Gazze Şeridi'ndeki abluka ve nüfus yoğunluğu "yeşil alanları" yok ediyor

Gazze Şeridi'nde İsrail'in yıllardır uyguladığı abluka ve artan nüfusun beraberinde getirdiği konut ihtiyacı halkın nefes alabildiği yeşil alanları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.

AA
AA
TT

Gazze Şeridi'ndeki abluka ve nüfus yoğunluğu "yeşil alanları" yok ediyor

AA
AA

İsrail'in 2006 yılından bu yana sürdürdüğü abluka dolayısıyla 365 kilometrekarelik Gazze Şeridi'nde dünyadan kopuk halde yaşayan yaklaşık 2 milyon 300 bin Filistinlinin rahat nefes alabildiği tek yerler olan yeşil alanlar her geçen gün azalıyor.

Yeşil alanlar aynı zamanda bölge halkı için tarımsal üretim alanları olarak da önem arz ediyor. Nitekim Gazze Şeridi, bazı tarımsal ürünlerde kendi kendine yetebildiği gibi bu ürünleri İsrail ve işgal altındaki Batı Şeria'ya da ihraç ediyor.

Ancak çevre uzmanları, yerel yöneticilerin yeşil alanları korumaya dönük çabalarına rağmen hızla artan nüfus ve buna bağlı olarak gelişen yapılaşma ihtiyacı sebebiyle doğal alanların azaldığını belirtiyor.

Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde Öğretim Üyesi Doç. Dr. Raid Salihe tarafından hazırlanan ve 2022'de bir Arap dergisinde yayımlanan bilimsel araştırmada, Gazze Şeridi'ndeki meskun alanın, bölgenin toplam yüzölçümünün yüzde 42,8'ini oluşturduğu belirtildi.

Gazze Şeridi'nde tarımsal alanların bölgenin yüzde 24,6'sını oluşturduğu vurgulanan araştırmada, Gazze'de korumaya alınan doğal alanların yüzde 3,18 olduğu, mesire alanlarının ise yüzölçümünün sadece yüzde 1,82'sini oluşturduğu aktarıldı.

Bölgede artan nüfusa bağlı olarak konut ihtiyacının doğduğu vurgulanan araştırmada bunun da tarım alanlarının azalmasına yol açtığına işaret edildi.

Araştırmada, "Gazze Şeridi'ndeki tarım alanları 1975-2015 yılları arasında yaklaşık yüzde 31 azaldı. Gelecek 100 yılda ise bölgede tarımsal alan tümüyle bitebilir." ifadelerine yer verildi.

Halkın nefes alabileceği alanlar azalıyor

Gazze Belediyesi Parklar Dairesi Müdürü Heysem Haccac, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehirde yürüyüş ve dinlenme için toplam 150 dönümlük 18'den fazla yeşil tesis bulunduğunu söyledi.

Nüfusa ve artan büyümeye karşın Gazze Şeridi'nde yeşil alan sıkıntısı olduğunu ifade eden Haccac, kentin çeşitli yerlerinde halkın rahatlaması ve nefes alabilmesi için yeşil alanlara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Belediyenin sosyal tesislerin yanı sıra sokakları birbirinden ayıran adalara da önem verdiğini ve bunları ağaçlandırmak için çalıştığını belirten Haccac, belediye olarak ayrıca geniş meydanları da oturulabilecek yeşil alanlar ve parklar olarak sınıflandırdıklarını dile getirdi.

Gazze'deki yeşil alanları korumak ve genişletmek için toplumun da üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade eden Haccac, "Vatandaşlara her evin önüne bir ağaç dikin tavsiyesinde bulunuyoruz. Bu adımla ağaç sayısı artaracak ve yerleşim yerleri daha sağlıklı hale gelecek." dedi.

Tarım alanları

Tarım Bakanlığı Sözcüsü Edhem el-Besyuni de üretim amaçlı ekili alanın yaklaşık 180 bin dönüm olduğunu söyledi.

Ekili arazinin 100 bin dönümünün sebze üretimine (yılda iki kez yetiştirilen bir tarla), 80 bin dönümünün ise ağaçlandırmaya ayrıldığını belirten Besyuni, yeşil alanların çoğaltılmasına ilişkin şunları kaydetti:

"Bakanlık yeşil alanların korunması ve artırılması kapsamında, her yıl binlerce fidanı ilgililere ve kişilere ücretsiz olarak dağıtmak üzere sektörde 3 büyük fidanlık kurdu. Ancak tarım alanlarının düzleştirilmesi, İsrail'in Gazze 'ye yönelik tekrarlanan saldırıları düzenli olarak iyileştirilen alanlarda azalmaya neden oldu."

Gazze'deki yeşil alanlar

Gazze sakinlerinden Ahmed en-Nebih de kent merkezinde 1928 yılında inşa edilen Belediye Parkı'na her hafta ailesiyle geldiğini dile getirdi.

Belediye Parkı'na girişlerin ücretli olduğuna işaret eden Nebih, "Ekonomik şartlar nedeniyle ücreti yüksek eğlence yerlerine gidemiyorum. Dolayısıyla ben ve ailem yaklaşık 2,7 dolar gibi bir ücret karşılığında burada eğlenmeye ve zaman geçirmeye çalışıyoruz." dedi.

Nebih, ailesiyle yaşadığı bölgede yeşil alanların olmadığını ifade ederek, çocuklarını, ruhsal ve fiziksel açıdan faydalı olan yeşil alanlara getirmeye özen gösterdiğini kaydetti.

Gazze Belediyesi'nin verilerine göre, 40 bin metrekareye yakın bir alana sahip Belediye Parkı'nda 300'den fazla ağaç var. Belediye Parkı'ndaki bazı ağaçların ömrünün 80 yıllık olduğu ifade ediliyor.



‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
TT

‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)

Son iki gündür Gazze Şeridi'ne ilişkin dosyada ‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’ gibi yeni isimler öne çıkmaya başladı. Bu gelişme, ABD’nin arabuluculuğu ile Arap ve uluslararası desteğe rağmen İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin sekteye uğradığı bir dönemde yaşanıyor.

İsrail basınındaki haberlere göre hükümet, ABD’nin kararına boyun eğerek orduya Refah’ın doğusunda ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik saha çalışmalarına başlaması için izin verdi. İlk hazırlıklar kapsamında ağır iş makinelerinin bölgeye sokularak molozların temizlenmesi ve arazinin düzenlenmesi planlanıyor.

İsrail’in geciktirme girişimleri

İsrail medyasında yer alan bilgilere göre Tel Aviv yönetimi, bu çalışmaların henüz geçiş yapılmamış olan anlaşmanın ikinci aşamasına dahil olduğu gerekçesiyle haftalarca süren bir geciktirme çabasına girişti. Ancak Washington’un artan baskıları sonucunda İsrail, planın bir sonraki etabına yönelik hazırlıkları başlatmak zorunda kaldı.

Bu çalışmalar; işgal altındaki topraklarda Refah’ın doğusunda bir insani bölge ve yeni bir kent inşasını içeriyor. Washington yönetimi, söz konusu adımla Filistinlilere ‘umut şehri’ modelini sunmayı ve ‘Hamas’ın kontrolündeki eski, yıkılmış ve karanlık Gazze’nin’ karşısına ‘yeni, modern ve gelişen bir Gazze’ örneği koymayı hedefliyor.

İsrail, planın ikinci aşamasında atılacak bu tür adımların Refah Sınır Kapısı’nın açılmasına yol açacağı, ayrıca Gazze Şeridi’nin başka bölgelerinden çekilmeyi ve yerlerine uluslararası güçlerin konuşlanmasını gerektireceği gerekçesiyle itiraz etti. Söz konusu ülkeler, İsrail’in taleplerini karşılamanın zorluğu ve bölgedeki işgal koşulları nedeniyle kuvvet göndermeyi reddetti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre, İsrail’in bu tutumu üzerine Washington yönetimi Tel Aviv’i süreci oyalamakla suçladı ve çok uluslu güce katılmaktan çekilen ülkelerin sorumluluğunu İsrail’e yükledi. Bu baskının ardından İsrail geri adım atarak yeni kentin inşasına başlanmasını kabul etti.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, İsrail’in ‘gelecek hafta bölgede geniş çaplı moloz temizliği başlatmak üzere ağır iş makinelerini Refah’a sokmaya hazırlandığını’ ve bunun ‘Hamas unsurlarından arındırılmış yeni insani bölgenin oluşturulması’ amacıyla yapıldığını bildirdi.

Silahlı milislerden destek

Habere göre İsrail ordusu, ‘İsrail’le koordineli çalışan silahlı milislere’ atılacak adımlar konusunda bilgi verdi. ABD planına göre bir sonraki aşama, ‘İsrail’in kısmen kontrol ettiği bölgelerde yabancı bir askeri gücün faaliyete geçmesini’ öngörüyor.

i24NEWS ise İsrail ordusunun Refah’ın doğusunda Filistinliler için ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik geliştirme çalışmalarına fiilen başladığını bildirdi. Kanal, bölgede gelecek hafta kapsamı genişletilecek hazırlıkların sürdüğünü, bunların ‘moloz ve patlayıcı kalıntılarının temizlenmesini’ içerdiğini aktardı.

sdfrt
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv – Reuters)

Maariv gazetesinin haberine göre, Refah’ta faaliyet gösteren Yaser Ebu Şebab milisleri, söz konusu yeni kentin bulunduğu bölgede İsrail güçlerinin temsilcileriyle ve ayrıca İsrail’in güneyindeki Kiryat Gat’ta bulunan ABD komuta merkezi adına bölgede bulunan sivil temsilcilerle birlikte görülmeye başladı.

Kabinede itirazlar

Siyasi kaynaklar, İsrail’in bu adımına kabinenin büyük bölümündeki bakanların karşı çıktığını, hatta tepkinin öfkeye dönüştüğünü aktardı. Bakanların, İsrail’in ‘sarı hat üzerinde inşaat yaparak Gazze çevresindeki yerleşimleri tehlikeye atmaması gerektiğini’ savunduğu belirtildi. Bazı sağ görüşlü medya organları haberi ‘utanç’ başlığıyla duyurdu.

Başbakan Netanyahu ise kararını savunarak hazırlık çalışmalarının ‘tünellere büyük miktarda beton dökme ve geniş bölgeleri izole etme’ işlemlerini içerdiğini söyledi. Netanyahu, söz konusu adımların ‘Hamas’ın askeri altyapısını yok etme yönündeki İsrail çıkarlarına hizmet ettiğini’ ifade etti.

gthy
Başbakan Binyamin Netanyahu, Ocak 2025'te İsrail kabine toplantısına başkanlık ediyor. (DPA)

Netanyahu, uluslararası güce katılmaktan vazgeçen Arap ve İslam ülkelerinin tutumunun Katar ve Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ettiğini savundu. Bu nedenle İsrail’in ABD yönetiminin taleplerine yanıt vermesi ve Washington’la çatışmaya girmemesi gerektiğini kaydetti.

Filistin Yönetimi ve Hamas’ın itirazları

Filistin Yönetimi, İsrail’in ‘Gazze’yi yeniden inşa’ başlığı altında yürüttüğü çalışmalara karşı çıkıyor. Yönetim, farklı düzeylerde yaptığı açıklamalarda bu dosyadaki rolünü korumakta kararlı olduğunu ve Arap planına desteğini sürdürdüğünü vurguluyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, perşembe günü bir İtalyan heyetini kabul ederken yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi için bir yeniden imar ve toparlanma planımız var. Bu planın bir icra programı bulunuyor ve Arap ile İslam ülkeleri tarafından benimsendi. Uluslararası toplum da New York Bildirgesi aracılığıyla destek veriyor. Kardeş Mısır’la birlikte Kahire’de bir yeniden imar ve toparlanma konferansı düzenlemek için çalışıyoruz” dedi.

Hamas, söz konusu projeyi ‘İsrail’in ateşkes anlaşmasını açık biçimde ihlal etmesini gerekçelendirmeye yönelik yeni bir aldatmaca’ olarak nitelendirdi. Hareket, yayımladığı açıklamada, “İsrail’in anlaşmayı çiğnediğini ve günlük ihlallerle daha ilk aşamayı ortadan kaldırdığını” belirtti.

Geçtiğimiz salı günü konuya ilişkin bilgi veren Mısırlı bir kaynak, Gazze’nin erken toparlanması ve yeniden inşasına yönelik Kahire Konferansı’nın kasım ayı sonunda yapılmasının planlandığını ancak toplantının erteleneceğini söyledi. Kaynak, “Konferans ay sonunda düzenlenmeyecek; biraz gecikmesi muhtemel. Özellikle şu anda paralel bir çaba yürütülüyor. Görünen o ki ABD, Refah’la ilgili kendi özel girişimini planlıyor” değerlendirmesinde bulundu. Bu açıklama, İsrail’in kontrolündeki bölgelerde oluşturulması öngörülen ‘yeşil bölgeye’ işaret olarak yorumlandı.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, ateşkesin başlamasından bu yana geçen 47 günde İsrail tarafından işlenen ihlallerde 350 Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı. Ölenler arasında 130 çocuk ve 54 kadın bulunuyor.

Merkez, aynı dönemde günlük ortalama 11’i aşan 535 ihlal kaydettiğini bildirerek ateşkesin yürürlüğe girdiği ilk andan itibaren ihlallerin sürdüğünü vurguladı.

Açıklamada, İsrail’in insani yardım girişlerini kısıtladığı, günde yalnızca 211 kamyonun geçişine izin verdiği, oysa 600 kamyona izin verildiği yönünde iddialarda bulunduğu aktarıldı. Ayrıca İsrail’in üzerinde mutabık kalınan çekilme haritasına uymadığı ve sivil bölgelere yönelik ateş kontrolünü sürdürerek zaman zaman bölgeye girdiği belirtildi.


İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye kaynakları, İsrail devriyesinin bölgeye girmesi sonrası çatışma çıktığını; hava saldırılarının ardından yoğun sivil göç yaşandığını bildirdi.

Suriye medyası, Şam’ın güneyindeki Beyt Cin kasabasına düzenlenen İsrail baskının  ve hava saldırısının ayrıntılarını açıkladı. Suriye kaynakları, saldırılarda en az 9 kişinin öldüğünü aktardı.

Suriye’nin “El-İhbariyye” kanalı, kasabanın İsrail savaş uçaklarının yoğun bombardımanına hedef olduğunu, çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğunu bildirdi.

Açıklamalara göre olay, İsrail’e ait bir askeri devriyenin bölgeye kara yoluyla girmesi, sakinlerle çatışma yaşanması ve devriyenin geri çekilmesi sonrası hava saldırılarının başlamasıyla tırmandı. Bölge üzerinde İsrail uçaklarının yoğun şekilde uçtuğu belirtildi.

Saldırıların ardından Beyt Cin’de büyük bir sivil göç hareketi yaşandı; çok sayıda kişi çevre kasabalara yöneldi.


Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
TT

Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)

aIrak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de bir doğalgaz sahasının insansız hava aracıyla (İHA) bombalanması öfkeli tepkilere yol açtı ve ABD'nin silahlı gruplara uyarıda bulunması ve hükümetin faillerin yakalanması için harekete geçmesiyle sonuçlandı.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne göre çarşamba akşamı Dana Gas tarafından işletilen Khor Mor gaz sahasını hedef alan bir İHA saldırısı, elektrik santrallerine gaz arzının tamamen kesilmesine neden oldu. ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, saldırıyı "düşmanca dış amaçlarla hareket eden yasadışı grupları" gerçekleştirmekle suçladı.

Savaya, Bağdat'ı "bu saldırının sorumlularını tespit etmeye ve adalete teslim etmeye" çağırdı ve "tam egemen bir Irak'ta bu tür silahlı gruplara yer olmadığını" vurguladı.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur ​​Barzani ise Washington'a "sivil altyapıyı korumak için gerekli savunma ekipmanını sağlama" çağrısında bulundu. Barzani, "Bu tür saldırıların faillerinin geçmişte olduğu gibi cezadan kaçmaması gerektiğini" vurguladı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı ancak Irak yetkilileri dün saldırıyı araştırmak üzere bir komite kurulduğunu duyurdu ve askeri bir sözcü de saldırıda yer alanların "cezalandırılacağına" söz verdi.