Husiler Yemen’in kabile yapısıyla oynuyor

Milisler tarafından yönetilen paralel oluşumlar oluşturmak için yoğun çabalar sarf ediyor

Haşd kabilesi liderlerinden birinin cenazesine katılan kalabalık, Husiler karşısındaki endişesini dile getirdi (Twitter)
Haşd kabilesi liderlerinden birinin cenazesine katılan kalabalık, Husiler karşısındaki endişesini dile getirdi (Twitter)
TT

Husiler Yemen’in kabile yapısıyla oynuyor

Haşd kabilesi liderlerinden birinin cenazesine katılan kalabalık, Husiler karşısındaki endişesini dile getirdi (Twitter)
Haşd kabilesi liderlerinden birinin cenazesine katılan kalabalık, Husiler karşısındaki endişesini dile getirdi (Twitter)

Yemen toplumunu mezhepçi olarak yeniden yapılandırmak ve onlarca yıldır var olan kabile oluşumlarına paralel bloklar oluşturmak amacıyla Husi milisler, kontrolündeki çoğu vilayette kabile yapısını bozmaya devam ediyor. Tanınmış kabile liderlerini ortadan kaldırmak ve sahip oldukları iktidar gücüyle ve bu liderlerden kalan parayla konumlarını güçlendirmek için yoğun şekilde çalışıyor.

Sana’daki iki kabile mensubu, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Husi milislerin, başkentin kontrolünü ele geçirmelerinden bu yana mezhepsel değişiklikler yapmaya çalıştıkları şehirde toplumsal ve kabile yapısını bozmaya çalıştıklarını söyledi.

xzasdwefr
Yemen’deki kabile konseyleri, çatışmaların çözümü ve sosyal dayanışma için bir forumdur (Facebook)

Kaynaklara göre grup, mezhepçi projeyle eski ittifaklara bağlı olan ve altmışlardan beri Cumhuriyetçi sisteme bağlı figürlerle hesaplaşmak için bunları kullanan bazı kabile figürlerinde de olanlar gibi, soy olarak kendilerini takip eden paralel kabile oluşumları yaratmaya çalışıyor.

Siyasi kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada Husilerin bu yaklaşımını doğruladı. Kaynaklar, milislerin şu anda mezhep ve soylarını takip eden kabile oluşumları oluşturmaya çalıştığını söyledi. Kaynaklara göre Husiler, devlet kurumlarına paralel oluşumlar kurarken, sivil toplum kuruluşlarını ve hatta siyasi partileri kendi kontrol alanlarında kopyalarken de aynı şeyi yaptı. Parti ve kuruluşların fonlarına, mallarına, merkezlerine el koydu. Onları kendi programlarına göre çalışmaya ve banka hesaplarından harcama yapmalarına izin verilmesine karşılık tüm pozisyonlarını desteklemeye mecbur etti. Ayrıca birçok önde gelen hayır kurumu ve onlara bağlı kuruluşa da el attı.

Başarısız bir girişim

Husi milisler, geçtiğimiz günlerde tarihsel olarak İmami düşünceye karşıtı duruşlarıyla bilinen ve bu rejimin devrilmesinde rol oynayan başlıca kabilelerden olan Haşd kabilesi üzerinde söz konusu eylemleri gerçekleştirme çabalarında başarısız oldu. Kabile içerisinden kaynaklar, milislerin, Haşd kabilesinin kollarının ve bileşenlerinin bağlılıkları ışığında başarısızlıklarını önceden sezdikten sonra bu girişimden geri adım attıklarını söyledi. Kaynaklara göre bu nedenle grup, destekçilerinden birini kabilenin başına geçirmeye fikrinden vazgeçti.

Milisler, kabile oluşumlarının yerel liderlerini, ‘savaşçıları harekete geçirmekte başarısız olmakla ve mezhepsel eğilimlerine bağlılıklarında samimiyetsiz olmakla’ suçladıktan sonra bu uygulamayı, Sana’yı çevreleyen bölgelere ve kabile merkezlerine, özellikle el-Mahvit, Damar ve Hucce vilayetlerine kadar genişletti. Kaynaklara göre bu amaçla, Kabile İşleri Kurumu ve vilayetlerin valileri üzerindeki kontrolünü, kabile veya sosyal oluşumların tepesindeki sadıkları arasından liderler atamak için kullandı.

zaxsd
Husi yandaşları, grubun Yemen’i yönetmesini kutluyor (EPA)

Damar vilayetindeki kabilelerin ileri gelenlerinden biri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada başkenti kontrol ettikten sonra milislerin ilk olarak (1962 Devrimi’nden önce Yemen’in yöneticileri olan) Zeydî İmamlara sadakatleriyle tanınan kabile liderlerine yöneldiğini, onları silahlandırdığını ve onlara yönetim ve savaşçıları seferber etme imkânı verdiğini söyledi. Ayrıca Yemenlilere karşı savaşlarında yakıt olarak hizmet etmesi için bu bölgelerden daha fazla insanın savaş eğitim kamplarına ve yazlık merkezlerine gönderilmesini sağlayarak, sadakatine güvenmediği kabile birimlerini değiştirdiğini belirtti.

Toplumsal barışa yönelik tehdit

Kabile kaynakları, bu önlemlerin toplumsal barış üzerindeki tehlikesi konusunda uyarı yaptı. Çatışma belirtilerinin birden fazla bölgede ortaya çıktığını söyleyen kaynaklar, Husi milislerin, bir Husi vaizin köye atanmasını amaçlayan bir baskın ve saldırı kampanyasının ardından, Damar vilayetinin el-Hada ilçesine bağlı Sablah köyünden yaklaşık 15 kişiyi kaçırdığını belirtti.

Köylüler, geçtiğimiz dönem boyunca, köylerini herhangi bir mezhepçi veya siyasi çatışmadan uzak tutmaya çalıştı. Ancak milislerin saflarında savaşan bir grubun köye dönüşü üzerine sorun çıkmaya başladı ve savaşçılar, Husi sülalesinden bir vaizin atanması için çabaladı.

Sana’nın 100 km güneyindeki Zamar vilayetinden kaynaklara göre Husi milislerin kendi saflarında savaşmaları için kutuplaştırdığı unsurlar, köye döndüklerinde milis komutanının fotoğraflarını ve ‘Humeyni çığlığı’ sloganını okullarda yaymaya başladı. Daha sonra mezhepçiliği kışkırtarak köy camisinde zorla vaiz görevlendirdiler. Ancak halk, okuduğu ilk Cuma hutbesinde Husi vaize karşı çıktı. Hutbe, Hz. Muhammed’in ashabına karşı aşağılayıcı sözler içeriyordu.

asdewf
Damar sakinlerinden oluşan kalabalıklar, Husilere meydan okuyarak, Ramazan ayında teheccüd namazı kılarken (Twitter)

Köylülerin tavrı, milisleri öfkelendirdi. Öyle ki Husi milisler, köylüleri boyun eğdirmek amacıyla vilayetteki Husi sülalesine mensup liderlerden biri olan Ebu Haşim el-Banus liderliğinde bir askerî harekât çağrısı yaptı. Ayrıca halktan, milislerden özür dilemeleri için vilayetin yönetim merkezine gitmeleri istendi. Ancak vatandaşlar, bunu kabul etmeyince köyden çıkan güçlere takviye yapıldı. Daha sonra grubun silahlı adamları köydeki evlere baskın düzenleyerek yaklaşık 15 kişiyi bilinmeyen bir yere götürdü.

Öte yandan İbb, el-Beyda ve Sana vilayetlerindeki toplumsal şahsiyetler, milislerin takip ettiği yönelimin tehlikesinden ve hanedan ideolojisine sadık bir toplumsal taban yaratma amacından beslenen toplumsal çatışmanın büyük yansımaları konusunda uyarıda bulunuyor.



Eş Şara, 16 yıl aradan sonra Şam'a yaptığı ilk ziyaretinde Abbas'ı kabul etti

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Eş Şara, 16 yıl aradan sonra Şam'a yaptığı ilk ziyaretinde Abbas'ı kabul etti

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara Filistinli mevkidaşını dün Şam'da karşıladı ve bu Mahmud Abbas'ın yaklaşık 16 yıl sonra Suriye başkentine yaptığı ilk ziyaret oldu.

AFP’nin haberine göre eş Şara Abbas'ı Halk Sarayı'nın girişinde karşıladı ve ardından kırmızı halı üzerinde birlikte yürüdüler.

 Suriye Devlet Başkanı Ahmed ş-Şara Şam'da Filistinli mevkidaşı ile yan yana yürüdü (Suriye Devlet Başkanlığı)Suriye Devlet Başkanı Ahmed ş-Şara Şam'da Filistinli mevkidaşı ile yan yana yürüdü (Suriye Devlet Başkanlığı)

Suriye Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Eş Şara, Abbas ve beraberindeki heyetle Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin de hazır bulunduğu bir toplantı gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre bir hükümet kaynağı, Abbas'ın Haziran 2009'dan beri Şam'a yaptığı ilk ziyaretin amacının “Suriye-Filistin ilişkilerini ele almak, Filistinlilerin Suriye'deki işlemlerini kolaylaştırmak ve ortak tehditleri müzakere etmek” olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) tahminlerine göre, 2011 yılında çatışmalar başlamadan önce Suriye'deki Filistinlilerin sayısı 560 bin civarındaydı. BM ajansı şu anda bu sayının 438 bin olduğunu tahmin ediyor ve bunların yüzde 40'ından fazlası ülke içinde yerinden edilmiş durumda.

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, Filistinli mevkidaşı ile Şam'daki Halk Sarayı'nda görüştü (Suriye Cumhurbaşkanlığı)Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, Filistinli mevkidaşı ile Şam'daki Halk Sarayı'nda görüştü (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) Şam'daki gözlemcilere dayandırdığı haberine göre Abbas'ın ziyareti, eski rejime sadık olan ve ofisleri ile askeri karargahları kapatılan Filistinli grupların varlığı ve Suriye'deki Filistin dosyasının karmaşıklığı nedeniyle istisnai bir öneme sahip.

Gözlemciler Abbas'ın ikili ilişkiler, Suriye'de sayıları yarım milyonu aştığı tahmin edilen Filistinlilerin varlığı ve Filistin diasporasının başkenti olan Yermuk kampının yeniden inşası konularını ele alacağını belirtti.

Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana Suriye'ye ilk ziyaretini gerçekleştiren Abbas'a FKÖ Yürütme Kurulu Sekreteri Hüseyin eş Şeyh ve Yürütme Kurulu üyesi Ahmed Mecdelani de eşlik ediyor.

Abbas Şam'ı en son 2009 yılında ziyaret etmiş ve bu ziyaret sırasında Suriye ve Suudi Arabistan'ı kapsayan bir tur kapsamında Beşşar Esed ile görüşmüştü.

Suriye'deki çatışmaların başlamasını takip eden yıllarda Abbas, en son Haziran 2024'te olmak üzere Şam'ı ziyaret eden Filistinli yetkililer aracılığıyla Esed'e mesajlar gönderdi.

 Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, 16 yıl aradan sonra ilk Şam ziyaretinde Filistinli mevkidaşını kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, 16 yıl aradan sonra ilk Şam ziyaretinde Filistinli mevkidaşını kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Abbas, Esed'in devrilmesinin ardından Suriye'deki geçiş döneminde cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen eş Şara'yı tebrik eden liderler arasındaydı.

İki cumhurbaşkanı ilk kez mart ayında Kahire'de düzenlenen acil Arap zirvesi çerçevesinde bir araya gelmişti. Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı Wafa'dan aktardığına göre Abbas “iki ülke ve halk arasındaki köklü tarihi ve kardeşlik ilişkilerinden büyük gurur duyduğunu” ifade etti.