Irak: Demokratik Değişim Güçleri, yerel seçimlere katılmak için ittifak oluşturdu

Oluşum,11 parti ve siyasi hareketi kapsıyor.

Irak güvenlik güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)
Irak güvenlik güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)
TT

Irak: Demokratik Değişim Güçleri, yerel seçimlere katılmak için ittifak oluşturdu

Irak güvenlik güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)
Irak güvenlik güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)

Irak’ta ‘Demokratik Değişim Güçleri’ olarak bilinen oluşum çerçevesinde faaliyet gösteren 11 siyasi parti ve birim, 18 Aralık’ta yapılması planlanan yerel seçimlere katılmak üzere bir siyasi ittifak oluşturduklarını duyurdu.

Cuma günü Demokratik Değişim Güçleri’nin toplantısına ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Seçim ittifakı oluşumu tamamlandı. Uzlaşmalar, Vatan parlamento bloğu ile anlaşmayı ve ülke genelinde bu yılın sonunda yapılması planlanan yerel seçimlere hazırlık için çeşitli vilayetlerdeki ortaklara açılım göstermeyi içeriyordu. Seçim ittifakı önümüzdeki günlerde bir basın toplantısı ile açıklanacak. İttifak, ulusal demokratik değişim projesini gerçekleştirmek, siyasi ve toplumsal demokrasiyi benimseyen ve vatandaşlık ile sosyal adalet temellerine dayanan modern, demokratik bir sivil devlet inşa etmek için çaba gösterme sorumluluğunu taşımaktadır.

Açıklamaya göre yeni anlaşmayı “Irak Komünist Partisi, Demokrasi Hakkım için Mücadele Hareketi, Sosyal Akım Partisi, Ulusal Ev Partisi, Milletvekili Seccad Salim, Irak Vaat Akımı Partisi, Ulusal Sivil Hareket, Demokratik Akım, Tişrin (Ekim) Demokrasi Hareketi ile bazı vilayetlerdeki bağımsızlar oluşumlar ve Vatan parlamento ittifakı” imzaladı.

Bağımsız Milletvekili Seccad Salim dışında tüm müttefik güçlerin Irak parlamentosunda temsiliyetlerinin olmadığı dikkat çekiyor. Komünist Parti önceki iki parlamentoda iki sandalye kazanmayı başarmıştı. Bu güçlerin çoğu, bir yıldan fazla süren Ekim 2019 protesto hareketinde yer almış, ancak Ekim 2021’de yapılan son parlamento seçimlerine katılmamıştı. Öte yandan İmtidad Hareketi’nin Ekim hareketinden doğmasına ve mevcut parlamentoda dokuz milletvekili olmasına rağmen, yeni ittifakta yer almadığı kaydedildi. Bu, özellikle bu güçlerin bir önceki yerel seçimlerde sandalye kazanma olasılığı hakkında spekülasyonları artırıyor. Bu güçler, Federal Parlamento tarafından geçen 19 Mart’ta onaylanan vilayet meclisleri yasasını şiddetle eleştirmişti.

Bir seçim bölgesi

Birden fazla seçim bölgesi yerine tek bir seçim bölgesi sistemi benimsendi ve kazanan bloklardaki oyların dağılımı için Sainte-Laguë formülü yeniden yürürlüğe konuldu. Değişim Güçleri, yeni yasanın “anayasayı ihlal ettiğini, demokrasi ve siyasi çoğulculuk değerlerini çiğnediğini ve iktidar güçlerinin geçmiş yıllarda her zaman uyguladığı dışlama ve ötekileştirme yöntemini onayladığını” belirtti.

Ancak Irak Komünist Partisi lideri Yasir es-Salim, “Değişim İttifakı’nın yaklaşan yerel seçimlerde iyi bir şansı olduğuna” inancını dile getirdi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Salim “İttifak, Irak’ın Kürdistan vilayeti hariç 15 vilayetinde yarışacak. İyi sonuçlar elde edebilir. Yeni seçim yasası, önceki gözlemlerimize rağmen iyi bir şekilde kullanılabilir” dedi.

Geçtiğimiz salı günü Irak hükümeti, daha önce kasım ayı olarak belirlediği yerel seçimleri 18 Aralık’a ertelediğini duyurdu. Yerel seçimler en son 10 yıl önce 2013 Nisan ayında yapılmıştı.

Yeni seçimlerin, Bağdat ile Kürdistan bölgesi arasındaki tartışmalı Kerkük vilayeti de dahil olmak üzere 15 vilayeti kapsaması bekleniyor. Kürdistan bölgesinin üç vilayetinde (Erbil, Duhok ve Süleymaniye) Irak’ın geri kalan vilayetlerinden ayrı yerel seçimler yapılıyor. 2019’daki halk protestolarının baskısı altında, Irak parlamentosu; halk tarafından yolsuzluk, liyakatsizlik, siyasi parti ve blokların özel gündemlerine ve çıkarlarına boyun eğmekle suçlanan yerel meclislerin çalışmalarını askıya almak zorunda kalmıştı.



Gazze ateşkesi: İsrail'in İran'a yönelik saldırıları görüşmeleri ne ölçüde etkileyecek?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir dağıtım noktasında yiyecek bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir dağıtım noktasında yiyecek bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail'in İran'a yönelik saldırıları görüşmeleri ne ölçüde etkileyecek?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir dağıtım noktasında yiyecek bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir dağıtım noktasında yiyecek bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)

Washington'un Tahran'ın Gazze müzakerelerinin bir parçası olduğunu açıklamasından günler sonra İsrail'den İran'a ani bir darbe geldi. İsrail medyası görüşmelerde ‘gerçek bir ilerleme şansı’ olduğuna dair sızıntılara tanık olurken, Hamas kaynakları da ateşkesle ilgili ‘fikirler’ aldıklarını doğruladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre bu yeni gelişmeler ateşkes sürecine ‘gölge’ düşürüyor. Görüşmelerin er ya da geç sekteye uğraması muhtemel, özellikle de İsrail bölgede zaferler elde ettikçe taleplerini sıkılaştıracak. Diğer taraftan Hamas kapsamlı bir anlaşmada ısrar edecek ve gelecekte Gazze Şeridi'ndeki savaşı durduracak gerçek garantilerin yokluğunda şu anda en önemli kartını (esirler) kaybedebilecek kısmi anlaşmalara sürüklenmeyecek.

İsrail dün, İran'ın ülkenin çeşitli bölgelerindeki nükleer programını vurmayı amaçlayan Yükselen Aslan Operasyonu kapsamında bir saldırı başlattı. İsrail ordusunun açıklamalarına göre bu saldırı, İran Silahlı Kuvvetleri’nin üst düzey liderlerinin öldürülmesiyle sonuçlandı. İsrail ordusu daha sonra İran'dan fırlatılan uzaktan kumandalı insansız hava araçlarını (İHA) durdurmaya başladığını bildirdi, İranlı medya kuruluşları ise yetkililere dayanarak bu iddiaları yalanladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yayınladığı video mesajında ülkesinin İran'a yönelik askeri saldırısını övdü: “Çok başarılı bir açılış saldırısı gerçekleştirdik ve daha fazlasını başaracağız. Bu tehdidi ortadan kaldırmak için operasyon günlerce devam edecek.” Hamas ise yaptığı açıklamada söz konusu saldırıyı, ‘aşırılık yanlısı İsrail hükümetinin bölgeyi açık çatışmalara sürükleme konusundaki ısrarını yansıtan acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirdi.

Söz konusu gelişmeler, Katar'daki Hamas müzakere heyetinden kaynakların basına yaptıkları açıklamalarda ‘ateşkes anlaşması konusunda arabulucularla bir dizi fikrin tartışıldığını’ söylemeleri, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Gazze Şeridi'nde devam eden savaşta acil, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkesi ezici bir çoğunlukla onaylaması ve Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile ‘İran'ın nükleer programı konusunda ABD ile İran arasındaki müzakereler ve arabulucuların Gazze Şeridi'nde hızlı bir şekilde ateşkes anlaşmasına varma çabaları’ üzerine yaptığı görüşmelerin ardından geldi.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği bombardımanda yıkılan bir binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği bombardımanda yıkılan bir binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)

İsrail saldırısı, ABD Başkanı Donald Trump'ın pazartesi akşamı yaptığı “Gazze şu anda Hamas’la İsrail arasında büyük müzakerelerin ortasında ve İran da zaten işin içinde. Gazze'de ne olacağını göreceğiz. Esirleri geri almak istiyoruz” açıklamasından birkaç gün sonra geldi. Ancak İsrail ve Hamas kaynakları, Trump’ın iddialarını yalanladı.

İkinci ateşkes, yürürlüğe girmesinden iki ay sonra 18 Mart'ta çöktü. Bu ayın başlarında Doha'da Hamas ile Washington arasında yapılan doğrudan görüşmelerde herhangi bir ilerleme sağlanamadı.

Mısır'da siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed Yusuf Ahmed, İsrail'in gerilimi artırma girişimlerinin ve bunu takip edecek İran tepkilerinin, ister süreci dondurarak ister hızlandırarak olsun, Gazze Şeridi'ndeki ateşkese hizmet etmediğine inanıyor. Ahmed, “Gazze savaşından bu yana İran ve Lübnan'da ateşkes müzakereleri üzerinde doğrudan bir etkisi olmayan benzer saldırılara zaten tanık olduk” dedi.

Bu saldırıdan sonra Netanyahu'nun içeride popülaritesinin artacağına ve kendisine yönelik iç baskıların üstesinden geleceğine inanan Ahmed, Hamas'ın bu gerilim ışığında kısmi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini ve bir kez daha kapsamlı bir anlaşma için daha fazla ısrar edeceğini, bunun da İsrail tarafından reddedileceğini ve bu nedenle gerçek bir ilerleme olmayacağını ve sürecin olduğu gibi kalacağını belirtti.

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal'a göre Hamas şu anda güçlü bir konumda değil. İran ile İsrail arasında işler daha da kötüye giderse Gazze Şeridi'ndeki operasyonlarda bir azalma olacak ama bu ateşkes görüşmelerini olumlu etkilemeyecek. Nazzal, ‘Hamas’ın kapsamlı anlaşmaya bağlılığını arttıracağını ve en güçlü kartı olan esirlerin elinden alınmasını kabul etmeyeceğini, Netanyahu'nun da küstahlığının artacağını’ düşünüyor.

 ağlayan Filistinli bir çocuk (AFP)Gazze'deki Şifa Hastanesi yakınlarında İsrail bombardımanı sonucu hayatını kaybedenlerin cenaze töreninde ağlayan Filistinli bir çocuk (AFP)

ABD’li arabulucular İsrail'in yanında yer aldıklarını belirtirken, Gazze Şeridi'ndeki durum hakkında bir açıklama yapmadı. Mısırlı ve Katarlı arabulucular ise bölgedeki çatışmanın genişlememesi konusunda uyarıda bulundu.

ABC News'e göre İsrail'in İran'a yönelik saldırısını ‘mükemmel’ olarak nitelendiren Trump, saldırıların devamının geleceğini söylerken, Truth Social platformunda yaptığı bir paylaşımda Tahran'ı uyardı: “Nükleer anlaşma yapılmazsa her şey daha da kötüleşecek.”

Gazze müzakerelerinde arabulucu olan her iki ülkenin dışişleri bakanlıklarından yapılan açıklamalara göre Mısır, saldırının ‘krizi daha da alevlendireceğini ve bölgede daha geniş bir çatışmaya yol açacağını’ savunurken, Katar ‘saldırıların durumu yatıştırma çabalarını engellediğini’ belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Mısır Dışişleri Bakanı ile Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, İran'daki gerilim ve Mısır, Katar ve ABD'nin Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve esirlerin serbest bırakılması için yürüttüğü çabalardaki gelişmeler ele alındı.

Ahmed Yusuf Ahmed, ABD'nin İsrail'e yönelik tutumunun yeni olmadığını ve gerilimi reddeden ne kadar pozisyon olursa olsun ateşkes görüşmelerinin direnişin kararlılığına, yıpratma operasyonlarının devamına ve İsrail'in pozisyonunun gerilemesine bağlı olacağını ve bu konuların sonuçlarının ancak İsrail ve İran'ın karşılıklı saldırılarını durdurmasından sonra netleşeceğini düşünüyor.

Nizar Nazzal, ABD'nin İsrail'i sonuna kadar destekleyen tutumunun, gerilimi azaltma görüşmeleri ile gerçeklik arasında büyük bir uçurum olduğunu, gerilimin devam edeceğini ve Gazze Şeridi'nde bir anlaşmaya ya da bölgede bir ateşkese varma ihtimalinin bulunmadığını gösterdiğine inanıyor.