Çatışmaların sürdüğü Sudan'da kadınlara ve kız çocuklarına tecavüz vakaları artıyor

Sudan'da çatışmaların başından bu yana yaklaşık 3 milyon kişinin göçe zorlandığı tahmin ediliyor (Reuters)
Sudan'da çatışmaların başından bu yana yaklaşık 3 milyon kişinin göçe zorlandığı tahmin ediliyor (Reuters)
TT

Çatışmaların sürdüğü Sudan'da kadınlara ve kız çocuklarına tecavüz vakaları artıyor

Sudan'da çatışmaların başından bu yana yaklaşık 3 milyon kişinin göçe zorlandığı tahmin ediliyor (Reuters)
Sudan'da çatışmaların başından bu yana yaklaşık 3 milyon kişinin göçe zorlandığı tahmin ediliyor (Reuters)

15 Nisan'dan bu yana orduyla paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasında silahlı çatışmaların yaşandığı Sudan'da tecavüz ve kız çocuklarının kaçırılması vakalarında keskin bir artış görüldüğü bildirildi.

Birleşmiş Milletler ülkede cinsiyet temelli şiddetin artışa geçtiği uyarısında bulunurken, Çocukları Kurtarın Vakfı (Save the Children) silahlı savaşçılar tarafından kaçırılan ve tecavüze uğrayan kadınların ve kız çocuklarının sayısının endişe verici düzeye ulaştığını belirtti.

Ülkede son dönemde onlarca tecavüz vakası tespit edilirken, Sudan hükümeti bu vakaların toplam vakaların sadece yüzde 2'si düzeyinde olduğunu düşünüyor.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Çocukları Kurtarın Vakfı Sudan Direktörü Arif Noor, "Resmi rakamların buzdağının görünen kısmı olduğunu biliyoruz. 12 yaşındaki çocuklar cinsiyetleri, etnik kökenleri, savunmasızlıkları nedeniyle hedef alınıyor" diye konuştu.

Noor, bazı ailelerin olası istismar vakalarından korumak için kız çocuklarını erken yaşlarda evlendirdiğini söyledi.

Sudan'da bazı kız çocuklarının kaçırıldığı, günlerce alıkonduğu ve bu sırada toplu tecavüze uğradığı iddiaları da son günlerde gündeme geldi.

Konuyla ilgili Birleşmiş Milletler'den yapılan açıklamada, "Ülkede çatışmalar devam ederken, Sudan'ın içindeki birçok sağlık kurumu, sosyal hizmet çalışanı, avukat ve koruyucu kurum cinsiyet temelli şiddetin ciddi şekilde arttığı uyarısında bulunuyor" ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, ülkedeki elektrik ve bağlantı problemlerinin ihtiyaç duyanlara destek sağlamayı çok zorlaştırdığına dikkat çekildi.

Sudan hükümeti kadınların ve kız çocuklarının kaçırılma vakalarındaki artışın özellikle başkent Hartum'da yoğunlaştığını belirtirken, olaylardan RSF savaşçılarının sorumlu olduğunu öne sürdü. RSF ise bu tip suçlara karışanların sorumlu tutulacağını açıkladı.

Birleşmiş Milletler, 49 milyon nüfuslu Sudan'da 4,2 milyon kişinin cinsiyet temelli şiddet riski altında olduğunu tahmin ediyor. Riskin özellikle güvenli yerlere ulaşmak için seyahat eden kadın ve kız çocuklarında daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Independent Türkçe, Reuters, Arab News



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”