Mısır’da yıkılan restoran tartışmalara yol açtı

Mısır’ın kuzey kıyısında bulunan ve eski bir bakanının oğluna ait olan restorandaki yıkım tartışmaya neden oldu. (Facebook)
Mısır’ın kuzey kıyısında bulunan ve eski bir bakanının oğluna ait olan restorandaki yıkım tartışmaya neden oldu. (Facebook)
TT

Mısır’da yıkılan restoran tartışmalara yol açtı

Mısır’ın kuzey kıyısında bulunan ve eski bir bakanının oğluna ait olan restorandaki yıkım tartışmaya neden oldu. (Facebook)
Mısır’ın kuzey kıyısında bulunan ve eski bir bakanının oğluna ait olan restorandaki yıkım tartışmaya neden oldu. (Facebook)

Mısır’da sosyal medya platformları geçtiğimiz 24 saat boyunca, yıkılan bir restorana ilişkin tartışmalara sahne oldu. Restoran, eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in hükümetindeki bir bakanın oğluna ait.

Yerel basında, Mısırlı ünlü iş insanı Hişam Talat Mustafa’nın konuyla bağlantısını yalanlayan bir bildiri yayınlamasıyla ilgili tartışmalara dikkat çekildi.

Haberlere göre Mısırlı yetkililer, yaz mevsiminde zenginlerin ziyaret ettiği en önemli turizm merkezlerinden biri olan kuzey kıyısındaki Hacienda köyünde bulunan restoranı yıkmaya başladı. Yapılan değerlendirmelerde olay, restoranın sahibi Ahmed Memduh el-Baltacı ile yanında ikamet eden iş insanlarının biri arasındaki anlaşmazlığa bağlandı.

Restoranın sahibi, 1993’ten 2005’e kadar turizm, medya ve gençlik de dahil olmak üzere çeşitli bakanlıklarda görev yapan, 1982 ile 1993 yılları arasında da genel enformasyon dairesi başkanlığını yürüten ve Mübarek yönetimi sırasında üst düzey pozisyonlarda bulunan Bakan Bakan Ahmed Memduh el-Baltacı’nın oğlu.

Hişam Talat Mustafa yaptığı açıklamada adının bu konuya dahil edilmesine karşı çıkarak “Bu dürüst olmayan muamelenin devam etmesi ve olayla bağlantımın kategorik olarak reddedilmesi gerekmektedir” dedi.

Ünlü gazeteci Amr Edib, ‘el-Hikaye’ adlı akşam programında olaya değindi ve restoranın şu an çalıştığını ve yıkımların restoranın sadece bir kısmını kapsadığını söyledi.

Sosyal medya uzmanı Ahmed eş-Şeyh Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Mısır halkının her yaz aylarında kuzey kıyısı haberleriyle ilgilendiğini söyledi. Bu haberlerin toplumun küçük bir yüzdesini temsil eden ve diğerlerinden farklı bir hayat yaşayan zenginlerle ilgili olması nedeniyle genellikle heyecan ve tartışma yarattığını kaydetti.

Şeyh, sosyal platformların algoritmalarının tartışmalı bir konunun yayılmasını teşvik ettiğini, bu nedenle sınıf farklılıklarıyla ilgili herhangi bir materyalin bu platformlar için verimli bir materyal haline geldiğini ve kullanıcılarının çoğunun bu tartışmaları sevdiğini bildirdiği açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Kısacası söyleyebileceğim şey, sosyal platformların algoritmalarının bu tür konuların yayılmasını teşvik etmesidir. Çünkü tartışmalara neden olduklarını bilirler. Bu da konuşmamızın konusunun olayda sağladığı şeydir. Sosyal platformların algoritmalarını yaymaya teşvik eden materyallerden olan birkaç bin liradan oluşan faturaların paylaşılması da yaygındır. Bunun gibi malzemeler sosyal medya da çokça görülüyor.”

Mısırlılar kısa süre önce, Yeni Kahire’nin en prestijli yerleşim yerlerinden biri olan Madinaty’de arabasıyla bütün bir aileyi ezen bir subayla ilgili olayı da gündemde tutmuştu.  Ordu Sözcüsü geçtiğimiz pazar günü yaptığı açıklamada, ordu savcılığının sanığı askeri ceza mahkemesi nezdindeki davaya taşıdığını bildirdi.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.