Suriye devlet televizyonu: Haseke’deki Arap kabileleri “işgale hayır” kampanyası başlattı

Rusya’dan ABD güçlerinin Suriye’nin kuzeyindeki üslerini güçlendirdiğine ilişkin açıklamalar

Haseke’deki kabilelerin kanaat önderleri ve ileri gelenlerinin eski bir toplantısı (SANA)
Haseke’deki kabilelerin kanaat önderleri ve ileri gelenlerinin eski bir toplantısı (SANA)
TT

Suriye devlet televizyonu: Haseke’deki Arap kabileleri “işgale hayır” kampanyası başlattı

Haseke’deki kabilelerin kanaat önderleri ve ileri gelenlerinin eski bir toplantısı (SANA)
Haseke’deki kabilelerin kanaat önderleri ve ileri gelenlerinin eski bir toplantısı (SANA)

Suriye devlet televizyonu, ülkenin kuzeydoğusundaki Suriye Ceziresi’nde bulunan Tay, Şerabiyyin ve Es-Sedetu’l-Muamera kabilelerinin “Suriye topraklarındaki her türlü işgal gücünün varlığına karşı olduklarını” ve bölgedeki bütün Suriyelileri “buradaki halk direnişi çerçevesinde işgale hayır kampanyasına” katılmaya çağırdıklarını bir kez daha vurguladıklarını aktardı.

Suriye devlet televizyonuna göre Arap kökenli Tay kabilesinin meclisi tarafından “Suriye topraklarındaki her türlü işgal gücünün varlığının reddedildiği” bir bildiri yayınlandığını belirtti. Aşiretleri, Suriye Ceziresi’ndeki halk direnişi kapsamında Suriye topraklarındaki her türlü “işgale hayır” kampanyasına katılmaya çağırıyoruz denilen bildiride ve Ceyş Suriye el-Cedid gibi Washington tarafından desteklenen bütün oluşumlara karşı çıkmaları çağrısında bulunuldu.

Fotoğraf altı: 7 Haziran’da Suriye'nin kuzeydoğusundaki Rumeylan kırsalında devriye gezen ABD askerleri (AFP)
7 Haziran’da Suriye'nin kuzeydoğusundaki Rumeylan kırsalında devriye gezen ABD askerleri (AFP)

Açıklamanın devamında, Suriye Ceziresi’ndeki tüm kabilelere, aşiretlere ve toplumsal kesimlere “fitneci projeleri reddetmeleri ve işgalcilere direnip onları geri çekilmeye zorlayarak varlıklarına karşı çıkma çağrısı yapan ‘işgale hayır’ kampanyasını desteklemeleri” çağrısında bulunuldu.

Devlet medyası, Arap kökenli Şerabiyyin kabilesi tarafından yapılan benzer bir açıklamayı daha yayınladı. Söz konusu açıklamada “içme suyunun kesilmesi sonucunda susuzluk çeken sivillere karşı tekrar eden işgalci Türk uygulamaları” kınanarak, bütün kabilelere ve aşiretlere işgalcilerin kovulması için safların birleştirilmesi, “işgale hayır” kampanyasının desteklenmesi ve her türlü halk direnişine omuz verilmesi çağrısında bulunuldu. Ayrıca kabile, “Suriye egemenliğini” savunmada Suriye güçlerinin arkasında olduklarını vurguladı.

Öte yandan Es-Sedetu’l-Muamera kabilesi de bir açıklama yayınlayarak, Arap kabilelerinin mensuplarını, “ABD işgalini reddeden halk kampanyalarını desteklemeye, her türlü işgal karşısında direnişin sesini yükseltmeye” ve Suriye topraklarında gayrimeşru bir şekilde bulunan her türlü yabancı askere karşı çıkmaya çağırdı. Ayrıca “tüm biçimleri ve tezahürleriyle halk direnişinin saflarında yer almaya” davet etti.

Suriye Cumhurbaşkanlığı Medya Danışmanı Luna eş-Şibil, Facebook hesabından daha önce yaptığı bir açıklamada, “İşgalci ABD’nin üslerine karşı halk direnişi, önceden hazırlanmış bir plana göre her an Şam ile koordineli olarak başlayabilir” ifadelerini kullanmıştı. Danışman “ABD helikopterinin düşmesinin başlangıç olduğunu” söylemişti. Aynı zamanda “birden fazla cephede işgale karşı büyük bir askeri hareketlilik olduğunu ve bu yüzden Suriyeli askerlerin terhisine ilişkin talimatların verilmesinin geciktiğini” kaydetmişti. Danışman “Suriye liderliğinin ve güçlü halkının kararlılığını hedef alan çok büyük” bir planın varlığından söz etmişti.

Rusya Devlet Başkanı’nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev dün Rus medyasına yaptığı açıklamalarda, Rusya’nın elinde “ABD’nin uzun süredir yasadışı olarak işgal ettiği Tanf’ın yanı sıra kuzeydoğu Suriye’deki askeri birliklerini güçlendirdiğine” dair bilgilerin olduğunu söyledi. Rus temsilci, ABD’nin Suriye’ye yönelik tutumunu sertleştirdiğini ve “oradaki durumu istikrarsızlaştırmaya” çalıştığını da işaret etti.

Anadolu Ajansı (AA), 19-20 Haziran tarihlerinde 75 araçtan oluşan bir ABD askeri konvoyunun Irak’tan Haseke’ye girdiğini ve Haseke’nin doğusunda kalan Eş-Şeddadi ve Rumeylan bölgelerindeki ABD askeri üslerine doğru ilerlediğini bildirmişti. Konvoyda zırhlı araçlar, petrol tankları, topçu teçhizatı ve büyük miktarlarda mühimmat bulunuyordu.

Geçen hafta ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Rus uçaklarının Ortadoğu’da “giderek daha güvensiz ve profesyonelliğe aykırı hale gelen” davranışlarının ardından F22 Raptor savaş uçaklarının 94. Avcı Filosu’ndan görevlendirildiğini duyurmuştu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ABD kuvvetlerinin bölgedeki savaşçılar tarafından birçok defa hedef alınmasından sonra bu karar alındı.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.