Mısır’da Ulusal Diyalog, Sisi’ye tavsiyelerini sunmaya hazırlanıyor

Genel Koordinatör, tartışmaların muhataplar arasında bir fikir birliğine tanık olduğunu vurguladı.

Mısır Ulusal Diyalogu uzun süredir oturumlarını sürdürüyor. (Mısır Ulusal Diyaloğu)
Mısır Ulusal Diyalogu uzun süredir oturumlarını sürdürüyor. (Mısır Ulusal Diyaloğu)
TT

Mısır’da Ulusal Diyalog, Sisi’ye tavsiyelerini sunmaya hazırlanıyor

Mısır Ulusal Diyalogu uzun süredir oturumlarını sürdürüyor. (Mısır Ulusal Diyaloğu)
Mısır Ulusal Diyalogu uzun süredir oturumlarını sürdürüyor. (Mısır Ulusal Diyaloğu)

Mısır’daki Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti, dün önümüzdeki dönemde yapılacak oturumların gündemini tartıştı. Geçtiğimiz mayıs ayında diyalog başlatıldığından bu yana yaklaşık 50 oturum düzenlenmiş ve bu oturumlarda ülkenin ekonomik durumundan siyasi hakların kullanımına, parlamentoda temsile ve yerel seçim dosyasına kadar çeşitli konular ele alınmıştı.

Ulusal Diyalog Genel Koordinatörü Ziya Raşvan, ‘diyalog oturumundaki tartışmaların çoğunda katılımcılar arasında bir fikir birliği görüldüğünü’ kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Alt komiteler, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’ye sunulacak tavsiyeleri oluşturmaya hazırlanırken, Raşvan, Mısır’daki çeşitli siyasi akımları bir araya getiren Ulusal Diyalog oturumlarının başarısını savundu. Salı akşamı yayınlanan bir televizyon röportajında, girişimin ana başarılarından birinin ‘birbirini dinlemeyi, doğru bilgileri öğrenmeyi ve şüpheden kaçınmayı içeren bir diyalog ortamı yaratması’ olduğunu söyledi.

Raşvan, katılımcıların yerel halk meclislerinin hızlı bir şekilde seçilip oluşturulması tavsiyesine atıfta bulundu. Diyalog atmosferinin, kurulduktan sonra Mısır vilayetleri düzeyindeki yerel halk meclislerine taşınacağını umduğunu ifade etti. Ayrıca ‘geçen haftalarda yapılan oturumlarda en az 50 konunun tartışıldığını’ açıkladı.

Fotoğraf Altı: Mısır Ulusal Diyalogu’na bağlı Sağlık Komitesi. (Ulusal Diyalog’un Facebook resmi sayfası)

Ulusal Diyalog Genel Koordinatörü, “Mütevelli Heyeti diyaloğun önceki aşamalarının tam bir değerlendirmesini yapıyor ve sonraki aşamalar için hazırlık yapıyor” dedi. Katılımcıların ‘Ulusal Diyalog’un sonundan çok uzak olmadığını’ düşündüğünü belirterek, katılımcı siyasi güçlerin ve partilerin temsilcilerinin masasında yer alan konuların çoğunun tartışıldığına işaret etti.

Genel Koordinatör, ‘diyalo’un oybirliğiyle üzerinde anlaşmaya vardığı” nihai teklifleri ve tavsiyeleri şekillendirecek küçük komiteler olduğunu ve bunların, yürütmeyle ilgiliyse onaylayarak, yasama önerisi içeriyorsa yetkili meclislere havale ederek bir karar alınması üzere Cumhurbaşkanı Sisi’ye sunulacağını kaydetti.

Mısır makamlarının ‘terörist’ olarak sınıflandırdığı İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) örgütüne bağlı bazı platformların Ulusal Diyalog’u hedef almasına ve ‘oturumlardaki katılımcıların önüne kırmızı çizgiler’ konulduğunu iddia etmesine yanıt olarak Raşvan, “Hiç kimse Ulusal Diyalog Sekreterliği’ne neleri tartışacağını veya nelerden uzak duracağını söylemedi” ifadesini kullandı.

Fotoğraf Altı: Ulusal Diyalog oturumları uzlaşıya ynelik görüşmelerini sürdürüyor. (Ulusal Diyalog’un Facebook resmi sayfası)

Ulusal Diyalog Genel Koordinatörü, İhvan’ın Ulusal Diyalog oturumlarına katılmamasına işaretle “Örgüt kanunen terör örgütü olarak kabul edilmiştir” dedi. Mısır Sivil Hareketi’nin (muhalefet partilerini içerir) yaptığı açıklamada ‘elleri kana bulanmış olanların ve (şiddet içerikli) suçlar işleyen, bunlara katılan veya teşvik edenlerin’ diyalog dışında tutulduğunu belirttiğini sözlerine ekledi.



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.