Mısır’da Ulusal Diyalog, ‘Yeni Cumhuriyet’i inşa etmek için ‘30 Haziran Koalisyonu’na güveniyor

Diyalog çalışmalarına Kurban Bayramı tatilinden sonra devam edilmesi planlanıyor

Ziya Rişvan ulusal diyalog oturumlarından birinde (Arşiv)
Ziya Rişvan ulusal diyalog oturumlarından birinde (Arşiv)
TT

Mısır’da Ulusal Diyalog, ‘Yeni Cumhuriyet’i inşa etmek için ‘30 Haziran Koalisyonu’na güveniyor

Ziya Rişvan ulusal diyalog oturumlarından birinde (Arşiv)
Ziya Rişvan ulusal diyalog oturumlarından birinde (Arşiv)

Mısır’ın 2013 yılında İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) örgütünün iktidarını deviren 30 Haziran Devrimi’ni anmak için yaptığı hazırlıklarla eş zamanlı olarak, Ulusal Diyalog Genel Koordinatörü Ziya Rişvan, ‘30 Haziran Koalisyonu’ndaki bağları yeniden tesis etme çağrısında bulunarak bunun ‘yeni cumhuriyetin’ inşasındaki rolünün önemine dikkat çekti.

Geçtiğimiz nisan ayında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin talimatları doğrultusunda Ulusal Diyalog başlatıldığından beri, bu diyaloğu yürütenler birden fazla kez bunun “30 Haziran Koalisyonun’daki bağları yeniden tesis etmeyi” hedeflediğini vurguladılar. 30 Haziran Koalisyonu, Mısırlı yetkililerin ‘terörist’ olarak sınıflandırdığı İhvan örgütünün iktidarının yıkılmasına katkıda bulunan siyasi ve sivil güçlerden oluşan bir ittifak olarak biliniyor.

Rişvan, cuma akşamı yerel medya tarafından yayınlanan açıklamalarında Mısır Cumhurbaşkanı’nın Ulusal Diyalog çağrısının “30 Haziran Koalisyonu’nu yeniden hayata döndürmek olduğunun” altını bir kez daha çizdi. Rişvan son zamanlarda “koalisyon üyelerinin ortadan kaybolduğunu, aralarındaki kanalların tıkandığını, köprülerin yıkıldığını ve yanlış anlaşılmaların olduğunu” söyleyerek “tüm bunların başka öncelikler olduğu için siyasi reformu bir süreliğine geciktirdiğini” kaydetti.

Rişvan Kurban Bayramı tatilinden sonra devam etmesi planlanan Ulusal Diyalog’un “bir vaziyet ve sorunları ifade ettiğini” söyleyerek “Vaziyet, sorunlardan daha önemlidir. Vaziyet, sorunları çözmek ve uzun zamandır kimsenin faydalanamadığı tıkanık köprüleri ve kanalları açmak ile ilgilidir” dedi.

Mısır Devlet Enformasyon Servisi Başkanı Rişvan “Ölümcül olabilecek bir akıbeti paylaşanlar artık inşa sürecine katılmak zorundadır” ifadelerini kullanarak 2013 yılında 30 Haziran Koalisyonu’nu tehdit eden tehlikelere atıfta bulundu. Rişvan “Mısır Cumhurbaşkanı, 30 Haziran Koalisyonu’nun yeniden canlandırılmasının ülkenin geleceği ve devletin son yedi yılda özellikle altyapı ve ekonomik reform düzeyinde inşa etmeye başladığı yeni cumhuriyet için çok gerekli olduğunun farkında” dedi. Rişvan “yeni cumhuriyetin bir slogan olmadığını, aksine Charles de Gaulle’nin 1958’de kurduğu ve hala devam etmekte olan Fransız Beşinci Cumhuriyeti gibi inşa edilmekte olan çok büyük bir şey olduğunu” vurguladı. Ayrıca “Cumhurbaşkanı’nın yeni cumhuriyetin inşası için ortaklara ihtiyaç olduğunun farkında olduğunu” kaydetti.

Kahire Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi dersi veren Ulusal Diyalog Siyasi Eksen Raportör Yardımcısı Dr. Mustafa Kamil es-Seyyid, 30 Haziran Koalisyonu’nun birden fazla siyasi görüşe sahip güçleri içerdiğine dikkat çekti. Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda “bu güçlerden bazılarının şu anda tam olarak karşılanamayacak talepleri olduğunu” söyleyerek “mevcut koşulların 30 Haziran Koalisyonu’ndaki bağları yeniden inşa etmeye hazır olmayabileceğine” işaret etti.

‘Cumhurbaşkanlığı Af’ komitesi, Ulusal Diyalog çağrısının başlatılmasıyla eş zamanlı olarak yeniden etkinleştirildi. Komite, faaliyete geçtiğinden bu yana binden fazla mahkumun serbest bırakılmasına katkıda bulundu. 12 Mısır partisinin ittifakıyla oluşturulan Sivil Hareket, daha fazla mahkumun serbest bırakılması çağrısında bulunuyor ve bu talebi Ulusal Diyalog gündemine yerleştiriyor.

Ulusal Diyalog’a katılan Sivil Hareket liderlerinden Hamid Ceber, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda “30 Haziran Koalisyonu’nun bağlarını yeniden tesis etmek için siyasi suçlardan hüküm giyenlerin dosyasının kapatılması gerek” dedi.



Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."


Rubio ve Şeybani, Palmira saldırısını iki ülke arasındaki "yeni gelişmekte olan" ilişkiyi istikrarsızlaştırma girişimi olarak değerlendiriyor

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
TT

Rubio ve Şeybani, Palmira saldırısını iki ülke arasındaki "yeni gelişmekte olan" ilişkiyi istikrarsızlaştırma girişimi olarak değerlendiriyor

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)

Suriye ve ABD dışişleri bakanları dün yaptıkları telefon görüşmesinde, Suriye'nin merkezindeki Palmira kentinde iki Amerikalı asker ve bir sivil tercümanın ölümüne yol açan saldırının, iki ülke arasındaki yeni gelişen ilişkileri baltalama girişimi olduğu konusunda hemfikir oldular.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Bakan Esad eş-Şeybani'nin Amerikalı mevkidaşı Marco Rubio ile yaptığı görüşmede, terörle mücadele alanında "Suriye ile uluslararası ortakları, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, birlikte çalışmanın" önemini vurguladığı belirtildi.

Suriye Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Rubio'nun, ABD hükümetinin Suriye'ye terörle mücadele, istikrarın sağlanması ve ekonomik toparlanma için uygun koşulların oluşturulmasına katkıda bulunma da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda desteğinin devam edeceğini teyit ettiği belirtildi.


Lübnan-Suriye sınırında "yanlış anlama" çatışması

Suriye sınırındaki Lübnan ordusuna ait araçlar (Arşiv- Rehberlik Müdürlüğü)
Suriye sınırındaki Lübnan ordusuna ait araçlar (Arşiv- Rehberlik Müdürlüğü)
TT

Lübnan-Suriye sınırında "yanlış anlama" çatışması

Suriye sınırındaki Lübnan ordusuna ait araçlar (Arşiv- Rehberlik Müdürlüğü)
Suriye sınırındaki Lübnan ordusuna ait araçlar (Arşiv- Rehberlik Müdürlüğü)

Lübnan ordusuna ait bir devriye birliği, Lübnan'ın doğusunda Suriye toprakları içinden açılan ateşe maruz kaldı ve çatışma çıktı, ancak yaralanan olmadı.

Lübnan güvenlik kaynakları Şarku’l Avsat'a, askerlerin iki ülke arasındaki sınırda bulunan bir kaçakçılık geçiş noktasını kapatmaya çalışırken ateş altına alındığını söyledi. Askerler, bir kaçakçılık geçiş noktasını kapatmaya çalışırken, Suriye Genel Güvenlik güçleri tarafından ateş altına alındı. Çatışma yaklaşık 10 dakika sürdü.

Kaynak, Lübnan tarafının Suriye istihbaratıyla iletişime geçtiğini ve "yanlış anlama" olduğu cevabını aldığını bildirdi.

Lübnan Ordu Komutanlığı daha sonra yaptığı açıklamada, “14 Aralık 2025 tarihinde, bir ordu birliğinin el-Muşrifah-Hermel bölgesinde devriye gezerken Suriye tarafından ateş altına alındığını belirtti. Birlik ateşe karşılık verdi ve hiçbir asker yaralanmadı. Olayın ardından ordu ile ilgili Suriye makamları arasında temas kuruldu ve durum normale döndü” ifadeleri yer aldı.