Kuzey Darfur Valisi, eyaletteki çatışmayı durdurmaya yönelik anlaşmaya varıldığını duyurdu

Hartum'da bulunan Ordu Genel Komutanlığı yakınlarında büyük bir patlamanın gerçekleştiği Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri, 125 esir askeri serbest bıraktı.

Kuzey Darfur Valisi, eyaletteki çatışmayı durdurmaya yönelik anlaşmaya varıldığını duyurdu
TT

Kuzey Darfur Valisi, eyaletteki çatışmayı durdurmaya yönelik anlaşmaya varıldığını duyurdu

Kuzey Darfur Valisi, eyaletteki çatışmayı durdurmaya yönelik anlaşmaya varıldığını duyurdu

Sudan'da Kurban Bayramı öncesinde varılan ateşkes anlaşması, henüz bayramın ikinci gününde bozuldu. Savaş uçakları, dün (Perşembe) farklı bölgelerde Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) yoğunlaşmasını hedef alan hava saldırıları gerçekleştirirken, başkent Hartum, Ordu Genel Komutanlığı ana karargâhı yakınlarındaki büyük patlamayla sarsıldı.

Sudan Ordusu Genel Komutanlığı'nın Hartum, Omdurman ve Bahri yerleşim bölgelerine taşınmasının ardından bir ayı aşkın süredir söz konusu bölgede taraflar arasında herhangi bir çatışma yaşanmıyordu.

sdd
Vadi Hamid'de kurbanın derisini yüzen bir adam. (AFP)

Önce yüksek bir patlama sesi duyuldu ve ardından şehrin semalarında yoğun duman bulutlarının yükseldiği görüldü. Patlama, ordu komutanlığına yakın görünüyordu. Buna paralel olarak Sudan Ordusu Başkomutan Yardımcısı Yasir el-Ata, Özel Harekât Kuvvetleri'nin başkent Hartum'un bazı bölgelerinde HDK’ye karşı yürüttüğü spesifik operasyonlar hakkında bilgi verdi.

El-Ata, Sudan Silahlı Kuvvetleri'nin resmi Facebook sayfasında perşembe günü yayınladığı videoda ordudan askerlere, subaylara ve astsubaylara hitaben şunları söyledi: “Sudan hepimizin emanetidir.”

Sudan Egemenlik Konseyi'nde yer alan el-Ata, “Vadi Seyidna, el-Kadro, eş-Şecera, Cebel Evliya bölgelerinde görev yapan Özel Harekât Kuvvetleri, askeri operasyonlar yürütüyor ve şu anda Omdurman'daki bazı evlere giren ve onları yağmalamaya başlayan çok sayıda HDK unsurunu kuşatıyor” dedi.

El-Ata, Omdurman şehrinin, Hartum ve Bahri şehirlerini Cancavid’den temizlemek için başlangıç ​​noktası olacağını söyledi.

Görgü tanıkları Şarku’l Avsat'a, “ordunun savaş uçaklarının Omdurman kentinin üzerinden uçtuğunu ve HDK’nin bazı hedeflerini bombaladığını” bildirdi.

reer
Hartum'daki çatışmaların izleri (Reuters)

Nisan ayı ortasında ordu ile HDK arasında çatışmaların başlamasının ardından Sudan ordusu, Genel Komutanlık bölgesinin HDK tarafından kontrol edilen bölümlerine sürekli hava saldırıları düzenledi.

Mevcut gerilim ise iki savaşan tarafın Kurban Bayramı'nın ilk gününde tek taraflı ateşkes ilan etmesinden sonra geldi.

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, “gençleri askeri birliklere katılmaya ve ordunun yanında savaşmaya” çağırdı. Burhan, “Ordu, HDK Komutanı Muhammed Hamdan Daklu'nun (Hamideti) ülkeyi yönetme konusundaki kişisel arzularını gerçekleştirmesine izin vermeyecektir” dedi.

srt4
Hartum'un güneyindeki el-Cezire'de kılınan bayram namazından (AFP)

Orta Darfur eyaletindeki direniş komiteleri, eyaletin başkenti Zalingei’nin tamamen HDK’nin eline geçtiğini duyurdu. Yapılan açıklamada, “HDK’ye sadık silahlı milisler geçtiğimiz salı günü Zalingei şehrine saldırdı ve bölgedeki ordu komutanlığından herhangi bir direnişi ile karşılaşmadan eyalet başkentinin tüm hükümet binalarını, düzenli teşkilatların ve hizmet binalarının tamamının kontrolünü ele geçirdi. Bölgedeki HDK komutanı, “kendini genel vali olarak atamaya benzer bir hareketle, mevcut valinin evine el koydu ve burayı özel konut haline getirdi” ifadeleri kullanıldı.

ICRC :125 Sudanlı askerin serbest

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) perşembe günü, HDK tarafından esir alınan 125 Sudanlı askerin serbest bırakılmasına aracılık ettiğini duyurdu. ICRC tarafından yapılan açıklamada, çarşamba günü gerçekleşen serbest bırakılmanın “çatışmanın her iki tarafının da talebi üzerine gerçekleştiği” belirtildi.

ICRC'nin Sudan Delegasyonu Direktörü Jean-Christophe Sandoz yaptığı açıklamada, “Talep edildiğinde çatışmanın tüm taraflarından tutukluların serbest bırakılması için tarafsız bir aracı olarak hareket etmeye hazırız” dedi.

Savaş büyük bir insani krize neden oldu ve yaklaşık 650 bini komşu ülkelere kaçan 2,8 milyon insanı yerinden etti.

Darfur Valisi: Çatışmaların durdurulmasına yönelik anlaşmaya varıldı

Diğer yandan Sudan'daki Kuzey Darfur Valisi General Nimr Muhammed Abdurrahman, eyaletteki çatışmaların durdurulmasına yönelik bir anlaşmaya varıldığını duyurdu. Abdurrahman, Kurban Bayramı münasebetiyle Facebook sayfasında yayınladığı açıklamasında, “Kuzey Darfur eyalet hükümeti olarak, birçok tarafın iyi girişimleriyle devlet, hükümet, yerel yönetim, toplum ileri gelenleri, savaşan taraflar, polis, gençlik ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerle görüşerek, eyaletteki savaşı durdurma konusunda anlaştık” ifadelerini kullandı.

Vatanın bu saçma savaş nedeniyle kan kaybettiğinin altını çizen Abdurrahman, “Sudan halkını ve vatanı kurtarmak için hızlı hareket etmezsek, bu kanama devam edebilir ve daha fazla ölüme ve yerinden edilmeye yol açabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Abdurrahman, bölge ve Sudan’ın diğer şehirlerinin, toplumsal barışı koruyarak, Kuzey Darfur’un attığı adımı izleyeceğine dair umudunu da dile getirdi.



Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
TT

Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas üzerindeki askeri baskıyı iki katına çıkarma tehdidinin ve hükümetindeki bakanların Hamas’ın Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını ve savaşın sona erdirilmesini öngören kapsamlı bir anlaşmaya varma talebini reddederek Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etme çağrılarının ardından İsrail işgal güçleri, Gazze Şeridi'ndeki saldırılarını arttırarak dün daha fazla can kaybına neden oldu.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlenen çok sayıdaki hava saldırısı, topçu bombardımanı ve insansız hava aracı (İHA) ile açılan ateş sonucunda 30'dan fazla Filistinli hayatını kaybetti.

Aynı istatistiklere göre kurbanların çoğu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerindendi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne düzenlenen bombardımanlarda ölenlerin sayısının 51 bin 201'e, yaralananların sayısının ise 116 bine yükseldiği bildirildi.

Yeni bir teknik

Şarku’l Avsat muhabiri, dün gece, Gazze şehrinin doğusunda yer alan Zeytun, Şecaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin her noktasını vuran İsrail’in saldırılarının yoğunluğu açısından zor geçtiğini, özellikle et-Tuffah Mahallesi ve Yafa Caddesi çevresi ile Gazze şehrinin orta kesimlerine yakın bölgelerden çok sayıda insanı kaçmaya zorladığını bildirdi.

İsrail, 18 Mart'ta çatışmaların yeniden başlamasından bu yana İsrail askerleri arasında yaşanan ilk ölümcül olay olan, Hamas üyeleri ile İsrail askerleri arasında et-Tuffah Mahallesi’nin doğusunda yaşanan çatışmalarda bir İsrail askerinin ölmesi ve dört askerin yaralanmasından bir gün bu bölgelere saldırdı.

İsrail askerleri coğrafi olarak, ateşle korudukları, ancak asker bulundurmadıkları kuzeybatı bölgeleri dışında Refah şehrinin tamamını karadan kontrol ediyorlar. Refah şehrini Han Yunus'tan ayıran ve ‘Morag Koridoru’ olarak bilinen bölgede konuşlanmış durumdalar.

sdfgthy
Dün Gazze’nin kuzey yakınlarında İsrail’e ait askeri bir aracı taşıyan bir tır (Reuters)

İsrail kara kuvvetleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyini orta kesimlerden ve güneyden ayıran Netzarim Koridorunda konuşlu olsa da bölgede tam kontrol sağlanmış değil, Reşid sahil yolu halen açık durumda. İsrail kara kuvvetleri aynı zamanda Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin dış bölgelerinde de konuşlu ve buradaki operasyonlar, kuzeydeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiye semtlerinin dış mahallelerindeki diğer askeri birlikler gibi yavaş ve temkinli bir şekilde yayılıyor.

Operasyonlarında yeni bir taktiksel yaklaşım benimseyen İsrail güçleri, bir yandan Hamas'ı yavaş ilerleyen kara operasyonlarıyla baskı altına almayı hedeflerken, diğer yandan da bomba ya da patlayıcıları tespit etmek amacıyla geriye kalan binaları ve evleri havaya uçurmak için patlayıcı robotlar kullanıyor.

Öte yandan İsrail güçleri, Gazzelilerin evlerine dönmelerini engellemek için onların evlerini yıkmayı ve buraları yaşanmaz alanların ve belki de gelecekte girmelerinin yasak olduğu tampon bölgelerin bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor.

Hamas'a baskı

Başta Netanyahu olmak üzere İsrailli yetkililer, Hamas üzerinde baskı kurmak amacıyla operasyonları yoğunlaştırmayı planladıklarını açıkladılar. Netanyahu cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, İsrail güçlerine Hamas üzerindeki baskıyı her zamankinden daha fazla arttırmaları talimatını verdiğini ve İsrail'in mutlak zafer elde edene kadar savaşmaya devam etmekten başka çaresi olmadığını söyledi. ‘Katiller’ dediği kişilere teslim olmayacağını ve herhangi bir dikteye boyun eğmeyeceğini vurgulayan Netanyahu, Hamas tarafından ‘kapsamlı anlaşma’ olarak adlandırılan anlaşma kapsamında yeniden belirlenen koşulları reddettiğini belirtti.

Netanyahu hükümetindeki aşırı sağcı bakanlar bu konuşmayı överken, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gazze'deki askeri operasyonların sürdürülmesi ve yoğunlaştırılması, herhangi bir müzakerenin kabul edilmemesi ve Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilerek askeri yönetimin kurulması için çalışılması çağrısında bulundu. Buna karşın İsrailli gazeteciler ve analistler, İsrail için askeri ve ekonomik risklere değindiler.

dfgthyu
İleri karakol kurmak için Gazze'ye geçmeye çalışan radikal Yahudi yerleşimciler, Şubat 2024 (DPA)

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin yüzde 30 ila 40'ını etkin bir şekilde kontrol ediyor. Bu durum yerleşimcilerin liderlerini ve onları destekleyen bakanları, 2005 yılında boşaltılan Gazze Şeridi'nde yerleşim inşaatlarının yeniden başlatılması çağrısında bulunmaya teşvik ediyor.

Giderek kötüleşen insani kriz

İsrail'in İbranice yayın yapan haber sitesi Walla, İsrail ordusunun, Hamas'ın gücünü zayıflatmak ve yönetimini sarsmak amacıyla, Gazze'deki bölgeleri daha ufak bölgelere ayırmak amacıyla daha büyük operasyonlara hazırlandığını bildirdi. Walla’nın aktardığına göre bu çerçevede sivil şirketler tarafından işletilen ve doğrudan sivillere gıda yardımı dağıtacak merkezlerin kurulması da söz konusu.

İsrail, Hamas'a baskı uygulamak için sivilleri yerlerinden ederek ve evlerini yıkarak operasyonlarında açıkça sivilleri hedef alıyor. Ayrıca ablukayı sıkılaştırarak ve yardım ve ticari ürünlerin girişini engelleyerek onları açlığa mahkum ediyor.

Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) göre 90 binden fazlası kendisine ait 115 barınakta olmak üzere, yaklaşık 420 bin kişi yeniden başlayan saldırıların ardından yerinden edilmiş durumda ve askeri operasyonlar ve insani yardım girişinin engellenmesi sonucunda insani koşullar hızla kötüleşiyor.

Öte yandan Dünya Gıda Programı (WFP) tüm tarafları sivillere öncelik vermeye ve Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çalışanlarını korumaya çağırdı. WFP, İsrail tarafından Gazze Şeridi’nde yürütülen savaş nedeniyle insani acıların daha da arttığını vurguladı.

WFP tarafın dün yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Gazze'deki aileler bir sonraki öğünlerinin nereden geleceğini bilmiyorlar. WFP tüm taraflara sivillerin ihtiyaçlarına öncelik vermeleri, insani yardım çalışanlarının korunmasını sağlamaları ve Gazze'ye derhal yardım girmesine izin vermeleri çağrısında bulunuyor.

sdfgrthy
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda ücretsiz gıda dağıtım noktasının önünde bekleyen Filistinliler, 12 Nisan 2025 (AFP)

Gazze Elektrik Kurumu (GEDCO) tarafından dün yapılan açıklamada ise Gazze Şeridi'nde yaklaşık 18 aydır elektrik kesintisi yaşandığı ve bu süre zarfında Gazzelilerin 1,88 milyar kilowatt saatten (kWsa) fazla elektriği kullanmaktan mahrum kaldığını bildirdi.

Bu uzun süreli kesinti, başta sağlık, su ve sanitasyon olmak üzere hayati öneme sahip alanları çöküşün eşiğine getirdi. Çünkü temel altyapıyı çalıştıracak enerji kaynağı yok ve kötüleşen insani durumla birleştiğinde salgın hastalıklar ve yetersiz beslenme riski artıyor.

İsrail, 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi. Ayrıca Gazze’nin başlıca deniz suyunu tuzdan arındırma tesisine giden elektriği de kesti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), bu hafta insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ayın en kötü halinde olduğu uyarısında bulundu. Gazze'ye herhangi bir malzemenin geçişine izin verilmesinin üzerinden bir buçuk ay geçtiğini vurgulayan OCHA, bu durumun bugüne kadarki en uzun süreli tedarik kesintisi olduğunun altını çizdi.