Sisi: Kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılana kadar Sudan devlet kurumlarının korunması gerek

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Reuters)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Reuters)
TT

Sisi: Kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılana kadar Sudan devlet kurumlarının korunması gerek

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Reuters)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Reuters)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, bugün başkent Kahire’de düzenlenen Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’nde, ülkesinin Sudan’da akan kanı durdurmak için elinden gelen her şeyi yapacağını söyledi.

Sudan’da çatışan ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri arasında arabuluculuk yapmak amacıyla düzenlenen zirvenin açılışında konuşan Sisi, Sudan’ın komşu ülkelerinin mevcut krizin çözümüne yönelik vizyonlarını birleştirmeleri gerektiğini belirtti.

Sudan’da devam eden çatışmaların hayati altyapı ve tesisleri tahrip ettiğine dikkat çeken Sisi, “Sudan’daki sağlık kurumlarının kötüleşmesi feci insani sonuçlara yol açtı” dedi.

Kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılana kadar Sudan devlet kurumlarının korunması gerektiğini dile getiren Sisi, yüzbinlerce yerinden edilen Sudanlıyı kabul eden komşu ülkelere övgüde bulundu.

Uluslararası toplumu Sudan’ın komşu ülkelerini destekleme taahhütlerini yerine getirmeye çağıran Sisi şunları söyledi;

“Mısır, Sudan halkının sürdürülebilir barış içinde yaşama özlemlerini destekleyerek, Sudan’da savaşan tarafları gerginliği durdurmaya, ciddi müzakerelere başlamaya, Sudan’daki insani yardım koridorlarını korumaya ve yardım konvoylarını emniyete almaya çağırıyor.”

Sisi, ülkesinin Sudan halkının özlemlerini karşılamak için kapsamlı ve kapsayıcı bir diyalog başlatma çağrısını da sözlerine ekledi.

Eritre Devlet Başkanı İsaias Afewerki ise, Sudan’ın bağımsızlık ve egemenliğine saygı gösterilmesi ve Sudan’ın işlerine dışarıdan müdahalenin önlenmesi çağrısında bulundu.

Afewerki zirvede yaptığı konuşmada, “Sudan halkı krizin çözümünde son sözü söyleyecektir” diyerek, zirvenin Sudan halkının krizden çıkış yolu bulması için bir fırsat olduğunu vurguladı.

Bu zirveyi gerçekleştirmenin uzun bir yolculuğun ilk adımı olduğunu söyleyen Afewerki, şu ifadeleri kullandı;

“Sudan’da savaşın hiçbir gerekçesi yok. Ülkem, Sudan’a her ne isim altında olursa olsun herhangi bir dış müdahaleyi reddediyor. Sudan’ı her yönden desteklemeye hazırız. Sudan halkına savaşı bitirme ve geleceklerini belirleme fırsatı verilmeli.”

Zirvede konuşan bir diğer lider olan Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit, Sudan’daki çatışmanın sona ermesinin komşu ülkeler için bir öncelik olduğunu vurgulayarak, çatışmanın her iki tarafını derhal ateşi kesmeye çağırdı.

Salva Kiir Mayardit, “Savaşın komşu ülkeler üzerinde olumsuz güvenlik ve ekonomik yansımaları var. Önceliğimiz kıtanın sorunlarına Afrika’dan çözümler bulmak” dedi.

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Menfi de, Sudan krizini çözmek için birleştirici girişimler başlatılması çağrısında bulundu.

Çad Devlet Başkanı Mahamat İdris Debi Itno ise, “Krizi çözmek için Sudan’a komşu ülkeler ve Afrika Birliği’nin çabalarının etkileşim içinde olması gerek. Sudan’daki çatışmanın devam etmesinin korkunç sonuçlarının acısını çekiyoruz” dedi.

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali, Sudan’da acil ve sürdürülebilir bir ateşkes çağrısında bulunarak, “Sudan’da dizginleri eline alan ve krizi sona erdiren bir otorite olacağını umuyorum. Sudan’da bir iktidar geçiş süreci başlatmalıyız” diye konuştu.

Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat, “Olumsuz iç ve dış faktörler Sudan’daki durumu alevlendirdi” ifadelerini kullandı.

Reuters’a konuşan iki güvenlik kaynağı, bugünkü zirvenin çatışmaya yabancı müdahaleyi önlemek ve çatışmayı durdurmak için barışçıl bir anlaşmaya varma sürecini başlatma hedefi taşıdığını söyledi.

Kaynaklar, bu planın üç aylık bir süre için ateşkese varmayı, askeri ve aşiret liderleriyle bir dizi toplantı yoluyla insani yardımın yollarını açmayı amaçladığını da ekledi.



İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
TT

İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)

İnci Mecdi

Batı basınında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti ile Ortadoğu ve Afrika’da bazı ülkeler arasında Gazze Şeridi sakinlerinin topraklarına yerleştirilmesi konusunda devam eden görüşmelere dair haberler yer almaya devam ediyor. Bu durum, Netanyahu'nun Gazzeli Filistinlileri insani bir formül kullanarak zorla göç ettirme planlarının hâlâ yürürlükte olduğunu doğruluyor. Hem de uluslararası hukukun olası bir ihlali ve etnik temizlik eylemi olarak değerlendirildiğinden, kendisini engellemeye yönelik uluslararası ve bölgesel baskılara rağmen.

Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı, birkaç gün önce İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze sakinlerinin topraklarına transfer edilmesi konusunda görüşmeler yapıldığı yönündeki haberleri yalanlayarak, bu iddiaların “doğru olmadığını ve Güney Sudan hükümetinin resmi tutumunu veya politikasını yansıtmadığını” vurgulasa da, İsrail ve ABD, yüz binlerce Filistinliyi Gazze'den transfer etme çabalarını sürdürüyor. Cumartesi günü Wall Street Journal'a konuşan konuya yakın kaynaklara göre, İsrailli yetkililer, Gazze'den ayrılmayı kabul eden Filistinlileri kabul etmeleri için Libya, Güney Sudan, Somaliland ve Suriye de dahil olmak üzere altı ülke ve bölgedeki mevkidaşlarıyla görüştüler.

Finansal anlaşmalar

Bazı kişiler Amerikalı gazeteye, İsrail'in Gazze sakinlerini Güney Sudan veya Libya'ya yerleştirmeye yönelik görüşmelerinin devam ettiğini söylerken, bir başka kaynak Filistinlileri Suriye veya Somali'den ayrılan bir bölge olan Somaliland'a yerleştirmek için daha önce yapılan görüşmelerde kayda değer bir ilerleme kaydedilmediğini bildirdi.

Somaliland hükümetinin temsilcisi, görüşmelerin hâlâ devam ettiğini belirtirken, Libya ve Suriye'deki yetkililer gazetenin bu haberle ilgili yorum taleplerine yanıt vermediler. Mevcut ve eski ABD’li yetkililer, ABD'nin Filistinlilerin topraklarına yerleştirilmesi konusunda İsrail ile Afrika ülkeleri arasında yapılan müzakerelere dahil olmadığını belirttiler.

Değerlendirilen destinasyonların çoğu, iç çatışmalar ve ekonomik çalkantılar gibi kendi iç sorunlarından muzdarip ve muhtemelen yüz binlerce göçmeni barındırmada zorluk çekecekler. Buna rağmen, kötü koşulları, Gazze'den veya başka yerlerden transfer edilen kişilerin kabulü karşılığında kendilerine ekonomik destek veya başka faydalar sunabilecek anlaşmaların kapısını açtı.

Mısır'ın itirazı ve baskısı

Ekim 2023'te Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden haftalar sonra, İsrailli yetkililer Gazze Şeridi sakinlerinin zorla göç ettirilmesine yönelik planlardan açıkça bahsetmeye başladılar. Bu fikir, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu yılın başlarında 2 milyon Filistinlinin Mısır ve Ürdün'e transfer edilmesini talep etmesiyle daha büyük bir yankı oluşturdu. Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ni kontrol edeceğini ve “Gazze Rivierası” olarak tanımladığı plan ile Gazze’nin uluslararası bir turizm merkezi olarak yeniden geliştirileceğini de söyledi.

Bu talepler, İsrail ve ABD'nin Gazze Şeridi sakinlerini Sina'ya yerleştirme baskısına boyun eğmeyen Kahire ile Washington arasında gerginliğe yol açtı. Wall Street Journal'a konuşan bazı kişiler, bu baskının devam ettiğini belirtti.

Mısır, Gazze Şeridi'nin sakinlerinden boşaltılması fikrine, uluslararası hukuku ihlal eden ve Filistin davasının tasfiyesi ile sonuçlanacak bir etnik temizlik operasyonu olarak gördüğü için şiddetle karşı çıkıyor. Bazı kaynaklara göre, ABD'nin baskısı, birçok görüşmenin İsrailli ve Mısırlı yetkililer arasında sözlü atışmalar da dahil olmak üzere tartışmalarla geçmesine neden oldu.

Kaynaklar daha önce de Associated Press'e (AP), Mısır'ın Güney Sudan'a, İsrail'in Gazze sakinlerini daha geniş bir anlaşmanın parçası olarak topraklarına yerleştirme teklifini kabul etmemesi için baskı yaptığını bildirmişti. İki Mısırlı yetkili, İsrail'in aylardır Filistinlileri kabul edecek bir devlet bulma çabalarından haberdar olduklarını ve bu çabaların Sudan ile sınırı olan Güney Sudan ile temasları da içerdiğini söylediler. Kahire'nin Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi yönünde baskı yaptığını kabul ettiler.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Güney Sudan için bu anlaşma, İsrail ile daha yakın bağlar kurmasına yardımcı olabilir. Washington ile ilişkilerini iyileştirmesi için Güney Sudan’la çalışan bir Amerikan lobi şirketinin kurucusu olan Joe Szlavik, Güney Sudanlı yetkililerden görüşmeler hakkında bilgi aldığını söyledi. Bir İsrail heyetinin, Filistinliler için kamplar kurma olasılığını görüşmek üzere ülkeyi ziyaret etmeyi planladığını da sözlerine ekledi. Güney Sudanlı bir sivil toplum örgütünün başkanı Edmund Yakani de görüşmeler hakkında Güney Sudanlı yetkililerle görüştüğünü söyledi.

Szlavik'e göre, ABD İsrail ile yapılan görüşmelerden haberdar ancak doğrudan müdahil değil. Güney Sudan'ın, Trump yönetiminin ülkenin bazı seçkinlerine uyguladığı seyahat yasağını ve yaptırımları kaldırmasını istediğini açıkladı. Nitekim ülke, belki de Trump'ın gözüne girme çabasıyla, ABD yönetiminin yasadışı göçmenlere yönelik toplu sınır dışı etme operasyonları kapsamında halihazırda sekiz kişiyi kabul etti.

Beyaz Saray Sözcüsü Anna Kelly, “Başkan Trump, Gazze yeniden inşa edilirken Filistinlilerin güzel ve yeni bir yere yerleşmelerine izin verilmesi de dahil olmak üzere, Filistinlilerin yaşamlarını iyileştirmek için sık sık yenilikçi çözümler çağrısında bulundu. Ancak Hamas'ın önce silahsızlanmayı ve bu savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi gerekiyor ve şu anda verebileceğimiz daha fazla ayrıntı yok” dedi.

Gönüllü ayrılış mı, zorla göç ettirme mi?

Birçok Filistinli, savaştan ve kıtlığa yakın bir açlık krizinden kaçmak için en azından geçici olarak Gazze'den ayrılmak istese de, kalıcı olarak ayrılmayı ve başka bir yere yerleşmeyi reddediyor. Hukuk örgütleri, insani yardım kuruluşları ve bazı hükümetler, ayrılmaların gerçekten gönüllü olup olmayacağını sorguluyorlar. Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları İzleme Örgütü de dahil olmak üzere bazıları, bu fikrin etnik temizlik sayılabileceği konusunda uyardılar.

Cenevre Sözleşmeleri uyarınca, zorla göç ettirme bir suç ve yalnızca sivillerin güvenliği için geçici tahliye veya askeri zorunluluk gibi dar kapsamlı durumlarda kendisine izin verilebilir. İsrailli ve uluslararası hukuk uzmanlarıysa, bu kriterleri karşılamanın zor olduğunu ve Gazze'nin savaştan zarar görmüş ortamının, transferlerin gönüllü olacağı yönündeki argümanları zorlaştırdığını belirttiler.

Özellikle gençler, çocuklu aileler veya hasta akrabaları olan birçok Gazzeli'nin ayrılmak istediği bildiriliyor. Filistin Politika ve Anket Araştırmaları Merkezi tarafından geçen mayıs ayında yapılan ankete katılan Gazzeli Filistinlilerin üçte birinden fazlası, savaştan sonra göç etmeye istekli olduklarını söyledi.

Merkezin Direktörü Halil Şikaki'ye göre, göç etme olasılığı en yüksek olan demografik grup, eğitimli gençler ve bu durum Gazze'den beyin göçüne katkıda bulunabilir. Şikaki, savaştan önce yapılan anketlere göre, bu grup arasındaki katılımcıların üçte ikisi ila dörtte üçünün ekonomik ve güvenlik nedenleriyle Gazze'den başka yerlere göç etmeye istekli olduğunu ekledi. Birçoğunun Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Körfez ülkeleri veya Türkiye'ye taşınmakla ilgilendiğini belirtti.