Sudan’da ordu karargâhı bölgesindeki mahallelerde patlamalar meydana geldi

Hızlı Destek Kuvvetleri bir hava üssüme saldırı düzenledi.

Sudan Ordusu Genel Komutanlığı karargahının bitişiğindeki Hartum Uluslararası Havalimanı yönünden yoğun dumanlar yükseldi. (Reuters)
Sudan Ordusu Genel Komutanlığı karargahının bitişiğindeki Hartum Uluslararası Havalimanı yönünden yoğun dumanlar yükseldi. (Reuters)
TT

Sudan’da ordu karargâhı bölgesindeki mahallelerde patlamalar meydana geldi

Sudan Ordusu Genel Komutanlığı karargahının bitişiğindeki Hartum Uluslararası Havalimanı yönünden yoğun dumanlar yükseldi. (Reuters)
Sudan Ordusu Genel Komutanlığı karargahının bitişiğindeki Hartum Uluslararası Havalimanı yönünden yoğun dumanlar yükseldi. (Reuters)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün Omdurman kentindeki ordu üssüne baskın düzenlendiğini ve üç savaş uçağının imha edildiğini duyururken hava ve topçu bombardımanının sesi Sudan ordu karargahının yakınındaki mahalleleri sarstı. Hartum'un doğu mahallelerinde yaşayan vatandaşlar, Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamalarda dün şafak vaktinden bu yana ordu ile HDK arasında şiddetli çatışmaların yaşandığını aktardı.

Sudan’da aylardır süren çatışmaların hızını azaltmak ve ateşkes için ciddi müzakereler yapmak amacıyla bölgesel ve uluslararası girişimlere karşı iki tarafın tepkisinin açıklanmasına rağmen çatışmalar giderek artıyor.

Yerel kaynaklar, Burri ve İmtidat Nasır bölgelerinde daha önce tanık olunmayan şiddetli çatışmaların yaşandığını ve ordu karargahının bitişiğindeki bölgede birçok evin yıkıldığını bildirdi. Kaynaklardan biri, “Ordunun savaş uçaklarının saldırılarından ve HDK’nin topçu uçaksavarlarından mermiler evlerin üzerine düşüyor” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan HDK tarafından yapılan açıklamada, Omdurman kentinin kuzeyindeki Vadi Seyyidna Hava Üssü’ne önemli bir operasyon gerçekleştirdikleri, ikisi MiG ve Antonov olmak üzere üç askeri uçağı imha ettikleri ve devasa depoları yaktıkları bildirildi. “Operasyon, masum sivilleri bombalayan ve altyapıyı tahrip eden uçakları hedef aldı” ifadesine yer verilen açıklamada, ordunun çeşitli noktalarını vurmak için daha spesifik operasyonlar gerçekleştirmeye devam edileceği vurgulandı.

Sahada artan şiddet, ülkedeki krizi çözmek için siyasi diyaloga girmenin yolunu açan ateşkes müzakerelerini sürdürmek için iki tarafın Cidde forumunda müzakere masasına dönmesiyle aynı zamana denk geldi. Bu bağlamda, HDK lideri Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) Danışmanı Mustafa Muhammed İbrahim, ordu ile HDK arasında Suudi Arabistan ve ABD'nin himayesinde bu ayın sonundan önce kapsamlı bir ateşkes sağlanacağını öngördüğünü belirtti.

İbrahim, Arap Dünyası Haber Ajansı'na şu açıklamada bulundu:

“Bu ayın sonundan önce kapsamlı bir ateşkes konusunda anlaşmaya varılmasını ve ardından krizi kökten çözmek için kapsamlı bir diyalog ve siyasi süreç olmasını bekliyorum. Şu an Cidde'de Suudi Arabistan-ABD himayesinde müzakereler sürüyor ve ordu, HDK ile doğrudan müzakerelere hazır olduğunu duyurdu. Biz de onlara savaşa hazır olduğumuz kadar barışa da hazır olduğumuzu söyledik. Önümüzdeki günlerde müzakereler açısından önemli ve olumlu gelişmeler yaşanması bekleniyor.”

İbrahim ayrıca, HDK’nın, iktidarın sivillere devredilmesi yoluyla halkın çıkarlarının ve ülkenin istikrarının sağlanmasına yol açacak her türlü tavizi vermeye hazır olduğunu vurguladı.

İbrahim, HDK’nin herhangi bir sivil yerleşim yeri, hastane veya tıp merkezinde konuşlandırıldığını yalanlayarak “HDK birimleri, savaşın patlak vermesinden önce bile bilinen askeri bölgelerde veya Sudan ordusundan ele geçirilen yerlerde yahut da vatandaşlara hizmetleri etkilemeyen yerlerde bulunuyor” dedi.

Sudan ordusu ve HDK, Suudi Arabistan ve ABD'nin arabuluculuğunda birçok defa ateşkes anlaşmasına vardı. Ancak Cidde'de yürütülen müzakereler, savaşan tarafların birbirini ateşkesi bozmakla suçlaması üzerine geçen ay askıya alındı.

Sudan’da askeri ve sivil taraflar, sivil bir hükümetin kurulmasına yol açacağı varsayılan siyasi sürecin son rötuşlarını yaparken 15 Nisan'da ordu ile HDK arasında çatışmalar başladı.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.