Iraklı talihsiz ressamın başı Saddam yüzünden dertte

Bir şairin Saddam Hüseyin’e benzeyen tablosu, ressamını hapishaneye gönderdi

Twitter’dan Lari’nin bir fotoğrafı ve Saddam Hüseyin’e benzeyen şairin duvar resmi
Twitter’dan Lari’nin bir fotoğrafı ve Saddam Hüseyin’e benzeyen şairin duvar resmi
TT

Iraklı talihsiz ressamın başı Saddam yüzünden dertte

Twitter’dan Lari’nin bir fotoğrafı ve Saddam Hüseyin’e benzeyen şairin duvar resmi
Twitter’dan Lari’nin bir fotoğrafı ve Saddam Hüseyin’e benzeyen şairin duvar resmi

Iraklılar, yıllardır sokakları temizlemek ve duvar resimleri (grafiti) yapmak için gönüllü olan bir gencin, merhum bir şairin duvar resmini yaptıktan sonra, güvenlik güçleri tarafından ‘Baas Partisi tarafından finanse edilme’ gerekçesiyle tutuklamasına yönelik garip bir haberlerle karşı karşıya kaldı. Tutuklama kararı, grafitideki kişinin eski Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin’e benzetilmesinden kaynaklandı.

Sosyal medyada Lari olarak bilinen Nasiriye şehrinden genç gönüllü Ali Abbas, yıllar önce “Burası benim çöplüğüm değil, vatanım” sloganı altında, duvarlara resim çizmenin yanı sıra sokaklardaki çöpleri temizlemeye yönelik bir kampanya başlattı.

Grafiti çizimleri, Kasım 2019’daki protesto hareketiyle bağlantılı olarak Irak’ta geniş çapta yayıldı. O sırada Lari, protesto faaliyetlerinin bir parçası olarak kampanyasını başlattı. Çeşitli şehirlerde düzinelerce insan katıldı.

sds
Twitter’dan Lari’nin bir çöp kutusuna çizim yaptığı fotoğrafı

Lari,  medyanın dikkatini çekti ve blog yazarları, onun bir çöplüğü günler içinde yeşil bir alana dönüştürme çalışmasını gösterdiği videodan sık sık bahsetti.

Haziran ayında, genç aktivist, Nasiriye şehrinin sokaklarından birinde kampanyasını başlatarak, ‘ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen Recovery programından temizlik ve boya malzemeleri satın almak için fon elde ettiğini’ söyledi.

Ancak yakınlarının belirttiğine göre, Erian Al Sayed Khalaf adlı merhum Iraklı bir şair bir duvar resmi yapması ve bilinmeyen kişiler tarafından bu resmin ‘Saddam Hüseyin’in yüzüne benzediğinin’ iddia edilmesi ile şanssızlık yaşayarak tutuklandı ve darp edildi. Twitter kullanıcıları, gencin tutuklandığı ana ilişkin bir video yayınladı.

İstihbarat birimlerinden bir güç geçen pazar günü Lari’yi tutukladı ve onu ‘Baas Partisi’ni desteklemek ve kampanyası için partiden şüpheli finansman sağlamakla’ suçladı.

sasds
Lari’nin serbest bırakıldıktan sonraki halini gösteren bir fotoğrafı

Lari’nin sorgulandığı sırada, kardeşi Ahmed Abbas, ‘Nasiriye belediyesinin bitişiğindeki duvarlardan birine, hükümet binasının içinde bulunan bir şair heykeline benzer şekilde, merhum şair Erian Al Sayed Khalaf’ın bir resmini çizdiğini’ belirtti. Abbas, Instagram hesabından kardeşinin ‘sorgulama sırasında işkenceye maruz kaldığını’ da açıkladı.

Bir gün sonra güvenlik güçleri Lari temizlik kampanyaları düzenlemeyeceğine ve duvar resimleri yapmaya tamamen son vereceğine yönelik yazılı bir taahhüt imzaladıktan sonra serbest bıraktı.

Bununla birlikte Lari’nin yakınları, Şarku’l Avsat’a sorgu görevlilerinin onu feshedilmiş Baas Partisi ile iletişimde olmak da dahil olmak üzere bir dizi suçlamayı itiraf etmeye zorladığını belirtti.

Serbest bırakılmasından saatler sonra, genç gönüllü, sorguda başına gelenleri gözyaşları içinde anlatırken, yüzündeki darp izleri de görüldü.

Genç gönüllünün ailesi, gencin ‘yasadışı işkence ve aşağılamaya’ maruz kaldıktan sonra yetkililerin özür dilemesini talep ederek Nasiriye’nin merkezinde bir protesto düzenledi. Ailesi, Lari’nin tanınmış uluslararası örgütlerle iş ilişkisi içinde olduğunu ve Baas Partisi ya da Irak’ta yasaklanmış herhangi bir partiyle bağlantısı olmadığını vurguladı.

Iraklı aktivistler, Irak anayasasında yer alan ifade özgürlüğü maddelerinin açık bir ihlali olması nedeniyle, Lari tarafından imzalanan yazılı taahhüdün iptal edilmesini talep etti.

Lari’nin tutuklanmasının ardından sosyal medyada bir öfke hakim oldu. Lari’nin tutuklanması ile, yetkililerin yolsuzluk suçlarından hüküm giyenlerin kanundan kaçması arasında karşılaştırmalar yapıldı.



Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
TT

Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)

İnci Mecdi

İsrail tarafından geliştirilen ve 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’deki savaş sırasında Hamas liderlerinin yerini tespit etmek için kullanılan yapay zeka (AI) teknolojileri, özellikle de İsrail'e askeri bir avantaj sağlayan bu teknolojilerin kullanılmasının feci sonuçları göz önüne alındığında, giderek artan etik kaygılara yol açıyor.

İsrailli ve ABD’li yetkililerin ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesine verdiği bilgilere göre İsrailli subaylar yapay zeka tabanlı askeri teknolojiyi ilk kez 2023 yılının sonlarında, 7 Ekim 2023 saldırılarının planlanmasına yardımcı olan Hamas’ın üst düzey liderlerinden İbrahim el-Bayari'ye suikast düzenlemek için kullandı. İsrail istihbaratı, Gazze Şeridi'nin altındaki tünellerde saklandığına inanılan Bayari’nin yerini başlangıçta tespit edemedi. Bu da on yıl önce savaşta kullanılmadan geliştirilmiş olan aracı geliştirmek için yeni bir teşvik sağladı. İçeridekilere göre Birim 8200 mühendisleri yapay zekayı bu araca dahil etmekte gecikmedi. İsrail kısa süre içinde Bayari'nin aramalarını dinleyebildi ve aramaların yapıldığı yerin yaklaşık konumunu veren sesli yapay zeka aracını test etti. İsrail bu bilgiyi kullanarak 31 Ekim 2023'te bölgeyi hedef alan hava saldırıları düzenledi ve Bayari'yi öldürdü.

“The Studio”

Ancak İsrail'in savaş sırasında kullandığı yapay zeka teknolojileri önemli sivil kayıplara yol açtı. Şarku’l Avsat’ın Londra merkezli çatışma izleme kuruluşu Airwars'tan aktardığı verilere göre Bayari'ye yapılan saldırıda 125'ten fazla sivil öldü. Kimliklerinin gizli kalması şartıyla NYT’ye konuşan ABD ve İsrailli dokuz yetkilinin açıklamalarına göre Bayari suikastı için düzenlenen hava saldırısında 125'ten fazla sivil öldürüldü. Bunun için kullanılan sonik araç, İsrail'in Gazze'deki savaşı yapay zeka destekli askeri teknolojileri dünyanın daha önce hiç görmediği bir hızda test etmek ve uygulamak için nasıl kullandığının sadece bir örneğiydi.

İsrail, geçtiğimiz 18 ay boyunca kısmen gizlenmiş ya da yaralanmış olan yüzleri gerçek kimliklerle eşleştirmek için yapay zekayı yüz tanıma yazılımına da entegre etti. Potansiyel hava saldırısı hedeflerini gruplandırmak için yapay zekayı kullandı. İki kaynağa göre, mesajları, sosyal medya gönderilerini ve Arapça diğer verileri toplayıp analiz edebilen bir sohbet robotunu güçlendirmek için Arapça bir yapay zeka modeli oluşturdu.

NYT'ye konuşan ve söz konusu teknolojiler hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre bu çabaların çoğu Birim 8200'de görevlendirilen askerler ile Google, Microsoft ve Meta gibi teknoloji şirketlerinde çalışan yedek askerler arasında bir ortaklığın da önünü açtı. Kaynaklar, Birim 8200'ün bir inovasyon merkezi ve uzmanların yapay zeka projeleriyle eşleştirildiği bir yer olan The Studio'yu oluşturduğunu söyledi.

Yedek askerler

İsrailli yetkililer, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e sınır ötesi saldırılar düzenleyerek bin 200'den fazla kişiyi öldürmesi ve 250’den fazla kişiyi rehin almasının ardından, Birim 8200 ile The Studio’daki yedek askerler arasındaki iş birliğinin hızla yeni yapay zeka teknolojileri geliştirmesine izin verildiğini açıkladı. Yatırımcıları şirketlerle buluşturan ve kâr amacı gütmeyen İsrailli bir kuruluş olan Startup Nation Central'ın CEO'su Avi Hasson, META, Google ve Microsoft'ta çalışan İsrailli yedek askerlerin insansız hava araçları (İHA) ve veri füzyonu (bilgi bütünleştirme) alanlarında inovasyonu teşvik eden kilit unsurlar haline geldiğini söyledi. Yedek subaylar teknik bilgi birikimi ve orduda bulunmayan kilit teknolojilere erişim sağladılar.

İsrail ordusu İHA filosunu güçlendirmek için de hızla yapay zekayı kullandı. İsrail ordusuyla birlikte çalışan bir yazılım ve yürüyüş şirketi olan XTEND’ın kurucusu ve CEO'su Aviv Shapira, hedefleri uzaktan tanımlayan ve takip eden İHA’lar geliştirmek için yapay zeka algoritmalarının kullanıldığını söyledi.

İsrailli ve ABD'li yetkililere göre İsrail yapay zeka tabanlı cephaneliğini geliştirmek için yarışırken bile, bu teknolojilerin kullanılması bazen yanlış kimliklere, tutuklamalara ve sivil ölümlerine yol açtı. Bazıları, gözetimin artmasına ve sivillerin öldürülmesine yol açabilecek yapay zekanın etik sonuçları hakkında tartışırken Avrupalı ve ABD'li savunma yetkilileri, başka hiçbir ülkenin mevcut savaşlar sırasında yapay zeka araçlarını denemede İsrail kadar aktif olmadığını ve bu teknolojilerin gelecekteki savaşlarda nasıl kullanılabileceğine ve nasıl başarısız olabileceklerine dair bir fikir verdiğini söyledi.

Geniş dil modeli

The Studio tarafından geliştirilen araçlardan biri de geniş dil modeli olarak bilinen Arapça yapay zeka modeliydi. Konuyla ilgili bilgi sahibi İsrailli subaylara göre ülkede onlarca yıldır Arapça konuşulan lehçelerde ele geçirilmiş kısa mesajlar (SMS), telefon görüşmeleri ve sosyal medya paylaşımları bulunuyor. Bu yüzden İsrailli subaylar savaşın ilk birkaç ayında geniş bir dil modeli oluşturdular ve Arapça sorgular yapmak için bir chatbot geliştirdiler. ABD’li ve İsrailli yetkililerin dördü, aracın multimedya veri tabanlarıyla entegre edilerek analistlerin görüntü ve videolar üzerinde karmaşık aramalar yapabilmelerinin sağlandığını söyledi.

İsrailli üç subaya göre İsrail geçtiğimiz eylül ayında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a suikast düzenlediğinde, bahsi geçen chatbot Arap dünyasındaki tepkileri analiz etti. Teknoloji, halkın tepkilerini ölçmek için Lübnan'daki farklı lehçeleri ayırt ederek İsrail'in karşı saldırı başlatmak için kamuoyu baskısı olup olmadığını değerlendirmesine yardımcı oldu. Ancak iki subaydan biri, chatbotun bazen İngilizceden Arapçaya çevrilen bazı modern argo terimleri ve kelimeleri tanımlayamadığını, bunun da farklı lehçelerde uzman İsrailli istihbarat subaylarının çalışmasını gözden geçirip düzeltmesini gerektirdiğini belirtti.

İsrailli iki istihbarat yetkilisine göre chatbot bazen yanlış cevaplar verdi. Aynı yetkililer, chatbotun örneğin tüfekleri boru olarak gösterdiğini, ancak yapay zeka aracının araştırma ve analizi büyük ölçüde hızlandırdığını söylediler.

İsrail ayrıca 7 Ekim 2023 saldırılarından sonra Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve güneyi arasında kurulan geçici kontrol noktalarına, Filistinlilerin yüksek çözünürlüklü görüntülerini tarayıp yapay zeka destekli yüz tanıma yazılımına gönderme özelliğine sahip kameralar yerleştirmeye başladı. Ancak sistem, zaman zaman yüzleri gizlenmiş kişileri tanımlamakta zorlandı. Bu durum, yüz tanıma sistemi tarafından yanlışlıkla teşhis edilen Filistinlilerin tutuklanmasına ve sorgulanmasına yol açtı.