Washington’dan, Lübnan ile İsrail arasında arabuluculuk hamlesi

Kara sınırlarının çizilmesi konusunda yaşanan anlaşmazlığa çözüm bulunması hedefleniyor.

Lübnan’ın işgal edilmiş bir bölge olarak saydığı Gacar beldesinin kuzeyindeki İsrail askerleri. (AFP)
Lübnan’ın işgal edilmiş bir bölge olarak saydığı Gacar beldesinin kuzeyindeki İsrail askerleri. (AFP)
TT

Washington’dan, Lübnan ile İsrail arasında arabuluculuk hamlesi

Lübnan’ın işgal edilmiş bir bölge olarak saydığı Gacar beldesinin kuzeyindeki İsrail askerleri. (AFP)
Lübnan’ın işgal edilmiş bir bölge olarak saydığı Gacar beldesinin kuzeyindeki İsrail askerleri. (AFP)

Güney Lübnan’da faaliyet gösteren Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) Başkanı ve Başkomutanı Tümgeneral Aroldo Lazaro, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ve Geçici Hükümet Başbakanı Necib Mikati ile bir araya geldi. Görüşmeye Lübnan Dışişleri ve Göçmenler Bakanı Abdullah Buhabib ve Ordu Komutanı General Joseph Avn da katıldı. Görüşmenin amacı İsrail’in Hizbullah’tan işgal altındaki Şeba Çiftliği’ne kurduğu iki çadırı kaldırmasını istemesi sonucunda aralarında çıkabilecek olası bir çatışmayı engellemekti. Bu görüşmeyi değerlendiren önemli bir siyasi kaynak, Nakura’daki karargâhlarında uluslararası güçlerin gözetimindeki bir ABD arabuluculuğuyla Lübnan, İsrail ve ABD arasında üçlü toplantılar düzenlemeye hazırlanılarak ve İsrail ile Lübnan arasındaki kara sınırlarının çizilmesine ilişkin müzakereler üstlenilerek bu çatışmadan kaçınılabileceğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’a konuşan bir kaynağa göre Lübnan tarafı, bu mesajı Lazaro’ya iletti. Daha sonra Bouhabib de ABD’nin Lübnan Büyükelçisi Dorothy Shea ve BM Lübnan Özel Koordinatörü Joanna Wronecka’ya da aynı mesajı iletti. New York’a seyahat etmeye hazırlanan Wronecka, burada BM Genel Sekreteri’ne raporunu sunacak. Bu, önümüzdeki ayın sonunda uluslararası güçlerin görev süresinin yenilenmesine hazırlık olarak 1701 sayılı Kararın uygulanmasına yönelik çalışmaların gidişatı hakkındaki 20 Temmuz tarihli dönemlik raporun tartışılmasına zemin hazırlayacak.

Kaynak, General Joseph Avn’a ek olarak Lübnan devlet erkanıyla görüşen herkesin, İsrail Lübnan toprağı sayılan el-Gacar beldesinin kuzey kesimini bombalamaya devam ederken Lübnan’ın Hizbullah’tan Lübnan topraklarına kurulan iki çadırı kaldırmasını istemeyeceği konusunda bilgilendirildiğini vurguladı. Kaynak, güneyin, İsrail’in işgal ettiği bölgeyi boşaltması karşılığında iki çadırın kaldırılmasına dayalı bir denklemle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Söz konusu kaynak, Lübnan’ın güneyinde İsrail ile Hizbullah arasındaki açık çatışmanın, Temmuz 2006 savaşını bitiren 1701 sayılı uluslararası kararın çıkarılmasından beri bölgenin tabi olduğu çatışma kurallarını çiğnemeden ‘dehşet dengesi’ denklemine bağlı olduğunu vurguladı. Ayrıca güneydeki mevcut durumun, bu savaşın patlak vermesinin 17’inci yıl dönümü münasebetiyle bugün konuşma yapacak olan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın konuşmasında yer alacağını ve aynı zamanda Nasrallah’ın İsrail ile mevcut çatışmayı sürdüren ‘dehşet dengesi’ denklemine de değinmeden geçmeyeceğini tahmin ettiğini söyledi.

Kaynak, kara sınırlarının çizilmesinin Hizbullah ile İsrail arasında bir askeri çatışma çıkmasını önlemenin tek yolu olduğunu belirtti. Bunun yanı sıra çatışmanın çıkması durumunda bunun sınırlı kalacağına ve iki tarafın çıkarına olmayacağı için kartların yeniden karılmasına neden olacak bir savaşa evrilmeyeceğine işaret etti. Buna ek olarak, BM gözetiminde ve ABD arabuluculuğunda müzakerelere girilmesine öncelik verilmesinin, uluslararası güvenceye sahip bir seçenek olmaya devam ettiğini ve bunun iki ülke arasındaki deniz sınırlarının çizilmesinde elde edilen başarıyı taçlandıracağını vurguladı.

Kaynak, Lübnan, Katar devleti ortaklığında Fransız şirketi Total tarafından yapılacak petrol arama çalışmaları için özel ekonomik sularında sondaj yapmaya hazırlanırken, her iki ülkenin de deniz sınırlarının belirlenmesindeki başarıyı askeri bir çatışmayla riske atmasının çıkarına olmadığını söylediği açıklamasında herhangi bir çatışmanın kontrollü olacağını belirtti. Bu bağlamda, özellikle, karasal sınırların belirlenmesine ilişkin müzakerelerin başlaması için, iki ülke arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu ifade eden Washington’a fırsat verilmesi gerektiğini vurguladı. Kaynak, umutlar, ekonomi tekerleğinin yokuş aşağı yuvarlandığı bir dönemde yolunu bulmasına katkı sağlayacak şekilde binlerce turistin yaz için Lübnan’a akın etmesine bağlanmışken, Hizbullah’ın çatışmayı, bu umutları yerle bir edecek bir savaşa kaydırmakta çıkarı olmadığını vurguladı.

Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan kaynak, kara sınırlarının çizimine ilişkin müzakerelerin başlatılmasına ortam hazırlamanın, Meclis Başkanı Berri tarafından oluşturulan ve deniz sınırlarının çizimine ilişkin müzakerelere girilmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını sağlayan çerçeve anlaşmasına dönüş anlamına geldiğini vurguladı. Bununla birlikte kara ve deniz sınırlarının çiziminin birbirine bağlı olduğunu ve Washington’un bunun farkında olduğunu da belirtti. Bunun yanı sıra Washington’ın ilk olarak deniz sınırlarının çizimine öncelik vermekle birlikte, şimdi meselenin kara kısmını da tamamlamaya arabuluculuk etmeye hazır olduğunu dile getirdiğine işaret etti.

Kaynağa göre kara sınırlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlığın sona erdirilmesi için müzakerelere başlanması gerekiyor. Zira Lübnan, nihai çekilme hattı ile çeliştiği gerekçesiyle mavi hat olarak bilinen hattı tanımıyor. Daha önce İsrail’in çeşitli noktalarda ihlallerde bulunması sebebiyle Lübnan bu hatta ilişkin çekincelerini dile getirmişti. Ayrıca henüz belirsiz noktalar da var. Bu noktalar, Gacar’ın kuzeyinden Ra’s en-Nakura’ya kadar uzanıyor. İsrail B-1 deniz noktası olarak bilinen bölgede hala işgaline devam ediyor. Lübnan bunu deniz sınırlarının belirlenmesine ilişkin protokolde kaydetmişti.

Kaynak, Lübnan’ın çeşitli anlaşmazlık bölgelerine ilişkin çekincesini BM’ye ilettiğini ve kendi topraklarının bir parçası olarak hala İsrail işgalinden kurtarılmasını talep ettiğini vurguladı. Bütün bu noktaların geri çekilme hattında yer aldığını belirtti. Kaynak, uluslararası güçlerin görev süresinin yenilenmesinin herhangi bir engelle karşılaşmayacağını ve karasal sınırların çizilmesine ilişkin müzakerelerin hazırlıklarının başlamasına bağlı olacağını tahmin ettiğini dile getirdi.



Hizbullah: Silahların devletin elinde toplanması planına ilişkin kabine toplantısı, akıl ve sağduyuya dönüş için bir fırsat

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)
TT

Hizbullah: Silahların devletin elinde toplanması planına ilişkin kabine toplantısı, akıl ve sağduyuya dönüş için bir fırsat

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)

Hizbullah yetkilisi Mahmud Kamati bugün Reuters'a yaptığı açıklamada, Hizbullah’ın dün yapılan ve silahların devletin elinde toplanması planını ele alan kabine toplantısını ‘ülkenin bilinmeyene sürüklenmesini önlemek için akıl ve sağduyuya dönme fırsatı’ olarak gördüğünü söyledi.

Lübnan kabinesi dün, ordunun silahların devletin elinde toplanması planını memnuniyetle karşıladı ve ordunun planı uygulamaya başlayacağını belirtti. Kabine bir zaman çizelgesi belirtmedi ve ordunun bu alandaki yeteneklerinin sınırlı olduğunu kaydetti. Ancak, İsrail'in Lübnan'daki askeri operasyonlarının devam etmesinin ordunun ilerlemesini engelleyeceğini de bildirdi. Kabine toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Lübnan Enformasyon Bakanı Paul Morcos, kabinenin planı resmi olarak onayladığını söylemedi.

Kamati Reuters'a verdiği demeçte, Hizbullah'ın, hükümetin dün açıkladığı, bu konudaki ABD yol haritasının uygulanmasının İsrail'in taahhüdüne bağlı olduğu açıklamasına dayanarak değerlendirme yaptığını belirtti.

Kamati, İsrail'in saldırılarını durdurup Güney Lübnan'dan çekilmediği sürece planın uygulanmasının bir sonraki duyuruya kadar askıya alınması gerektiğini vurguladı.

Kamati, “Hükümetin, ABD'nin yol haritasının uygulanmasında herhangi bir ilerlemenin İsrail'in taahhüdüne bağlı olduğunu açıklaması, planın bir sonraki duyuruya kadar askıya alındığı anlamına geliyor” dedi.

Lübnan kabinesi geçtiğimiz ay, tüm silahların devletin elinde toplanması için bir plan geliştirme görevini orduya verdi ve İsrail'in Lübnan'daki askeri operasyonlarını durdurması karşılığında Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını amaçlayan ABD yol haritasını onayladı.

Kamati, “Hizbullah bu iki kararı kategorik olarak reddetti. Lübnan hükümetinin ulusal güvenlik stratejisi hazırlamayı taahhüt etmesi bekleniyor” ifadelerini kullandı.

İsrail geçen hafta, Lübnan ordusu Hizbullah'ı silahsızlandırmak için adımlar atarsa Güney Lübnan'daki askeri varlığını azaltacağını ima etti. Ancak son olarak çarşamba günü dört kişiyi öldürdüğü bir saldırı gerçekleştirdi.

Lübnan, geçen yıl İsrail ile yaşanan savaştan bu yana Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda bölünmüş durumda.

Lübnan, ABD ve Hizbullah'ın yerel muhaliflerinin örgütü silahsızlandırması yönündeki baskısı altında. Ancak Hizbullah, silahsızlandırmayı tartışmanın bile büyük bir hata olacağını söyleyerek bunu reddediyor. İsrail ise Lübnan'a hava saldırılarını sürdürüyor ve güneydeki geniş toprakları işgal ediyor.

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım geçen ay iç savaş ihtimalini gündeme getirerek, hükümeti örgüte karşı çıkmaya çalışmaması konusunda uyardı ve sokaklarda protestoların patlak verebileceğini söyledi.


Lübnan, ordunun planına göre ‘silahları devletin elinde toplama’ faaliyetine devam ediyor

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)
TT

Lübnan, ordunun planına göre ‘silahları devletin elinde toplama’ faaliyetine devam ediyor

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)

Lübnan hükümeti, ordunun, silahların devletin elinde toplanmasını beş aşamada uygulamak için geliştirdiği planı kabul ederek bu meseleyi çözdü. Söz konusu planın ilk aşaması yıl sonuna kadar tamamlanacak. Bu, hükümetin geçen ayın başında aldığı kararlarda belirlediği son tarihi aşıyor.

Hükümetin kararı Şii İkilisi’ni memnun etti. Meclis Başkanı Nebih Berri Şarku’l Avsat'a, “Ortam iyi, zehirli rüzgarlar dinmeye başlıyor. Ordunun planı sivil barışı koruyor” dedi. Berri ayrıca, çatışmayı önlemenin önemini vurguladı.

Öte yandan Başbakan Nevvaf Selam Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, kararların açık olduğunu ve yoruma yer bırakmadığını belirterek, bu adımın Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına ilişkin kararların geri alınmasına yol açmadığını ifade etti.

Selam, silahların devletin elinde toplanması konusunda geri dönüşün olmayacağını ve hükümetin 5 Ağustos'ta yapılan toplantının kararlarına uygun olarak kendi güçleri aracılığıyla devletin otoritesini genişletmeye devam edeceğini belirtti. Selam, ‘Lübnan'ın Amerikalılarla mutabık kalarak değiştirdiği ve hedefleri hükümet tarafından onaylanan ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın planının, her iki tarafça karşılıklı olarak uygulanması gerektiğini, ancak İsrail'in henüz bu konuda taahhütte bulunmadığını’ kaydetti.


Yeni yerinden edilme... İsrail ordusu Gazze şehri sakinlerini el-Mevasi'ye gitmeye zorluyor

İsrail bombardımanından kaçan Filistinliler, Nuseyrat Mülteci Kampı yakınlarındaki sahil yolunda eşya dolu araçlarıyla ilerliyor, 6 Ağustos 2025 (AFP)
İsrail bombardımanından kaçan Filistinliler, Nuseyrat Mülteci Kampı yakınlarındaki sahil yolunda eşya dolu araçlarıyla ilerliyor, 6 Ağustos 2025 (AFP)
TT

Yeni yerinden edilme... İsrail ordusu Gazze şehri sakinlerini el-Mevasi'ye gitmeye zorluyor

İsrail bombardımanından kaçan Filistinliler, Nuseyrat Mülteci Kampı yakınlarındaki sahil yolunda eşya dolu araçlarıyla ilerliyor, 6 Ağustos 2025 (AFP)
İsrail bombardımanından kaçan Filistinliler, Nuseyrat Mülteci Kampı yakınlarındaki sahil yolunda eşya dolu araçlarıyla ilerliyor, 6 Ağustos 2025 (AFP)

İsrail ordusu bu sabah, Filistin topraklarının kuzeyindeki Gazze şehri sakinlerine, bölgedeki en büyük şehre yönelik kara harekâtı beklentisiyle güneydeki ‘insani yardım bölgesine’ taşınmaları çağrısında bulundu ve bu da güneye doğru yeni bir göç dalgasına neden oldu.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabı üzerinden ‘Gazze şehri sakinlerine ve orada bulunan herkese’ hitaben yayınladığı mesajda, “Bu andan itibaren, şehri terk edenlerin ayrılmasını kolaylaştırmak amacıyla, güneydeki el-Mevasi bölgesini insani yardım bölgesi ilan ediyoruz” ifadesini kullandı.

(foto)

Adraee, “Bu fırsatı değerlendirerek insani yardım bölgesine erkenden gidin ve oraya giden binlerce kişiye katılın” dedi. Birleşmiş Milletler (BM), Gazze şehri ve çevresinde yaklaşık bir milyon kişinin yaşadığını tahmin ediyor ve İsrail'in şehre büyük çaplı bir saldırı başlatması halinde ‘felaket’ yaşanacağı uyarısında bulunuyor.

Hamas, geçtiğimiz ağustos ayında ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması önerisini kabul etmesine rağmen, İsrail hükümeti Hamas’ın silahlarını bırakmasını, Gazze Şeridi'nde tutulan tüm rehineleri serbest bırakmasını ve bölge üzerindeki güvenlik kontrolünü bırakmasını talep ediyor.

Adraee'ye göre, İsrail'in ‘Gazze şehrinde kara harekâtını genişletmek ve Hamas’ın kalelerini ele geçirmek’ için belirlediği insani yardım bölgesi, ‘saha hastaneleri, su hatları ve tuzdan arındırma tesisleri gibi hayati insani altyapıların yanı sıra, İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) ile uluslararası toplum arasındaki koordinasyon yoluyla sağlanacak gıda, çadır, ilaç ve tıbbi malzeme tedarikini’ içeriyor. Adraee, ‘operasyonun genişlemesine paralel olarak, bölgeye insani yardım ulaştırma ve altyapıyı uyarlama çabalarının BM ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde devam edeceğini’ bildirdi.

 İsrail bombardımanından kaçan Filistinliler, Nuseyrat Mülteci Kampı yakınlarındaki sahil yolunda eşya dolu arabaları ve bisikletleriyle ilerliyor, 6 Ağustos 2025 (AFP)İsrail bombardımanından kaçan Filistinliler, Nuseyrat Mülteci Kampı yakınlarındaki sahil yolunda eşya dolu arabaları ve bisikletleriyle ilerliyor, 6 Ağustos 2025 (AFP)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te Yahudi devletine yönelik eşi görülmemiş saldırısının ardından patlak veren savaşın başlamasından bu yana, İsrail ordusu, bölge sakinleri için ‘insani’ ve ‘güvenli’ ilan ettiği bölgelere çok sayıda hava saldırısı düzenledi. Ordunun iddiası ise sivillerin arasına saklanan Hamas savaşçılarını hedef aldığı yönünde.

Geçtiğimiz birkaç hafta içinde AFP'nin Gazze şehrinde röportaj yaptığı onlarca Filistinli, Gazze Şeridi'nde ‘güvenli bir yer’ olmadığını ve tekrar yerlerinden edilmektense bulundukları yerde ölmeyi tercih edeceklerini doğruladı. Diğer yandan İsrail ordusu, insani yardım bölgesinin, sahra hastaneleri, su hatları ve tuzdan arındırma tesisleri gibi hayati insani altyapının yanı sıra, COGAT ve uluslararası toplum arasındaki koordinasyonla sağlanacak gıda, çadır, ilaç ve tıbbi malzeme içerdiğini belirtti.

Ayrıca, Avrupa Hastanesi’nde ‘halkın daha iyi tıbbi hizmet alabilmesi için’ yenileme çalışmalarının yürütüldüğü ifade edildi.

​​​​​​​Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı yakınlarındaki sahil yolunda bisikletini süren Filistinli bir çocuk, 6 Ağustos 2025 (AFP)​​​​​​​Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı yakınlarındaki sahil yolunda bisikletini süren Filistinli bir çocuk, 6 Ağustos 2025 (AFP)

Bugün şafak vakti başlayan ve halen devam eden İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 13 Filistinli hayatını kaybetti ve çok sayıda kişi yaralandı.

Filistin medyası, hayatını kaybedenler arasında Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Han Yunus'un güneybatısındaki et-Tini yardım merkezinin yakınında İsrail güçleri tarafından öldürülen yardım bekleyen üç vatandaşın da olduğunu bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Filistin medyasından aktardığına göre, İsrail’e ait uçakların Gazze şehrinin batısındaki eş-Şati Mülteci Kampı pazarı yakınlarındaki bir evi hedef alması sonucu biri çocuk beş vatandaş şehit oldu, çok sayıda kişi de yaralandı.

İsrail, Gazze Şeridi'nde, özellikle de siyasi ve askeri liderlerin Hamas'ı İsrailli rehineleri serbest bırakmaya zorlamak amacıyla şehri kontrol altına alma planını onayladığı Gazze şehrinde operasyonlarını yoğunlaştırdı.

İsrailli rehinelerin aileleri, yaklaşan operasyon ve askeri kaynakların ailelere ordunun rehinelerin nerede olduğunu bilmediğini ve onların gerçek bir tehlike altında olabileceğini doğrulaması nedeniyle, evlatlarının hayatlarından endişe duyuyorlar.

Hamas içindeki ve dışındaki bilgi sahibi kaynaklar Şarku’l Avsat'a, son haftalarda hareketin ve diğer Filistinli grupların, İsrail'e baskı uygulamak ve rehinelerin kaderini Gazze Şeridi'ni işgal etmeye kararlı olan Netanyahu hükümetinin kararlarına bağlamak amacıyla, operasyon sırasında rehineleri Gazze şehrinde tutmayı veya Gazze Şeridi'nin diğer bölgelerinden buraya nakletmeyi düşündüklerini bildirdi.

Nuseyrat Mülteci Kampı yakınlarındaki sahil yolunda eşya dolu kamyonetleriyle ilerleyen yerinden edilmiş Filistinliler, 6 Ağustos 2025 (AFP)Nuseyrat Mülteci Kampı yakınlarındaki sahil yolunda eşya dolu kamyonetleriyle ilerleyen yerinden edilmiş Filistinliler, 6 Ağustos 2025 (AFP)

Gazze şehri sakinleri, bölgeden ayrılmalarını engelleyen zorlu koşullarla karşı karşıya. Perşembe akşamı itibarıyla mevcut tahminler, halen şehirde yaşayan toplam 1,2 milyon kişiden 80 bininin güneye doğru yerinden edildiğini gösteriyor. Şehrin güneyinden ve kuzeyinden kaçanların çoğu, İsrail tarafından kırmızı bölge olarak sınıflandırılan, Gazze şehrinin kuzeybatısındaki el-Furusiye bölgesi yakınlarındaki sahil şeridine çadırlarını kurdu.