Mısırlı uzmanlar, İsrail’in ‘sınırdaki çatışmayla’ ile ilgili soruşturma sonuçlarına tepki gösterdi

Mısır sınırında silahlı saldırı olayının ardından askeri üsse giden yol kapatıldı (AP)
Mısır sınırında silahlı saldırı olayının ardından askeri üsse giden yol kapatıldı (AP)
TT

Mısırlı uzmanlar, İsrail’in ‘sınırdaki çatışmayla’ ile ilgili soruşturma sonuçlarına tepki gösterdi

Mısır sınırında silahlı saldırı olayının ardından askeri üsse giden yol kapatıldı (AP)
Mısır sınırında silahlı saldırı olayının ardından askeri üsse giden yol kapatıldı (AP)

İsrail ordusu, Mısır sınırında üç İsrail askeri ve bir Mısır askerinin öldüğü çatışmayla ilgili soruşturma sonucunu açıkladı.

Ordu, 3 Haziran’da meydana gelen olayla ilgili soruşturma sonucuna ilişkin açıklamada, “Mısırlı asker Muhammed Salah İbrahim (22), operasyonu önceden planlayarak gerçekleştirdi” ifadelerini kullandı.

Ancak bu, Mısır’dan yapılan ‘İbrahim’in uyuşturucu kaçakçılarının peşinde olduğu’ şeklindeki açıklamayla çelişiyor.

İsrail ordusunun açıklamadasın ayrıca, “Soruşturma sonucunda Mısırlı polisin sınırdaki tel örgüleri geçerek İsrail topraklarına sızdığı ve birlikteki askerlere ateş ettiği tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Mısırlı asker Muhammed Salah İbrahim (Facebook)
Mısırlı asker Muhammed Salah İbrahim (Facebook)

Soruşturma sonucu hakkında yorum yapan Mısırlı askeri uzmanlar ve analistler, Mısırlı askerin ‘uyuşturucu kaçakçılarını kovaladığı’ yönündeki söyleme sadık kaldı.

İsrail meselelerinde uzman olan Dr. Ahmed Fuad Enver, “Soruşturmanın sonuçları, ‘İsrail’in ordunun teknik seviyesi ve hazırlığı konusunda yaşadığı çifte şoku yatıştırma girişimini yansıtıyor” dedi.

İskenderiye Üniversitesi’nde İbranice çalışmaları profesörü olan Enver Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Sınır duvarının, kendisine yaklaşan herkesi uzaktan algılaması gerekiyordu. 2013’ten bu yana çok büyük paralar harcanan teknolojilerin bulunduğu bir dönemde ciddi bir başarısızlık söz konusu. Diğer boyut ise, askerlerin hazırlık seviyesi ile ilgili” ifadelerini kullandı.

 İsrail askerleri (AFP)
İsrail askerleri (AFP)

Enver ayrıca, “Soruşturmanın hızlı sonuçları, ölenlerin ailelerini memnun etme amaçlı siyasi boyutu da yansıtıyor” diye ekliyor.

Enver, İsrail ve Mısır arasındaki işbirliğinin geleceği ile ilgili bir soruya yanıt olarak şunları söyledi;

Mısır-İsrail Barış Antlaşması’nın (1979) güvenlik eki, topraklara sızma durumunda kontrol operasyonlarının koordinasyonunu ve sızanların iadesini düzenleyen iletişim mekanizmasını sağlar. İki ülkenin bilgi alışverişi devam ediyor ve burada derslerin çıkarılmasında yanlış bir şey yok ve güvenlik koordinasyonuna herhangi bir itirazımız yok.

Mısır Silahlı Kuvvetleri eski Komutanı Tümgeneral Samir Farag, “İsrail’in halkın önünde ihmalkar görünmemesi için soruşturma sonuçlarında uyuşturucu kaçakçılığı konusu ele alınmadı. Mısırlılar olarak bizim için önemli olan bir ihmal olduğunun kabul edilmesi. Bizim için önemli olan, Mısırlı askerin bir kahraman olduğu ve bizim haklı olduğumuzdur” dedi.

Tümgeneral Farag, soruşturma sonuçlarının ortak ilişkilerin geleceği üzerindeki etkisini reddederek şunları söyledi;

Bu olaylar hep sınır seviyesinde yaşanıyor. Ancak iki ülke arasındaki etkileşim alışılagelmiş sınırlar içindedir. Çünkü İsrail’in bugün asıl sorunu Mısır değil, İran ve nükleer meselesidir.

İsrailli kadın askerler arkadaşlarının öldürülmesinin ardından ağlıyor (AP)
İsrailli kadın askerler arkadaşlarının öldürülmesinin ardından ağlıyor (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan bir diğer isim, Mısır Parlamentosu üyesi Mustafa Bakri ise, “Mısır askerinin İsrail askerleri tarafından şehit edilmesi, Mısır’ın kriz çıkardığı anlamına gelmez. Bu asker ülkesini savunuyordu” dedi.

 Nasır Askeri Akademisi Ulusal Savunma Koleji eski Müdürü Tümgeneral Muhammed el-Gubari de, “İsrail ordusunun soruşturma sonuçlarına ilişkin açıklaması kendisini ve güçlerini kınamaktadır. Mısır askerinin bir kaçakçıyı kovaladığını söyledik ve gerçekte olan buydu, İsrail ordusunun eğitimsizliğini haklı çıkarmak için onun terörist olduğunu söylemeye gelince, bu başka bir mesele” yorumunda bulundu.



Filistin'den İsrail'in Mescid-i Aksa'yı havaya uçurma planları konusunda uyarı

Mescid-i Aksa (Reuters)
Mescid-i Aksa (Reuters)
TT

Filistin'den İsrail'in Mescid-i Aksa'yı havaya uçurma planları konusunda uyarı

Mescid-i Aksa (Reuters)
Mescid-i Aksa (Reuters)

Filistin Dışişleri Bakanlığı bugün, ‘Mescid-i Aksa'nın havaya uçurulması ve yerine tapınak (Süleyman Mabedi) inşa edilmesine ilişkin olarak Yahudi örgütlere ait platformlarda dolaşıma sokulan haberlerin tehlikesi’ konusunda uyarıda bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı, söz konusu planı, ‘işgal altındaki Kudüs'te bulunan kutsal mekanların hedef alınmasına yönelik sistematik bir kışkırtma’ olarak değerlendirdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “İsrail'in iktidardaki sağ kanadı, özellikle Gazze Şeridi'nde işlediği soykırım suçlarına ve tezahürlerine yönelik cılız uluslararası tepkiler ışığında yayılmacı ve ırkçı Yahudileştirme planlarını uygulayabileceğini düşünüyor” denildi.

Bakanlık, uluslararası toplumu ve yetkili Birleşmiş Milletler (BM) kurumlarını ‘bu kışkırtmayla ciddi bir şekilde ilgilenmeye, İsrail hükümetinin Filistin halkı üzerindeki tekeline son vermek için uluslararası hukukun dayattığı önlemleri almaya, İsrail’i uluslararası meşruiyet kararlarına ve soykırımı durdurmaya yönelik uluslararası mutabakata uymaya ve halkımızı koruyacak mekanizmaları sağlamaya zorlamaya’ çağırdı.

Diğer yandan İsrail makamları, Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Batı Şeria'nın Ramallah ve Nablus vilayetlerindeki bazı kasaba ve köyleri ziyaret etmesini engelledi.

Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’nun Facebook sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “İsrail işgal yetkilileri, önceden uyarıda bulunmaksızın, Başbakan Muhammed Mustafa'nın Nablus vilayetindeki Duma ve Kusra kasabalarını, Ramallah vilayetindeki Berka ve Deyr Dibvan kasabalarını ziyaret etmesini engelledi” denildi.

Paylaşımın devamında, “Bu keyfi adım, işgal makamları tarafından Filistin hükümetine karşı alınan bir dizi ırkçı tedbirin devamı niteliğinde olup, hükümet ile Filistin vatandaşları arasındaki güveni sarsmaya yönelik umutsuz bir girişimdir” ifadesi yer aldı.