Ateşkesin yürürlüğe girmesiyle Hartum’da sessizlik hakim

Çatışmanın başladığı 15 Nisan’dan bu yana Hartum’un semalarından duman yükseliyor (AFP)
Çatışmanın başladığı 15 Nisan’dan bu yana Hartum’un semalarından duman yükseliyor (AFP)
TT

Ateşkesin yürürlüğe girmesiyle Hartum’da sessizlik hakim

Çatışmanın başladığı 15 Nisan’dan bu yana Hartum’un semalarından duman yükseliyor (AFP)
Çatışmanın başladığı 15 Nisan’dan bu yana Hartum’un semalarından duman yükseliyor (AFP)

Sudan’ın başkenti Hartum’da bugün ateşkes ilk gününe girerken, ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki hava bombardımanı ve askeri çatışmalar durdu.

Görgü tanıklarının ifadesine göre, şehirde durum sakin görünüyor ve vatandaşların sokaklardaki sınırlı hareketi başladı.

Suudi Arabistan ve ABD tarafından dün gece yapılan açıklamada, ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nden temsilcilerin Cidde şehrinde yaptıkları görüşmede, Sudan’ın her yerinde 72 saatlik ateşkes öngören bir anlaşmaya vardıklarını duyurdu.

Savaşan iki taraf, insani yardımı kolaylaştırmanın yanı sıra Hartum ve diğer şehirlerdeki çatışma bölgelerinde mahsur kalan sivillere temel hizmetleri sağlamak için ateşkesi kabul ettiklerini ayrı ayrı ifade etti.

Hartum’un farklı bölgelerinden Şarku’l-Avsat’a konuşan görgü tanıkları, bugün orduya ait savaş uçaklarını görmediklerini, çatışma veya patlama sesi duymadıklarını söylediler.

İnsanlar Hartum’un güneyindeki saldırıların ardından yıkılan bir evi inceliyor (AFP)
İnsanlar Hartum’un güneyindeki saldırıların ardından yıkılan bir evi inceliyor (AFP)

Anlaşma, taraflara ateşkes süresince topçu ve hava saldırılarını durdurma, savaş uçakları ve silahlı insansız hava araçları kullanmama, kuvvetlerin hareket etmesini veya yeniden konumlandırılmasını önleme yükümlülüğü getiriyor.

Arabulucular, tarafların, büyük ölçüde ihlal etmedikleri önceki 24 saatlik ateşkese benzer şekilde mevcut ateşkese uyacağını umuyorlar.

Sudan ordusu dün yaptığı açıklamada, Cidde görüşmelerinde arabulucu olan Suudi Arabistan ve ABD’nin insani durumu kolaylaştırmak için sunduğu 3 günlük ateşkes teklifini onayladığını duyurdu.

Hızlı Destek Kuvvetleri, diğer taraf buna bağlı kaldığı sürece, insani ateşkesin amaçlarına hizmet edecek şekilde, ülkenin her yerinde tam ateşkese tam bağlılıklarını teyit etti.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.