Berri: Lübnan, cumhurbaşkanlığı seçim oturumunun ardından büyük bir krizi atlattı

Lübnanlı bir protestocu, dün Beyrut’un doğusundaki bir bankaya metal bir cisim fırlatırken (DPA)
Lübnanlı bir protestocu, dün Beyrut’un doğusundaki bir bankaya metal bir cisim fırlatırken (DPA)
TT

Berri: Lübnan, cumhurbaşkanlığı seçim oturumunun ardından büyük bir krizi atlattı

Lübnanlı bir protestocu, dün Beyrut’un doğusundaki bir bankaya metal bir cisim fırlatırken (DPA)
Lübnanlı bir protestocu, dün Beyrut’un doğusundaki bir bankaya metal bir cisim fırlatırken (DPA)

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, meclisin cumhurbaşkanını seçmek için düzenlediği son oturum hakkında yorum yaptı.

Berri, cumhurbaşkanını seçmek amacıyla yeni bir oturum çağrısı yapmak için mevcut bölgesel ve uluslararası hareket netleşene kadar bekleyeceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a özel açıklama yapan Berri, eski bakan Süleyman Franciye’nin aldığı oyların açık bir mesaj olduğunu, elde ettiği oy sayısının rakiplerini şok ettiğini söyledi.

Rakiplerinin, destekledikleri eski bakan Cihad Azur’un beklenenden az oy alması karşısında da aynı şekilde şok olduklarını da ekledi.

Meclis Başkanı konuya ilişkin açıklamasına şu ifadelerle devam etti;

“Lübnan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin arka planında bir kriz yaratma girişiminden kurtuldu. Azur’un en az 67 oy alacağından emindiler. Bu oyları alırsa, seçimlerde başarılı oldukları düşüncesiyle, mecliste kalarak sorun çıkarmayı planlıyorlardı. Bu da ülkeyi çok tehlikeli bir yere götürebilirdi. Büyük bir krizi atlattık ve herkes diyalogdan başka çıkış yolu olmadığına ikna olmalı.”

Öte yandan, ülkede bankalara karşı protesto hareketleri yeniden patlak verdi ve Lübnan ordusuyla sınırlı çatışmalar yaşandı.

Protestolar sırasında Beyrut’un doğusundaki üç bankanın camlarının kırıldı.

Protestocular, mevduat sahiplerinin paralarının iadesini talep ederek, Lübnan Merkez Bankası Başkanı, Bankalar Birliği ve devletteki tüm yozlaşmışların yargılanmasını istedi.



Filistin Dışişleri Bakanlığı: Yerleşimcilerin idari gözetimine son verme kararı onları suç işlemeye teşvik ediyor

El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
TT

Filistin Dışişleri Bakanlığı: Yerleşimcilerin idari gözetimine son verme kararı onları suç işlemeye teşvik ediyor

El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)

Filistin Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in yerleşimcilerin idari gözetimini iptal etme kararının onları daha fazla suç işlemeye teşvik ettiği ifade edildi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı, İsrail Savunma Bakanı'nın ‘Filistinli vatandaşlara karşı suç ve ihlal işleyen yerleşimcilerin idari tutukluluk hallerinin kaldırılmasına yönelik kararını, tutuklananların sayısı çok az olmasına rağmen, ciddi bir endişeyle karşıladıklarını’ bildirdi.

Bakanlık, bu kararın aşırılık yanlısı yerleşimcileri ‘Filistinlilere, topraklarına ve mülklerine karşı terör uygulamaya teşvik ettiğini ve onlara ek bir dokunulmazlık ve koruma hissi verdiğini’ belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, ‘yerleşimci milislerin terörizmini engellemek, devam eden cezasızlıklarına son vermek ve Filistin halkını işgalcilerin tecavüzünden korumak için etkili uluslararası eylem’ çağrısında bulundu.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria'da Yahudi yerleşimcilere karşı idari gözaltı uygulamasına son verme kararı aldığını duyurdu.

Katz yaptığı açıklamada, ‘Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerin ciddi Filistinli terör tehditlerine maruz kaldığı ve yerleşimcilere karşı haksız uluslararası yaptırımların uygulandığı bir gerçeklikte, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilere karşı idari gözaltı kararlarının kullanımını durdurmaya karar verdiğini’ belirtti.

AFP'nin aktardığına göre Katz, “İsrail devletinin yerleşim sakinlerine karşı bu tür tehlikeli bir adım atması uygun değildir” dedi.