İsrail'de Filistin bayrağı yasağına karpuz çözümü

Filistin bayrağının renklerini taşıyan karpuz, uzun yıllardır Filistin direnişinin sembollerinden biri

Filistin bayrağının yasaklı olduğu 1967'den 1993'e kadar olan süreçte karpuz taşıyan bazı Filistinlilerin de gözaltına alındığı biliniyor (Zazim)
Filistin bayrağının yasaklı olduğu 1967'den 1993'e kadar olan süreçte karpuz taşıyan bazı Filistinlilerin de gözaltına alındığı biliniyor (Zazim)
TT

İsrail'de Filistin bayrağı yasağına karpuz çözümü

Filistin bayrağının yasaklı olduğu 1967'den 1993'e kadar olan süreçte karpuz taşıyan bazı Filistinlilerin de gözaltına alındığı biliniyor (Zazim)
Filistin bayrağının yasaklı olduğu 1967'den 1993'e kadar olan süreçte karpuz taşıyan bazı Filistinlilerin de gözaltına alındığı biliniyor (Zazim)

Tel Aviv'de bir grup aktivist, İsrail polisinin Filistin bayrağı taşıyanları gözaltına almasını protesto etmek için üzerinde karpuz görseli olan minibüsleri şehir sokaklarında gezdirdi.

İsrail sansürünü atlatmak isteyen Filistinlilerin, onlarca yıldır karpuz görseli kullandığı biliniyor.

Filistin bayrağındaki siyah, beyaz, yeşil ve kırmızı renkleri taşıması nedeniyle karpuz sembolünü kullanmak Filistinliler için bir gelenek haline dönüşmüş durumda.

Tel Aviv sokaklarında ırkçılık karşıtı grup Zazim tarafından organize edilen protestoda, bir minibüsün üzerine giydirilen karpuz görselinin üzerine "Bu bir Filistin bayrağı değildir" ifadeleri de yazıldı.

Geçen hafta Hayfa'daki Onur Yürüyüşü'nde Filistin bayrağı taşıyan genç bir kadın gözaltına alınmıştı. İsrail polisi, kadının bayrağa el koymak isteyen güvenlik güçlerine saldırdığı için gözaltına alındığını duyurmuştu.

Karpuz görsellerinin Tel Aviv bölgesinde sıklıkla kullanılan 16 minibüsün üzerine giydirildiği açıklandı.

Zazim Direktörü Raluca Ganea konuyla ilgili, "Hükümete mesajımız açık: Saçma bir yasağı delmek için daima bir yol bulacağız ve LGBT bayrağı da olsa Filistin bayrağı da olsa ifade özgürlüğü ve demokrasi için savaşmaktan vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.

İsrail'de şu anda Filistin bayrağı taşımayı engelleyen yasal bir düzenleme yok ancak ocakta Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve Emniyet Müdürü Kobi Şabtai'den talimat alan polis bayrağın huzur ortamını bozduğu iddiasıyla gözaltı işlemi uyguluyor. 

Ben Gvir'in liderlik ettiği aşırı sağ Yahudi Gücü Partisi (Otzma Yehudit), üniversite kampüslerinde Filistin bayrağının yasaklanması için parlamentoya bir yasa teklifi vermişti ancak rektörler ve hak gruplarından gelen itirazların ardından hükümet süreci durdurmuştu.

Filistin bayrağı, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Gazze ve Batı Şeria'da yasaklanmıştı. Bu yüzden pek çok tutuklama gerçekleşirken, aktivistler bayrakla aynı renkleri taşıyan karpuza yönelmişti.

1993'te taraflar arasında imzalanan Oslo Anlaşması'yla Filistin bayrağı yasağı kağıt üzerinde kaldırılsa da fiili yasak hükümetten hükümete farklılık gösteren derecelerde sürüyor.

Independent Türkçe, Times of Israel, National



SDG’den Şarku’l Avsat’a özel açıklama: Suriye'de şiddetin tırmanmasıyla silahlarımızı teslim etmeyi reddediyoruz

SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)
SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

SDG’den Şarku’l Avsat’a özel açıklama: Suriye'de şiddetin tırmanmasıyla silahlarımızı teslim etmeyi reddediyoruz

SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)
SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Sözcüsü Ebcer Davud, SDG'nin Suriye ordusuna katılması için bir takvim belirlendiği yönündeki haberleri yalanladı. Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Davud, Suriye'nin güneyinde şiddet olaylarının artması ve DEAŞ'ın son zamanlarda kendilerine yönelik tehditlerinin tırmanması nedeniyle ‘silahlarını teslim etmeyi reddettiklerini’ söyledi.

uı
SDG Sözcüsü Ebcer Davud (Şarku’l Avsat)

SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı bünyesine dahil edilmesi için 30 günlük bir süre belirlendiğine dair haberleri değerlendiren Ebcer Davud, Suriye'deki gerginliklerin devam etmesi, şiddetin tırmanması ve DEAŞ örgütünün tehditleri nedeniyle SDG güçlerinin silahlarını teslim etmesinin imkansız olduğunu belirtti.

ABD ve DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun (DMUK) DEAŞ'a karşı savaşta desteklediği SDG’nin, ilk günden itibaren yeni devlet kurumlarına katılmaya hazır olduğunu açıkladığını hatırlatan Davud, “Güçlerimizin özel statüsünü tanıyan yasal bir anayasa anlaşmasıyla Suriye ordusuna katılabiliriz, ancak kontrol ettikleri bölgelerdeki askeri güçler Suriye ordusu bünyesinde birleştirilmeli” ifadelerini kullandı.

xsdfrgty
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir araya geldiler (AFP)

Mazlum Abdi'nin ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile yaptığı son görüşmenin ‘olumlu’ geçtiğini belirten Davud, önümüzdeki dönemde Suriye hükümeti ile görüşmelerin devam etmesi ve tartışmalı konular ile çözülmemiş meselelerin ele alınması için yeni görüşmelerin yapılacağını kaydetti.

Bu görüşmenin Barrack’ın bir ay içinde Abdi ile yaptığı ikinci üst düzey görüşme olduğuna dikkati çeken SDG Sözcüsü, ilk görüşmenin 9 Temmuz’da Suriye'nin başkenti Şam'daki Tişrin Sarayı'nda, Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanları ile Genel İstihbarat Başkanı gibi yetkililerin yanı sıra Fransa'nın Suriye Özel Temsilcisi Jean-François Guillaume ve DMUK komutanlarının katılımıyla gerçekleştirildiğini ifade etti.

SDG’nin Beşşar Esed rejiminin düşmesinden bu yana Suriye hükümeti ile en üst düzeyde koordinasyon içinde olduğunu ve geçtiğimiz aylarda hiçbir askeri güçle çatışmaya girmediğini açıklayan Davud, “Hiçbir tarafla savaşmıyoruz. Hiçbir askeri güce karşı değiliz, ancak bulunduğumuz her yerde halkımızı savunacağız” dedi.

vfghyuj
SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)

Rakka ve Haseke’den yerel kaynaklar, SDG’nin bu hafta, kontrolü altındaki Rakka, Haseke ve Kamışlı şehirlerinde ağır silahlar ve teçhizatla askeri geçit töreni düzenlediğini, devriyelerini yoğunlaştırdığını ve yeni kontrol noktaları kurduğunu bildirdi. Kaynaklara göre SDG ayrıca Arap aşiretlerinden güçlerin Suveyda bedevileri lehine dikkat çekici bir şekilde müdahil olmasıyla, bölgede askeri çatışmaların genişleme olasılığı konusunda bekleyiş ve endişenin hakim olduğu bir dönemde bu şehirlerin girişlerinde ve kırsal kesimlerinde bulunan ana ve yan yollarda varlığını güçlendirdi.

SDG, (Suriye’nin kuzeydoğusundaki) Haseke ilinin tamamını Rakka şehir merkezini ve (kuzeydeki) Tabka şehrini Deyrizor’un kuzey ve doğu kırsalını ve ayrıca Halep'in doğu kırsalında bulunan Aynu’l-Arab (Kobani) şehrini kontrol ediyor. Bunun yanında geçtiğimiz yılın sonlarında Beşşar Esed rejiminin düşmesinin ardından kontrol ettiği bölgeyi genişleterek, Halep'in doğu kırsalında bulunan Deyr Hafir ve Meskane beldeleri ile Rakka kırsalında bulunan Mansura beldesi ve Fırat Nehri'nin güney yakasında bulunan çiftlikler ve köyleri kontrolü altına aldı. Bu alanın toplam büyüklüğü Suriye topraklarının yaklaşık üçte birini oluşturuyor.

cdfgthyu
SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)

SDG lideri Mazlum Abdi, bu ayın ortalarında bir Alman gazetesine verdiği röportajda, 10 Mart'ta Cumhurbaşkanı Şara ile imzaladığı anlaşma uygulanırsa, SDG’nin silah bırakmasına gerek olmayacağını söyledi. Anlaşmanın tüm maddelerine bağlı olduklarını vurgulayan Abdi, “Anlaşmanın maddelerinin uygulanmasıyla SDG'nin Suriye ordusunun bir parçası haline geleceğini ve bu nedenle şu anda veya gelecekte silahlarının toplanmasına gerek kalmayacağını düşünüyoruz. Çünkü o zaman Suriye'nin kuzeydoğusunu koruma sorumluluğu Suriye ordusuna ait olacak” dedi.