Grundberg, Yemen’de çatışmanın sona erdirilmesi için tavizin gerekli olduğunu vurguladı

Grundberg önceki BMGK’da brifing verdi. (Birleşmiş Milletler)
Grundberg önceki BMGK’da brifing verdi. (Birleşmiş Milletler)
TT

Grundberg, Yemen’de çatışmanın sona erdirilmesi için tavizin gerekli olduğunu vurguladı

Grundberg önceki BMGK’da brifing verdi. (Birleşmiş Milletler)
Grundberg önceki BMGK’da brifing verdi. (Birleşmiş Milletler)

Birleşmiş Milletler'in (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, Yemenli tarafların yaklaşık dokuz yıldır devam eden çatışmayı sona erdirmek için verilmesi ‘gerekli ve zor’ tavizlere ihtiyacı olduğunu söyledi. Kazanma zihniyetinden vazgeçerek Yemenlilerin çıkarlarına öncelik verilmesi, cesaret ve sorumluluk gösterilmesi çağrısında bulundu.

Yemenli tarafların birçok olumlu hamlesine rağmen ekonomik savaş ve birçok cephede istikrarsızlaştırıcı birçok mesele de dahil olmak üzere geri adım atıklarını vurguladı.

Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlenen Yemen Uluslararası Forumu'nda açıklamada bulunan Grundberg şunları söyledi:

“Barışa giden yolun uzun ve çetin olacağının hepimiz farkındayız. Taraflar arasındaki derin güvensizlik nedeniyle kademeli bir yaklaşımın uygulanması gerekiyor. Ofisim, uluslararası ortakların da desteği, Suudi Arabistan ile Umman Sultanlığı'nın katıldığı bölgesel diyalog çabalarıyla, Yemen genelinde sürdürülebilir bir ateşkes konusunda anlaşmaya varmak için tüm taraflarla diyaloğu sürdürüyor.”

Yemen Uluslararası Forumu oturumu Lahey’de düzenlendi. (Şarku’l Avsat)
Yemen Uluslararası Forumu oturumu Lahey’de düzenlendi. (Şarku’l Avsat)

Yemen halkının yaşamını iyileştirmek ve Yemen liderliğinde bir siyasi süreci yeniden başlatmak için bir dizi ekonomik ve güven artırıcı önlem üzerinde anlaşmaya varmaya çalıştıklarını da belirten Grundberg sözlerini şöyle sürdürdü:

Dokuz yıllık savaş ve beraberinde getirdiği acılar, çatışmaya müzakere yoluyla son vermek için gerekli ve zor tavizlerin verilmesi gerektiğini gösteriyor. Tüm taraflar, tek bir taraf için zafer isteyen zihniyetten çıkarak Yemenlilerin çıkarlarını bir bütün olarak önceleyen, cesaret ve sorumluluk duygusu gösteren düşünceye geçmelidir. Ekonomik savaş yoğunlaştı, iki taraf da gerilimi artıran adımlar atarak ekonomik açıdan karşı önlemler aldı. Böylece halihazırda zorluklarla boğuşan Yemen ekonomisine verilen zarar arttı. Neticede hepimizin bildiği gibi bu durum Yemen halkı üzerinde yıkıcı bir etki yarattı. Her ne kadar sahada gerilimin azaldığını görsek de ateşkes öncesine göre daha düşük seviyelerde de olsa, birkaç cephede istikrarı bozan olaylar gördük. Son zamanlarda açıklamalarda kullanılan dilin keskinleştiğini fark ettik. Bu durum sürdürülebilir, kapsayıcı ve adil bir barışa ulaşmanın amaçlandığı bir siyasi süreçte ilerleme kaydedilmediği takdirde, geçen yılın kazanımlarının kırılganlığını bize açık bir şekilde hatırlatıyor.

Bu yılın başlarında yaklaşık 900 tutuklunun serbest bırakılması ve Safer gemisinden petrolün boşaltılması gibi atılan bazı olumlu adımlara övgüde bulunan Grundberg, bunun tarafların müzakere ve barış bağlamında diyaloga girdiklerinde ve iş birliği yaptıklarında sunabilecekleri başarıları gösterdiğini  Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre bu adımlar arasında, Sana ile Amman arasındaki ticari hava seferlerindeki artış ve hareket özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması da yer alıyor.

Grunberg yürüttüğü çalışmalara ilişkin şunları söyledi

Arabuluculuk çabalarım, Yemenlilere müzakere için bir platform sağlayan bir siyasi süreç başlatmaya, Yemen halkının yaklaşık 10 yıl önce talep ettiği arzularını karşılayan, adil ve kapsayıcı bir barışa varılması için kararlar alınmasına odaklanmaya devam ediyor. Barış, kadınlar ve gençler dahil olmak üzere ülkenin her yerinden ve her kesiminden Yemenlilerin siyasi sürece tam ve etkili katılımıyla sağlanabilir. Bu yönde şiddet döngüsünü sona erdirme çabasıyla Yemenlilere çatışmanın temel nedenlerini ve sıkıntılarını ele almaları için alan verilmesini gerekiyor.



Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
TT

Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi başkanlığındaki Kürt heyeti arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın da katıldığı görüşme Şam'da başladı.

Görüşme, eş-Şera ve Abdi'nin 10 Mart'ta ABD himayesinde imzaladıkları ve ‘sınır kapıları, havaalanı, petrol ve doğalgaz sahaları dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin idaresine dahil edilmesini’ öngören bir dizi maddeden oluşan anlaşmadan dört ay sonra gerçekleşti.

Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi daha sonra anayasal deklarasyon ve çeşitliliği yansıtmadığını söylediği bir hükümetin kurulması nedeniyle Suriye yönetimini eleştirdi. Geçtiğimiz ay Kürt güçleri ‘demokratik ve adem-i merkeziyetçi’ bir devlet talep etmiş, Şam da buna yanıt olarak ülkede ‘bölücü bir gerçeklik dayatma girişimlerini’ reddettiğini açıklamıştı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre  adının açıklanmasını istemeyen bir Kürt kaynak, “SDG liderinin başkanlığındaki bir Kürt heyeti bugün DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) temsilcilerinin eşliğinde Şam'a gitti ve şu anda Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşüyor. Görüşmede ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantının gündemi hakkında bilgi sahibi olan kaynak, ‘görüşmelerde dört ana dosyanın ele alındığını, bunların Suriye devletinin yapısı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti arasındaki ilişki, ekonomi ve askeri güç olduğunu’ söyledi.

Çatışmaların patlak vermesinden önce onlarca yıl ötekileştirme ve dışlanmaya maruz kalan Kürtler, yeni yönetimin karar alma mekanizmasını merkezileştirme ve kilit unsurları geçiş sürecinin yönetiminden dışlama girişimini eleştiriyor.

Abdi, mayıs sonunda bir televizyon kanalına verdiği röportajda, “Şam ile vardığımız mutabakata bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmek için çalışıyoruz” dedi. Abdi ayrıca, tüm bileşenlerin tam haklarla yaşadığı ve hiç kimsenin dışlanmadığı adem-i merkeziyetçi bir Suriye’ye olan bağlılığını vurguladı.

Eş-Şera'nın Şam'a gelişinden kısa bir süre sonra tüm silahlı askeri grupları dağıtacağını açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, 2019'da son kalesinden çıkarılana kadar DEAŞ'la mücadelede etkili olduğunu kanıtlayan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Şam'ın ihtiyaç duyduğu büyük petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere kuzey ve doğu Suriye'nin büyük bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani daha önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile imzalanan anlaşmanın şartlarının uygulanmasının ‘ertelenmesinin’ ülkedeki ‘kaosu uzatacağı’ uyarısında bulunmuştu.