Prenses Lalla Hüsna ve Monako Prensi çevre konularını görüştü

Prenses Hüsna, Fas'ın ‘Okyanusların On Yılı’ projesi çerçevesinde Afrika'ya olan bağlılığını vurguladı.

Prenses Lalla Hüsna. (MAB)
Prenses Lalla Hüsna. (MAB)
TT

Prenses Lalla Hüsna ve Monako Prensi çevre konularını görüştü

Prenses Lalla Hüsna. (MAB)
Prenses Lalla Hüsna. (MAB)

Fas Çevre Koruma Vakfı Başkanı Kral 6. Muhammed ve Birleşmiş Milletler Oşinografi Örgütü Sürdürülebilir Kalkınma Hizmetinde On Yıl’ı (Okyanusların On Yılı) yürüten Prenses Lalla Hüsna, çarşamba günü Monako Prensi 2. Albert ile Monako Prenslik Sarayında görüşmelerde bulundu.

Prenses Lalla Hüsna’nın önemli bir heyete liderlik ettiği Prenslikte bu sabah erken saatlerde başlayan “Okyanus Bilimleri On Yılı için Üçüncü Kurumlar Diyalogu” vesilesiyle görüşmeler gerçekleşti.

Görüşmeler ,Çevre Koruma Vakfı Başkanı 6.Muhammed ile Monako Prensi 2. Albert Vakfı arasında, iki kurum arasındaki deneyim alışverişini arttırmayı ve Çevre Koruma Vakfı'nın ‘Plastiksiz Deniz’ projeleri ile 2. Albert’a bağlı ‘Beyond PlasticMed’ arasında koordinasyonu sağlamayı amaçlayan bir mutabakat zaptının imzalanmasıyla kutlandı.

Söz konusu görüşmeler Fas tarafında Tarım, Balıkçılık, Kırsal Kalkınma, Su ve Orman Bakanı Muhammed Sıddıkî ve Çevre Koruma Vakfı Genel Sekreteri Nüzhet Ulvî’nin katılımıyla gerçekleşti.

Monako Prensliği adına ise 2. Albert ve Monaco Vakfı Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Olivier Wendin ve Prens 2. Albert’in Çevre İşleri Özel Danışmanı Bernard Vautrier katıldı.

Prenses Lalla Hüsna, Fas'ın Okyanus Bilimleri On Yılı çerçevesinde, Kral 6. Muhammed'in kişisel katılımıyla Afrika Kıtası ülkeleriyle iş birliğine sıkı sıkıya bağlı olduğunu söyledi. Okyanus Bilimleri On Yılı için Üçüncü Kurumlar Diyalogu'nun üst düzey açılış bölümünde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Afrika'nın ‘büyük ve geniş ölçekli desteğe ihtiyacı varsa, somut ortak adımları kristalize etmeye ve meyveleri Kıta’nın her yerine nüfuz eden başarılı sürdürülebilir kalkınma için paylaşmaya çalışıyoruz. Girişimlerimiz Afrika'yı ve gençliğini ve genel olarak, etkileri istisnasız kıtanın tüm sakinlerini kapsayan iklim değişikliğiyle ilgili zorluklar karşısında dayanıklılıkları güçlendirilmesi gereken ülkelerin gençliğini hedeflemektedir.”

Prenses Lalla Hüsna, Atlantik ve Hint okyanusları boyunca kıyıların yükselen deniz seviyesi ve kirliliğin sonuçlarından korunması için hızlı ve sağlam tedbirler alınması çağrısında bulundu ve bu çağrının tüm Afrika Kıtası’na yönelik olduğunu belirtti.

Prenses Lalla Hüsna, Akdeniz'e kıyı iki komşunun sırayla bu forumun oturumlarına ev sahipliği yaptığını görmekten ve ‘birlik ve iş birliği için bir katalizör, bölünme ve ayrılıktan vazgeçmek için bir neden” olan bu denizin temsil ettiklerine yakından tanık olmaktan duyduğu mutluluğu’ dile getirdi. Bu toplantının Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma için Oşinografi On Yılı'nın başarılı olmasını sağlamayı amaçladığını kaydeden Kral 6. Muhammed'in himayesi altında Fas'ta 2001 yılından bu yana ‘Temiz Plajlar’ programının başlatıldığını ve ‘Mavi Bayrak’ projesinin onaylandığını açıkladı. Şarku’L Avsat’In edindiği bilgilere göre Fas, atık sulardan zarar gören eşsiz bir ekolojik alan olan Marchica Gölü'nü rehabilite ederek yeniden canlandırdı ve burada istiridye yetiştiriciliği faaliyetlerine yeniden başladı.

Prenses Lalla Hüsna ayrıca ‘Plastiksiz Deniz’ programı çerçevesinde, döngüsel ekonomi yaklaşımı benimsenerek atıkların toplandığını ve arıtıldığını belirterek bu büyük ölçekli kampanyanın milyonlarca genç ve yetişkin ile şirket, dernek ve araştırmacılar arasında çevrenin saflığını koruma ihtiyacı konusunda farkındalık yaratmayı mümkün kıldığını sözlerine ekledi. Prenses Hüsna sözleirni şöyle sürdürdü:

 “Şu anda Birleşmiş Milletler Okyanus Bilimleri On Yılı hedefleriyle uyumlu olan ve Afrika Kıtası’ndaki üniversite öğrencilerinin okyanuslar hakkındaki bilgilerini arttırmak amacıyla onları desteklemeyi hedefleyen üçüncü bir programı kabul etme sürecindeyiz.”

Krallık, Birleşmiş Milletler On Okyanus Bilimleri On Yılı'nın mesajına hizmet etmek üzere özellikle internet aracılığıyla eğitim araçlarının hazırlandığını bildirdi.

UNESCO Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu ve Monako 2. Albert Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlenen Okyanus Bilimleri On Yılı Üçüncü Kurumlar Diyalogu'nun üst düzey açılış bölümünde Monako Prensi 2. Albert ve UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, Prenses Hale bint Halid bin Sultan ve Monako 2. Albert Vakfı Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Olivier Wendin birer konuşma yaptı.

Bu vesileyle meşale, Okyanus Bilimleri On Yılı için kurumlar arası diyalogun ikinci oturumunu düzenleyen 6. Muhammed Çevre Koruma Vakfı’ndan bu üçüncü oturumu düzenleyen Monako 2. Albert Vakfı’na devredildi.

Üç gün boyunca yaklaşık 20 uluslararası kurum, 2030 hedeflerine ulaşılması amacıyla bu on yıl çerçevesinde devam eden ve gelecekte başlatılacak olan çabaları özellikle mali düzeyde desteklemenin yolları üzerinde planlama yapmak üzere bir araya gelecek.

Çevre Koruma Vakfı, diyalogların ilk oturumundan bu yana, Okyanus Bilimleri On Yılı Koalisyonu'nun bir üyesi olarak ve Afrika ve komşu ada devletlerinde Okyanus Bilimleri On Yılı çalışma grubunda bulunuyor. Vakıf, güney ülkeleri ile Afrika ülkelerinin sözcüsü olma özelliğini taşıyor. Bunun yanında yeterli kaynaklara sahip olmayan ve özellikle iklim değişikliğinin okyanuslar üzerindeki etkilerine karşı savunmasız olan ülkelerde söz konusu on yılın sağlıklı uygulanması için gerekli araçların elde edilmesi amacıyla çalışmalarına devam ediyor.

Okyanus Bilimleri On Yılı, 1 Ocak 2021'de başlayan, deniz hakkındaki bilimsel bilgiyi derinleştirmeyi ve okyanus sağlığını korumayı amaçlayan küresel bir girişim olarak biliniyor.



İki taraf arasındaki gerginliğin ardından Kürt heyeti Şam'da yetkililerle bir araya geldi

Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
TT

İki taraf arasındaki gerginliğin ardından Kürt heyeti Şam'da yetkililerle bir araya geldi

Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) ve Suriye hükümeti temsilcileri, taraflar arasında devam eden müzakereleri tamamlamak üzere Şam'da bir toplantı düzenledi. Müzakereler hakkında bilgi sahibi bir kaynak bugün AFP’ye verdiği demeçte, söz konusu adımın hükümetin Paris'te yapılması planlanan toplantıları boykot etme kararının ardından geldiğini belirtti.

Toplantı, KDSÖY’nin cuma günü Haseke vilayetinde, mezhepsel şiddet olaylarından etkilenen Dürzi ve Alevi azınlıkların temsilcilerini ilk kez bir araya getiren, benzeri görülmemiş geniş kapsamlı bir toplantı düzenlemesinin ardından gerçekleşti. Toplantı katılımcıları, kapanış bildirisinde ‘adem-i merkeziyetçi bir devletin kurulmasını’ öngören bir anayasa talep etti.

Şam, toplantıyı ‘diyalog sürecini baltalayan bir adım’ olarak eleştirdi ve Washington ile birlikte taraflar arasında arabuluculuk çabalarını yöneten Paris'te ‘planlanan tüm toplantıları’ boykot edeceğini açıkladı.

Adını açıklamak istemeyen kaynak, toplantının ‘Suriye hükümetinin talebi üzerine pazartesi akşamı’ KDSÖY’nin önde gelen yetkilisi İlham Ahmed ile Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani arasında yapıldığını söyledi. Kaynak, görüşmelerin ‘uygulama takvimi belirtilmeden, uygun bir adem-i merkeziyetçilik formülü bulmaya odaklandığını’ belirtti.

Aynı kaynağa göre, görüşmelerin amacı ‘Suriye-Suriye komiteleri aracılığıyla ve uluslararası gözetim altında müzakere sürecinin devamını’ vurgulamaktı. Her iki taraf da ‘askeri bir seçeneğe yer olmadığı’ konusunda hemfikirdi.

Suriye hükümetinden bir kaynak, Ahmed ile Şeybani arasında bir görüşme yapıldığını doğruladı, ancak başka ayrıntı vermedi.

Suriye ve Fransa dışişleri bakanları ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi, geçen ayın sonunda Paris'te yaptıkları görüşmenin ardından bu ayın ortasında Paris'te bir araya gelmeyi planlıyordu. Bu görüşme, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi'nin 10 Mart'ta ABD'nin himayesinde imzaladıkları ikili anlaşmanın maddelerini uygulamak amacıyla yapılacaktı.

Ancak Suriye hükümeti cumartesi günü, Şam'ın devam eden müzakere çabalarına ‘darbe’ olarak nitelendirdiği genişletilmiş özerk yönetim konferansının ardından Paris'te planlanan hiçbir toplantıya katılmayacağını açıkladı.

Konferans, pratikte, iktidarın yönelimlerine ve yönetim vizyonuna muhalif birçok Suriye bileşeninin temsilcilerini bir araya getiren ilk toplantı oldu.

Abdi'nin geçen ay bir televizyon röportajında açıkladığı gibi, Paris toplantısında, iç güvenlik güçleriyle birlikte yaklaşık 100 bin kişiden oluşan güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı bünyesine dahil edilmesi mekanizması ele alınacaktı.

Şera ile Abdi arasında imzalanan anlaşmanın en önemli maddesi, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin yönetimi altında birleştirilmesini’ öngörüyordu.

Birçok müzakere oturumu düzenlenmesine rağmen herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.

KDSÖY, anayasal bildirinin ardından, çeşitliliği yansıtmadığını ve merkeziyetçiliğin uygulanmasında ısrar ettiğini söylediği hükümetin kurulmasını eleştirdi. Şam ise adem-i merkeziyetçiliği kesinlikle reddediyor.