Temsilciler Meclisi heyeti neden Hafter’i ziyaret etti?

Libyalı milletvekillerinin Hafter’in Racme’deki karargâhını ziyaret etmesinin arkasında ne yatıyor?

Hafter, Salih ve Temsilciler Meclisi’nin 92 üyesini ağırlıyor (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter, Salih ve Temsilciler Meclisi’nin 92 üyesini ağırlıyor (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
TT

Temsilciler Meclisi heyeti neden Hafter’i ziyaret etti?

Hafter, Salih ve Temsilciler Meclisi’nin 92 üyesini ağırlıyor (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter, Salih ve Temsilciler Meclisi’nin 92 üyesini ağırlıyor (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in iki yardımcısı ve 90 milletvekili eşliğinde Bingazi’deki Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutanlığı karargâhını ziyaret etmesi ve LUO Komutanı Halife Hafter ile görüşmesi tartışmalara yol açtı. Aynı zamanda bu ziyaretin nedenleriyle ilgili sorular da gündeme geldi. Bazıları bunun 6+6 Komitesi tarafından hazırlanan seçim yasası tasarılarını müzakere etme amacıyla yapıldığını öne sürerken, bazıları da ziyaretin ülkede yeni bir hükümet kurmakla ilgili olduğunu iddia etti.

Milletvekili Ali et-Tekbali, Salih ve Temsilciler Meclisi üyelerinin Hafter ile görüşmesinin amacının, hükümet dosyasını görüşmek ve aradaki buzları eritme çabasının yanı sıra seçimle ilgili yasa tasarılarına karşı tutumu belirginleştirip Temsilciler Meclisi’nin bu yasaları çıkaracağı mı yoksa daha fazla müzakere mi yapacağını tartışmak olduğunu söyledi.

Tekbali, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, son zamanlarda Salih ve Hafter arasındaki iplerin biraz gerildiğini ve “arabulucu olarak Mısır’ın durumu kontrol altına almayı başarıp onları uzlaşmaya itmesiyle bu toplantının yapılmış” olabileceğini kaydetti.

Yeni hükümet konusuna gelince, Tekbali, seçimlerin yapılmasına kıyasla aylardır gündemlerinde öncelikli sırada olmasına rağmen Salih ve Devlet Yüksek Konseyi Başkanı (DYK) Halid eş-Mişri’nin yeni bir hükümet kurma hedeflerini gerçekleştirebileceğine ihtimal vermedi. Tekbali, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) “Temsilciler Meclisi ve DYK’nin seçim yasalarının tamamlanmasını yeni bir hükümetin kurulmasına bağlama çabalarına” karşı çıktığını söyleyerek “Bazılarının bunu UNSMIL’in ve uluslararası toplumun Abdulhamid ed-Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti’nden (UBH) vazgeçmek istemediğine yorduğunu” kaydetti. Tekbali, tüm tarafların kurulacak hükümetin bakanlıklarından kendilerine pay alma arzusu sebebiyle herhangi bir mini hükümetin kurulma olasılığının zayıf olduğunu belirtti.

 Mişri, Trablus’taki konutunda silahlı oluşumların liderleri ile bir araya geldi (DYK)
 Mişri, Trablus’taki konutunda silahlı oluşumların liderleri ile bir araya geldi (DYK)

Salih, bir televizyon röportajında, iktidar için mücadele eden iki hükümet yerine, ülke genelinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasını denetlemek üzere 15 bakandan oluşan mini bir hükümet kurma önerisini ortaya atmıştı.

Öte yandan Tekbali, “Dibeybe hükümetini restore etmek için bir anlaşma olduğu” ile ilgili medyada dolaşan haberlerin gerçek olmasında uluslararası toplumun bir sakınca görmediğini düşündüğünü belirtti. Medyada çıkan iddialara göre bu anlaşma kapsamında ülkede Dibeybe ve LUO Komutanlığı arasında bir otorite paylaşımı yapılacak, LUO Komutanlığı bir dizi üst düzey koltuğa sahip olacak ve Salih ve Mişri de razı olacak.

Öte yandan DYK üyesi Muhammed Muzib “Herkesin seçimlerin yapılmayacağının ve yapılırsa gelecek yılın ortasından önce olmayacağının farkında olması, birçok tarafı, yeni bir hükümetin kurulması ve dolayısıyla seçimlere ve bununla ilişkili yasalara yönelik gerçek ilginin azalmasıyla elde edebilecekleri çıkarlara odaklanmaya itiyor” dedi.

Muzib Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda “Yeni hükümetin görevlerini fiilen yerine getirebilmesi için ülke genelinde silahlı kuvvetlerin desteğini alması gerekiyor. Aksi halde başarısızlık kaçınılmaz olur” ifadelerini kullanarak Mişri’nin geçtiğimiz günlerde Trablus’ta silahlı oluşumların bir dizi lideriyle yaptığı görüşmede “seçim yasalarının tartışıldığını ve ayrıca hükümet dosyasına da değinildiğine” dikkat çekti.

Muzib, Hafter’in solunda Salih’in, sağında ise Temsilciler Meclisi’nin birinci yardımcısı Fevzi en-Nuveyri’nin oturduğu Racme toplantısının fotoğraflarına da dikkat çekti.

Bu konuda Muzib “Bu, bir protokol hatasıdır ve kasıtsız olduğu söylenemez” dedi ve bunun “iki adam arasındaki gerginliğin” devam ettiğinin bir işareti olduğunu da sözlerine ekledi. Muzib aralarındaki anlaşmazlığın çıkışını, 6+6 Komitesi tarafından hazırlanan yasa tasarılarında “Hafter’in askerlerin ve çift uyrukluların cumhurbaşkanlığına aday olmasına ilişkin şartların daha da hafifletilmesini istemesine” bağladı.

Bu, Salih’in Fas’taki 6+6 Komitesi’nin kapanış etkinliğine katılmamasına neden oldu. Cumhurbaşkanlığı adaylık yasasının taslağında, seçimlerin iki tur şeklinde yapılması öngörülüyor ve ikinci tura kalan adayın yabancı bir vatandaşlığa sahipse iki hafta içinde Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu’na vatandaşlığından vazgeçtiğini bildirmesi gerektiği ve asker veya sivil her adayın işinden veya görevinden istifa etmiş sayılacağı ifade ediliyor.

Mişri’nin Dibeybe’ye yakın olan bazı silahlı oluşumun liderleri ile bir araya gelmesine ve bazılarının bunu, bu liderlerin Dibeybe hükümetinin değiştirilmesinde bir sakınca görmediğine yormasına rağmen Libyalı siyasi analist Abdullah el-Kebir “bu planın gerçekleşmesinin mümkün olmadığını” söyledi.

Kebir, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:

Misrata’da ve Batı Libya’da, göz ardı edilmesi mümkün olmayan güçlü silahlı oluşumlar var ve bu oluşumlar Mişri toplantısında yoktu. Bir de uluslararası tutum var, özellikle de ABD’ninki. Zira henüz hükümetin değiştirilmesini istemiyor ve önce seçimlerin yapılmasını destekliyor.

Kebir “Bazılarının Dibeybe hükümetinin seçimleri denetlememesi yönündeki arzusu gerçekleşebilir. Ancak bunun için iki şart gerekiyor ve bu şartlar şu ana kadar sağlanmış değil. Birincisi, üzerinde uzlaşılmış ve yürürlüğe konmaya uygun seçim yasalarının çıkarılması. İkincisi de, Dibeybe hükümetine alternatif olarak kurulacak hükümetin sadece Temsilciler Meclisi ve DYK tarafından oluşturulmayıp tüm siyasi ve askeri aktörleri içermesidir” dedi.

Buna karşılık Libya Ulusal Birlik Partisi Kurucu Heyet Başkanı Esad Zehiyu, Salih ve Mişri’nin yakın bir zamanda hükümet meselesinden önce seçim yasalarının tamamlanması üzerinde durmasının “cesaret verici” bir gelişme olduğunu söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Zehiyu “seçim yasalarının hayata geçirilmesine zemin hazırlamak üzere bu yasalar üzerinde geniş bir fikir birliğine varmak için başta silahlı kuvvetler olmak üzere siyasi arenadaki tüm taraflarla kapsamlı istişarelerin” yapılmasının gerekliliğinin anlaşılması çağrısında bulundu. Zehiyu “İster Temsilciler Meclisi ve DYK tarafından bir hükümetin kurulması olsun, ister Hafter ve Dibeybe arasında otorite paylaşımına ilişkin bir anlaşma olduğuna ilişkin söylentiler olsun, sahnede her yol mevcut” dedi.



Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, dün yaptığı açıklamada hükümetin HDK ile ordu arasında yaşanan ‘yıkıcı savaşı sona erdirmeyi amaçlayan tüm yapıcı çabalara açık’ olduğunu söyledi.

Reuters'ın haberine göre Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Joe Biden'ın çatışan taraflara müzakerelere yeniden başlamaları için yaptığı çağrıya verdiği yanıtta “Halkımızın acılarını hafifletecek ve Sudan'ı güvenlik, istikrar, hukukun üstünlüğü ve demokratik güç devri yoluna sokacak barışçıl bir çözüm aramak için tüm uluslararası ortaklarla birlikte çalışmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Başkan Biden dün çatışan tarafları, 2023 nisanından bu yana devam eden ve on binlerce insanın ölümüne ve ülkenin kıtlığın eşiğine gelmesine neden olan savaşı sona erdirmek üzere müzakerelere yeniden başlamaya çağırdı. Biden, Sudan’ın batısındaki Darfur’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli çatışmaların yeniden başlamasından günler sonra yaptığı açıklamada, “Sudanlıların çektiği acıların sorumluluğunu taşıyan çatışan tarafları (Sudan ordusu ve HDK) güçlerini geri çekmeye, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmaya ve bu savaşı sona erdirmek için müzakerelere yeniden katılmaya çağırıyorum” dedi.

Cumartesi günü, HDK'nın ülkenin güneybatısındaki el-Faşir’in kontrolünü ele geçirmek için saldırı başlatmasıyla şehirde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

El-Faşir, geçtiğimiz mayıs ayından bu yana kuşatma altına almış olmasına rağmen HDK’nın ele geçiremediği Darfur eyaletinin beş şehrinden sadece biri.

Biden yaptığı açıklamada kuşatmanın son zamanlarda ‘yoğunlaştırılmış bir saldırıya’ dönüşmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Biden, savaşın başlamasından bu yana sivillere yönelik zulümlere atıfta bulundu.

Darfur Valisi Minni Minawi, geçtiğimiz hafta ordunun HDK tarafından el-Faşir'e yapılan ‘büyük bir saldırıyı’ püskürttüğünü ve HDK'nın ilerleyerek kentteki askeri mevzileri ele geçirdiğini açıkladı. Sudan, geçtiğimiz yıl nisan ayından bu yana Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK arasında devam eden bir savaşa sahne oluyor.

ABD Başkanı, salı günü yaptığı açıklamada, Sudan’daki savaşın ‘dünyanın en kötü insani krizlerinden birini’ yarattığı uyarısında bulunarak yaklaşık ‘10 milyon insanın’ yerinden edildiğini söyledi.

ABD, 14 Ağustos'ta Sudan’a insani yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması ve ateşkesin sağlanması için İsviçre'de müzakereler başlattı.

Müzakereler, başladıktan yaklaşık on gün sonra ateşkes konusunda bir anlaşma sağlanamadan sona erdi. Ancak çatışan taraflar iki önemli koridor üzerinden güvenli ve hiçbir engelleme olmadan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamayı taahhüt etti.

ABD'nin Sudanlı sivillere iki yıl içinde toplam 1,6 milyar dolarlık yardımda bulunduğunu hatırlatan Biden, “Açıkça söylemeliyim ki ABD, özgürlük, barış ve adaleti hak eden Sudan halkına olan bağlılığından vazgeçmeyecek. Çatışmanın tüm taraflarına şiddete son vermeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı, her iki tarafın da Sudan'ın tüm bölgelerine insani yardımların herhangi bir engelleme olmadan ulaştırılmasına derhal izin vermesi gerektiğinin altını çizdi.