Keldani Kilisesi Patriği, hakkında açılan davanın ardından Bağdat'tan ayrılarak Erbil’e sığındı

Patrik Luois Sako, Irak Cumhurbaşkanı’nı ve Keladani Babiliyyun Hareketi liderini sert bir dille eleştirdi

Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Raşid ile Irak’taki Keldani Kilisesi Patriği ve akademisyen Kardinal Louis Raphael Sako arasında geçtiğimiz aralık ayında yapılan görüşmeden bir kare (Irak Cumhurbaşkanlığı)
Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Raşid ile Irak’taki Keldani Kilisesi Patriği ve akademisyen Kardinal Louis Raphael Sako arasında geçtiğimiz aralık ayında yapılan görüşmeden bir kare (Irak Cumhurbaşkanlığı)
TT

Keldani Kilisesi Patriği, hakkında açılan davanın ardından Bağdat'tan ayrılarak Erbil’e sığındı

Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Raşid ile Irak’taki Keldani Kilisesi Patriği ve akademisyen Kardinal Louis Raphael Sako arasında geçtiğimiz aralık ayında yapılan görüşmeden bir kare (Irak Cumhurbaşkanlığı)
Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Raşid ile Irak’taki Keldani Kilisesi Patriği ve akademisyen Kardinal Louis Raphael Sako arasında geçtiğimiz aralık ayında yapılan görüşmeden bir kare (Irak Cumhurbaşkanlığı)

Keldani Kilisesi Patriği Kardinal Louis Raphael Sako ile Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Raşid ve Keladani Babiliyyun Hareketi lideri Reyyan Keldani arasındaki gerilimin yankıları hem Irak’ta hem de dünyada devam ediyor.

Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Babiliyyun Hareketi lideri Reyyan Keldani ile Irak Keldani Katolikleri Patriği Louis Rafael Sako arasında yaşanan tartışmanın ardından 2013 tarihinde eski Cumhurbaşkanı Celal Talabani döneminde çıkan 147 sayılı cumhurbaşkanlığı kararnamesini iptal ederek Keldani Kilisesi Patriği Luois Sako'yu görevinden azletti. Irak yargısı da dün, Reyyan Keldani tarafından kendisine yöneltilen önceki bir şikayete dayanarak Patrik Sako’nun tebliğ tarihinden itibaren en fazla 48 saat içinde yargı önüne çıkarılması talimatı verdi.

Yargı tarafından yayınlanan belgeye göre Keldani, Sako'yu iftira ile suçladı. Patrik Sako, ifade vermek üzere adliyeye gelmediği takdirde hakkında tutuklama emri çıkarılacak.

Patrik Sako ise muhalifleriyle mücadelesi bağlamındaki hızlı gelişmeler sonrası Bağdat’taki patrikhaneden ayrılma ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) başkenti Erbil’de bir manastıra gitme kararı aldı.

Patrik Sako, dün Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, bakanlar, Hristiyanlar ve genel olarak tüm Iraklılara hitaben yayınladığı mektupta, “Keladani Babiliyyun Hareketi çevrelerinin kasıtlı ve aşağılayıcı kampanyaları karşısında herkes benim dürüstlüğümü ve vatanseverliğimi, onlara karşı herhangi bir caydırıcı gücün olmadığını ve hükümetin bu durum karşısında sessiz kaldığını biliyor. Cumhurbaşkanı’nın hakkımdaki cumhurbaşkanlığı kararnamesini geri çekmesi, Irak tarihinde görülmemiş bir emsaldir. Bağdat'taki patriklikten çekilip Erbil’deki manastırlardan birine gitmeye karar verdim. Bu kararın, Cumhurbaşkanı’nın Keladani Babiliyyun Hareketi lideri Reyyan Salim'i Irak Keldani Katolikler Birliği’nin başına, kardeşi Asvan’ı yardımcılığına ve diğer kardeşi Sermed’i maliye sorumluluğuna atayan bir kararname çıkararak Babil'in arzusunu gerçekleştirmesini kolaylaştırmak için aldım. Irak'ta dar kişisel çıkarlar ve hizipçilikten oluşan geniş bir ağın ortasında yaşamamız talihsiz bir durum ve ikiyüzlülük benzeri görülmemiş siyasi, ulusal ve ahlaki kaos üretti” ifadelerini kullandı.

Patrik Sako ile Haşdi Şabi çatısı altında faaliyet gösteren silahlı bir grup kurulmasıyla elde ettiği nüfuzla Hristiyanların Meclis’teki temsilciliğini tekeline almakla suçlanan ve bazı silahlı Şii gruplar tarafından desteklenen Reyyan arasında yıllardır devam eden rekabet yeniden alevlendi.

Keladani Babiliyyun Hareketi’ne yakın yetkililer, geçtiğimiz nisan ayı sonlarında mahkeme davayı reddetmeden önce Sako hakkında ‘dolandırıcılık ve gayrimenkul tapularında sahtecilik’ suçlamasıyla tutuklama emri çıkarmıştı.

Cumhurbaşkanlığı tarafından daha önce yapılan bir açıklamada, kararnamenin iptalinin, Patrik Sako'nun dini veya yasal statüsünü etkilemeyeceği belirtilerek “Kararnameyi iptal etmek anayasal bir durumu düzeltmek içindi. Daha önce çıkarılan 2013 tarihli ve 147 sayılı kararnamenin hiçbir yasal ve kanuni dayanağı bulunmuyordu ve Irak'taki diğer kilise ve bileşen başkanları da benzer kararnameler talep ediyor” denildi.

Geçtiğimiz perşembe günü Erbil’in Enkawa ilçesinde toplanan Hristiyan vatandaşlar kararı protesto amacıyla bir gösteri düzenlediler.

Patrik Sako’nun azledilmesi, Hıristiyan çevrelerin dışında dahi Keldanilerin en üst dini makamında oturan kişi hakkında olup bitenlerle ilgili soru işaretlerine yol açtı.

El-Mada gazetesinin genel yayın yönetmeni Ali Hüseyin, Patrik Sako'nun azledilmesi hakkında şunları yazdı:

“Irak yargısı ister Şii ister Sünni olsun üst düzey bir dini otorite hakkında azil kararı çıkarsa neler olurdu?”

Hüseyin, Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda, “Çünkü biz Hristiyanlara böyle davranıyoruz. Yargı, garip ve tuhaf bir hamleyle Patrik Louis Sako'nun tutuklanması kararı çıkardı” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.

Hüseyin, sözlerini şöyle sürdürdü:

Karh Soruşturma Mahkemesi hakimi, sanık Louis Raphael Sako’nun mahkemeye çağrılmasına karar verdi. Dikkatinizi ‘sanık’ kelimesine çekerim. Yargıç daha ifadesini almadan Patrik Sako’nun sanık olduğuna karar verdi. Şikayetçinin ise Reyyan Keldani olduğunu öğrenince daha çok şaşıracaksınız!



İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)

Irak parlamentosunda şu anda ‘en büyük blok’ konumundaki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçleri, dokuz aday arasından yeni bir başbakan seçmeye hazırlanıyor.

Şii ittifakının genel sekreteri Abbas Radi dün yaptığı açıklamada, adayın Irak’ta kabul görmesi, uluslararası gerekliliklerle başa çıkma becerisine sahip olması ve devlet kaynaklarını partizan amaçlarla kullanmayacağına dair taahhütte bulunması gerektiğini vurguladı. Radi, güvenlik ve ekonomi alanlarında başbakanın görevlerine ilişkin ayrıntılı bir programın, gelecek hükümetin bir parçası olabilecek bir ekip tarafından hazırlanmasının ardından, en olası adayın özelliklerini belirleyecek bir toplantının yapılacağını da sözlerine ekledi.

Koordinasyon Çerçevesi, siyasi normlara uygun olarak cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı makamlarına getirilecek isimlere karar vermek için Kürt ve Sünni güçlerle müzakereler yürütürken, adayları değerlendiren önde gelen siyasi şahsiyetlerden oluşan bir komisyon aracılığıyla faaliyet gösteriyor.

Radi, rekabetin tanınmış önde gelen isimler arasında yaşandığını söyledi.

Radi, Şarku’l Avsat’ın Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin yeni gündeminin bir parçası olarak milis grupların silahları sorununu ele almayı düşünüp düşünmediğine ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, “Hükümet programı, yeni başbakan tarafından uygulanacak güvenlik reformlarını içerecek” ifadelerini kullandı.