Filistin Yönetimi bayramdan sonra iflasını mı ilan edecek?

Bayramı namazını kılan Filistinliler, Kudüs’teki Aslanlı Kapı’nın dışında toplandı (AFP)
Bayramı namazını kılan Filistinliler, Kudüs’teki Aslanlı Kapı’nın dışında toplandı (AFP)
TT

Filistin Yönetimi bayramdan sonra iflasını mı ilan edecek?

Bayramı namazını kılan Filistinliler, Kudüs’teki Aslanlı Kapı’nın dışında toplandı (AFP)
Bayramı namazını kılan Filistinliler, Kudüs’teki Aslanlı Kapı’nın dışında toplandı (AFP)

İsrailli bir yetkili tarafından sızdırıldığı anlaşılan bir haberde, Filistin Yönetimi’nin zorlu mali durumu nedeniyle iflas ilan etme olasılığını tartıştığı iddia edildi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kuruluşu’ndan (KAN) aktardığı habere göre, Filistin Maliye Bakanlığı, Başbakan Muhammed Iştiyye’nin bilgisi dahilinde konu hakkında birkaç görüşme yaptı.

Ramallah’ta, atılması halinde Filistin Yönetimi’nin faaliyetlerini sekteye uğratmak anlamına gelebilecek ve kontrolü altındaki bölgelerde daha büyük bir otoriter boşluk yaratarak dağılmasına yol açabilecek bu ‘dramatik adım’ üzerinde çalışılıyor.

hyd
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin Ulusal İdare Okulu’nu ziyareti sırasında (Wafa)

Filistin Yönetimi, İsrail’in Filistin vergi fonlarından kesintiye devam etmesi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yansımaları ve dış desteğin azalması nedeniyle kuruluşundan bu yana ‘en kötüsü olduğunu’ söylediği mali krizi iki yıldır yaşıyor.

İsrail, Filistin Yönetimi tarafından İsraillilere yönelik saldırılardan hüküm giyenler ve onların ailelerine ödenen ödenek nedeniyle, bir ceza biçimi olarak Filistin Yönetimi’nin vergi gelirlerinden büyük meblağlar kesiyor.

Resmi Filistin verilerine göre, 2019’dan beri İsrail’in kesintilerinin değeri iki milyar şekeli aştı.

ds
Filistinli öğretmenlerin son yıllarda yaptığı bir grev (Sosyal medya)

Bu yıl kriz devam ederken, Filistinli sendikalar, eğitim sürecini etkileyen uzun grevlere sahne olan geçen yıla göre daha katı adımlar atma tehdidinde bulundu. Bu nedenle grevlerin bu yıl daha yaygınlaşması bekleniyor.

Bayram sonrası yapılacak toplantı önemli

Filistin Yönetimi’nin iflas açıklaması, Filistin liderliğinin bayram tatilinden sonraki toplantısında değerlendireceği kararlardan biri olabilir.

Filistinli yetkililer, Filistin Yönetimi’nin kendi kendine dağılmayacağını, ancak İsrail hükümetinin politikası nedeniyle çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor.

İsrail Enerji ve Altyapı Bakanı İsrael Katz, Filistin Yönetimi’nin olası iflas haberlerini yorumlayarak, “İsrail, Filistin Yönetimi’nin yıkılmasını istemiyor ve iki taraf arasındaki karmaşık ilişkilere rağmen bununla hiçbir ilgisi yok” dedi.

zxs
Avrupa Birliği’nin (AB) Filistin topraklarındaki temsilcisi Sven Kühn Von Burgsdorff, Ramallah’ın kuzeydoğusundaki Turmus Aya kasabasını ziyaretinde (Reuters)

Filistin Yönetimi’nin iflasını duyuracağına dair haberler, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh arasındaki telefon görüşmesinden bir gün sonra yayınlandı.

Görüşmede Şeyh, Gallant’a İsrail saldırganlığına yanıt verecek net kararlar almak için Kurban Bayramı’ndan sonra önemli bir liderlik toplantısı düzenleyeceğini bildirdi.



Netanyahu tam olarak ne istiyor?

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu tam olarak ne istiyor?

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Sadece dünyada değil, İsrail'de de şaşkınlık ve hoşnutsuzlukla “Başbakan Binyamin Netanyahu tam olarak ne istiyor?” sorusu soruluyor.

Gazze Şeridi’nde gerçekten bir çözüme ulaşmak, İsrailli rehinleri geri getirmek ve İsrailli askerlerin kanının dökülmesini engellemek istiyor mu? Yoksa sırf savaşmak için savaş mı istiyor?

Netanyahu, Hamas'ı anlaşmaya yanaşmamakla suçlamıştı. Şimdi ise Hamas Mısır ve Katar tarafından sunulan öneriyi kabul etmişken neden Gazze Şeridi'ni işgal etmekte ısrar ediyor ve orduyu planını değiştirip işgali hızlandırmaya zorluyor?

İlk bakışta, İsrail, Kahire ve Doha'nın Washington ile tam koordinasyon içinde Hamas liderliğini öneriyi koşulsuz ve değişiklik talep etmeden kabul etmeye ikna etmek için gösterdiği çabalarda yer almamış gibi görünüyor. Mısırlılar, Katarlılar, hatta ABD’liler ve hatta İsrailli yetkililer, Netanyahu'nun bu çabalarla yakından bağlantılı olduğunu doğruladılar. Netanyahu, örneğin serbest bırakılacak Filistinli tutukluların sayısı gibi arabulucuların kabul ettiği veya ofisiyle bu konuda uzlaşma sağladığı birçok şart ve talep öne sürdü.

İsrail, her İsrailli rehine karşılığında ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış 120 Filistinliyi serbest bırakmayı kabul ederken, Hamas 200 tutuklunun serbest bırakılmasını talep etti ve 150 kişide anlaşma sağlandı.

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekildikten sonra, 2-3 kilometre genişliğinde bir güvenlik kuşağında askerlerini tutmak istedi, Hamas ise sadece 500 metreye razı oldu, sonra mesafenin 1200 metre, bazı yerlerde ise 1500 metre olması konusunda anlaşmaya varıldı.

Tüm bunlar İsrail ve Hamas ile yapılan müzakerelerde gerçekleşti. Peki, İsrail güçleri tüm Gazze Şeridi'ni işgal etmek için harekete geçene kadar neler oluyor?

Son zaferin resmi

Netanyahu’nun kararsız bir lider olduğu ve hala karar vermekten kaçındığı açık. Ya da Haaretz gazetesinin dünkü başyazısında yazdığı gibi, o zayıf ve hiçbir şeye karar veremiyor. Bu yüzden bir yandan İsrail'in dünyadaki konumunu zayıflatıyor, ama vatandaşlarını kaderlerine terk ediyor.

Netanyahu, Hamas’a baskı yapmak için Gazze’yi işgal etmekten başka çare olmadığını İsrail halkına kabul ettirmeye çalıştı. Böylece bir yandan aşırı sağdaki müttefiklerinin isteklerini yerine getirirken, diğer yandan onların iştahını daha da kabarttı. Şimdi geri adım atması zor. Politikasını Hamas'a karşı sert bir politika olarak pazarlamaya çalışıyor.

dfgtyu
Salı günü Batı Şeria'nın Beyt Sira köyünde İsrail ordusu tarafından yıkılan bir evin enkazını inceleyen Filistinliler (AP)

Netanyahu'nun Hamas'ın öneriyi kabul ettiğine dair yaptığı yazılı açıklamada “İsrail'in politikası sabittir ve değişmemiştir” cümlesinin yer alması tesadüf değil. Bu cümle, aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in Netanyahu'nun sağ kanada verdiği sözleri tutacağına dair hiç güvenmediği sözlerine yanıt niteliğindeydi. Netanyahu, Smotrich'e askeri zafer elde edilmeden savaşı bitirmediğini kanıtlamaya çalışıyor.

Ancak bu tutum, hesaplamaktan kaçındığı başka tehlikeler de barındırıyor.

Netanyahu’nun aşırı sağcı müttefikleri karşısında savaşı askeri bir zaferle sona erdirmek için Gazze'yi işgal etmeye devam ettiğini göstermeye kararlı olmasının bir bedeli var. Hamas liderliği de savaşı askeri bir zaferle, ya da askeri dilde ‘nihai zafer imajı’ ile sona erdirmek istiyor.

Bu tartışmalı bir fikir ve birçok strateji uzmanı bunu ‘en aptalca’ askeri ilke olarak görüyor, çünkü aynı uzmanlara göre bu ilke İsrail için geri tepip onu ‘Gazze bataklığına’ sürükleyebilir.

Örneğin dün Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları, bir İsrail askerini kaçırma operasyonunu neredeyse başarıyla gerçekleştirdi ve pusuda birkaç İsrail askeri yaraladı.

Bu tür faaliyetlerde yakın vadeli işlemler artık yok.

Ne kazanır?

Peki Netanyahu, imzalanması dışında hiçbir eksikliği olmayan bir anlaşma varken böyle yaparak ne kazanıyor?

Kazancı çok.

Netanyahu’nun hesaplarına göre İsrail'de iktidar olanın kendisi olduğu kanıtlanıyor. Eskiden ordusu olan bir devlet olan İsrail, artık kararlarına itaat eden ve onun onaylamadığı askeri operasyonları ‘stratejik tuzak’ olarak nitelendiren bir orduya sahip bir devlet haline geldi.

dfrgt
Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)

Generallerin İsrail toplumundaki konumu zayıflıyor ve bununla birlikte onların arkasında saklanan derin devlet de zayıflıyor.

 Netanyahu yaklaşık yirmi yıldır bu süreci yürütüyor.

Bu şekilde iktidar koalisyonunu güçlendiren Netanyahu, en azından görev süresinin sonuna kadar hükümeti ayakta tutuyor ve böylece, yolsuzluk suçlamasıyla yargılanan ve kendisini mahkûm edip hapse atmak isteyen mahkeme nezdinde konumunu güçlendiriyor.

Seçimleri ertelemek zorunda kalacağı başka askeri operasyonlar düzenleyebilir.

Haaretz gazetesi dünkü başyazısında şöyle yazdı:

“Netanyahu son iki yılda yedi ayrı savaş bölgesiyle yetinmeyip sanki tüm dünyaya savaş açmaya kararlıymış gibi görünüyor ve böylece dünyadaki Yahudileri İsrail devletiyle birlikte uçuruma sürüklüyor.”

Böyle bir durumda, başarısızlık ölçütü artarsa, ABD Başkanı Donald Trump'ın onu kurtarmak için müdahale etmesi beklenebilir. Trump'ın onu ulusal bir kahraman olarak görmesi ve ‘Onu nasıl hapse atmak istiyorlar?’ diye sorması bunun bir göstergesi olarak yeterli.