Tunuslular ekonomik durumu kötü olarak değerlendiriyor

İş fırsatları ve gelişme talep etmek için başkentin merkezinde işsiz gençler tarafından düzenlenen protestolar (AFP)
İş fırsatları ve gelişme talep etmek için başkentin merkezinde işsiz gençler tarafından düzenlenen protestolar (AFP)
TT

Tunuslular ekonomik durumu kötü olarak değerlendiriyor

İş fırsatları ve gelişme talep etmek için başkentin merkezinde işsiz gençler tarafından düzenlenen protestolar (AFP)
İş fırsatları ve gelişme talep etmek için başkentin merkezinde işsiz gençler tarafından düzenlenen protestolar (AFP)

Emrhod Consulting kurumu tarafından yürütülen bir anketin sonuçları, Tunusluların yüzde 81'inin ülkenin ekonomik durumunu kötü bulduğunu gösterdi.

DPA’nın haberine göre, durumu ortalama olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 16,1 iken yüzde birlik kesim ise ekonominin iyi olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Tunus, kötü durumdaki ekonomiyi ve kamu maliyesini canlandırmak için acil fon bulmayı dört gözle bekliyor. Enflasyon ve işsizlik oranı ise yükseklerde seyrediyor.

Avrupa Birliği (AB) en az 1 milyar euro değerindeki yardım paketi açıklamıştı. Ancak sübvansiyon reformu konusundaki anlaşmazlık nedeniyle Ekim ayından bu yana askıya alınan 1,9 milyar dolarlık bir kredi programı üzerinde Uluslararası Para Fonu (IMF) ile anlaşmaya varılması şartına bağlı.

Ankete katılanların yüzde 44,8'i ekonomik durumun daha da kötüleşeceği beklentisinde iken yüzde 44,2'si ise koşulların düzeleceğine dair iyimserliğini dile getirdi. Katılımcıların yüzde 5,6'sı durumun değişmeyeceğini söylerken yüzde 5,4'ü ise herhangi bir görüş belirtmedi.

Japon Bakan Tunus’ta

Öte yandan Japonya'nın Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Yamada Kenji, dün Tunus ziyaretine başladı. Tunus'un başkentinde düzenlenen Tunus-Japonya Ortak Komisyonu'nun 11. oturumuna Kenji’nin Tunus Dışişleri Bakanı Munir Berreciba ile birlikte başkanlık etmesi bekleniyor.

Japonya'nın Tunus Büyükelçiliği tarafından yayınlanan açıklamaya göre Japon yetkili, bu ziyareti sırasında Tunuslu üst düzey yetkililerle bir dizi görüşme gerçekleştirerek Tunus ile Japonya arasında uzun yıllara dayalı dostluk ve işbirliği ilişkilerini teyit ederek bu ilişkileri birçok alanda daha ileriye taşıyacak.

İki taraf, iki ülke yetkililerinin Tunus'un ekonomik ortamının bilhassa elektrik, mekanik ve elektronik endüstrileri alanında Japon yatırımcıları çekmek için uygun olduğu yönündeki açıklamalarına rağmen bocalamaya devam eden ticaret alışverişlerini geliştirmek için çalışacak.

Ağustos 2022'de Tunus, 8. Tokyo Uluslararası Afrika Kalkınma Konferansı'na (TICAD) ev sahipliği yapmıştı. Tunus Sanayi ve Ticaret Federasyonu Başkan Yardımcısı Hişam el-Lumi’nin o dönemde açıkladığına göre Tunus'taki Japon yatırımları hacminin 2021 yılı sonunda 864 milyon Tunus dinarına ulaştığı belirtildi. Bunların başta Tunus'ta yaklaşık 14 bin iş fırsatı yaratan otomobil parçaları sektörü olmak üzere endüstriyel alanda yoğunlaştığı biliniyor.

Lumi, Japon yatırımcının, iki taraf arasındaki ortaklığın geliştirilmesi ve yatırım hacminin genişletilmesini teşvik eden, rekabet gücü yüksek bir yer olarak Tunus'a olan güvenini teyit etti.

Tunuslu siyasi analist Cemal el-Erfavi ise Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, IMF ile yerel müzakereler aksamaya devam ettiği sürece Japon yatırımlarının Tunus pazarına yönelmeyeceğini açıkça belirtti. Bu bağlamda Japon yetkililerin TICAD forumunda yaptıkları açıklamalara değinen Erfavi, Japonya'nın Tunus'a para pompalamaya hazır olduğunu, ancak IMF ile bir anlaşmayı beklediklerini söylediklerini bildirdi. 

Her iki tarafın iyimserliğine rağmen, Tunus ile Japonya arasındaki ticaret hacmi mütevazi kalmaya devam ediyor. Tunus'un Japonya'ya ihracatının hacminin yüzde 80'i ton balığı ürünleri olmak üzere yaklaşık 140 milyon Tunus dinarı olduğu biliniyor. Japonya'nın Tunus'a yaptığı ihracatın hacmi ise yaklaşık 500 milyon Tunus dinarı değerinde.



Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
TT

Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)

Suriye Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde, Nada el-Gabra, Lema es-Savaf, Rana el-Baba ve devrik rejim döneminde gözaltına alınan ve kaybolan muhaliflerin kayıp çocuklarıyla ilgili dosyada yer alan diğer sanıkların tutuklandığını duyurdu. Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü, sanıklara yönelik tutuklama emrinin, çocukların aileleri ve yakınlarının kişisel iddiaları ve açılan davalar üzerine Şam Savcılığı tarafından çıkarıldığını bildirdi.

Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü Samir el-Kirbi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi'ni yöneten Nada el-Gabra ve Lema es-Savaf ile Şam'daki el-Mubarrah Yetim Sponsorluk Derneği'ni yöneten Rana Muvaffak el-Baba'nın, ‘Şam Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılan bir tutuklama emrine göre, kaybolan çocukların dosyasının saklanmasına karışan diğer sanıklarla birlikte tutuklandığını’ belirtti.

El-Kirbi bu önlemin, önceki dönemlerde mahkûmların çocuklarının kaybolmasıyla ilgili davalara karıştıkları yönündeki suçlamaların arka planında geldiğini söyledi. El-Kirbi, “Resmi ve sivil makamların yanı sıra konuyla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olan herkesi, bu çocukların akıbetini aydınlatmak ve haklarını güvence altına almak için soruşturma komitesiyle iş birliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, çocukların dosyasıyla ilgili bir dizi kişi tutuklandı ve bu kişiler, ‘çocukların akıbetiyle ilgili olası suiistimal ve ihlallere karıştıklarından şüphelenildiği için resmi soruşturma altına alındı.’ Söz konusu adımlar, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’nın 2025 tarihli ve 1806 sayılı kararı uyarınca, bu dosyayı araştırmak ve çocukların akıbetini takip etmek üzere özel bir komite oluşturulmasını takiben atıldı.

3 bin 700 çocuk yetimhanelere yerleştirildi

İnsan hakları örgütleri ve medya raporları, eski rejime muhalif mahkûmların Şam'daki yetimhanelere veya çocuk esirgeme kurumlarına yönlendirilen 3 bin 700 çocuğu olduğunu gösteriyor. Esed'in devrilmesi ve kaçışından sonra yayınlanan gizli Suriye istihbarat belgelerine göre, yaklaşık 400 çocuk tutukluluk yılları boyunca muhaliflerin ailelerinden ayrılarak Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi, Daru’r Rahme Yetimhanesi ve Çocuk Köyleri de dahil olmak üzere dört yetimhaneye yerleştirildi.

 Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi bir televizyon röportajında, eski rejimin yıkılmasından önce 2015-2024 yılları arasında 27 çocuğun kendisiyle birlikte yetimhanede kaldığını ve güvenlik güçlerinin bu çocukları gizli notlarla şube mahzenlerinden yetimhaneye gönderdiğini itiraf etti. Güvenlik güçleri bu çocukları gizli emirlerle yetimhaneye gönderiyor, isimlerini değiştiriyor ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı'ndan yazılı onay almadıkça kimsenin onları ziyaret etmesine izin vermiyordu.

Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)

Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi Müdürü Meys Acib bir televizyon kanalında yayınlanan açıklamalarında, kompleksin geçmişte özel durumları olan çocukları kabul ettiğini ve devrik Devlet Başkanı’nın eşi Esma Esed'in bu çocukların dosyalarını bizzat takip ettiğini itiraf etti. Öte yandan SOS Çocuk Köyleri yetkilileri de 2014-2018 yılları arasında resmî belge ve kayıtları olmayan 139 çocuğu kabul ettiğini ve bunların çoğunu Esed'in yetkililerine iade ettiğini ve o dönemde bakanlıktan bu tür vakaların gönderilmemesini istediğini kabul etti.

Samir el-Kirbi, çocukların akıbetinin belirlenmesi ve halen hayatta olup olmadıkları ya da toplu mezarlara gömülüp gömülmedikleri konusunda, bu çocuklar için özel toplu mezarların varlığının söz konusu olmadığını vurguladı. El-Kirbi, “Bugüne kadar yaptığımız dikkatli araştırma ve incelemeler sonucunda çocuklar için toplu mezarların varlığına rastlamadık, ancak bu çocukların yetimhanelere ve çocuk derneklerine yönlendirildiğini kanıtlayan belge ve kanıtlara sahibiz. Kayıp Çocuklar Komitesi, gerçeği ortaya çıkarmak ve çocukların ailelerine ve yakınlarına adalet sağlamak amacıyla bu dosyaları ilgili bakanlıklarla paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

 Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011'den bu yana Suriye'de Esed rejimi tarafından en az 23 bin çocuğun öldürüldüğünü, bunlardan 190'ının işkence altında hayatını kaybettiğini ve 5 bin 200 çocuğun da zorla kaybedildiğini belgeledi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabavat tarafından kurulan Kayıp Çocuklar Komitesi'nde Adalet, İçişleri ve Vakıflar bakanlıklarından birer temsilci ile devrik rejim döneminde kaybolan kişiler ve mahkûmlar konusunda çalışan sivil derneklerin başkanları yer alıyor.