Irak Başbakanı Sudani: Irak petrol sonrası döneme geçti

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani’yi kabul etti
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani’yi kabul etti
TT

Irak Başbakanı Sudani: Irak petrol sonrası döneme geçti

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani’yi kabul etti
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani’yi kabul etti

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Irak’taki siyasi deneyimin bölgede benzerinin olmadığını söylerken, Irak’ın petrole bağımlı kalmayacağını açıkladı.

Sudani, 15 Haziran’da Konsey Başkanı ve Orta Doğu İşlerinden Sorumlu Amerikan Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Steve Lutz başkanlığındaki Irak- ABD İş Konseyi heyetini kabul ederken, 2028’in ötesinde hazır alternatifler olduğunu vurguladı.

Medya ofisinden yapılan açıklamaya göre “Irak, özel sektör ve yabancı şirketler için cazip bir ortam olmaya adaydır” diyen Sudani, “Hükümet, yatırımcılar için prosedürleri basitleştirmek ve bu alandaki mevcut sorunları çözmek için çalışmak üzere bir dizi karar aldı” ifadelerini kullandı.

Irak Başbakanı, “Irak güvenlik, siyasi ve sosyal istikrara sahiptir. Bugün her zamankinden daha niteliklidir. Irak’ın da gerçek bir başarı şansı vardır ve barış içinde bir arada yaşama ve devleti ve kurumlarını desteklemenin alternatifi yoktur” dedi.

Sudani, “Hükümet, geçen yüzyılın seksenlerindeki savaştan bu yana başlayan ve çoğu sektörde olumsuz etkilere neden olan ağır mirasın boyutunun farkındadır ve programında başarmak için çalıştığı beş öncelik belirlemiştir” açıklaması yaptı.

“Dünya bugün 2028’den sonra hazır olacak petrol alternatiflerine yöneldiği için Irak, petrole bağımlı kalamaz” diyen Sudani, “Özellikle Ukrayna’daki savaşın ardından dünya ülkeleri petrol alternatifleri için milyarlarca dolar harcıyor ve petrol bağımlısı ülkeler alternatiflere hazırlanmak zorundadır. İşlenmemiş doğal kaynaklara sahip olan Irak, stratejik konumu nedeniyle bir tarım ve sanayi ülkesi olma niteliğine sahiptir. Vizyonumuza ulaşmak, zamanı azaltmak ve sorunlara çözüm bulmak için özel sektör gerçek ortağımızdır” ifadelerini kullandı.

Irak Başbakanı, ‘kendilerine yılda 4 milyar dolara mal olan yanmış gaz sektörüne’ yatırım yapmaya başladıklarını açıklarken, “Total anlaşması, en önemli gaz yatırım ve gaz ihtiyacımızın yarısını karşılayacak petrol sahalarının geliştirilmesi anlaşmalarından biridir. İthal ettiğimiz gazın yarısını bize sağlayacak olan Çin ve BAE merkezli şirketlerle sözleşmeler var” dedi.

Irak’ın üzerinde çalıştığı gelecek planlarına ilişkin olarak ise Başbakan, “Irak, doğal gaz yatırımı açısından ülkede ilk kez gerçekleşen altıncı gaz sahalarını ilan etmeye hazırlanıyor. Bu projelere yatırım yapmak, bize çeşitli sektörlerde istihdam edilecek önemli finansal getiriler sağlayacak ve gaz alevlenmesinden kaynaklanan iklim etkilerinden kaçınmış olacağız” diyerek, Irak’ın ABD şirketlerinin varlığına yönelik arzusunu yineledi.

Irak, yakın zamanda başlaması umulan altıncı turda, gaz da dahil olmak üzere enerji alanlarına geçiş ve gaz sahalarına yatırım yapma konusunda kayda değer bir ilgi göstermeye başlarken, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Âl es-Sânî ise Irak ziyaretine başladı.

Bu bağlamda Irak Hükümet Sözcüsü Basim el-Avadi, “Katar Emiri’nin ziyaretinin önemli siyasi ve ekonomik boyutları var” dedi. Şarku’l Avsat’ın Bağdat merkezli İngilizce yayın yapan National gazetesinden aktardığına göre Irak ve Katar tarafları, Sudan hükümeti tarafından geçtiğimiz günlerde Büyük Fav Limanı’ndan Türkiye’ye doğru başlatılan kalkınma yolunun geliştirilmesi gibi önemli stratejik projeleri görüşecekler. Söz konusu kalkınma yolunun, Irak ve bölge ülkelerini Avrupa’ya bağlaması ve Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi görmesi bekleniyor.

Şeyh Temim’in görüşmelerinde ortak enerji projeleri de yer alıyor. Geçen ay Katar, Bağdat’ta bölgesel iş birliğini ve ekonomik fırsatları güçlendirmesini umduğu ‘Kalkınma Yolu’nu başlatmak için düzenlenen bir konferansa katıldı. Konferansta, İran, Türkiye, Suriye, Ürdün ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinden temsilciler de yer alırken proje, 17 milyar dolar değerinde.

Irak Parlamentosu Petrol ve Enerji Komitesi Üyesi Kazım et-Toki, yeni tur ile ilgili olarak “Bu tur, yeni petrol aramalarını içermeyecek. Özellikle son keşifler bu bölgenin serbest gaz içerdiğini kanıtladığı için, batı bölgesindeki petrolle ilişkili olmayan serbest gaz sahaları olacak” diyerek, “Orta ve güney bölgeler ilişkili gaz açısından zenginken, artması veya azalması bu illerdeki sahalardan üretilen petrol miktarına bağlıdır” dedi.

Siyaseti ekonomi ve enerji ile karıştırmaya yönelik yeni Irak eğiliminin hızıyla Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Âl Sânî, Irak’a ziyarette bulundu. Aynı Irak kaynaklarına göre ziyaret, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin dış ilişkiler dosyasında izlediği politikayı, özellikle de Sudani’nin ekonomik ortaklıkları vurgulayan ‘verimli bir diplomasi politikasını’ takip ettiğini yansıtıyor. Söz konusu ziyaret aynı zamanda Irak’ın bölgedeki rolünü, konumunu ve uluslararası ve bölgesel sahnedeki tüm önemli ve etkili taraflarla iletişimini yeniden kazandığının bir teyidi olarak geliyor.

Söz konusu kaynaklar, ziyaretin imar yolu projesi ve Doha’nın kalkınma ve sanayi şehri yoluyla buna katılma konusundaki büyük arzusuyla ilgili olduğunu belirtti. Ziyaret, ‘Irak’ın büyük petrol ve gaz rezervlerine sahip olmasının yanı sıra, Doha’nın Irak’ı bir ortak ve Avrupa’ya enerji aktarımı için hayati bir rota olarak görmesi’ başta olmak üzere Irak’ın Katar için enerji alanında önemini de ortaya koyuyor.



Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
TT

Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)

İnci Mecdi

İsrail tarafından geliştirilen ve 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’deki savaş sırasında Hamas liderlerinin yerini tespit etmek için kullanılan yapay zeka (AI) teknolojileri, özellikle de İsrail'e askeri bir avantaj sağlayan bu teknolojilerin kullanılmasının feci sonuçları göz önüne alındığında, giderek artan etik kaygılara yol açıyor.

İsrailli ve ABD’li yetkililerin ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesine verdiği bilgilere göre İsrailli subaylar yapay zeka tabanlı askeri teknolojiyi ilk kez 2023 yılının sonlarında, 7 Ekim 2023 saldırılarının planlanmasına yardımcı olan Hamas’ın üst düzey liderlerinden İbrahim el-Bayari'ye suikast düzenlemek için kullandı. İsrail istihbaratı, Gazze Şeridi'nin altındaki tünellerde saklandığına inanılan Bayari’nin yerini başlangıçta tespit edemedi. Bu da on yıl önce savaşta kullanılmadan geliştirilmiş olan aracı geliştirmek için yeni bir teşvik sağladı. İçeridekilere göre Birim 8200 mühendisleri yapay zekayı bu araca dahil etmekte gecikmedi. İsrail kısa süre içinde Bayari'nin aramalarını dinleyebildi ve aramaların yapıldığı yerin yaklaşık konumunu veren sesli yapay zeka aracını test etti. İsrail bu bilgiyi kullanarak 31 Ekim 2023'te bölgeyi hedef alan hava saldırıları düzenledi ve Bayari'yi öldürdü.

“The Studio”

Ancak İsrail'in savaş sırasında kullandığı yapay zeka teknolojileri önemli sivil kayıplara yol açtı. Şarku’l Avsat’ın Londra merkezli çatışma izleme kuruluşu Airwars'tan aktardığı verilere göre Bayari'ye yapılan saldırıda 125'ten fazla sivil öldü. Kimliklerinin gizli kalması şartıyla NYT’ye konuşan ABD ve İsrailli dokuz yetkilinin açıklamalarına göre Bayari suikastı için düzenlenen hava saldırısında 125'ten fazla sivil öldürüldü. Bunun için kullanılan sonik araç, İsrail'in Gazze'deki savaşı yapay zeka destekli askeri teknolojileri dünyanın daha önce hiç görmediği bir hızda test etmek ve uygulamak için nasıl kullandığının sadece bir örneğiydi.

İsrail, geçtiğimiz 18 ay boyunca kısmen gizlenmiş ya da yaralanmış olan yüzleri gerçek kimliklerle eşleştirmek için yapay zekayı yüz tanıma yazılımına da entegre etti. Potansiyel hava saldırısı hedeflerini gruplandırmak için yapay zekayı kullandı. İki kaynağa göre, mesajları, sosyal medya gönderilerini ve Arapça diğer verileri toplayıp analiz edebilen bir sohbet robotunu güçlendirmek için Arapça bir yapay zeka modeli oluşturdu.

NYT'ye konuşan ve söz konusu teknolojiler hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre bu çabaların çoğu Birim 8200'de görevlendirilen askerler ile Google, Microsoft ve Meta gibi teknoloji şirketlerinde çalışan yedek askerler arasında bir ortaklığın da önünü açtı. Kaynaklar, Birim 8200'ün bir inovasyon merkezi ve uzmanların yapay zeka projeleriyle eşleştirildiği bir yer olan The Studio'yu oluşturduğunu söyledi.

Yedek askerler

İsrailli yetkililer, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e sınır ötesi saldırılar düzenleyerek bin 200'den fazla kişiyi öldürmesi ve 250’den fazla kişiyi rehin almasının ardından, Birim 8200 ile The Studio’daki yedek askerler arasındaki iş birliğinin hızla yeni yapay zeka teknolojileri geliştirmesine izin verildiğini açıkladı. Yatırımcıları şirketlerle buluşturan ve kâr amacı gütmeyen İsrailli bir kuruluş olan Startup Nation Central'ın CEO'su Avi Hasson, META, Google ve Microsoft'ta çalışan İsrailli yedek askerlerin insansız hava araçları (İHA) ve veri füzyonu (bilgi bütünleştirme) alanlarında inovasyonu teşvik eden kilit unsurlar haline geldiğini söyledi. Yedek subaylar teknik bilgi birikimi ve orduda bulunmayan kilit teknolojilere erişim sağladılar.

İsrail ordusu İHA filosunu güçlendirmek için de hızla yapay zekayı kullandı. İsrail ordusuyla birlikte çalışan bir yazılım ve yürüyüş şirketi olan XTEND’ın kurucusu ve CEO'su Aviv Shapira, hedefleri uzaktan tanımlayan ve takip eden İHA’lar geliştirmek için yapay zeka algoritmalarının kullanıldığını söyledi.

İsrailli ve ABD'li yetkililere göre İsrail yapay zeka tabanlı cephaneliğini geliştirmek için yarışırken bile, bu teknolojilerin kullanılması bazen yanlış kimliklere, tutuklamalara ve sivil ölümlerine yol açtı. Bazıları, gözetimin artmasına ve sivillerin öldürülmesine yol açabilecek yapay zekanın etik sonuçları hakkında tartışırken Avrupalı ve ABD'li savunma yetkilileri, başka hiçbir ülkenin mevcut savaşlar sırasında yapay zeka araçlarını denemede İsrail kadar aktif olmadığını ve bu teknolojilerin gelecekteki savaşlarda nasıl kullanılabileceğine ve nasıl başarısız olabileceklerine dair bir fikir verdiğini söyledi.

Geniş dil modeli

The Studio tarafından geliştirilen araçlardan biri de geniş dil modeli olarak bilinen Arapça yapay zeka modeliydi. Konuyla ilgili bilgi sahibi İsrailli subaylara göre ülkede onlarca yıldır Arapça konuşulan lehçelerde ele geçirilmiş kısa mesajlar (SMS), telefon görüşmeleri ve sosyal medya paylaşımları bulunuyor. Bu yüzden İsrailli subaylar savaşın ilk birkaç ayında geniş bir dil modeli oluşturdular ve Arapça sorgular yapmak için bir chatbot geliştirdiler. ABD’li ve İsrailli yetkililerin dördü, aracın multimedya veri tabanlarıyla entegre edilerek analistlerin görüntü ve videolar üzerinde karmaşık aramalar yapabilmelerinin sağlandığını söyledi.

İsrailli üç subaya göre İsrail geçtiğimiz eylül ayında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a suikast düzenlediğinde, bahsi geçen chatbot Arap dünyasındaki tepkileri analiz etti. Teknoloji, halkın tepkilerini ölçmek için Lübnan'daki farklı lehçeleri ayırt ederek İsrail'in karşı saldırı başlatmak için kamuoyu baskısı olup olmadığını değerlendirmesine yardımcı oldu. Ancak iki subaydan biri, chatbotun bazen İngilizceden Arapçaya çevrilen bazı modern argo terimleri ve kelimeleri tanımlayamadığını, bunun da farklı lehçelerde uzman İsrailli istihbarat subaylarının çalışmasını gözden geçirip düzeltmesini gerektirdiğini belirtti.

İsrailli iki istihbarat yetkilisine göre chatbot bazen yanlış cevaplar verdi. Aynı yetkililer, chatbotun örneğin tüfekleri boru olarak gösterdiğini, ancak yapay zeka aracının araştırma ve analizi büyük ölçüde hızlandırdığını söylediler.

İsrail ayrıca 7 Ekim 2023 saldırılarından sonra Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve güneyi arasında kurulan geçici kontrol noktalarına, Filistinlilerin yüksek çözünürlüklü görüntülerini tarayıp yapay zeka destekli yüz tanıma yazılımına gönderme özelliğine sahip kameralar yerleştirmeye başladı. Ancak sistem, zaman zaman yüzleri gizlenmiş kişileri tanımlamakta zorlandı. Bu durum, yüz tanıma sistemi tarafından yanlışlıkla teşhis edilen Filistinlilerin tutuklanmasına ve sorgulanmasına yol açtı.