Sudan’da Zırhlı Birlikler karargahı çevresinde çatışmalar yoğunlaştı

Savaş uçakları başkent Hartum'da yoğun hava saldırıları düzenliyor

Geçtiğimiz ay Hartum'da imha edilen Hava Savunma Kuvvetleri karargahındaki bir HDK üyesi (Reuters)
Geçtiğimiz ay Hartum'da imha edilen Hava Savunma Kuvvetleri karargahındaki bir HDK üyesi (Reuters)
TT

Sudan’da Zırhlı Birlikler karargahı çevresinde çatışmalar yoğunlaştı

Geçtiğimiz ay Hartum'da imha edilen Hava Savunma Kuvvetleri karargahındaki bir HDK üyesi (Reuters)
Geçtiğimiz ay Hartum'da imha edilen Hava Savunma Kuvvetleri karargahındaki bir HDK üyesi (Reuters)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), cumartesi sabahından bu yana Hartum'un güneyindeki eş-Şecera bölgesinde bulunan ve halen ordunun elindeki en önemli noktalardan biri olan Zırhlı Birlikler karargahının kontrolünü ele geçirmek amacıyla yoğun saldırılar başlattı. Kaynaklar, ordu ile HDK arasında hafif ve ağır silahlarla yaşanan çatışmaların başkent Hartum'daki stratejik noktalardan biri olan karargahın çevresindeki yerleşim bölgelerine de yayıldığını belirttiler.

Görgü tanıkları, orduya ait savaş uçaklarının, HDK'nın başkent Hartum'daki en büyük askeri üssü olan Tiba Üssü’nün güneyindeki bazı bölgelerdeki HDK mevzilerine hava saldırıları düzenlediğini söylediler.

Hartum'un güneydoğu bölgesinde büyük ve art arda patlama sesleri duyuldu. Bir yandan savaş uçakları havalanırken diğer yandan yoğun bir şekilde duman sütunlarının yükseldiği görüldü. Uçaklar, HDK’nın karargâhını hedef aldı.

cdsds
Çatışmaların başlamasından bu yana başkent Hartum semalarına dumanlar yükselmeye devam ediyor (AFP)

Şarku’l Avsat’a konuşan bir görgü kaynağı, HDK’nın Zırhlı Birlikler karargahını birkaç yönden kuşattığını, ancak karargaha saldırma girişiminde bulunmadığını söyledi. Buna karşın ordunun, HDK’nın karargaha yönelik birçok saldırı girişimini püskürttüğüne dair haberler alındı.

HDK’nın geçtiğimiz hafta Hartum’un güneyindeki Merkez Yedek Polis Güçleri karargahını ele geçirmesinden bu yana, ‘zırhlı araçlar’ ve ‘mühimmat’, HDK içi iki önemli hedef haline geldi.

Hava sahası kapatılması kararı uzatıldı

Öte yandan Sudan Sivil Havacılık Otoritesi, dün, ordu ile HDK arasında çatışmalar devam ederken insani yardım ve tahliye uçuşları haricinde hava sahasının kapatılması kararının 10 Temmuz’a kadar uzatıldığını duyurdu. Karar, ilk olarak nisan ayı ortalarında ordu ile HDK arasında patlak veren çatışmaların ardından alınmıştı.

Diğer taraftan el-Fetihab bölgesi ve Mühendisler Birliği Odası çevresinde silah sesleri giderek azaldı ve yerini sessizliğe bıraktı. Orduya ait savaş uçakları, Hartum’da ve Omdurman’da keşif uçuşları gerçekleştirirken HDK, karadan uçaksavarlarla uçuşları püskürtmeye çalıştı.

defdr
Geçtiğimiz ay Hartum'daki önemli noktalardan birinde konuşlu olan Sudan ordusu askerleri (AFP)

El-Mukrin Su İstasyonu’ndaki güç trafosunun arızalanmasının ardından istasyonun çalışması durdu. Bu yüzden El-Fetihab bölgesindeki bazı mahallelerde mahalle sakinleri içme suyuna ulaşmada sıkıntı çekmeye devam ediyor.

Özel Kuvvetler

Öte yandan yerel kaynaklar, iki taraf arasında yaşanan şiddetli çatışmanın ardından Omdurman’a bağlı Arda bölgesinde Özel Kuvvetlerin HDK ile çatışarak geri çekilmeye zorladığını bildirdi.

Sudan Doktorlar Birliği, HDK unsurlarının, Bahri şehrinin kuzeyindeki ed-Deruşab ilçesindeki eş-Şuheda Hastanesi’nde bir sağlık personeline suikast düzenlediklerini duyurdu.

Doktorlar Birliği’nden yapılan açıklamada, HDK unsurlarının, hastanedeki tüm laboratuvarı yaktığı, tüm hastaları, refakatçilerini ve sağlık personelini dövdüğü, bunun üzerine tüm hastanenin boşaltıldığı ve olayın hastanenin tamamen hizmet dışı kalmasına yol açtığı belirtildi. Doktorlar Birliği, ülkedeki savaş halini, silahlı çatışmayı, silahsız sivillere, devlet kurumlarına ve Sudan halkının özel mülklerine yönelik aralıksız olarak yapılan ihlalleri şiddetle kınadı.

ddffrr
HDK unsurları (AFP)

Hastaneye yapılan saldırıyı ve bunun sonucunda sağlık personeline yönelik suikastı ve hastalara yönelik saldırıyı, insan haklarının açıkça ihlal edilmesi olarak nitelendiren Doktorlar Birliği, hastanenin hizmet dışı kalması sonucu Bahri şehrinin, ordu ile HDK arasındaki çatışmaların ortasında kalan sivillere tıbbi hizmet sağlayan önemli bir sağlık tesisini kaybettiğine dikkati çekti.

Hastane baskını

Buna karşın HDK, unsurlarının hastaneye baskın düzenlediğini yalanladı ve bunu ‘gerçekle hiçbir ilgisi olmayan yanıltıcı ve yanlış bilgi’ olarak değerlendirdi. HDK tarafından dün yapılan açıklamada, söz konusu hastanenin ordu ve ona bağlı gruplar tarafından işgal edildiği ve hastaneyi yaralı unsurların tedavisi için kullandıkları belirtildi. Açıklamada ayrıca HDK unsurlarının sağlık çalışanlarına yönelik herhangi bir ihlale karıştığını kanıtlanması halinde HDK’nın onları bundan sorumlu tutmaktan çekinmeyeceği vurgulandı.

Nisan ayı ortalarında savaşın patlak vermesinden bu yana, başkent Hartum'daki hastanelerin yüzde 50'den fazlası tamamen hizmet dışı kaldı. Çatışma, bombardıman ve tıbbi yardımların yetersizliğinin yanı sıra sağlık personeline yönelik ağır ihlaller sonucunda nisan ayı ortalarından bu yana 20'den fazla doktor öldürüldü.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”