Lübnan dolar cinsinden mevduatları kayıpsız ve taksitli olarak iade etmeye başladı

Lübnan Merkez Bankası tarafından verilen talimatlarda yılda en fazla 4 bin 800 dolar ödenmesi şart koşuldu

Mevduat sahipleri paralarını alma talebiyle protesto gösterisi düzenlediler (EPA)
Mevduat sahipleri paralarını alma talebiyle protesto gösterisi düzenlediler (EPA)
TT

Lübnan dolar cinsinden mevduatları kayıpsız ve taksitli olarak iade etmeye başladı

Mevduat sahipleri paralarını alma talebiyle protesto gösterisi düzenlediler (EPA)
Mevduat sahipleri paralarını alma talebiyle protesto gösterisi düzenlediler (EPA)

Lübnan’da banka hesabı sahiplerine (mudiler), önümüzdeki hafta başından itibaren dolar cinsinden mevduatlarını gerçek değerinden, herhangi kesinti olmadan, taksitlerle, tıpkı daha önce olduğu gibi resmi döviz kuru üzerinden (1 dolar 15 bin Lübnan lirası) yerel para biriminde paralel bir tutarın çekilmesini gerektirmeden dolar olarak nakit (banknot) çekebilecekler. Geçtiğimiz iki yıl boyunca, mevduat değerinin yaklaşık yüzde 84'ü kadar büyük bir kesinti yapılmıştı.

Lübnan Merkez Bankası'nın dolar hesaplarından para çekme işlemlerine ilişkin 158 sayılı Genelge hükümlerinden yararlananların sayısının 2021 yılının ortalarından itibaren ikiye katlanması bekleniyor. Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame’nin, geçtiğimiz perşembe günü Genelge içeriğini değiştirmesinin ardından, sayısı yaklaşık yüz bin olan mevcut hak sahipleri ayda 300 ila 400 dolar arasında değişen nakit para çekme hakkı verilmiş ve 1 doların 15 bin Lübnan lirası olduğu resmi döviz kuru üzerinden yerel para birimi cinsinden hesaplarındaki dövize eşdeğer bir meblağ çekme zorunluluğu iptal edilmişti. Lübnan’da karaborsada döviz kuru dolar başına yaklaşık 90 bin Lübnan liradan alıcı buluyor.

Lübnan bankalarında döviz cinsinden hesabı bulunanların paralarını taksitli de olsa çekebilmeye başlaması önemli bir gelişme olarak görüldü. Son gelişme, parasal krizin şiddetlenmesi ve mali çöküşün başında yaklaşık 34 milyar dolardan şimdi yaklaşık 9,3 milyar dolara düşen Merkez Bankası döviz rezervlerinin daralması nedeniyle nakit likidite yönetiminde 43 ay (üç buçuk yıldan fazla) boyunca büyük zarar gören banka müşterileri için oldukça niteliksel bir değişiklik.

İlgili bankacılık kaynaklarına göre yeni dijital gerçekler ise son iki yılda uygulananların aksine, değiştirilen genelgeden yararlananların elde edecekleri asıl ‘kazanımları’ gösteriyor. Tasarruf hesaplarından yaklaşık 1 milyon 780 bin dolar silindi. Hak sahipleri fiilen yaklaşık 890 milyon dolar nakit alırken, bunun yanında lira cinsinden yazılan meblağlar başta yüzde 50'den az olmayan kesinti oranlarıyla, daha sonra yüzde 84'lere kadar düştü. Lira cinsinden ödenmesi gereken tutarlar, çoğu tüccarın, mağazanın ve süpermarketin bunları kabul etmeyi reddetmesi nedeniyle nakit likidite ile sınırlı kullanımlı ödeme kartlarındaki mevduatlar arasında eşit olarak dağıtıldı.

 

wefer
Lübnan Merkez Bankası Genel Merkezi (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın temasa geçtiği Lübnan Merkez Bankası’ndan bir yetkili, özellikle Lübnan Merkez Bankası Başkanı Selame’nin dört yardımcısının istifa etmekle tehdit etmelerinin ardından Lübnan Merkez Bankası yönetiminde benzeri görülmemiş bir kafa karışıklığının ortasında yürürlüğe girme zamanlamasının bu gelişmedeki en önemli nokta olduğunu söyledi.

Bu çetrefilli dosyanın sonucundan ve para yönetimi hiyerarşisinin en tepesinde bir boşluğun oluşmasından kaçınmak için bakıcı hükümetin elindeki sınırlı seçenekleri bir kenara bırakırsak uygulama, mudilerin hak sahipleri listesine katılma talebi üzerine açılan şube hesaplarında tahsis edilen tutarların tamamı serbest bırakılıncaya kadar yenilenmesi olasılığıyla birlikte bir yıl süreyle geçerli olacak. Açıldığında bu hesapların üst sınırının 50 bin dolar olacak. Yani bakiyenin taksitli ödeme süresi yaklaşık 5 yıl sürecek. Lira cinsinden serbest bırakılan pay iptal edildikten sonra ödeme süresi zaman içinde iki katına çıkacak.

Banka yetkilisi, bu gerçeklerin önemli işaretler taşıdığını belirtti. Parasal değişiklikler ve uzun vadeli uygulama, Merkez Bankası Yönetim Kurulu tarafından alınan kararla ve Merkez Bankası Başkanı Selame’nin imzasıyla yürürlüğe girdi. Öte yandan Merkez Bankası Yönetim Kurulu’nda yer alan dört başkan yardımcısı, ortak bir açıklamayla hükümetin içlerinden birini yeni Merkez Bankası Başkanı olarak ‘atamaması’ halinde görevlerinden istifa edecekleri yönünde üstü kapalı tehdit ettiler.

Banka yetkilisine göre karar, içeriğiyle ve zamanlamasıyla yerleşik olan ve olmayan mevduat sahipleri için kazanılmış meşru haklar olduğundan hükümet tarafından atanan yeni Merkez Bankası Başkanı bunu tersine çeviremeyecek. Böylelikle, bankacılık sisteminde hak sahiplerine mevduatlarının geri verilmesi sürecinin yürürlükteki kesinti mekanizmalarından vazgeçilmesi açısından niteliksel bir aşamaya girdiği söylenebilir. Bu gelişme, daha sonra netleşeceği umulan daha büyük bir dönüşümün yolunu açarken Merkez Bankası ve devlet nezdinde bankalar lehine var olan yükümlülüklerin silinmesi teorileri de artık terk edilebilir.

Genelge ile bankalara, yabancı bankalara yatırdıkları sermaye hesapları olarak toplam mevduatlarının yüzde 3'ünü döviz cinsinden oluşturmaya devam etmeleri için gelecek yılın sonuna kadar ek süre verildiği de kaydedildi. Böylece mudilerin aylık 300 ila 400 dolar alabilmesi öngörülüyor. Merkez Bankası'nın, yaklaşık 80 milyon doları bulan bu alacakların yarısını bankaların yatırım hesaplarına ödeme olarak kaydederek karşılamaya çalıştığı da belirtildi.

Banka yetkilisine göre en önemli nokta ise mali açığın boyutu nedeniyle Merkez Bankası’nın bankalara yabancı para cinsinden vadesi gelen mevduatlarını kısa ve orta vadede ödeyememesi gerçeğine dayanan hükümetin mali düzeni yeniden tesis etme yaklaşımlarından farklı olarak uzun vadeli taksitlerle de olsa hakların iadesinde adalet ilkesini yakalayan bu dönüşümün özverili çalışması. Çünkü bu paranın çarçur edilmesinde mevduat sahiplerinin hiçbir sorumluluğu bulunmuyor.

Ayrıca hükümet tekliflerinde bankaların ve mevduatların temerrüde düştüğüne dikkati çekti. Bunun yanında mudilerin bankalardaki hakları, mali tanımı gereği teminatsız bir kredi olması ve mevduat garanti sistemleri ile güvence altına alınabileceklerin dışında fiili bir korumaya sahip değil. Lübnan Mevduat Sigorta Kurumu ile garanti edilen maksimum limitin cari orana göre 75 milyon Lübnan lirası ya da diğer bir deyişle 800 dolardan az olduğu biliniyor.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.