsle suçlayan Fas Gazete Yayıncıları Federasyonu ve Fas İşçi Sendikası’na bağlı Ulusal Basın, Medya ve İletişim Üniversitesi'nden olumsuz tepkiler aldı.

Söz konusu organların açıklamalarında, bu projenin ‘aşırılık yanlısı, anayasaya aykırı ve Fas’ın insan hakları imajına saldırgan olduğu, ayrıca yürütme organının özyönetime müdahalesi yoluyla ülkemizde basının bağımsızlığına ciddi bir darbe vurduğu’ belirtildi.



Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
TT

Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)

Suriye hükümeti yetkilisi, Paris'te düzenlenecek “Suriye Demokratik Güçleri” konferansına ilişkin yaptığı açıklamada, dini veya milliyetçi grupların siyasi görüşlerini ifade etme ve partiler kurma konusunda tam haklara sahip olduklarını söyledi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), söz konusu yetkilinin bugün yaptığı açıklamada, dini veya etnik grupların faaliyetlerinde barışçıl olmaları, devlete karşı silah taşımamaları ve Suriye devletinin yapısına kendi vizyonlarını dayatmamaları gerektiğini söylediğini belirtti.

Yetkili, devletin şeklinin “grup anlaşmalarıyla değil, halk oylamasıyla kabul edilen kalıcı bir anayasa ile” belirleneceğini, bu sayede tüm vatandaşların eşit katılımının garanti altına alınacağını ve her vatandaşın devletle ilgili görüşlerini ifade etme hakkına sahip olacağını, ancak bunun tehdit veya silahlı güçle değil, kamusal diyalog ve sandıklarla olacağını ifade etti.

Yetkili, Paris'teki SDG konferansının "kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmediğini, aksine Suriye halkının zaferi ve eski rejimin düşüşünden zarar gören tarafların yanı sıra, statükonun zoruyla Suriye'nin çeşitli bileşenlerinin temsilini tekeline alan veya almaya çalışan bazı gruplardan oluşan kırılgan bir ittifakı temsil ettiğini" vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre hükümet yetkilisi bu grupların dış desteğe dayandığını, "gelecekteki yükümlülüklerden kaçmak ve tek ordu, tek hükümet ve tek ülkeye dayalı Suriye devletinin ilkelerini inkar etmek" amacıyla, bu tür konferanslara başvurduklarını belirtti.

Yetkili, Suriye hükümetinin konferansta düşmanca eylemlerde bulunan ayrılıkçı isimlerin ağırlanmasını şiddetle kınadığını belirterek, konferansı "Suriye meselelerini uluslararasılaştırma, yabancı müdahaleye davetiye çıkarma ve yaptırımları yeniden uygulama girişimi" olarak nitelendirdi.

Cuma günü “Bileşenlerin Ortak Tutumu” adı altında Haseke’de düzenlenen konferans, “merkezi olmayan bir devletin kurulması ve etnik, dini ve kültürel çoğulculuğu garanti altına alan bir anayasanın hazırlanması” çağrısında bulundu.