Sudan’da ölü sayısının 3 bini ulaşmasının ardından ateşkes ilan edildi

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Sudan’da kalıcı ateşkes çağrısı yaptı.

Hartum’daki Sudan ordusu askerleri. (AFP)
Hartum’daki Sudan ordusu askerleri. (AFP)
TT

Sudan’da ölü sayısının 3 bini ulaşmasının ardından ateşkes ilan edildi

Hartum’daki Sudan ordusu askerleri. (AFP)
Hartum’daki Sudan ordusu askerleri. (AFP)

Sudan’ın başkenti Hartum’da dün sabah, ateşkesin ilk gününde ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların ve hava saldırılarının durmasıyla durum sakin görünüyordu. Görgü tanıklarının ifadelerine göre vatandaşlar, az sayıda da olsa sokaklara çıkmaya başladılar.

Suudi Arabistan ve ABD cumartesi akşamı ordu ve HDK temsilcilerinin Cidde şehrinde, Sudan'da pazar sabahı saat 06.00’da başlayarak 72 saatlik ateşkes öngören anlaşmaya vardıklarını duyurdular. Savaşan taraflar ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda, Hartum ve diğer illerdeki çatışma bölgelerinde mahsur kalan sivillere insani yardımın ulaştırılması ve temel hizmetlerin eski haline dönmesi için ateşkesi kabul ettiklerini ifade ettiler.

Fotoğraf Altı: Sudan'ın başkenti Hartum semaları çatışmalar nedeniyle yangınlara sahne oldu. (AFP)
Sudan'ın başkenti Hartum semaları çatışmalar nedeniyle yangınlara sahne oldu. (AFP)

3 bin kişi öldü, 6 bin kişi yaralandı

Sudan Sağlık Bakanı Heysem Muhammed İbrahim, ordu ile HDK arasında yaşanan silahlı çatışmalarda üç binden fazla kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. İbrahim, dün yaptığı açıklamada, nisan ayı ortalarında başlayan çatışmanın başlamasından bu yana üç binden fazla kişinin öldüğünü ve altı binden fazla kişinin yaralandığını söyledi. Sudanlı bakan, başkent Hartum'daki 130 hastanenin yarısının halen faaliyet gösterdiğini ancak Batı Darfur eyaletindeki tüm hastanelerin hizmet dışı olduğunu da sözlerine ekledi.

Ateşkes anlaşması, tarafların ateşkes süresince saldırıları, topçu ve hava bombardımanlarını durdurmaları, savaş uçakları ve insansız hava araçları (İHA) kullanmamaları, askeri unsurların hareket ettirmemeleri ve yeniden konuşlandırmamaları ve askeri avantaj elde etmek için güç takviyesinde bulunmamaları ve tedarikler yapmamalarını şart koşuyor. Kısa süreli ateşkes, iki taraf arasında başkent Hartum'un yanı sıra Darfur ve Kuzey Kordofan eyaletlerinde siviller arasında yüzlerce kişinin ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olan bir hafta süren şiddetli çatışmaların ardından ilan edildi. Arabulucular, çatışan tarafların tıpkı önceki 24 saatlik ateşkes sırasında olduğu gibi ateşkesi büyük ölçüde ihlal etmemelerini ve uymalarını umuyorlar.

Mısır Cumhurbaşkanı’ndan kalıcı ateşkes çağrısı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün yaptığı bir açıklamada, kalıcı ve kapsamlı bir ateşkesin sağlanmasının ve barışçıl bir diyalog sürecinin başlatılmasının, Sudan'da çabaların yoğunlaştırılması gereken ‘öncelikler’ olduğunu söyledi. Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Müsteşar Ahmed Fehmi tarafından yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Sisi, Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar ile yaptığı görüşmede ülkesinin Sudan’da ateşkesi sağlamak ve barış sürecini ilerletmek için her türlü çabayı gösterdiğini ve Sudan devletinin birliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Fehmi, Cumhurbaşkanı Sisi'nin telefon görüşmesinde mevcut krizin seyrine ilişkin gelişmeleri dinlediğini ve Agar’ın, krizin devletin birlik ve beraberliğini koruyacak şekilde çözülmesine yönelik çalışmaların seyrinin yanı sıra insani yardımların ulaştırılması için iş birliği ve koordinasyon yollarını anlattığını bildirdi.

Fotoğraf Altı: Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar ve beraberindeki heyeti kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar ve beraberindeki heyeti kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Yerel görgü tanıkları

Diğer yandan Hartum'un farklı bölgelerinden Şarku'l Avsat'a konuşan görgü tanıkları, ateşkesin ilanından sonra ne orduya ait savaş uçaklarını gördüklerini ne de patlama ve mermi sesleri duyduklarını söylediler. Omdurman bölgesi sakinlerinden Salih İshak açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Başımızın üzerinde uçan uçaklar yok. Son günlerde bitmek bilmeden devam eden çatışmalardan bıktık. Bugün ihtiyaçlarımızı korkusuzca giderebildik. Durumun sakinleşmesini ve savaşın tamamen durmasını istiyoruz.

Hartum’un doğusundaki İmtidad Nasir mahallesinden Esma Abdallah’ın açıklaması da şöyle oldu:

Sabah saatlerinden itibaren etrafımızda duyduğumuz top ve çatışma sesleri kesildi. Geçtiğimiz günlerde top mermileri çok sayıda evi yıktı, mahallenin birçok sakini bu top mermilerinden çıkan şarapnel parçalarıyla yaralandı.

Abdallah, mahalle sakinlerinin rahat bir şekilde pazara gidebilmek ya da vurulmadan bölgeyi terk edebilmek için ateşkesi beklediğini de sözlerine ekledi.

AFP’ye konuşan Hartum'un merkezinden Hanaa Hüseyin, “Bizim en büyük sorunumuz ateşkesin sona ermesinden sonraki günlerin çok zorlu geçmesi. Savaşçılar adeta ateşkes günlerini telafi etmeyi istiyormuş gibi davranıyorlar” dedi.

Omdurman'da yaşayan Sami Ömer de “Kapsamlı bir ateşkes istiyoruz. Geçici ateşkes normal hayata dönmemiz için yeterli değil” şeklinde konuştu.

Fotoğraf Altı: Başkent Hartum’daki bankalar çatışmalar nedeniyle kapandı. (AFP)
Başkent Hartum’daki bankalar çatışmalar nedeniyle kapandı. (AFP)

Tunus Büyükelçiliği

Sudan ordusu tarafından cumartesi akşamı yapılan açıklamada, Cidde görüşmelerinde arabulucu olan Suudi Arabistan ve ABD'nin insani yardımların ulaştırılması için 3 günlük geçici ateşkes önerisinin kabul edildiği bildirildi. Açıklamada, ateşkesin geçerlilik süresi boyunca HDK'nın herhangi bir ihlalde bulunması halinde buna kararlı bir şekilde karşılık verileceği vurgulandı. HDK tarafından yapılan açıklamada ise HDK’nın karşı taraf ateşkese bağlı kaldığı sürece ülke genelinde ateşkese tamamen bağlı kalacağı teyit edildi.

Diğer yandan Tunus dün, silahlı grupların Tunus’un Hartum Büyükelçiliği’ne baskın yapmalarını ve binayı yağmalamalarını kınadı. Tunus Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, olay ‘diplomatik misyonların binalarının dokunulmazlığına karşı yapılan açıkça bir ihlal’ olarak nitelendirildi. Bakanlık, Tunus’un Hartum Büyükelçiliğinin basılmasıyla ilgili daha fazla detay vermezken faillerin peşine düşülmesi ve hesap verdirilmeleri çağrısında bulundu. Açıklamada, Tunus’un Sudan’da itidalin sağlanması, çatışmaya derhal son verilmesi ve Sudan halkının üstün çıkarlarının korunması için çağrısı yinelendi.

Sudan’daki silahlı kişiler, bu ayın başlarında da Suudi Arabistan’ın ve Bahreyn’in Hartum’daki büyükelçilik binalarına baskınlar düzenlemişlerdi.



Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
TT

Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)

Hamas Hareketi ve İsrail’den müzakereciler Katar’ın başkenti Doha'da Gazze'de ateşkes konusunda dolaylı müzakerelere başlamaya hazırlanırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ordusundan Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını istedi.

Netanyahu'nun adamları, cumartesi akşamı savaşı yönetmek için yapılan güvenlik toplantılarında yaşananları sızdırdılar. Toplantıda şiddetli tartışmalar, bağırışmalar ve masaya vurmalar yaşandığını söylediler. Ayrıca Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'e Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını ve ateşkesin ilan edilmesi muhtemel görünen Washington ziyaretinden döndükten sonra kendisine sunması talimatı verdiğini aktardılar.

İsrailli analistler bu sızıntının amacına ilişkin farklı görüşlere sahipler. Bazıları, bunun sadece ‘Hamas liderliğine Doha turunda önerileri kabul etmesi için son anda baskı yapmayı amaçladığını’ bazıları ise Netanyahu'nun ‘hükümetin kendisine Gazze'yi işgal etmesi ve Filistinlilere karşı şiddetli operasyonlarının dozunu artırması için baskı uyguladığını sızdıran ordu kademesine öfkesini göstermeyi amaçladığını’ söylediler.

Üçüncü bir analist grubu ise bu gidişatın ‘hükümetin ateşkesi reddetme tutumunun gerçeğini’ yansıttığı görüşündeydi.

Birden fazla sebep

Ancak tüm bu nedenlerin bir araya gelmesi Netanyahu'nun Zamir'den taleplerinin arkasında yatan neden gibi görünüyor. Netanyahu, Hamas'a baskı uygulayarak kalıcı ateşkes şartından vazgeçmesinin yanı sıra (Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in temsil ettiği) Dini Siyonizm akımının hükümetten çekilmemesi için işgal ve sürgün tehdidini masada tutmak ve böylece sağcı tabanını memnun etmek istiyor.

Jfkfjf
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Kudüs'ün eski kentinde dolaşıyor (Arşiv - Reuters)

Son olarak Netanyahu, ordunun kendini savunma konumunda kalmasını istiyor ve başarısızlıkla suçlanmaktan korkuyor. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’a da Netanyahu’nun kendisi gibi ‘sadece güç yoluyla barış istediği’ mesajını veriyor.

Toplantıda neler oldu?

Toplantı, ateşkes anlaşmasına varılamaması durumunda askeri planların görüşülmesi üzerineydi. İsrail merkezli televizyon kanalı Kanal 12'nin haberine göre toplantı, İsrail ordusunun ‘Gideon'un Arabaları Operasyonu’nun hedeflerine ulaşmaya yaklaştığını açıklamasının ardından, ‘savaşın, rehineleri kurtarma ve Hamas'ı hezimete uğratma hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla siyasi düzeyde sunacağı çeşitli olasılıkların ve planların ortaya çıkmasının ardından gerçekleşti.

Kanal 12, toplantıda Başbakan Netanyahu ile Genelkurmay Başkanı Zamir arasında sert bir tartışma yaşandığını, bakanlar Ben Gvir ve Smotrich'in ise başbakanı desteklediğini bildirdi.

Ben Gvir ve Smotrich'in Genelkurmay Başkanı'nı siyasi düzeydeki tavsiyeleri uygulamamakla suçladığını aktaran Kanal 12, Genelkurmay Başkanı'nın ise “Gazze'de oyalanacak zaman yok... Sözlerinize dikkat edin. Savaşlarda askerler ölüyor” şeklinde yanıt verdiğini kaydetti.

Toplantı sırasında Netanyahu'nun sesini yükselterek masaya yumruğunu vurduğunu ve Gazze halkı için geniş çaplı bir tahliye planı hazırlanarak onların Gazze'nin güneyine yerleştirilmesini talep ettiğini iddia eden Kanal 12’ye göre Netanyahu, “Taviz vermeyeceğim. Hamas hiçbir koşulda Gazze'de kalmayacak” dedi.

Kanal 12 ayrıca Genelkurmay Başkanı Zamir’in İsrail'in Gazze halkı üzerinde kontrolünü sürdürmesine karşı çıktığını ve kontrolün kaybedileceği konusunda uyardığını bildirdi.

İsrail Genelkurmay Başkanı toplantıda, “Askeri yönetim mi istiyorsunuz? İki milyon aç ve aşağılanmış insanı kim yönetecek?” diye sordu. Bunun üzerine Netanyahu yüksek sesle “Ordu ve İsrail Devleti” yanıtını verdi ve ardından “Askeri yönetim istemiyorum, ancak Hamas'ı hiçbir şekilde kabul etmeyeceğim” diye ekledi.

Zamir, Netanyahu'nun sözlerine “Bunu konuşmalıyız, bu konuda anlaşamadık. Aç ve öfkeli insanları kontrol etmek, kontrolün kaybedilmesine ve ordunun saldırıya uğramasına yol açabilir” diye yanıt verdi. Zamir ayrıca, bu planın İsrail ekonomisi ve toplumu üzerinde muazzam etkileri olacağını ve düzenli ve yedek kuvvetlerin konuşlandırılması açısından büyük kaynaklar gerektireceğini belirtti.

Netanyahu, toplantı sırasında Zamir'den, ABD Başkanı Donald Trump ile Gazze ve İran konusunda görüşmeler yapmak üzere Washington'a gittikten sonra geri dönene kadar Gazze Şeridi için tahliye planı hazırlamasını istedi. Netanyahu, hafta sonuna kadar Washington'da kalacak.

Zafer pozu arayışı

İsrail ordusu Gazze'deki operasyonlarını korkunç bir şekilde yoğunlaştırdı. Çünkü savaşı güçlü bir zafer pozuyla bitirmek istiyor.

Şimdiye kadar onun Lübnan, Suriye ve İran cephelerinde ‘başarılı’, ancak Gazze cephesinde ‘başarısız’ olduğu yönünde bir tablo ortaya çıktı. Savaşın Hamas'a ağır darbeler indirilmeden sona ermesini hayal edemeyen İsrail ordusu, Gazze'de şimdiye kadar elde ettiği başarıların hükümet tarafından siyasi kazanca dönüştürülmesi için yeterli olduğuna inanıyor.

Netanyahu’nun öfkesinin sebebi de tam olarak bu eğilim. Çünkü bu durum topu kendi sahasına atıyor. Oysa sorumluluğu başkalarına yükleme konusunda gerçek bir usta olan Netanyahu 7 Ekim 2023’ten bu yana görevden aldığı çoğu komutan ve güvenlik yetkilisiyle de aynısını yapmıştı.

Hem Netanyahu hem de Zamir, Hamas'ın İsrail askerlerinin hayatına kasteden operasyonlarını sürdürmesinden dolayı bir miktar hayal kırıklığı yaşıyor. Halbuki Hamas büyük suikastlara uğramış, kalesi olan Gazze ile halkı katliama ve yıkıma maruz kalmıştı.

Kcjfj
Gazze'de yaralanan bir İsrail askerini taşıyan İsrail Hava Kuvvetleri askerleri, Ocak 2024 (AFP)

Ancak Genelkurmay Başkanı Zamir, Gazze'deki başarısızlıkları diğer cephelerdeki kazanımlarla telafi etmenin mümkün olduğunu düşünüyor. Savaşı bu aşamada sona erdirmeyi tercih eden Zamir, “Gazze'de kalmak bir kumar ve dünyanın en güçlü orduları bile işgalci örgütlerle savaşamaz” diyor.

Bununla birlikte Zamir, farklı bir görüşe sahip olsa bile siyasi liderliğin emirlerine uymaya hazır olduğunu söyledi.

Sızıntılar öfkeye neden oldu

Ancak sorun şu ki, Netanyahu'nun hükümetteki arkadaşları, sadece Ben-Gvir ve Smotrich değil, Likud Partisi’nden milletvekilleri ve bakanlar da Netanyahu'nun açıklamalarıyla yetinmiyor ve bunları Beyaz Saray'da olacakları örtbas etme girişimi olarak görüyorlar.

Bu yüzden pazar günü Zamir ve Netanyahu'yu eşit şekilde eleştiren açıklamalarda bulunan Smotrich, “Kabinet’ten sızdırılan bilgiler, devletin güvenliğini tehdit eden kabul edilemez bir durumdur ve buna bir son verilmeli” ifadelerini kullandı.

Jgjfj
Netanyahu ve Smotrich Kabinet toplantılarından birinde (Reuters)

İsrail Maliye Bakanı Smotrich, eleştşirilerini şöyle sürdürdü:

“Gerçek şu ki tüm cephelerdeki büyük başarılara rağmen, insani yardımların Hamas'a ulaşmasını engellemek konusunda Genelkurmay Başkanı görevini yerine getirmiyor ve siyasi liderliği Hamas'a yardım ulaştırmaya zorluyor. Bu yardımlar savaş sırasında düşmanın lojistik tedarikine dönüşüyor. Tüm saygımla, eleştirilerim aynı zamanda savaşın sürdüğü aylar boyunca siyasi düzeyde alınan kararları uygulamaya koyamayan ve ordunun üst düzey komutanlarına dayatamayan Başbakan’a da yöneliktir. Bu kararlar, Hamas'ı ortadan kaldırmak ve rehineleri geri almaktı.”