Astana müzakerelerinin ‘son’ turunda Suriye-Türkiye normalleşmesi baskısı

Kazakistan, Astana’daki Suriye müzakerelerinin sona ermesini talep ederken Rusya, müzakereleri ‘başka bir platforma’ taşımakta ısrarcı

Astana'daki müzakerelerden bir kare (Arşiv - Reuters)
Astana'daki müzakerelerden bir kare (Arşiv - Reuters)
TT

Astana müzakerelerinin ‘son’ turunda Suriye-Türkiye normalleşmesi baskısı

Astana'daki müzakerelerden bir kare (Arşiv - Reuters)
Astana'daki müzakerelerden bir kare (Arşiv - Reuters)

Kazakistan'ın başkenti Astana'da dün düzenlenen ‘Suriye konulu Astana Görüşmeleri’nin sona ermesinin ve ortak sonuç bildirisinin açıklanmasının ardından kafa karışıklığı devam ediyor. Ortak sonuç bildirisinde, sunulan dosyalarla ilgili olarak Rusya, İran ve Türkiye'nin sabiteleri vurgulanırken Şam ile Ankara arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi süreci Astana grubunun öncelikleri arasına dahil edildiği belirtildi. Öte yandan Kazakistan Dışişleri Bakanlığı, müzakerelerin artık sona ermesini istediğini vurgulamak istercesine tarafların Kazak topraklarında bir araya geldiği ‘son’ turu değerlendirdi. Moskova ise dikkat çekici ve şaşırtıcı bir şekilde tarafların ‘turlara devam etmek için yeni bir platforma taşınacak olan’ sürece bağlılığını teyit ederken Kazakistan’ın bu açıklamasını hızla örtbas etmeye çalıştı.

Kazakistan’ın bu tutumunun detayları ve tarafların öncesinde bundan haberdar olup olmadığı açıklanmazken, Kazakistan Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması tüm tarafları şaşırttığı bir gerçekti.

Kazakistan Dışişleri Bakanlığı, Suriye Konulu Astana Görüşmeleri toplantısının ‘bu formattaki son toplantı’ olmasını önerdi.

Suriye'nin Arap Birliği üyeliğine geri döndüğü Kahire'deki Arap ülkeleri dışişleri bakanları toplantısından bir kare (Reuters)
Suriye'nin Arap Birliği üyeliğine geri döndüğü Kahire'deki Arap ülkeleri dışişleri bakanları toplantısından bir kare (Reuters)

Suriye ile normalleşme

Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kanat Tumış, 20'ncisi düzenlenen Suriye konulu Astana Görüşmeleri’nin sonunda şunları söyledi:

“Krizin çözümü sürecinde yer alan heyetlerin tüm çabalarına teşekkür ediyoruz. Suriye’nin bölgedeki izole edilmişlik durumunun yavaş yavaş sonlanmaya başlamasıyla birlikte Astana sürecinin görevini tamamladığı kabul edilebilir.”

Bu gelişmelerin ‘Astana sürecinde ülke heyetlerinin yürüttüğü amansız çalışmanın kazanımlarından biri’ olduğunu vurgulayan Tumış, “Suriye'nin krizden çıkışı kazanımlardan biri olarak değerlendirilebilir. Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönmesiyle birlikte Astana sürecinin 20’inci toplantısının son buluşma olarak ilan edilmesini öneriyoruz” ifadelerini kullandı.

Kazak yetkili, ‘son toplantının’ 17 maddelik sonuç bildirisini okudu. Maddelerin çoğunluğu Rusya, Türkiye ve İran'ın sabitlerini içeriyordu.

Taraflar, Astana sürecinin Suriye krizine sürdürülebilir bir çözüm için üstlendiği öncü rolünü vurgularken ‘Birleşmiş Milletler Şartı ilkeleri çerçevesinde Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğüne’ bağlı olduklarını yinelediler.

Bildiride Rusya, Türkiye, Suriye ve İran dışişleri bakan yardımcılarının istişarelerinde ilk kez yapıcılığa atıfta bulunulurken dört ülkenin savunma bakanlıkları ve istihbarat teşkilatlarının çalışmaları ile koordineli olarak Türkiye-Suriye ilişkilerinin yeniden tesis edilmesine yönelik bir yol haritası sunuldu. Bildiride, bu sürecin terörle mücadele ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) katılımıyla Suriyelilerin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüşleri için koşulların oluşturulması amacıyla iyi niyet ve iyi komşuluk ilişkileri temelinde ilerlediği belirtildi.

Bildirinin diğer maddelerinde terörle, bölücü eğilimlerle daha önce imzalanan tüm anlaşmalar tam olarak uygulanarak İdlib çevresindeki durumun sürdürülebilir bir şekilde normalleşmesini sağlamak üzere daha fazla çaba gösterilmesinin kararlaştırıldığı kaydedildi.  Taraflar, Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumla ilgili olarak bu bölgede kalıcı güvenlik ve istikrarın sağlanmasının ancak Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunmasıyla sağlanabileceği konusundaki fikir birliğini teyit ettiler.

‘Terörle mücadele bahanesiyle yasadışı özerk yönetim girişimleri’ de dahil olmak üzere ‘sahada’ yeni gerçekler yaratmaya yönelik tüm girişimler reddedildi. Katılımcılar, Suriye'ye ait olması gereken petrol gelirlerine yasa dışı olarak el konulmasını ve transfer edilmesini reddettiklerini bir kez daha vurguladılar.

Bildiride İran’ın talebi üzerine ‘İsrail'in Suriye’de sivil noktaların da aralarında bulunduğu hedeflere yönelik askeri saldırıları’ kınandı. Ayrıca İsrail’in Suriye’nin Golan Tepeleri’ni işgale devam etmesinin reddedildiği vurgulandı.

Bildiride siyasi olarak Suriye krizinin askeri bir çözümü olmadığının altı çizilirken taraflar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararı çerçevesinde BM’nin yardımıyla Suriyeliler tarafından yönetilen uygulanabilir ve uzun vadeli bir siyasi sürecin ilerletilmesi konusunda kararlı olduklarını bir kez daha teyit ettiler.

Ayrıca Suriye Anayasa Komitesi’nin çalışmalarının önemini vurgulayan taraflar, bu çerçevede yeni bir müzakere turu düzenleme çağrısında bulundular. Bildiride, Suriye genelinde uluslararası insani yardımların artırılmasının öneminin yanı sıra ‘mültecilerin ve yerinden edilenlerin güvenli, onurlu ve gönüllü olarak geri dönüşleri için uygun koşulların sağlanmasına duyulan ihtiyaç’ vurgulandı.

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen'in Suriye Anayasa Komitesi’nin müzakere heyeti ile yaptığı önceki toplantıdan bir kare
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen'in Suriye Anayasa Komitesi’nin müzakere heyeti ile yaptığı önceki toplantıdan bir kare

Bildirinin yayınlanmasının hemen ardından Rusya'nın Suriye özel elçisi Alexander Lavrentyev, Kazakistan'ın ‘Astana sürecinin son turu’ açıklamasının aksine Astana formülün ‘etkili olduğunu ve devam edeceğini’ vurguladı. Lavrentyev, Rusya, Türkiye ve İran'ın Suriye krizinin çözümüne ilişkin görüşlerinin ‘büyük ölçüde örtüştüğünü’ söyledi.

Tarafların Suriye’de istikrarı artırmak için yorulmadan çalışmaya devam edilmesi gerektiğinin altını çizdiklerini belirten Lavrentyev, Suriye’nin Arap Birliği (AL) üyeliğine geri dönmesinin çok önemli bir gelişme olduğuna ve bölgede istikrarın artmasına yardımcı olacağına işaret etti. Rus yetkili, tarafların, ABD ve Avrupa ülkelerinin Suriye'nin AL üyeliğine geri dönmesiyle ilgili verdikleri tepkilerden endişe duyduklarını da sözlerine ekledi.

Batı ülkelerinin halkının insani ihtiyaçlarını karşılaması için Suriye’ye uyguladığı yaptırımları kaldırması çağrısını yineleyen Lavrentiev, tarafların Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecini ilerletme konusundaki çabalarına işaret etti. Suriye Anayasa Komitesi'ni kuranların Astana formülü ve garantör ülkeler olduğu hatırlatan Lavrentiev, “Astana formülü başarılı oldu ve devam edecek. Canlılığı ve etkinliği teyit edilmiş oldu” dedi.

Son 6 yılda 20 turdan 18'ine ev sahipliği yaptıkları için Kazak yetkililere teşekkür eden Lavrentiev, Suriye konulu bir sonraki toplantının 2023 yılının ikinci yarısında yapılacağını da sözlerine ekledi.

Ayrıca taraflar, Suriye-Türkiye yakınlaşmasını hızlandırma konusunda anlaşmış gibi görünüyorlar. İran heyetinin başkanı olan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Asgar Hacı, ‘dört ülkenin dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde bir toplantı daha düzenleme konusunda anlaştıklarını’ açıkladı.

Rusya merkezli RİA Novosti Haber Ajansı’na konuşan İranlı yetkili, dört ülkenin dışişleri bakanlarının toplantısı için kesin bir tarih olmadığını, ancak dışişleri bakan yardımcıları toplantısının gündemde olduğunu söyledi.

Şam'daki toplantılar

Öte yandan bir Rus diplomat, Astana sürecine ne olacağına dair ortaya çıkan belirsizlikle ilgili Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Kazakistan, Rusya-Türkiye ve Rusya-İran ilişkileri ve Şam-Ankara ilişkileri açısından şartların çok karmaşık olduğu bir dönemde arabulucu rolünü üstlendi. Kazak arabuluculuğu sayesinde, Suriye hükümeti ve silahlı gruplar da dahil olmak üzere tüm taraflar davet edildi. Bu nedenle taraflar, çatışmayı durdurmak ve gündeme getirilen sorunları toplu olarak ele almalarını sağlayan formüller elde etmeyi başardılar.”

Siyasi ve askeri durumun iyileşmesi ve Şam ile Ankara arasındaki normalleşme sürecinin başlatılması da dahil olmak üzere yaşanan birçok gelişmenin ardından, yol haritasının yakında onaylanacağını ve cumhurbaşkanlığı düzeyinde dörtlü bir toplantı için hazırlıkların yapılacağını söyleyen Rus diplomat, “Bundan sonra Suriye-Türkiye ilişkilerinin yeniden tesis edilmesi düşünülebilir” dedi.

Pedersen, geçtiğimiz haziran ayında Cenevre'de Suriye Anayasa Komitesi toplantısına katıldığı sırada (BM)
Pedersen, geçtiğimiz haziran ayında Cenevre'de Suriye Anayasa Komitesi toplantısına katıldığı sırada (BM)

Bu çerçevede Astana’da yeni görüşmeler yapılmasına gerek olmayacağını düşünen Rus diplomat, bundan sonra Suriye kriziyle ilgili konuların Ankara’da ya da Şam’da ele alınabileceğini de sözlerine ekledi. Bu formülün mülteci sorununun, sınırlardaki durumun ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye topraklarından çıkışı için bir takvim belirlenmesi de dahil olmak üzere diğer tüm sorunların çözümüne katkıda bulunduğunu söyledi.

Rus diplomata göre Ankara ile Şam arasındaki görüşmelerde BMGK’nın 2254 sayılı kararı çerçevesinde terörün ortadan kaldırılması, silahlı grupların oluşturduğu sorunlar ve siyasi geçiş sürecine ne ölçüde katılacakları gibi dosyalar da masaya yatırılacak.

Bu yüzden Astana sürecinin adının değişmesinin, örneğin ‘Suriye'nin kurtuluşu süreci’ haline gelmesinin doğal olduğunu söyleyen Rus diplomat, Suriye Anayasa Komitesi'nin Maskat'taki toplantısının, komitenin Suriye toprakları dışındaki son toplantısı olacağını, çünkü Suriye Anayasası’nın başka bir yerde değil, Suriye’de hazırlanması son derece normal olduğunu vurguladı.



Eş Şara: Suriye “bölünmez bir bütündür”

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, cumhuriyetin yeni ambleminin tanıtım töreninde (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, cumhuriyetin yeni ambleminin tanıtım töreninde (AFP)
TT

Eş Şara: Suriye “bölünmez bir bütündür”

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, cumhuriyetin yeni ambleminin tanıtım töreninde (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, cumhuriyetin yeni ambleminin tanıtım töreninde (AFP)

Suriye Devlet Başkanı Ahmad eş Şara dün, Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından iktidara gelmesinden yaklaşık yedi ay sonra, yetkililerin cumhuriyetin yeni arması olan üç yıldızlı altın bir balıkkartalını tanıttığı törende Suriye'nin “bölünmez” olduğunu ilan etti.

AFP'nin haberine göre Halk Sarayı'nda Eş Şara ve büyük şehirlerin meydanlarında halkın katılımıyla düzenlenen törende yetkililer, devlet kurumlarıyla iş birliği içinde özel bir ekip tarafından oluşturulan yeni sembolü duyurdu.

5 mesaj

Cumhuriyetin yeni armasının tanıtımı için düzenlenen törende konuşan Eş Şara, “Bugün lansmanını yaptığımız kimlik, parçalanmayı ya da bölünmeyi kabul etmeyen ve kuzeyden güneye, doğudan batıya tek bir ülke olan Suriye'yi ifade ediyor” dedi.

Baas Partisi'nin 50 yıllık iktidarının başladığı 1945 yılından bu yana Suriye Cumhuriyeti'nin sembolü olan balıkkartalı, bazı değişikliklerle birlikte yeni armanın temelini oluşturuyor.

Enformasyon Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, “halkın kurtuluşunu” temsil etmesi için balıkkartalına üç yıldız eklenirken, Suriye'nin beş bölgesini (kuzey, doğu, batı, güney-merkez) temsil eden beş tüy balıkkartalının kuyruğunda bulunuyor.

Kuyruğundan üç yıldız ve beş tüy bulunan balıkkartalı (AFP)Üç yıldız ve kuyruğunda beş tüy bulunan balıkkartalı (AFP)

Bakanlık, yeni armanın, "Halkın iradesinden doğan yeni devlet... çağdaş devlet", "Suriye topraklarının birliği" ve "Devlet ile halk arasındaki ilişkiyi tanımlayan yeni bir ulusal sözleşme" olmak üzere beş mesaj taşıdığını ifade etti.

"Yeni Hayat"

Şam'da yüzlerce kişi etkinliği izlemek için Şam'a bakan Kasyun Dağı'nda bulunan “Meçhul Asker” meydanında toplanırken, güvenlik güçlerinin konuşlandığı meydanda iki büyük ekran kuruldu.

Katılımcılar, “Başını kaldır, sen özgür Suriyelisin” ve “Bir, bir, bir, bir, Suriye halkı birdir” sloganları atarken Suriye bayraklarını salladı.

Şam'da yaşayan 57 yaşındaki Gassan Halif, yeni sloganın kendisi için “insan onurunu güvence altına alan, onurlu ve şanlı bir Suriye”yi temsil ettiğini söyledi ve “Daha önce haysiyet eksikti, şimdi haysiyet insanlara geri döndü” ifadelerini kullandı.

Meçhul Asker Meydanı'nda düzenlenen törende atlı gençler yeni armayı taşıyan pankartları sallarken, bazı katılımcılar yeşil, siyah ve beyaz olmak üzere üç renkten oluşan ve ortasında üç kırmızı yıldız bulunan yeni Suriye bayrağını göndere çekti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre kutlamalara eşiyle birlikte gelen Şam sakini Nasır Ebu Raşid şunları söyledi: “Sanki yeni bir hayata ve yeni bir ruha girmişiz gibi, sanki her Suriyeli için bir rüya gerçekleşmiş gibi.”

Devlet medyasının bildirdiğine göre, kuzeydeki Halep şehri de dahil olmak üzere ülkenin diğer büyük şehirlerinde de benzer kutlama törenleri düzenlendi.

Devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'ın 8 Aralık 2024 tarihinde düşmesiyle iktidara gelmesinden bu yana eş Şara, geçiş dönemini yönetmek için eski Halk Meclisi'nin derhal feshedilmesi, geçiş dönemini beş yıl olarak belirleyen bir anayasal bildirinin imzalanması ve bir geçiş hükümeti kurulması da dahil olmak üzere birçok adım açıkladı.