Suriye Demokratik Konseyi Başkanı İlham Ahmed, Şarku'l Avsat'a konuştu: Şam girişimlerimize yanıt vermiyor… Türkiye’nin İHA saldırıları askeri bir harekatla eşdeğerdir

Suriye Demokratik Konseyi Başkanı İlham Ahmed Şarku'l Avsat'a konuştu: Demokratik Değişim için Ulusal Koordinasyon Komitesi ile ademi merkeziyetçiliğin biçimi ve Suriye ordusu konusunda anlaşmazlığımız bulunuyor.

Suriye Demokratik Konseyi Başkanı İlham Ahmed (Şarku’l Avsat)
Suriye Demokratik Konseyi Başkanı İlham Ahmed (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye Demokratik Konseyi Başkanı İlham Ahmed, Şarku'l Avsat'a konuştu: Şam girişimlerimize yanıt vermiyor… Türkiye’nin İHA saldırıları askeri bir harekatla eşdeğerdir

Suriye Demokratik Konseyi Başkanı İlham Ahmed (Şarku’l Avsat)
Suriye Demokratik Konseyi Başkanı İlham Ahmed (Şarku’l Avsat)

Suriye Demokratik Konseyi (SDK) Başkanı Kürt lider İlham Ahmed, Suriye hükümetinin Kürtler tarafından ileri sürülen girişimlere yanıt vermeyi reddettiğini, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun (SMDK) ise ‘kendileriyle bir araya gelmeyi’ bile reddettiğini söyledi. İlham Ahmed, Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda, muhalefetteki Demokratik Değişim için Ulusal Koordinasyon Komitesi ile aralarındaki anlaşmazlığın ‘ademi merkeziyetçiliğin biçimi ve Suriye ordusu’ ile ilgili olduğunu açıkladı.

Kürt lider İlham Ahmed’in konuşması, Ulusal Koordinasyon Komitesi ile SDK’nin, geçtiğimiz Haziran ayı sonunda iki tarafça açıklanan muhalefetteki Ulusal Cephe düzenlemelerini ve mekanizmalarını tamamlamak için maraton diyaloglara girmesinden sonra geldi. Suriye krizini çözmek için devlet yönetim sisteminin doğasını, siyasi ademi merkeziyetçiliği ve Suriye ordusunun şeklini belirleyecek bir yol haritası ortaya konulmasını savunan söz konusu cephe, kuruluş belgesinde tüm Suriye coğrafyasını kapsayan bir anayasaya göre çoğulcu demokratik bir sisteme geçiş projesini benimsemiştir.

İlham Ahmed'in Suriye'nin kuzeydoğusunda bulunan Kamışlı kentindeki ofisinde Şarku'l Avsat ile gerçekleştirdiği röportajın tamamı ise şöyle:

- Ulusal Cephe’nin oluşumuyla ilgili müzakereler hangi noktaya ulaştı?

Haziran’ın 25'inde beş ana ilkeden oluşan bir mutabakat belgesini açıklamıştık. Şu anda kurucu belgeyi ele almak için yürütme mekanizması görevi görecek bir bildiri hazırlıyoruz. Önümüzdeki günlerde ilk bildiriyi tamamlayan ikinci bir bildiri sunacağız. SDK olarak biz bu adımı önemsiyoruz. Çünkü biz Suriyeliler (ister Kürt, ister Arap, ister Süryani, ister Türkmen olsun) ulusal anlayış ve fikir birliğine varmak için Suriye sahnesinde yer alan tüm siyasi oluşumlar ve taraflarla diyaloğa inanıyoruz.

- Ana çekişme noktaları neler?

İlk İlkeler Bildirgesi'nde ‘yerelleşme’ sistemi üzerinde anlaştık. Bununla birlikte, ademi merkeziyetçilik biçimi, ülkenin idaresi ve ademi merkeziyetçi sistemin detayları, Ulusal Koordinasyon Komitesi veya diğer Suriyeli güçlerle nihai bir anlaşmaya varmak için daha fazla tartışma gerektiriyor. Bu, her koşulda tartışılabilecek doğal bir konudur. Ordu kurumunu da tartışıyoruz. Zira her tarafın farklı bir vizyonu var ve bu konuda tartışmalar devam ediyor. Beklemede kalan başka maddeler de var, ancak tüm Suriyelileri içinde barındıran bir devlet inşa etmek için anlaşmaya varmak adına bu tartışmalara katılmak gerekiyor.

FOTO: Suriye Demokratik Konseyi (SDK) ve Demokratik Değişim için Ulusal Koordinasyon Komitesi logoları
Suriye Demokratik Konseyi (SDK) ve Demokratik Değişim için Ulusal Koordinasyon Komitesi logoları

- Ulusal Koordinasyon Komitesi, Suriye Muhalefeti Müzakere Komitesi’nin bir üyesi ve iç muhalefetin kurucusu. Koordinasyon Komitesi’nin bu anlayışından ne bekliyorsunuz?

Komisyon, uzun bir siyasi mücadele geçmişine sahip, tiranlığa karşı sağlam ilkelere bağlı, muhalefet partilerini ve şahsiyetleri içeren ve muhalefet konumu bilinen tanınmış bir siyasi ittifaktır. Umarız bu anlaşma bir dayanak noktası olur. Çünkü onlar muhalefet haritasının önemli bir parçası ve diğer muhalefet partileriyle ilişkileri var. Bu cephenin demokratik çözüme ve siyasi ademi merkeziyetçiliğe inanan tüm blok ve oluşumları kapsayacak şekilde gelişmesini umuyoruz.

- Diğer Suriyeli taraflarla diyaloglarınız var mı?

Sadece başkent Şam'da değil, tüm bloklarla, siyasi partilerle, muhalefetle diyaloglarımız sürüyor. Halk tabanına, şeyhlere, eşrafa, din adamlarına ve akil insanlara sesimizi duyurmayı önemsiyor ve yakında Suriye içinde ve dışında yapılabilecek bir muhalefet konferansı düzenlemek için çalışıyoruz.

- Kuzeydeki Türk operasyon alanları ve İdlib vilayetiyle diyalog kanalları var mı?

Evet, dolaylı diyaloglarımız var. Çünkü görüş ve fikir alışverişinde bulunmak gerekiyor. Türkiye ve PKK

- SMDK ile ABD'nin sizinle doğrudan diyalog kurma çabasından söz ediliyor. Bu doğru mu?

SMDK da dahil olmak üzere Suriye'deki tüm taraflarla, egemenlik kararlarına sahip olmaları koşuluyla, her zaman diyaloğa açık olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Ancak SMDK bir gönülsüzlük cephesine dönüştü. Bizimle oturmayı umursuyorlar ve Türk hükümetinin alacakları her kararı onaylamasını bekliyorlar.

FOTO: Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Haseke'deki Koordinasyon ve Askeri Harekat Merkezi’ndeki iç güvenlik personelinin mezuniyet töreni (SDG Twitter hesabı)
Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Haseke'deki Koordinasyon ve Askeri Harekat Merkezi’ndeki iç güvenlik personelinin mezuniyet töreni (SDG Twitter hesabı)

- SMDK, sorunlu noktanın Türkiye'nin terör örgütü olarak nitelendirdiği PKK ile ilişkiniz olduğunu söylüyor. Bunula ilgili ne söylemek istersiniz?

PKK ile olan ilişkilerimize dair açık konuşacağım. Suriyeliler olarak kararlarımıza sahip çıkıyoruz ve politikalarımızı kendi halkımızın ve ait olduğumuz, topraklarında yaşadığımız bölgelerimizin insanlarının çıkarlarına göre belirliyoruz. Herhangi bir Suriye olayı veya durumu hakkında karar veren biziz. Kürt düzeyinde, genel olarak Kürt halkı düzeyinde ulusal ilkeleri olan Kürt partileri ve tarafları var. Irak topraklarındaki Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bölgesinde PKK ve Kürt partileri ve İran'da Kürt partileri ile bir bütün olarak Kürt halkının çıkarları çerçevesinde ve dört ülke içinde Kürt meselelerinin adil bir şekilde nasıl çözüleceği çerçevesinde ilişkilerimiz var.

- IKBY geçtiğimiz günlerde Suriye krizinin çözümü için siyasi bir açılım ortaya koydu. Siz Suriye hükümeti ile doğrudan görüşmelerde bulundunuz mu?

Hayır, hükümetle herhangi bir diyalog kurmadık. Zira onlar uluslararası ve bölgesel koşulların değiştiğini ve bunun mümkün olmadığını göz önünde bulundurarak, her şeyin eski haline döneceğine inanıyorlar ve zaman kazanmanın peşindeler. Bu tür girişimleri Suriye'nin tamamını kapsayacak şekilde değerlendirmek ve yanıtlamak daha doğrudur.

FOTO: SDG ve ABD güçleri arasındaki ortak tatbikatlardan bir kare (Suriye İnsan Hakları Gözlemevi)
SDG ve ABD güçleri arasındaki ortak tatbikatlardan bir kare (Suriye İnsan Hakları Gözlemevi)

- Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD yönetiminin Suriye hükümeti ile diyalog kurmanızı engellediğini söylüyor. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

Suriye'deki taraflarla diyaloglarımızda karar mercii biziz. ABD’li diplomatlar ve sahadaki ABD güçleri, Şam'la diyaloğun gerekliliğine ilişkin siyasi girişimlerimiz de dahil olmak üzere diyaloglarımıza müdahale etmedi. Bu güçlerin DEAŞ'a karşı uluslararası koalisyon güçleri çerçevesinde misyonları var ve Rus kuvvetleriyle resmi olarak muhatap oluyoruz. Suriye ordusu ile Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) fraksiyonları ile temas alanlarında yüksek askeri koordinasyon var. Biz bu ilişkiyi sürdürmek istiyoruz.

- Suriye konusundaki uluslararası müzakerelerin dondurulmasının ve 2254 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) kararının uygulanmamasının sorumluluğunu kim taşıyor? Hükümet mi muhalefet mi?

Uluslararası yolun dışlamaya dayalı olduğu göz önüne alındığında, iki taraf tüm sorumluluğu üstlenir. Yani bu dışlanma devam ettiği müddetçe söz konusu süreç Suriye meselesinin çözümüne bir fayda sağlamamaktadır. Bütün bunlar siyasi sürecin donmasına ve Anayasa Komisyonu'nun çalışmasının sekteye uğramasına yol açtı. İktidardan ve muhalefetten istenen, Suriye Kürtlerini ulusal duruma yabancı bir yapı olarak ele almamalarıdır. Bizler ulusal durumun önemli bir parçasıyız ve bu ülkeye aitiz ve yüzlerce yıldır topraklarımızda yaşıyoruz.

Müzakere organının yapısı

- Siyasi süreci ilerletmek için ne gerekiyor?

Suriye Muhalefeti Müzakere Komitesi’ni reforme etmek, tüm Suriye güçlerini ve taraflarını siyasi sürece dahil etmek, Suriye'deki mevcut duruma uygun kararlar almak ve anayasa değişikliğini kabul etmeyen hükümete gerçekten sürece müdahil olması için baskı yapmak.

FOTO: SDG’nin önde gelen üyeleri, Tel Rıfat'ta bir Türk İHA’sının hedef aldığı araçta öldürüldü. (Twitter)
SDG’nin önde gelen üyeleri, Tel Rıfat'ta bir Türk İHA’sının hedef aldığı araçta öldürüldü. (Twitter)

- Bu, sahnenin karmaşık olduğu ve yakında bir atılım belirtisi olmadığı anlamına mı geliyor?

Görünen o ki, Suriye savaşına dahil olan tüm taraflar çatışmayı dondurmaya ve statükonun korunmasına öncelik veriyor.

- Arapların Suriye'ye yönelik açılımını memnuniyetle karşıladınız. Suriye krizinin çözümünde bir Arap rolü mü arıyorsunuz?

Arapların Suriye'ye açılmasına olumlu bakıyoruz, ancak bu belirli koşullar dahilinde mümkün olabilir. Geri dönüşsüz Arap normalleşmesi tüm Suriyelilerin çıkarına olmayacaktır. Çünkü ülkemizin on yıllardır mustarip olduğu temel sorunlardan biri bu ve anayasal çerçevede, uluslararası karar ve sözleşmelere uygun olarak çözülmesi gerekiyor.

Mültecilerin geri dönüşü konusu ise siyasi hayatta köklü bir değişime uğramadan, yürürlükteki yasa ve mevzuatlar değiştirilmeden gerçekleşmeyecek. Yeniden yapılanma sürecinin gerçekleşmesi için özgürlüklere uygun ortamın oluşturulması, muhalefete fikir beyan etme ve siyasi yaşama katılma olanağı tanınması ve Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması gerekiyor. Arap ülkelerinden istenen, tüm Suriyelilerin menfaati için ‘adım adım’ stratejisinin izlemesidir.

- Türkiye'nin yeni bir askeri harekât tehdidinden korkuyor musunuz?

Evet. Bu endişe ve korkular her zaman mevcut. Türkiye'nin İHA’larla hava saldırısı yöntemini benimsemesi ve askeri liderleri hedef alması askeri bir harekatla eşdeğerdir.



Trump ile Şera arasında gerçekleşen görüşmeyle eş zamanlı olarak Suriye’ye yönelik yaptırımların askıya alınma süresi uzatıldı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve ABD Başkanı Donald Trump, 10 Kasım 2025'te Beyaz Saray'da bir araya geldi. (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve ABD Başkanı Donald Trump, 10 Kasım 2025'te Beyaz Saray'da bir araya geldi. (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Trump ile Şera arasında gerçekleşen görüşmeyle eş zamanlı olarak Suriye’ye yönelik yaptırımların askıya alınma süresi uzatıldı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve ABD Başkanı Donald Trump, 10 Kasım 2025'te Beyaz Saray'da bir araya geldi. (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve ABD Başkanı Donald Trump, 10 Kasım 2025'te Beyaz Saray'da bir araya geldi. (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

ABD Hazine Bakanlığı, Sezar Yasası kapsamında Suriye’ye uygulanan yaptırımların 180 gün süreyle askıya alındığını duyurdu. Açıklama, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’nın Beyaz Saray’daki görüşmesiyle eş zamanlı olarak yapıldı. Bakanlık, yeni kararın 23 Mayıs’ta yürürlüğe giren önceki muafiyetin yerini aldığını bildirdi.

Şera dün Beyaz Saray’da Trump ile bir araya geldi. Görüşme, Suriye’nin uluslararası izolasyonunu sona erdirme yönünde yoğun çabalar harcadığı kritik bir yılın sonunda gerçekleşti. Geride kalan yıl, Şera için geçiş döneminde dönüm noktası niteliği taşıdı. Kısa bir süre öncesine kadar silahlı muhalif bir grubun lideri olan Şera, geçen yılın sonunda uzun yıllar ülkeyi yöneten Esed rejiminin devrilmesine öncülük etti.

t5y6
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 10 Kasım 2025'te Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile el sıkışırken (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’nın Beyaz Saray’da bir görüşme gerçekleştirdiği bildirildi. Görüşmeye, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da katıldı. Açıklamaya göre taraflar, Suriye ile ABD arasındaki ikili ilişkileri ve bu ilişkilerin geliştirilmesi için atılabilecek adımları ele aldı. Ayrıca ortak öneme sahip bölgesel ve uluslararası konular da gündemdeydi. Bu ziyaret, bir Suriye liderinin Beyaz Saray’a yaptığı ilk resmi ziyaret olma özelliği taşıyor. Şera ve Trump, bundan altı ay önce, mayıs ayında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın arabuluculuğunda Riyad’da ilk kez bir araya gelmişti. O görüşmede Trump, Suriye’ye yönelik onlarca yıldır süren Amerikan yaptırımlarını kaldırma niyetini açıklamıştı.

Suriye liderinin Beyaz Saray’a gelişi ise alışılmış lider ziyaretlerinden farklı, sessiz bir şekilde gerçekleşti. Gazetecilerin göremediği yan kapıdan binaya giren Şera, Batı Kanadı’nın ana girişinde kameraların önüne çıkmadı.

sdfr
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Beyaz Saray'a geldi, 10 Kasım 2025. (EPA)

Beyaz Saray’daki tarihi görüşme, Şera’nın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararıyla terör listelerinden çıkarılmasından sadece günler sonra gerçekleşti.

Sezar Yasası’nın kısmi askıya alınması

Görüşme sırasında, ABD Hazine Bakanlığı 2019 tarihli Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların 180 gün süreyle askıya alındığını duyurdu. Bakanlık, yaptırımların Rusya ve İran ile yapılan işlemler ile bu ülkelerden yapılan mal, teknoloji, yazılım, para ve hizmet transferlerini kapsadığını belirtti.

Şera’nın Washington’a gelişiyle birlikte, ABD’nin Sezar Yasası’yla bağlantılı yaptırımları kaldırma yönündeki olumlu görüşmelerine dair haberler sızdı. Trump, Suriye’ye başarı şansı tanıyacaklarını, yabancı yatırımları çekeceklerini, ülkeyi yeniden inşa edeceklerini ve Ortadoğu’da barış ve refahı destekleyeceklerini taahhüt etti. Yetkililer, Trump’ın Kongre’yi, Sezar Yasası yaptırımlarının tamamen kaldırılması için harekete geçmeye teşvik edeceğini ifade etti.

Görüşme iki saatten uzun sürdü. Toplantı sonrası Şera, Beyaz Saray’dan çıkarken Beyaz Saray önünde toplanan Suriyeli topluluğu selamlamak için aracından indi.

Fox News, bir Amerikalı yetkiliye dayandırdığı haberinde, yönetimin Kongre’yi Sezar Yasası’nı tamamen kaldırmaya zorlayacağını ve bunun Suriye’de ekonomik büyümeyi destekleyeceğini bildirdi. Yetkili, Trump yönetiminin yasanın tamamen kaldırılmasını desteklediğini ve bu adımın başkanın yaptırımların kaldırılmasına ilişkin açıklamasıyla uyumlu olduğunu açıkladı. Yetkili ayrıca, Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasının, ABD şirketlerinin ve bölgedeki ülkelerin Suriye'de faaliyetlerini sürdürebilmeleri için gerekli olduğunu belirtti.

Yetkili, Hazine, Dışişleri ve Ticaret bakanlıklarının yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili adımları ve yatırımcılar için uyum kurallarını ortak şekilde duyuracağını söyledi. Ayrıca ABD’nin, Suriye’nin Washington’daki büyükelçiliğini yeniden faaliyete geçirmesine izin vererek terörle mücadele, güvenlik ve ekonomik iş birliğini güçlendireceğini bildirdi.

Suriye, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na katılıyor

Bir Amerikalı yetkiliye göre, Şera’nın Washington ziyareti sırasında, ülkesinin DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na (DMUK) katılacağı açıklanacak. Yetkili, Suriye’nin ABD ile örgütün kalıntılarını yok etme ve yabancı savaşçı akışını durdurma konularında iş birliği yapacağını belirtti.

Suriye’nin ittifaklarının evrimi

43 yaşındaki Şera, Suriye yönetimini geçen yılın sonunda devraldı. Şera’nın liderliğindeki silahlı muhalif gruplar, kuzeybatıdaki kontrol noktalarından hızlı bir saldırı başlatarak, sadece birkaç gün içinde Beşşar Esed’i devirdi (8 Aralık 2024).

O günden bu yana Suriye, İran ve Rusya gibi Esed’in başlıca müttefiklerinden uzaklaşarak hızlı bir şekilde yeni ittifaklar kuruyor. ABD, Suriye ile İsrail arasında olası bir güvenlik anlaşması için arabuluculuk yapıyor. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre ABD, Şam’da bir hava üssünde askeri varlık oluşturmayı planlıyor.

Trump, Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye dosyasında ‘büyük ilerleme’ kaydedildiğini söyledi. Trump, “Bence Şera iyi bir iş çıkarıyor. Bölge karmaşık, kendisi güçlü bir lider ama çok iyi anlaştık” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz mayıs ayında Riyad’daki görüşmenin ardından Trump, Suriye’ye uygulanan tüm yaptırımları kaldıracağını açıklamıştı. Ancak en sert yaptırımlar, yani Sezar Yasası, yalnızca Kongre kararıyla kaldırılabiliyor.

Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı, yasanın 2025 sonuna kadar kaldırılmasını açıkça destekliyor. Ancak uzmanlar, mevcut ABD hükümetinin kapanmasının süreci etkileyebileceğini belirtiyor. Şera’nın, yasanın kaldırılması için güçlü bir şekilde baskı yapması bekleniyor. Zira bu adım, savaşla harap olmuş Suriye’de uluslararası yatırımların canlanmasına katkı sağlayacak. Dünya Bankası, yeniden inşanın 200 milyar dolardan fazla maliyet gerektireceğini öngörüyor.

Suriye’nin sosyal dokusu da son dönemde zorlu sınavlardan geçti. Esed’in devrilmesinin ardından yaşanan şiddet olaylarında 2 bin 500’den fazla kişi hayatını kaybetti. Bu durum iç savaşın yaralarını derinleştirdi ve yeni yetkililerin tüm Suriyelileri yönetme kapasitesi konusunda soru işaretleri yarattı.


ABD, Suriye'nin Washington'daki büyükelçiliğinde operasyonlara yeniden başlamasına izin veriyor

Washington'daki Suriye Büyükelçiliği binasına yeni Suriye bayrağı çekildi (Arşiv)
Washington'daki Suriye Büyükelçiliği binasına yeni Suriye bayrağı çekildi (Arşiv)
TT

ABD, Suriye'nin Washington'daki büyükelçiliğinde operasyonlara yeniden başlamasına izin veriyor

Washington'daki Suriye Büyükelçiliği binasına yeni Suriye bayrağı çekildi (Arşiv)
Washington'daki Suriye Büyükelçiliği binasına yeni Suriye bayrağı çekildi (Arşiv)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın Washington ziyareti sırasında AFP'ye konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir ABD'li yetkili, Suriye'nin ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyona (DMUK) katılacağını söyledi.

Yetkili, "Suriye böylece DMUK’un 90. üyesi olacak ve ABD ile iş birliği yaparak son DEAŞ kalelerini ortadan kaldıracak ve yabancı savaşçı akışını durduracak" ifadelerini kullandı.

ABD'li yetkili, "ABD, terörle mücadele, güvenlik ve ekonomi alanlarında koordinasyonu artırmak amacıyla Suriye'nin Washington'daki büyükelçiliğinde operasyonlara yeniden başlamasına izin vereceğini" ifade etti.


Suriye, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na resmen katıldı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Beyaz Saray'a geldi. (EPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Beyaz Saray'a geldi. (EPA)
TT

Suriye, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na resmen katıldı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Beyaz Saray'a geldi. (EPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Beyaz Saray'a geldi. (EPA)

Suriye, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na (DMUK) katıldığını açıkladı. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, terör örgütü DEAŞ’ın kalıntılarını tamamen ortadan kaldırmak amacıyla ABD ile iş birliği yapma sözü verdi. Şera, Şam ile Washington arasında yabancı savaşçılarla ilgili istihbarat paylaşımı ve terör ağlarının Suriye’de güvenli sığınaklar oluşturmasını engelleme konularında koordinasyon sağlanacağını belirtti. Şera, özellikle DEAŞ militanları tarafından kendisine yönelik iki suikast girişiminin başarısızlığa uğratılmasının ardından, hükümetinin imajını bölgesel terörle mücadelede kilit bir aktör olarak yeniden konumlandırmaya çalışıyor.

Suriye Enformasyon Bakanı Hamza el-Mustafa, ülkesinin DMUK’la siyasi iş birliği bildirisi imzaladığını duyurdu.

ABD Başkanı Donald Trump, Şera’yı dün sabah Beyaz Saray’da kabul etti. Tarihi nitelikteki bu diplomatik görüşme, sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. Görüşme sırasında Trump’ın Şera’yı karşıladığı anlara ilişkin fotoğraf çekimine izin verilmedi. Ayrıca gazeteciler de Oval Ofis’e alınmadı.

Diplomatik kaynaklar, görüşmede ABD’nin Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması yönünde olumlu sinyaller verdiğini aktardı. Başkan Trump’ın, Suriye’ye ‘büyüme, yabancı yatırımları çekme, ülkenin yeniden inşası ve Ortadoğu’da barış ile refahı sağlama’ fırsatı tanıyacağını taahhüt ettiği bildirildi.

Yetkililere göre Trump, Sezar Yasası’nın uygulanmasını 180 gün süreyle askıya alan bir kararname yayımlamaya hazırlanıyor. Ayrıca, Kongre’nin yaptırımların tamamen kaldırılması için çalışmalara başlaması bekleniyor.

ABD’nin talepleri

Görüşmelerde, ABD tarafından sunulan bir dizi talep de gündeme geldi. Bu talepler arasında, Suriye’nin İran ile olan bağlarını koparması, terörle mücadelede ciddi adımlar atması ve İran destekli milislerin Suriye’de varlıklarını sürdürmemesi uyarısı yer aldı. Washington yönetimi, Şera hükümetinden İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO), Hizbullah’ın ve bağlantılı milis güçlerin hareket alanlarını sınırlamasını talep etti. Trump yönetimi, Suriye ekonomisini çökerten ve yeniden inşa sürecini felce uğratan Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılmasını, İsrail’le güvenlik düzenlemeleri ve siyasi anlaşmalar içeren adımlarla ilişkilendirdi. Yönetim, Suriye’nin Arap dünyasıyla diplomatik olarak yeniden bütünleşmesini memnuniyetle karşıladığını belirtirken, aynı zamanda İsrail’i geniş çaplı bir bölgesel çatışmaya sürükleyebilecek eylemlerden kaçınılması için güçlü önlemler alınmasını istedi. Buna karşılık Şera, Trump yönetiminden İsrail’in hava saldırılarını durdurması için baskı yapılmasını talep etti.

Amerikan siyasi çevreleri, bu gelişmeleri, Washington’ın Suriye’ye bakışında köklü bir dönüşüm olarak değerlendirdi. Uzun yıllar süren diplomatik izolasyonun ardından, ABD’nin Şam yönetimine yönelik tutumunda yeni bir sayfa açıldığı vurgulandı.

Trump yönetimi ayrıca, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Suriye ordusuna entegre edilmesi ve Kürt unsurların ordu saflarına dahil olması yönündeki isteğini dile getirdi.

Suriye hükümeti ile SDG arasında Mart 2025’te ön anlaşma yapılmış olsa da, uygulama aşamasında aksaklıklar, gerginlikler ve çatışmalar yaşandığı bildirildi.

Amerikan siyasi çevreleri, Şera’nın ABD ziyaretini, Aralık 2024’te Beşşar Esed rejiminin çöküşü ve Şera’nın iktidara yükselmesinin ardından Suriye siyasetinde yaşanan yeniden yapılanmanın doruk noktası olarak nitelendirdi.

Göreve geldiği 11 ay boyunca Şera, hükümetine uluslararası ve bölgesel meşruiyet kazandırmak amacıyla Avrupa ve Arap başkentlerine diplomatik turlar gerçekleştirdi. Ayrıca Rusya’nın başkenti Moskova’ya tarihi bir ziyaret yaptı ve ABD’ye iki kez gitti. İlk ziyareti, geçtiğimiz eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında gerçekleşti ve Şera, 58 yıl aradan sonra BM Genel Kurulu’nda konuşma yapan ilk Suriye lideri oldu. İkinci ziyareti ise bu hafta Beyaz Saray’da Trump ile yaptığı görüşmeydi.

Trump yönetimi, Şera’nın Beyaz Saray ziyareti öncesinde bir dizi diplomatik adım attı. ABD Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz cuma günü, Şera ile İçişleri Bakanı Enes Hattab’ın isimlerini terör listelerinden çıkardı. Bir gün önce, BM Güvenlik Konseyi de Şera’nın adını terör örgütü üyeleri listesinden çıkarma kararı aldı. Trump yönetimi, bu gelişmelerle birlikte Suriye’ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi yönündeki çabalarını hızlandırdı.

Ziyaret programı

Şera, cumartesi akşamı geç saatlerde Washington’a ulaştı. Pazar sabahı ABD’deki Suriyeli kuruluşların temsilcileriyle bir araya gelen Şera, akşam saatlerinde ise Suriye diasporasından bir heyetle buluştu. Görüşmeye Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani de katıldı. Şeybani, gazetecilere yaptığı açıklamada, Başkan Trump ile yapılacak görüşmenin ana gündeminin Suriye’nin yeniden inşası olacağını belirtti. Ayrıca Suriye hükümetinin terörle mücadeledeki rolüne vurgu yaparak, Şam ve bazı diğer vilayetlerde gerçekleştirilen geniş çaplı operasyonlarda bazı DEAŞ üyelerinin öldürüldüğünü, onlarcasının ise yakalandığını açıkladı.

Cumartesi günü sosyal medyada paylaşılan videolarda, Şera ve Şeybani’nin, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Brad Cooper ve DMUK Komutanı Kevin Lambert ile basketbol oynadığı görüntüler yer aldı. Videonun başlığı dikkat çekiciydi: “Çok çalış, daha çok oyna.”

Ziyaret kapsamında Şera’nın ayrıca, ABD Ticaret Odası üyeleri ve Amerikalı yatırımcılarla bir araya gelmesi planlanıyor. Görüşmelerde, Suriye’nin sunduğu yatırım fırsatları ve yeniden yapılanma süreci ele alınacak.

Sezar Yasası

2019 yılında kabul edilen Sezar Yasası yürürlükte kalmaya devam ediyor. Yasa, Suriye hükümetine ve Beşşar Esed rejimini destekleyen kişi ile kurumlara, insan hakları ihlalleri suçlamasıyla ekonomik yaptırımlar uygulanmasını öngörüyor. Aralık 2024’te Esed rejiminin devrilmesine rağmen, bu yaptırımların kaldırılması, ABD Kongresi’nin yasama sürecini gerektiriyor. Bunun için hem Temsilciler Meclisi hem de Senato’nun çoğunluk onayı gerekiyor. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nin önde gelen Demokrat üyesi Senatör Jeanne Shaheen, Sezar yaptırımlarının tamamen kaldırılması için yürütülen girişimlerin başını çekiyor. Öte yandan bazı Kongre üyeleri, Şera hükümetinin demokrasiye bağlılığı, dini ve etnik azınlıkların korunması gibi alanlardaki ilerlemelere göre, yaptırımların kademeli olarak hafifletilmesi gerektiğini savunuyor.