Lübnan hükümeti ülkedeki dolar kurlarını birleştirmeyi amaçlıyor

Lübnan Başbakan Yardımcısı Saade eş-Şami (Lübnan Cumhurbaşkanlığı Twitter hesabı)
Lübnan Başbakan Yardımcısı Saade eş-Şami (Lübnan Cumhurbaşkanlığı Twitter hesabı)
TT

Lübnan hükümeti ülkedeki dolar kurlarını birleştirmeyi amaçlıyor

Lübnan Başbakan Yardımcısı Saade eş-Şami (Lübnan Cumhurbaşkanlığı Twitter hesabı)
Lübnan Başbakan Yardımcısı Saade eş-Şami (Lübnan Cumhurbaşkanlığı Twitter hesabı)

Lübnan Hükümeti Genel Sekreterliği, Maliye Bakanlığı'ndan aldığı 2023 yılı bütçe yasa tasarısını görüşmek üzere önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu’nda art arda oturumlar düzenleyeceğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ilk Bakanlar Kurulu oturumunun 24 Temmuz saat 15:00'te yapılması bekleniyor.

Maliye Bakanı Yusuf el-Halil, 2022 yılı bütçe kanunu ile karşılaştırmalı olarak 2023 yılı genel bütçe kanun taslağını ve farklılıkları incelenmesi, onaylanması ve kurallara uygun bir şekilde parlamentoya sevk edilmesi için Genel Sekreterliğ’e sundu.

aswdf
Lübnan Maliye Bakanı Yusuf Halil (AP)

Yeni bütçenin, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) tavsiyeleriyle teyit edilen ortak bir döviz kurunun kabul edilmesini sağlaması bekleniyor.

Başbakan Yardımcısı Saade eş-Şami, daha önce tüm vergiler dolar karşısında 1 dolar = 86 bin lira olarak belirlenen döviz kuru üzerinden ödenecek şekilde döviz kurunu standartlaştırma hedefini açıklamıştı. Şami, bunun devlet hazinesi için daha fazla gelir sağlayacağını, böylece maaşların yükseltilebileceğini ifade etmişti.

Ekonomistler, Merkez Bankası mevduat sahiplerinin mevduatlarını çekmesine izin verme kararı almadığı taktirde satın alım gücünün daha da düşeceğini öngörüyor.

Lübnan parlamentosu, son oturumunda kamu sektöründeki tüm çalışanlara ve emeklilik maaşından yararlanan emeklilere geçici tazminat vermek için yeni kredilerin açılmasını, kamu sektöründeki tüm çalışanlar için sigortalı ulaşım tazminatının artırılmasını onaylamıştı. Bu, parlamentonun gereklilik bahanesiyle bütçeyi aştığını düşünen bazı milletvekilleri tarafından eleştirilmişti.

IMF, son raporunda Lübnan devletinin temel adımlarla istikrar ve büyümeye götüren bir yol izlemesi, borcu sürdürülebilir sınırlar içinde tutma kabiliyetinin yeniden sağlanması, sosyal harcamaları ve kalkınma harcamalarını artırmak için gerekli alanı yaratma yönünde orta vadeli bir finansal stratejinin uygulanması gerektiğini vurgulamıştı. Gümrük ve vergi amaçlı olarak ortak döviz kurunu kullanan, belirli vergiler ile enflasyon oranı arasında uyum sağlayan bir 2023 bütçesinin kabul edilmesinin ilk adım olması gerektiğini belirtmişti. Ayrıca bu bütçenin gerekli kamu harcamaları için finansman sağlaması, zamanla daha yüksek verimliliğe yol açacak kritik kamu sektörü reformları ile başlaması gerektiğine dikkat çekmişti.

IMF tarafından yapılan açıklamada, “Döviz kurlarının birleştirilmesi rant kollama fırsatlarına son verecek, Merkez Bankası döviz rezervleri üzerindeki baskıyı azaltacak ve piyasa güçlerinin belirlediği döviz kurunun önünü açacaktır. Bu süreç, mevduat sahipleri için adil çözümler sağlama yönünde ihtiyaç duyulan finansal sistemdeki sınırlı döviz kaynaklarının korunmasına yardımcı olmak için geçici sermaye kontrolleri ile birleştirilmelidir. Döviz kurunun birleştirilmesi sonrasında enflasyonu düşürmeye yardımcı olmak için, daraltıcı para politikası mevcut tüm araçları kullanmalıdır. Devlet sektörünün merkez bankası tarafından finanse edilmesini önlemek için sıkı önlemler alınmalıdır. Döviz piyasasına müdahalenin çok sınırlı olması, piyasa koşullarındaki dengesizlikleri ele almayı amaçlaması gerekiyor” ifadeleri yer aldı.



Hamideti uzun bir aradan sonra ortaya çıktı… Savaşı mı genişletiyor yoksa Ensar'ı mı destekliyor?

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) 2 Haziran Pazartesi günü yaptığı konuşmadan (Videodan alınan ekran görüntüsü)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) 2 Haziran Pazartesi günü yaptığı konuşmadan (Videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Hamideti uzun bir aradan sonra ortaya çıktı… Savaşı mı genişletiyor yoksa Ensar'ı mı destekliyor?

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) 2 Haziran Pazartesi günü yaptığı konuşmadan (Videodan alınan ekran görüntüsü)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) 2 Haziran Pazartesi günü yaptığı konuşmadan (Videodan alınan ekran görüntüsü)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), kuvvetlerinin ülkenin merkezini ve başkent Hartum'u kaybetmesinden ve ordunun mart ayında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri almasından bu yana süren sessizliğini bozdu.

Hamideti, pazartesi akşamı yayınlanan konuşmasında, savaşın ‘yeni aşamasının’ başladığını duyurdu. Kuzey Kordofan eyaletinin başkenti el-Ubeyd şehri ve Beşir rejiminin ‘İslamcı’ destekçileri için bir kuluçka merkezi olarak tanımladığı Kuzey Eyaleti de dahil olmak üzere Sudan'ın orta ve kuzeyindeki yeni şehir ve bölgelere saldırmakla tehdit etti. Ayrıca ordunun, güçlerine karşı ‘kimyasal silah’ kullandığı yönündeki suçlamalarını tekrarladı.

hjukı
Sudan ordusunun Kuzey Eyaleti'ndeki Özel Görev Güçleri Taburu üyeleri (AFP)

Konuşma, bir yandan ordu ve müttefikleri, diğer yandan HDK arasında Kuzey, Güney ve Batı Kordofan eyaletlerinde yaşanan şiddetli çatışmalardan sadece birkaç gün sonra geldi. Bu çatışmalar sırasında HDK, en-Nahud, el-Havi, ed-Dibeybat, Ummu Sumeyme, el-Hammadi ve Kazgil gibi önemli kasabaları ordudan geri aldı.

Stratejik bir şehre yaklaşmak

Analistlere göre bu bölgelerin ele geçirilmesi HDK'nin önünü açtı ve onu, ordunun savaşın başladığı 15 Nisan 2023'ten bu yana kontrol altında tuttuğu stratejik el-Ubeyd şehri ile kuzey ve orta bölgelere ‘çok daha fazla yaklaştırdı’.

Hamideti’nin konuşması, zamanlaması ve içeriğiyle ilgili olarak önemli bir tartışma yarattı. Bazıları bunu, güçlerinin moralini yükseltmek için basit bir savaş propagandası ve güçlerinin son zamanlarda elde ettiği kazanımlara dayanarak orduya ve müttefiklerine karşı psikolojik savaş olarak gördü. Diğerleri ise ‘tehlikeli bir tırmanış’ olarak değerlendirilen tehditleri, batıya doğru geri çekildikten sonra savaşın kapsamını bir kez daha genişletme potansiyeli olarak değerlendirdi.

Konuşma aynı zamanda HDK'nin arka arkaya aldığı bir dizi yenilginin yanı sıra, Kordofan eyaletlerinde elde ettiği önemli zaferleri de takip ederek, kayıplar için bir gerekçe ve aynı zamanda bir güç gösterisi gibi göründü.

fgthyu
Sudan ordusu 21 Mart'ta Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yaptı. (AP)

Hamideti konuşmasında savaşı yeni alanlara yaymak ve güçleri geçici başkent Port Sudan'a ulaşana kadar savaşmaya devam etmekle tehdit etti.

HDK Komutanı, Mısır'ın Sudan ordusunu desteklediği ve ona silah ve mühimmat sağladığı yönündeki suçlamalarını yineledi. Ayrıca, Sudanlı İslamcıların ordunun kilit destekçisi olan Devlet Başkanı Isaias Afwerki rejimine karşı çıkan Eritreli İslamcıları desteklediği bir zamanda Eritre'nin orduyu destekleyen bir rolü olduğunu ima etti.

Hamideti'nin orduyla yeni müzakerelere dönmeyi reddetme ısrarı, savaşın kendi lehine sona ermekte olduğu görüşü ve geçici başkent Port Sudan'a gelişi konuşmanın en önemli bölümleriydi.

İnisiyatifi yeniden ele geçirme çabası

Orduya sadık olanlar konuşmayı küçümseyerek, ‘inisiyatifi yeniden ele geçirme çabası’, ‘kontrol ettiği bölgelerin çoğundan çekilmek zorunda kalan yenilgiye uğramış güçleri için psikolojik bir hamle’ ve ‘kafa karışıklığı’ olarak nitelendirdi.

Siyasi analist Muhammed Latif ise “Belirli bölgeleri tehdit eden ve buralara girme tehdidinde bulunan açık ton, Hamideti’nin güçlü bir konumdan yola çıkıyor olabileceğini gösteriyor” dedi.

dfgt
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından dün Telegram üzerinden yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsü

Latif'e göre Hamideti'nin konuşmasındaki gücün kaynağı, ‘ordu ve müttefiklerine karşı üç büyük zafer elde ederek ilk kez batı, orta ve kuzey Sudan arasındaki bağlantı noktasını kontrol etmesi’.

“Hamideti'nin güçlerinin bu stratejik noktayı kontrol edememesi, onu merkezden çekilmeye zorlayan ana nedenlerden biriydi” diyen Latif, “Şimdi Kordofan üzerinde neredeyse tam kontrol sağladı ve ikmal hatları birbirine bağlandı. Bu askerî harekât açısından önemli ve stratejik bir durum” değerlendirmesinde bulundu.

Hamideti'nin ‘merkez noktayı’ kontrol etmesinin, merkez ve kuzeydeki birçok bölgeye ulaşmasını sağladığını belirten Latif, “Hamideti'nin konuşması, içeriğiyle birlikte, bu bölgeler için gerçek bir tehdit oluşturuyor” dedi.

Latif, Hamideti'nin güçlerinin hedef alabileceği bölgelerdeki vatandaşlara vermeye çalıştığı güvenceleri, HDK'nin gerçek bir kontrol, güvenlik ve yönetim modeli sağlamasına bağlayarak şunları söyledi: “Hamideti'nin güçlerinin gerçekleştirdiği büyük ve çok sayıda ihlal, bu ihlalleri durduracak gerçek bir deneyim sağlamadığı sürece, vatandaşları girebilecekleri bölgelerden kaçmaya itecektir.”

Kesilmiş ifadeler

İslamcı yazar İbrahim es-Sıddık, Facebook sayfasında yaptığı birden fazla paylaşımda konuşmayı küçümseyerek ‘kesik, tutarsız ve hakaretlerle dolu’ olarak nitelendirdi.

Es-Sıddık, Hamideti'nin, ordu güçlerinin yüzde 70'ini yok ettiği iddiasıyla da alay etti.

Araştırmacı es-Sir es-Seyyid, konuşmanın daha önce söyledikleriyle uyumlu olduğunu belirterek, konuşmanın taşıdığı ‘dini retoriğe’ dikkat çekti. Es-Seyyid, “Konuşmayla ilgili en önemli şey, ordunun silahları, yetenekleri, kadroları ve işbirlikçileri hakkında bilgi vermek de dahil olmak üzere psikolojik savaş mesajları içermesidir” dedi.

xcvfg
Sudan Ordusunun Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan daha önce Hartum'a yaptığı bir ziyaret sırasında askerlerle birlikte (Sudan Ordusu)

Es-Seyyid, Hamideti'nin konuşmasının bölgesel ya da kabilesel bir boyut içermediğine ve güçlerinin hedef alabileceği bölgelerdeki, özellikle de kuzey eyaletindeki vatandaşlara hayatlarının tehdit altında olmayacağına dair güvence verdiğine dikkat çekerek, “İroni şu ki, Hamideti halen Kuzey Eyaleti’nin merkeze eşdeğer bir hedef ve ordu için bir kuluçka makinesi olduğuna inanıyor” ifadesini kullandı.

“Konuşma, ordunun ve müttefiklerinin gücüne ve orduyu yenmenin karmaşıklığına işaret ediyor” diyen es-Seyyid, konuşmanın ‘ordu destekli hükümet tarafından yeni bir başbakan atanmasını’ görmezden gelmesine şaşırdığını ifade etti.