Irak’ta Asaib-i Ehli Hak’ın  Kanun Devleti Koalisyonu ile yaşadığı anlaşmazlığın arka planı

Anlaşmazlık, milletvekillerinden birinin Kanun Devleti Koalisyonu lideri Maliki'ye sert şekilde eleştirdiği açıklamaların ardından patlak verdi

Maliki (sağda) ve Halbusi (Irak Meclisi)
Maliki (sağda) ve Halbusi (Irak Meclisi)
TT

Irak’ta Asaib-i Ehli Hak’ın  Kanun Devleti Koalisyonu ile yaşadığı anlaşmazlığın arka planı

Maliki (sağda) ve Halbusi (Irak Meclisi)
Maliki (sağda) ve Halbusi (Irak Meclisi)

Kays Hazali liderliğindeki Asaib-i Ehli Hak hareketinin siyasi kanadı olan Irak Temsilciler Meclisi’ndeki Sadikun Grubu milletvekillerinden birinin Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki’ye yönelttiği sert eleştirileri reddettiklerini açıklarken Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Maliki'ye sert sözlerle eleştiren partinin önde gelen isimlerinden biri olarak da nitelendirilen bir Kürt siyasi analistin açıklamalarıyla aralarına mesafe koydu.

Kanun Devleti Koalisyonu lideri ve eski Başbakan Nuri el-Maliki'ye yönelik bu iki eleştirel açıklama, DEAŞ’ın Ninova ve Selahaddin illerini işgal etmesinin dördüncü gününde gerçekleştirdiği ve buralardaki askeri üslerini terk edemeyen yaklaşık bin 700 genç gönüllünün öldürüldüğü Speicher katliamı dosyasının açıldığı sırada yapıldı.

Maliki'nin ikinci başbakanlık döneminin son iki ayında 2014 yılında yaşanan Speicher katliamında kurbanların ailelerinin çoğunluğu halen çocuklarının cesetlerinin yanı sıra maddi ve yasal haklarını aramaya devam ederken, olay Iraklı çeşitli taraflar arasında siyasi tartışmalara konu oluyor. Bir kısmı eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in aşiretinden olmakla suçlanan Selahaddin ilinden aşiretlerin, ülkenin seçim yarışına doğru gittiği dönemlerde suçlandığı bu olayla ilgili tartışmalar daha da alevleniyor.

Iraklı milletvekilleri 11 Haziran’da bütçeyi oylarken (Reuters)
Iraklı milletvekilleri 11 Haziran’da bütçeyi oylarken (Reuters)

18 Aralık yerel seçimleri için henüz çok erken olsa da siyasi güçlerin ve blokların seçim hazırlıklarının yanı sıra siyaset sahnesinde ve basında birtakım açıklamalar şimdiden yapılmaya başladı. Sadikun Grubu milletvekili Ali Turki el-Cemali, 2014 yılında DEAŞ’ın ülkenin batısındaki 4 ilini işgal etmesinden sonra Irak'ın üçte birinin düşmesinden dönemin başbakanı Maliki'yi sorumlu tutarak onu sert bir dille eleştirdi.

Eleştiriye eleştiriyle karşılık

Cemali'nin Maliki'yi eleştirmesinin ardından Kanun Devleti Koalisyonu’nun bazı milletvekilleri Cemali’ye yanıt verdi. Eğer Sadikun Grubu Cemali’nin açıklamalarını reddetmeseydi olay Şii Koordinasyon Çerçevesi güçleri (Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu, Hazali liderliğindeki Asaib-i Ehli Hak, Hadi el-Amiri liderliğindeki Bedir Örgütü, Ammar el-Hekim liderliğindeki Irak Ulusal Hikmet Hareketi, Haydar el İbadi liderliğindeki Nasır Koalisyonu ve Falih el-Fayyad liderliğindeki Ata Hareketi) arasında neredeyse bir kriz yaratıyordu.

Sadikun Grubu tarafından yapılan açıklamada, “Önceliği Irak'ın birliği ve tam egemenliği olan milli bir proje ile şehitlerin, ülkesi için fedakarlık yapanların ve kahramanlıkların başlattığı yürüyüşü tamamlamaya ve liderler, hareketler, partiler ve Irak hükümeti dahil olmak üzere ülkenin tüm ortaklarıyla iş birliği içinde ülkeyi refaha ulaştırmak ve vatandaşlara sağlık, ekonomi, sosyal ve güvenlik alanlarında hizmet etmeye çalıştığımız bir dönemdeyiz. Hareketin yönelimlerine, mevcut durumun gerekliliklerine, tutum birliğine ve ortak kadere uymayan, kriz yaratmak için sorumsuz ve disiplinsiz açıklamalar yapılıyor” denildi.

DEAŞ’ın kalıntılarının peşine düşen Irak güçleri, 18 Haziran (AFP)
DEAŞ’ın kalıntılarının peşine düşen Irak güçleri, 18 Haziran (AFP)

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Şu an, Sadikun Grubu’ndan bir milletvekili tarafından yapılan açıklama da dahil olmak üzere, bu tür açıklamaları reddettiğimizi açık ve net bir şekilde ifade ediyoruz. Aynı şekilde tepkiler açısından da yaşananları, din ve vatan kardeşlerimizin ve ortaklarımızın ortaya koydukları tutumlara saygı duyduğumuzu ve yapıcı, maksatlı ve birleştirici açıklamalara bağlı kalmamız gerektiğini vurguluyoruz.

Sadikun Grubu, bunları ihlal edenlere karşı gerekli önlemleri almayı ve bu tür sorumsuz davranışları durdurmayı taahhüt ettiğini belirtti.

Geçici geri çekilme

Sadikun Grubu Milletvekili Ali Türki el-Cemali, Sadikun Grubu’ndan çekildiğini duyururken Asaib-i Ehli Hak hareketinin önde gelen isimlerinden biri, mevcut durumu sakinleştirmek için bu geri çekilmenin geçici olduğunu söyledi. Cemali yaptığı açıklamada, demokratik bir ülkede yaşadığını ve eleştirilerin Meclis Dürüstlük Komisyonu üyesi ve seçimleri Sadikun Grubu üyesi değil, bağımsız olarak yürüten bir milletvekili olarak çalışmalarının merkezinde yer aldığını söyledi.

Geçtiğimiz nisan ayında Bağdat'ta imzalanan anlaşma sırasında Sudani ve Barzani (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Bağdat'ta imzalanan anlaşma sırasında Sudani ve Barzani (Reuters)

Cemali, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bugün sadece gerçek ve hukuk içindeki görüşler nedeniyle, Kanun Devleti Koalisyonu ve milletvekilleri tarafından en çirkin ifadelerle eleştiriliyoruz. Kalleşçe sesler yükseliyor. Öncelikle şunu açıklığa kavuşturalım. Ben Baasçı değilim. Ne bugün ne de yarın olmadım, olmayacağım. Ama bloğunuzdaki Baasçılara bir bakın. Baasçılara güvenlik ve siyaset hiyerarşisinin en tepesinde olmaları için kimin istisnalar sunduğuna bakın. İkinci olarak da (eski Başbakanı Mustafa) KazImi vatana ihanet suçundan yargılanması gereken bir suçlu ve hırsızdır. Bu yüzden ben böyle bir pisliği savunmam. Üçüncüsüne gelince Speicher katliamını el-Avca'nın Baasçı aşiretlerinin yaptığını kesin olarak biliyoruz. Ancak başta Silahlı Kuvvetler Başkomutanı olmak üzere sorumluluklarınızı üstlenmelisiniz. Bu aşamada tüm tarafların mahcubiyetini gidermek için Sadikun Grubu’ndan ve Koordinasyon Çerçevesi’nden çekildiğimi ilan ediyorum. Milletvekili olarak tüm siyasi açıklamalarımın sorumluluğunu üstleniyorum. Medya kuruluşları, bundan sonra benden bahsederken herhangi bir ittifak ya da blok üyesi olarak statü eklememeliler. İnşallah hükümetlerin yolsuzluklarını ve delillerini takip etmeye ve yetkili mahkemelere bildirmeye devam edeceğiz.

KDP, Bacalan’ın açıklamalarına tepki gösterdi

Öte yandan, KDP bütçe tartışmalarıyla başlayan ve bütçenin onaylanmasından sonra da devam eden siyasi gerilime son vermeye çalışıyor. KDP tarafından yapılan açıklamada, partinin önde gelen isimlerinden biri olarak görülen Kürt siyasi analist İmad Bacalan'ın geçtiğimiz günlerde Twitter hesabı üzerinden Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri Maliki'yi sert bir dille eleştirdiği açıklamalarına tepki gösterildi.

Partinin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

Bir süredir Sayın İmad Bacalan'ın basına yaptığı açıklamalarındaki ve analizlerindeki görüşü, KDP'nin görüşü olarak tanımlanıyor. Oysa KDP’nin olaylara ilişkin görüşleri ve değerlendirmeleri parti sözcüsü ya da siyasi büro tarafından yapılan açıklamalarla ifade edilir. Bunun dışında hiçbir kişi ya da parti üyesinin parti adına konuşmaya hakkı yoktur.  İmad Bacalan'ın Sayın Maliki hakkında söyledikleri KDP’nin görüşünü değil, kişisel görüşünü yansıtıyor.



Husiler Dhamar hava sahasında ABD İHA’sının düşürüldüğünü duyurdu

ABD'nin MQ-9 insansız hava aracı (AP)
ABD'nin MQ-9 insansız hava aracı (AP)
TT

Husiler Dhamar hava sahasında ABD İHA’sının düşürüldüğünü duyurdu

ABD'nin MQ-9 insansız hava aracı (AP)
ABD'nin MQ-9 insansız hava aracı (AP)

Yemen'deki Husiler, bugün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, ABD'ye ait bir MQ-9 insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü açıkladı. Açıklamada, Sana'nın güneyindeki “Dhamar vilayetinin hava sahasında düşmanca görevler” yürüttüğü sırada karadan havaya füze ile vurulduğu belirtildi.

Husi askeri sözcüsü Yahya Seri bugün “X” platformundaki hesabından yayınladığı açıklamada, “Dhamar vilayeti hava sahasında düşürülen İHA bir hafta içinde üçüncü, Gazze'ye destek operasyonlarının başlamasından bu yana ise onuncu (10) İHA oldu” ifadelerini kullandı.

Seri, “Güçlerimiz ve kararlı halkımız karada ve denizde nitelikli operasyonlarla Filistin halkının zaferini desteklemeye devam edecektir” dedi.

Husi askeri sözcüsü, operasyonlarının “saldırganlık durana ve Gazze'deki Filistin halkı üzerindeki kuşatma kaldırılana kadar devam edeceğini” belirtti.