Lübnan’da hükümet yerinden edilen Suriyelilere yönelik geri dönüş planında kararlı

Lübnan’da hükümet yerinden edilen Suriyelilere yönelik geri dönüş planında kararlı
TT

Lübnan’da hükümet yerinden edilen Suriyelilere yönelik geri dönüş planında kararlı

Lübnan’da hükümet yerinden edilen Suriyelilere yönelik geri dönüş planında kararlı

Lübnan hükümet çevreleri, geçici Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib’in yerinden edilmiş kişilerin dönüşünü görüşmek üzere Suriye'ye giden bakanlık heyetine başkanlık etmekten kaçınmasının bu yöndeki planı ve hükümetin konuya dair aldığı kararı etkilemeyeceğini görüşünde. Bakanlar komitesinin çalışmalarına devam etmesine izin verecek bir çözüm bulunmasının görüşüldüğü belirtiliyor.

‘Tartışma’ olarak tanımladıkları sürece ilişkin ayrıntı vermeyen kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada şunları söyledi:

“Komisyon hala mevcut. Bu konu tartışılıyor. Başka bir bakanın heyete başkanlık etmesi ya da komitenin çalışmalarını ikili olarak yürütmesi yönünde bir çözüm bulunacak. Yani ilgili bakanlar ile Suriyeli mevkidaşları arasında ikili görüşmeler yapılabilir.”

Siyasi engellere ilişkin bilgi vermeyen kaynaklar açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Bakan Buhabib son açıklamasında bunlara açıklık getirmiş olsa da heyet başkanının ziyaret tarihinin belirlenmesinde bilmediğimiz ve saygı duyduğumuz sebepler ve mülahazalar nedeniyle bir gecikme yaşandı. Ancak bunun, bu konuda yapılacak hiçbir çabayı etkilemeyeceğinden emin olabilirsiniz.”

Avrupa Parlamentosu'nun Lübnan'daki Suriyeli mültecilerin burada kalmasını destekleyen kararına karşı çıkan tutumlar sürüyor. Özgür Yurtsever Hareket, dün kararı reddetmek için bugün bir protesto düzenlenmesi çağrısı yaptı. Hareketin medya komitesi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Lübnan hükümeti ile bazı milletvekillerinin rezil sessizliği sürerken Avrupa'nın yerinden edilmiş Suriyelileri Lübnan'da tutma kararını protesto etmek ve Lübnan halkı olarak dayanışma göstermek için 18 Temmuz Salı günü saat 18.30'da Beyrut şehir merkezindeki Avrupa Birliği Lübnan Misyonu’nun merkezi önünde nöbet tutarak başta Avrupalılar olmak üzere tüm dünyaya şunu söyleyeceğiz: Egemenliğimizin ihlalini, kimliğimizin değiştirilmesini kabul etmeyeceğiz. Lübnanlı yetkilileri bu karara karşı harekete geçmeye davet ediyoruz.”

Milletvekili Edib Abdulmesih, yetkililerle görüştükleri son Avrupa ziyaretlerinde bazı temsilcilerle yaptığı görüşmelere dikkat çekti. Avrupa Parlamentosu'nun yerinden edilmiş Suriyelilerle ilgili kararlarına şaşırmayacağını söyleyen Abdulmesih açıklamasında “Avrupa turumuz sırasında ciddi bir uzlaşmazlıkla karşılaştık. Herhangi bir uluslararası kuruluşla yapılan her oturumda, bilimsel ve pratik yaklaşımlarla yerinden edilme dosyasından açık ve net bir şekilde bahsedildi” ifadelerini kullandı. Lübnanlı tarafları tüm akımları, partileri ve ruhani liderleri bu dosyada birleşmeye ve pratik adımlar atmaya çağıran Abdulmesih, yabancı işçi çalıştırılması, sınırların ve ikametgahın kontrol edilmesi, yerinden edilmiş kişilerin ekonomik olarak sınıflandırılması için Lübnan yasalarında değişikliklerin yapılmasını istedi. Aynı zamanda, yerinden edilmiş tüm kişileri Suriye'deki güvenli bölgelere sınır dışı edilmelerine hazırlık olarak sınır kamplarına yerleştirmek için bir plan geliştirdiğini belirtti.

Dışişleri Bakanı'nın Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler'e şikayette bulunmasını isteyen Abdulmesih, 1951'de Mülteci Antlaşması'nın imzalanmadığı göz önüne alındığında Lübnan'ı korkunç ve tehlikeli sonuçlara maruz bırakan bu egemenlik meselesi hakkında BMGK veya Genel Kurul'dan karar alınması çağrısında bulundu.

Lübnan'ın bağımsız bir devlet olarak hayatta kalmasında varoluşsal bir tehlike olduğu uyarısında bulunan Abdulmesih açıklamasının sonunda şunları söyledi:

“Yerinden edilen kişi sayısı 2030'da Lübnan nüfusunu geçecek. Bunun Lübnan ekonomisine doğrudan ve dolaylı maliyeti 10 yılda yaklaşık 46 milyar dolara ulaştı. Bu, maliyetin gayri safi yurt içi hasılanın yaklaşık yüzde 20'si olduğu, kamu borcunun ise 2027'de gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 550'sini aşacağı anlamına geliyor. İşsizlik oranı ise yüzde 40'ın üzerinde. Ortalama her 10 kişiden 7'si sağlık faturasını, ilaç ve hastane masraflarını karşılayamıyor. Yerinden edilenlerin, tam sağlık sigortasından ve sosyal yardımlardan yararlanması ise doğurganlık oranını ve doğum oranını yükseltiyor.”



Hamaney, Trump'ın manevrasıyla ilgili Iraklı gruplara fetva verdi

Ülkenin güneyini vuran kum fırtınasının ardından Iraklı bir çiftçi, Necef'teki bir buğday tarlasında sulama suyuyla yüzünü temizliyor (AFP)
Ülkenin güneyini vuran kum fırtınasının ardından Iraklı bir çiftçi, Necef'teki bir buğday tarlasında sulama suyuyla yüzünü temizliyor (AFP)
TT

Hamaney, Trump'ın manevrasıyla ilgili Iraklı gruplara fetva verdi

Ülkenin güneyini vuran kum fırtınasının ardından Iraklı bir çiftçi, Necef'teki bir buğday tarlasında sulama suyuyla yüzünü temizliyor (AFP)
Ülkenin güneyini vuran kum fırtınasının ardından Iraklı bir çiftçi, Necef'teki bir buğday tarlasında sulama suyuyla yüzünü temizliyor (AFP)

Iraklı gruplar, ABD Başkanı Donald Trump'ın dayattığı baskı manevrasına yetki veren İran Dini Lideri Ali Hamaney'den "fetva" aldı.

Güvenilir kaynaklar Şarku’l Avsat'a Şii siyasetçilerin fetvayı geçen yılın sonlarına doğru ilettiklerini ve fetvanın ilk kez geçtiğimiz günlerde, grupların silahları konusunda pazarlık yapıldığı iddialarıyla aynı zamana denk gelecek şekilde ortaya çıktığını söyledi.

Şarku’l Avsat tarafından yapılan görüşmeler, “Zararın İadesi” başlıklı fetvanın, gruplara Amerikalılarla müzakerelerinin başarısız olması halinde İran'ın çıkarlarını savunmak için bir “B Planı” hazırlamaları için zaman tanıdığını gösterdi.

Fetvanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Orgeneral İsmail Kaani'nin, grupların pozisyonlarını izlemek ve daha önce Amerikalılara karşı "şimdilik sıfır operasyon" yapılması yönündeki tavsiyeyi uygulamak üzere küçük bir İran ekibini Bağdat'ta görevlendirdiği bildirildi.

Buna karşılık Amerikalılar ipin diğer ucunu sıkılaştırıyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Washington, Bağdat'taki yetkililere "devlet otoritesine tabi olmayan tüm askeri oluşumların dağıtılması ve tüm insansız hava aracı fabrikalarının tasfiyesi" çağrısı yapan bir hükümet programını uygulamaya koymalarını defalarca talep ettiğini öğrendi.