Sudani hükümetinden Irak’taki ABD varlığını sona erdirmesi istendi

Irak’ta silahlı bir grup, Sudani’ye ‘son bir şans’ verdiğini duyurdu.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (EPA)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (EPA)
TT

Sudani hükümetinden Irak’taki ABD varlığını sona erdirmesi istendi

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (EPA)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (EPA)

ABD'nin Irak Büyükelçisi Alina Romanowski, ülkesi ile Irak hükümeti arasında tüm düzeylerde kaydedilen iş birliğine övgüde bulundu. Irak Direniş Grupları Koordinasyon Komitesi ise ABD’nin ihlallerini durdurmak için Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani hükümetine son bir şans verileceğini duyurdu.

Komite tarafından cumartesi günü yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Son dönemde ülkeyi sarsan siyasi, güvenlik ve ekonomik gelişmeler ışığında, Koordinasyon Komitesi görevinin, sevgili halkımızın çıkarlarını ön planda tutmak ve onlara hizmet etmelerini sağlamak olduğunu, bu aşamanın ciddiyetinin ve aşılması gerektiğinin bilincinde olduğunu teyit ediyor. Attığı adımlardan biri, Irak'ta ABD askeri varlığına karşı askeri operasyonları durdurmaktı. Bu, Irak anayasasını ihlal eden bu yasa dışı varlığın kabulü olarak anlaşılmamalıdır. ABD’lilerin tiranlıklarından, ülke işlerine bariz müdahalelerinden ve Irak egemenliğini ihlallerinden habersiz değiliz. Casusluk da dahil olmak üzere askeri üslerin, muharebe kuvvetlerinin ve askeri havacılığın varlığı devam ediyor. ABD’nin fesat büyükelçiliği, ahlaksızlığın ve ahlaki sapmanın yayılmasında yıkıcı bir rol oynuyor. Özgün değerleri, ilkeleri ve gelenekleri ile Irak kültürel kimliği sürekli ve odaklı bir şekilde hedef alınıyor. Iraklıların haklarını kontrol etmeye, onları temel hizmetlerden mahrum bırakmaya yönelik kötü niyetli çabalar gösteriliyor. Bunların başında halkımıza elektrik enerjisi sağlanması, ABD’nin direniş liderlerinden birini hedef alma yönündeki küstahça tehdidi geliyor. Bu ihlaller devam ettiği taktirde gerekli tepkiyi vererek yasal ve milli görevimizi yerine getirmemiz şart. Irak Direniş Grupları Koordinasyon Komitesi, Irak hükümetinin göstermeyi planladığı çabalara dayanarak, bu ihlallerin azaltılması için son bir şans veriyor. Sabrımızın bir sınırı olduğunu herkes bilmeli. Her eylemin bir karşılığı vardır.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre silahlı kuvvetlere yakınlığı ile bilinen kaynaklar, ABD Büyükelçisi Alina Romanowski’nin siyasi partilere ABD’nin bazı Iraklı liderleri hedef alabileceği bilgisini verdiğini öne sürdü. ABD çıkarlarına yönelik saldırıları nedeniyle Nuceba Hareketi Genel Sekreteri Şeyh Ekrem el-Kaabi bu isimlerin başında geliyor. Şii Koordinasyon Çerçevesi, dünyanın tüm ülkeleriyle dış ilişkilerini pekiştirmeye çalışan mevcut hükümete liderlik ettiği sırada Kaabi, ABD’yi birkaç kez eleştirmişti.

 Washington 2009 yılında, eski Başbakan Nuri el-Maliki döneminde Irak ile stratejik bir çerçeve anlaşması imzalamıştı. Romanowski yakın zamanda Maliki ile gerçekleştirdiği toplantıda Washington'ın bu anlaşmayı desteklemeye istekli olduğunu açıkladı.

ABD Büyükelçisi’nin Iraklı siyasilere ülkesinin bir ‘hizip liderini’ hedef alma niyeti hakkında bilgi verip vermediği henüz kesin değil. Bu konu büyükelçilik görevinin dışında kalıyor. Yaklaşık bir yıl önce Irak'ta göreve başladığından bu yana Bağdat ile Washington arasındaki ilişkileri geliştirme ilkesine çok odaklanan Romanowski, göreve geldikten sonra birkaç kez görüştüğü Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani başta olmak üzere çeşitli Iraklı yetkililerle görüşmelerini yoğunlaştırıyor.

Iraklıların çoğu, Romanowski’nin Irak'ın iç işlerine karışılması dahil olmak üzere anormal olarak değerlendirilen hareketlerini eleştirdi. Bunlar arasında Romanowski’nin iki aydan kısa bir süre içinde iki kez görüştüğü eski Başbakan Nuri el-Maliki de var. Maliki’nin medya ofisi, birkaç gün önce Romanowski’yi ağırladığını bildirmişti. Görüşmede, ülke ve bölgedeki siyasi ve güvenlik gelişmeleri, iki ülke arasındaki iş birliği, iki dost halkın ortak çıkarlarına hizmet etmek için siyasi, ekonomik ve kültürel düzeyde çalışma ve koordinasyon bağlarını pekiştirme başlıkları ele alındı.

Maliki söz konusu görüşmede şu açıklamada bulundu:

Irak, bilhassa federal bütçenin onaylanması ardından yeniden yapılanma ve inşa sürecini tamamlamaya hazırlanıyor. Kapsamlı vizyon mucibince ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrarı pekiştirmek, başta sağlık, barınma ve temel hizmetler olmak üzere öncelikli projelere odaklanmak için herkesin çaba göstermesi gerekiyor.

Romanowski, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Zafer Koalissyonu lideri Haydar el-İbadi’nin Irak'ın son dönemdeki ilerlemesine ilişkin düşüncelerini paylaştığını bildirdi. Kendisine ABD’nin Irak hükümetinin reform çabalarını nasıl desteklediğini anlattığını belirten Romanowski, “Irak'ın bölgede artan rolünü destekleyen ABD, ABD ile Irak arasındaki kapsamlı ortaklığın tüm yönlerini gerçekleştirmek için çalıştı” ifadelerini kullandı.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.