Güney Lübnan’daki gerginlik İsrail ile savaş endişesini artırıyor

Hizbullah, Lübnan hükümetine ve halkına harekete geçme çağrısında bulundu

Lübnan’ın güneyindeki sınır köyü El-Vezzani’de bir UNIFIL devriyesi (AP)
Lübnan’ın güneyindeki sınır köyü El-Vezzani’de bir UNIFIL devriyesi (AP)
TT

Güney Lübnan’daki gerginlik İsrail ile savaş endişesini artırıyor

Lübnan’ın güneyindeki sınır köyü El-Vezzani’de bir UNIFIL devriyesi (AP)
Lübnan’ın güneyindeki sınır köyü El-Vezzani’de bir UNIFIL devriyesi (AP)

Lübnan-İsrail sınırındaki son gelişmeler, Hizbullah’ın İsrail ile çatışma yaşanmasına ilişkin endişeleri artırdı. Hizbullah yaşanan gerginlikle eş zamanlı olarak, “İsrail güçlerinin sınır köyü El-Gacar’ın kuzey kesiminin kontrolünü ele geçirdiğini” açıklayarak “Beyrut hükümeti ile Lübnan halkına işgal altındaki bölgeyi özgürleştirme çağrısı” yaptı.

İsrail ordusu, Lübnan topraklarından ateşlenen ve şarapnel parçalarının bir kısmının İsrail’e düştüğü füzeye yanıt olarak, Lübnan’ın güneyindeki sınır köyü Kefer Şeba Çiftlikleri yakınlarındaki yerleşim yeri olmayan bir bölgeye 15 top mermisi attı.

Beyrut, Kefer Şeba’ya sınır Lübnan topraklarına yapılan İsrail bombardımanını kınayarak bunu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı Kararının ihlali ve Lübnan egemenliğine yapılmış bir saldırı olarak nitelendirdi.

Lübnan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, BM ve uluslararası toplumu İsrail’in “devam eden ihlallerine” son vermesi yönünde Tel Aviv’e baskı yapmaya çağırdı. Bakanlık, bombardımanın, BMGK’ye Güney Lübnan’daki BM Geçici Barış Gücü’nün (UNIFIL) çalışma süresinin uzatılması talebinin sunulma tarihinin yaklaşması üzerine yapıldığına işaret etti.

Lübnan, “İsrail’in hala işgal ettiği tüm Lübnan topraklarından kayıtsız şartsız derhal çekilmesi” çağrısında bulundu.

Lübnan resmi Ulusal Haber Ajansı (NNA) “Lübnan topraklarından, tam olarak güneyde Kefer Şeba ile El-Mari arasındaki Bastra mahallesinden işgal altındaki Filistin topraklarına doğru bir füze fırlatıldığını ancak füzenin Lübnan topraklarına düştüğünü” bildirerek olay üzerine İsrail’in Kefer Şeba köyünün dışını ve Halta Çiftliği’ni hedef alan topçu bombardımanı gerçekleştirdiğini” bildirdi.

İsrail ordusu da “füze parçalarının bir kısmının İsrail topraklarına düştüğü bir füzenin ateşlenmesine misilleme olarak, Güney Lübnan’daki Kefer Şeba sınır bölgesine 15 top mermisi ateşlediğini” açıkladı. Ordu yaptığı açıklamada, titiz bir soruşturmanın ardından füzenin kaynağına yanıt verildiğini ve “Lübnan sınırındaki gelişmelerin ardından İsrail iç kesimlerine herhangi bir talimat verilmediğini” kaydetti. İsrail basınına göre güvenlik kaynakları, Lübnan’dan atılan füzenin kısa menzilli rampalarla ateşlendiğini, dolayısıyla tespit edilmediğini ve İsrail’deki tahminlerin Lübnan’dan fırlatılan füzenin arkasında bir Filistin örgütünün olduğuna işaret ettiği belirtildi.

UNIFIL, “Sabah 08:00’den kısa bir süre sonra UNIFIL barış güçleri El-Mecidiye yakınlarında patlamalar tespit etti” açıklamasında bulundu. O sırada patlamaların kaynağını veya nedenini teyit edemediklerine işaret ederek “Ancak araştırma yapmak üzere UNIFIL askerlerini gönderdik. Sesler, bir füzenin ateşlenme olasılığıyla uyuşuyordu. Öğlen saatlerinde Lübnan’daki Kefer Şeba bölgesinde İsrail’den atılmış top mermileri bulduk” ifadelerini kullandı.

UNIFIL yaptığı açıklamada, “bu olayın hassas bir zamanda ve bu hafta başlarında gerginliğe tanık olan bir bölgede meydana geldiğine” dikkat çekerek “herkesi itidalli davranmaya ve daha fazla tırmanmaya yol açabilecek herhangi bir eylemden kaçınmaya” çağırdı.

Gelişme, Hizbullah’ın dün sabah yaptığı açıklamayla aynı zamana denk geldi. Söz konusu açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İsrail geçtiğimiz günlerde sınır köyü Gacar’ın kuzey kesiminde tehlikeli eylemlerde bulundu. Burası BM’nin Lübnan topraklarının bir parçası olarak tanıdığı bir Lübnan bölgesidir ve bu tartışmaya kapalıdır. İsrail burada bir dikenli tel örgü çekip tüm köyün etrafına beton bir duvar ördü. Bu, köyü Lübnan topraklarındaki doğal ve tarihi çevresinden ayırdı. İşgalci güçler, otoritesini tamamen Lübnan’ın iki bölgesine ve köyün işgal ettiği kısmına dayatarak buraları kendi yönetimine tabi kıldı (...) Bu tehlikeli eylemler ve büyük gelişme, Gacar köyünün Lübnan kısmının silah zoruyla tamamen işgal edilmesi ve burada bir oldubitti politikası dayatılmasıdır.”

Hizbullah açıklamasının devamında Lübnan devletini, hükümetini ve halkını “bu işgalin iyice yerleşmesini önlemek, alınan düşmanca önlemleri iptal ettirmek ve Lübnan topraklarının bir parçası olan bu bölgenin vatana geri iadesi için çalışmak üzere harekete geçmeye” çağırdı.

Bu gelişmeler, İsrail’in daha önce Hizbullah’ın işgal altındaki Şeba Çiftlikleri’nin eteklerinde bulunan Bastra Çiftliği yakınlarında iki çadır kurmasına karşı yaptığı tehditlerin ardından yaşandı. İsrail, çadırlardan birinin geri çekilme hattını birkaç metrekare aştığını iddia ederek, çadırı güç kullanarak kaldırmakla tehdit etti. Ancak bu tehditlerini eyleme dökmeyen İsrail, Hizbullah’tan benzer bir tehditle karşılaştı. Hizbullah, İsrail’in çadırı silah zoruyla kaldırması halinde bir çatışmaya girmeye hazır olduklarını ilan etti.

Öte yandan (Şii) Hizbullah’a yakınlığı ile bilinen Şeyh Sadık en-Nablusi’nin yaptığı televizyon açıklamaları dikkat çekti. Şeyh “Diyalog yoluyla cumhurbaşkanlığı için belirli bir formüle ulaşamazsak, İsrail ile savaşmak en iyi yol olabilir” dedi. Bu, Hizbullah’ın ve İsrail’in askeri bir çatışmaya hazırlandığına ilişkin endişeleri artırdı. Birçok kişi daha önce, Lübnan ile İsrail arasındaki sınır çizme anlaşmasının tamamlanmasının bölgeye uzun soluklu bir istikrar getirmek için yeterli olacağını düşünüyordu.

Ancak Ortadoğu ve Körfez Askeri Analiz Merkezi – Enigma Başkanı Riyad Kahveci, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte “Sınır çizme anlaşmasının olumlu etkilerini ortadan kaldırabilecek birçok bölgesel ve uluslararası değişken var” dedi. Kahveci “İsrail tarafı içeride gerilimi tırmandırıyor ve ABD-İran görüşmelerinden rahatsızlık duyuyor. Hizbullah’a yapılacak askeri bir harekatın bu görüşmeleri bir şekilde etkileyeceğine inanıyor. İran’ın Suriye ve Lübnan’da artan faaliyetlerinden ve hava savunma sistemleri ile insansız hava araçlarının (İHA) devreye girmesinden de rahatsızlık duyuyor. Bu, cephelerin açılma ihtimalini mümkün kılıyor” dedi.



ABD'nin İsrail Büyükelçisi: Gazze Şeridi'ne yardımların yeniden başlaması için Tel Aviv'e değil Hamas'a baskı yapılmalı

ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, 18 Nisan 2025 tarihinde Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Ağlama Duvarı'nı (Burak Duvarı) ziyaret etti. (Reuters)
ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, 18 Nisan 2025 tarihinde Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Ağlama Duvarı'nı (Burak Duvarı) ziyaret etti. (Reuters)
TT

ABD'nin İsrail Büyükelçisi: Gazze Şeridi'ne yardımların yeniden başlaması için Tel Aviv'e değil Hamas'a baskı yapılmalı

ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, 18 Nisan 2025 tarihinde Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Ağlama Duvarı'nı (Burak Duvarı) ziyaret etti. (Reuters)
ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, 18 Nisan 2025 tarihinde Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Ağlama Duvarı'nı (Burak Duvarı) ziyaret etti. (Reuters)

Üst düzey bir Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yetkilisinin Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin verilmesi için İsrail'e baskı yapılmasını istemesi üzerine ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, bölgeye yardımın yeniden başlamasını içeren bir esir değişimi anlaşması imzalaması için Hamas'a baskı yapılması gerektiğini söyledi.

ABD'nin yeni İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee dün yaptığı açıklamada, Hamas'ı savaştan zarar gören Gazze Şeridi'ne yardımın girmesine izin verecek bir anlaşma imzalamaya çağırdı.

Huckabee, X platformundaki hesabı üzerinden paylaştığı bir videoda, “Hamas'tan Gazze Şeridi'ne insani yardımın en çok ihtiyacı olan insanlara ulaşabilmesi için bir anlaşma imzalamasını istiyoruz. Bu gerçekleştiğinde ve esirler serbest bırakıldığında, ki bu hepimiz için çok önemli, insani yardımın akmasını ve engellenmeden ulaşmasını umuyoruz. Bunun Hamas el koymadan yapılacağını biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Huckabee'nin mesajı, Hamas'ın perşembe günü İsrail'in, bir Hamas kaynağının Filistinli tutuklular ile İsrailli esirlerin takasını ve yardım girişini içerdiğini söylediği son ateşkes önerisini reddettiğinin sinyalini vermesinin ardından geldi.

Hamas'ın baş müzakerecisi, hareketin ‘kısmi’ anlaşmaları reddettiğini ve ‘savaşın durdurulmasını, işgalin Gazze Şeridi'nden çekilmesini ve yeniden inşayı’ içeren kapsamlı bir anlaşma istediğini söyledi. Gazze Şeridi’ndeki savaş, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'in güneyindeki yerleşimlere saldırmasının ardından başladı.

Katar, ABD ve Mısır ile birlikte Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasında 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ve 15 aydan fazla süren savaşı büyük ölçüde durduran bir ateşkese aracılık etti.

Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirler ile İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli mahkûmların takasını içeren anlaşmanın ilk aşaması iki ay sürdü. İkinci aşama müzakerelerinde yaşanan anlaşmazlıklar sonucu anlaşma bozuldu.

fregtyu
Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü mensupları, İsrail'in 21 Nisan'da Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yerinden edilmiş insanların çadırlarında çıkan yangını söndürüyor. (EPA)

İsrail ilk aşamanın uzatılmasını isterken, Hamas, kalıcı ateşkes ve ordunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini öngören ikinci aşama için görüşmeler yapılmasını talep etti.

İsrail, daha önce yardım girişini durdurduğu Gazze Şeridi'ne yönelik hava ve kara saldırılarına 18 Mart'ta yeniden başladı. İsrail Hamas'ı yardımları yönlendirmekle suçlarken Hamas bunu reddediyor. Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler (BM) Gazze Şeridi'nin savaşın başlamasından bu yana en kötü insani krizle karşı karşıya olduğunu açıkladı.