Sudan'da iç savaş kültürel mirası yok ediyor

Sudan'ın Omdurman kentinde 4 Temmuz 2023'te Ordu ile Hızlı Destek Güçleri arasında çıkan çatışmada yıkılan bir binanın içi (Reuters)
Sudan'ın Omdurman kentinde 4 Temmuz 2023'te Ordu ile Hızlı Destek Güçleri arasında çıkan çatışmada yıkılan bir binanın içi (Reuters)
TT

Sudan'da iç savaş kültürel mirası yok ediyor

Sudan'ın Omdurman kentinde 4 Temmuz 2023'te Ordu ile Hızlı Destek Güçleri arasında çıkan çatışmada yıkılan bir binanın içi (Reuters)
Sudan'ın Omdurman kentinde 4 Temmuz 2023'te Ordu ile Hızlı Destek Güçleri arasında çıkan çatışmada yıkılan bir binanın içi (Reuters)

Sudan’ın başkenti Hartum’daki büyük bir kütüphanede bulunan değerli kitaplar yakıldı, çatışmalar nedeniyle Ulusal Müze haftalarca tecrit edildi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre Darfur'daki bir başka müze, mermilerin çatısında delikler açması nedeniyle içeriye sızan yağmur suyuna karşı savunmasız hale geldi.

Sudan'da Nisan ortasından bu yana ordu ile Hızlı Destek Güçleri (HDK) arasındaki şiddetli çatışma, Firavunlar döneminde Güney Afrika ile Mısır arasındaki ticareti kontrol eden antik Kuş Krallığı’ndan kalan tarihi eserler dahil olmak üzere ülkenin zengin kültürel mirasını olumsuz etkiledi. Uzmanlar ellerinden geleni kurtarmaya çalışıyorlar.

Yerel araştırmacılar ve arkeologlarla temas halinde olan bir sivil toplum kültürel miras kuruluşu olan Heritage For Peace (Barış İçin Miras H4P) tarafından geçen hafta yayınlanan rapora göre, ülke genelinde en az 28 kültürel ve arkeolojik alan hedef alındı ​​veya hasara uğradı.

Bahri Üniversitesi'nden Arkeolog Mahasin Yusuf, birkaç üniversite de dahil olmak üzere bazı yerlerin askeri amaçlarla kullanıldığını söylüyor.

Ordu ile güç mücadelesi içinde olan HDK, haziran ayı başlarında başkent Hartum'un merkezindeki ve dünyanın en eski ve en önemli mumyalarından bazılarını barındıran Sudan Ulusal Müzesi'ndeki güçlerini gösteren bir video yayınladı. Müze personeli, hasarı doğrulamak için oraya bölgeye gidemedi.

Mahasin Yusuf, "Gerçekte neler olup bittiğine dair tam bilgi edinmede gerçek bir sorun var, çünkü bu alanların çoğu savaş bölgelerinde bulunuyor" dedi.

Sudan'da, Afrika'nın en büyük antik piramit komplekslerinden birine ev sahipliği yapan Meroe Adası ve Nil Nehri boyunca yayılan mezarlar, tapınaklar ve sarayların yakınında kutsal bir kumtaşı dağ olan Berkel Dağı olmak üzere iki UNESCO Dünya Mirası Alanı bulunuyor. Her ikisi de nispeten sakin bölgelerde.

İngiltere'deki Birmingham Üniversitesi'nde risk altındaki yerleri belgeleyen Sudanlı araştırmacı İsmail Hamid Nur, "Aynı zamanda, bölgede yağma ve hırsızlık olasılıkları da artıyor" dedi.

Barış İçin Miras, Darfur'un batı bölgesindeki huzursuzluğun en az dört müzeye zarar verdiğini söylüyor.

Kuruluş, Sudan'ın ikinci büyük şehri ve Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'daki müzenin çatısının, "Sudan'da yağmur mevsimi yaklaşırken içeridekileri yağmura karşı savunmasız hale getiren mermilerden hafif hasar gördüğünü" belirtti.

Müze, bir zamanlar Darfur'da gelişen medeniyetlerin çeşitliliğini gösteren çanak çömlek, mücevher ve aletler içermekte. Etnik şiddet Nisan ayından bu yana yeniden arttı. Müze, Nyala'daki ana kentsel alanlardan biri.

Nadir bulunan kitaplar yandı

Sudan Eski Eserler ve Müzeler Ulusal Kurumu, yangının Sudan'ın başkentini oluşturan üç şehirden biri olan Omdurman Ulusal Üniversitesi'ndeki en az 50 nadir ve değerli kitap veya koleksiyonu yok ettiğini söyledi. Sosyal medyada yayınlanan resimler, yanmış kitap ve el yazması kalıntılarını gösteriyor.

Askeri harcamaların aksine, Sudan'da kültürel mirasın korunması uzun süredir yeterince finanse edilmiyor. Ulusal Eski Eserler ve Müzeler Kurumu, güvenli olduğunda görevlerine geri dönmeleri için 100 koruma ve müfettişin maaşlarını ödemek için fon topladı. Kurum, acil müdahale eğitimi, kaçak kazıların önlenmesi için tedbirler ve Darfurlu okul çocuklarının kültürel mirasın önemi konusunda eğitimi için para transferleri yaptı.

Sudan Eski Eserler ve Müzeler Ulusal Kurumu Genel Müdürü İbrahim Musa, bunun “Sudan'ın tarihi hakkında kendi anlayışlarını yaymaya çalışan silahlı gruplar tarafından hedef alınabilecek yerlere dikkat çekmeden, insanları kültürün önemi konusunda eğitmeye yönelik bir kampanyanın parçası” olduğunu belirtti.

Uluslararası Kültür Varlıklarının Korunması ve Restorasyonu Çalışmaları Merkezi ve Sudan Eski Eserler ve Müzeler Ulusal Otoritesi, eserlerin olası tahliyesi de dahil olmak üzere, savaş sırasında kültürel mirası korumak için adımlar atmaya çalışıyor.

Uluslararası Kültür Varlıklarının Korunması ve Restorasyonu Çalışmaları Merkezi'nden Aparna Tandon konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Kültürel miras ve kriz zamanlarında onu koruma ihtiyacı konusunda büyük bir farkındalık varken karşılaştığımız en büyük zorluklardan biri, kültürün hala insani yardım diline entegre edilmemiş olması.”

Birleşik Krallık'ta Araştırma Görevlisi olan Antropolog Dr. Marilyn Degan, radikal isyancıların Mali'nin Timbuktu kentinde bazı eski el yazmalarını yakmasının ardından Sudan'ın kültürel tarihinin dijital bir arşivini oluşturmak için bir proje başlattı.

Savaş başladığında, MÖ 4000'den Ömer El Beşir'in devrildiği 2019 ayaklanmasına kadar uzanan dönemdeki 150 bin kadar materyalin görüntüsünü dijitalleştirmeyi tamamlamışlardı.

Degan, milyonlarca materyalin hala dijitalleştirilmediğini ve sonsuza dek kaybolma riskiyle karşı karşıya olduğunu sözlerine ekledi.

Degan, açıklamalarına şöyle devam etti: “Sudan TV'de 1940’lara ait radyo kasetleri var. Hala sinema arşivlerinde çok sayıda belgesel var. Bunun yanında elyazmaları, kitaplar, resimler vs de bulunuyor.”



UNRWA: Gazze Şeridi'ndeki İsrailli keskin nişancılar, öldürme yetkileri varmış gibi yardım bekleyen insanlara ateş ediyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yardım alırken hedef alınan yaralıları taşıyan Filistinli bir adam avucundaki kan lekelerini gösteriyor. (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yardım alırken hedef alınan yaralıları taşıyan Filistinli bir adam avucundaki kan lekelerini gösteriyor. (Reuters)
TT

UNRWA: Gazze Şeridi'ndeki İsrailli keskin nişancılar, öldürme yetkileri varmış gibi yardım bekleyen insanlara ateş ediyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yardım alırken hedef alınan yaralıları taşıyan Filistinli bir adam avucundaki kan lekelerini gösteriyor. (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yardım alırken hedef alınan yaralıları taşıyan Filistinli bir adam avucundaki kan lekelerini gösteriyor. (Reuters)

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Direktörü Philippe Lazzarini dün (pazartesi) yaptığı açıklamada, İsrailli keskin nişancıların Gazze Şeridi'nde yardım bekleyen insanlara ‘öldürme yetkileri varmış gibi’ ayrım gözetmeksizin ateş ettiğini söyledi.

Lazzarini X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, Gazze Şeridi'nde doktorların, hemşirelerin ve insani yardım çalışanlarının açlık çektiğini ve hiç kimsenin bu trajediden kaçamadığını belirtti.

Lazzarini, Gazze Şeridi'nde gıda arayışının bombardıman kadar ölümcül bir hal aldığını vurgulayarak, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım kuruluşunun bir ‘ölüm tuzağı’ haline geldiğini kaydetti.

UNRWA Genel Direktörü, insani yardım dağıtmanın Gazze Şeridi'ndeki ‘paralı askerlerin’ işi olmadığını söyleyerek, kuruluşta çalışanlara atıfta bulundu.

Diğer yandan Dünya Gıda Programı (WFP) pazar günü 25 tırlık bir yardım konvoyunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine girerken ateş altında kaldığını ve bunun sonucunda ölüm ve yaralanmaların meydana geldiğini duyurdu.

WFP X platformunda yaptığı açıklamada, konvoyun Zikim Sınır Kapısı’ndan girdikten sonra İsrail tankları ve keskin nişancıları tarafından ateş altına alınmadan önce ‘yardım arayan büyük sivil kalabalıklarla’ karşılaştığını bildirdi.

WFP, olayla ilgili daha fazla ayrıntı toplamak için ‘yetkililerle’ birlikte çalıştığını ifade ederek, ‘insani yardım arayan sivilleri hedef alan herhangi bir şiddetin tamamen kabul edilemez olduğunu’ vurguladı.

WFP, Gazze Şeridi'nde insani yardım konvoylarının ve gıda dağıtım noktalarının yakınında ateş açılmasına son verilmesi ve Gazze Şeridi'nde hayat kurtarıcı yardım sağlayan sivillerin ve insani yardım çalışanlarının korunması çağrısında bulundu.

WFP tarafından yapılan açıklamada, “Tüm siviller ve yardım çalışanları korunmadığı sürece Gazze Şeridi'ne yardım sağlamaya devam edemeyiz” denildi. WFP, uluslararası toplumu Gazze Şeridi'ndeki açlık çeken nüfusa gıda yardımı ulaştırılmasını kolaylaştırmaya çağırdı.