Sana'da eğitim maliyeti dört katına çıktı

Yemen’de 4 milyon öğrenci okula gidemezken öğretmenler de maaş alamıyor.

Yemenli öğretmenler Suudi Arabistan desteğiyle eğitim kursu veriyor. (UNICEF)
Yemenli öğretmenler Suudi Arabistan desteğiyle eğitim kursu veriyor. (UNICEF)
TT

Sana'da eğitim maliyeti dört katına çıktı

Yemenli öğretmenler Suudi Arabistan desteğiyle eğitim kursu veriyor. (UNICEF)
Yemenli öğretmenler Suudi Arabistan desteğiyle eğitim kursu veriyor. (UNICEF)

Yemenliler, Sana ve Husiler tarafından kontrol edilen diğer bölgelerde yeni eğitim yılını, okul ücretlerinin dört katına çıkması sonucu şokla karşıladı. Bu, aynı zamanda okullara vergi ve harçlar konulmasıyla aynı zamana denk geldi. Geçtiğimiz yıl dört milyondan fazla çocuk okula gidemezken bu sayının artmasından endişe ediliyor.

Husilerin kontrolündeki bölgelerde, dokuz yıldır maaşlarını alamayan 170 binden fazla öğretmen var. Eğitim sektörü çalışanları ve veliler, darbe hükümetinin Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi'nin kardeşi Yahya el-Husi tarafından yönetilen Eğitim Bakanlığı’nın, geçtiğimiz yıl öğrenci başına 4 dolar olan okul ücretlerini, ‘toplumsal katkı’ adı altında öğrenci başına 16 dolara çıkardığını söyledi.

Kaynaklara göre bu karar, eğitime erişemeyen ve okula gidemeyen çocukların sayısını artıracak. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre aileler bu koşullar altında söz konusu ücretleri, ders kitaplarını ve günlük masrafları karşılayamaz durumda.

Anayasa ihlali

Yemen anayasası, tüm eğitim aşamalarında ücretsiz eğitimi öngörüyor. Ancak, darbeci Husiler, 8 yıldır 170 binden fazla öğretmenin maaşını gasp etmesine rağmen, her öğrenci için öğrenim ücreti talep etmeye başladı. Ücretler öğretmenleri desteklemek bahanesiyle iki dolardan dört dolara ve ardından 16 dolara çıkarıldı.

XSCdwfvg
Yemen’de öğrenciler büyk zorluklarla mücadele ediyor. (UNICEF)

Eğitim sektöründe çalışan kaynaklara göre bu paranın okullardaki Husi temsilcileri ve maaşlarına el konulmasını protesto etmek için çalışmaktan kaçınan öğretmenlerin yerine atanan kişilere harcanıyor.

Kaynaklar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Husilerin öğrencilerin okul kitaplarını piyasalardan satın almasını zorunlu kıldığını aktardı. Husiler, okul kitaplarını basmak için kullanılan matbaaları, mezhepsel posterlerini, liderlerinin ve şehitlerinin resimlerini ve Eğitim Bakanlığı'nın liderliği için kâr amaçlı faaliyetler için tahsis etti. Ayrıca yaz aylarında düzenlenen mezhepsel kampları finanse ediyor.

Kaynaklara göre bu adım, her çocuğun ihtiyaç duyduğu miktarı ikiye katlayarak yaklaşık 32 dolara çıkarıyor. Bu da on binlerce çocuğun okula gitmeyen dört milyona katılacağı anlamına geliyor.

Vergiler ikiye katlandı

Husi liderliğinin tüm özel okullara mezhep müfettişleri atama ve onlara bu okulların gelirlerinden aylık maaş verme emriyle aynı zamana denk geldi. Sana'daki bu okullardan bazılarındaki personel, Şarku'l-Avsat'a milislerin bu okullardan topladıkları harçları her yıl iki katına çıkardıklarını söylediler. Bu, okul yönetimlerini milislerin ve delegelerinin artan taleplerini karşılamak için okul ücretlerini geçen yıla göre yüzde 36'ya kadar artırmaya sevk etti.

csdfveg
Husiler okullar aracılığıyla mezhep değişikliği için yoğun çaba harcıyor. (Twitter)

Eğitim kaynaklarına göre bu artış, mezhep seferberliğinden kurtulmak için çocuklarını özel okullara nakletmek zorunda kalan ailelerin sırtına ağır bir yük bindirecek.

Diğer yandan darbe hükümetinin Eğitim Bakanı, yardımcılarıyla bir araya geldi ve yeni eğitim yılının başlaması için hazırlıkları görüştü. Ancak tüm toplantı boyunca öğretmenlere ödenmeyen maaşları hakkında herhangi bir açıklama yapmadı. Ayrıca, Husiler tarafından üç yıl önce kurulan ve öğretmenlere her ay 50 dolarlık destek sağlamak için kurulan Eğitim Destek Fonunun finansmanının açıklanmasını da reddetti.

Eğitim sektöründe çalışan kaynaklar, Husilerin, tüm yerel ve ithal mallardan toplanan büyük miktarda parayı, darbe hükümetinin bakanlığın liderleri ve Husilerin mezhepsel eğitim ofisi olarak bilinen örgütün faaliyetlerini ve savaş cephelerine katılmak için gençleri ve çocukları askere alma sürecini finanse etmek için fon olarak ayırdığını doğruluyor.

xhyej6u
Eğitim Destek Fonu'nun fonları Husi grubunun üyelerine harcanıyor. (Husi Medyası)

Yemen'de eğitim ve öğretim sektöründe çalışan iki kaynak, Şarku'l Avsat’a verdiği röportajda, bu fona toplanan paranın, Husilerin mezhepsel eğitim ofisini yöneten Ahmed Hamad tarafından kontrol edildiğini aktardı. Hamad, parayı öğrencilerin ve öğretmenlerin performansını izlemek ve okullarda mezhepsel faaliyetler yürütmek için kullanıyor. Husiler, genç yaştaki çocuklara mezhepsel fikirleri aşılayarak, kontrol ettikleri bölgelerde mezhepsel bir değişim yaratmaya çalışıyor.

Kaynaklar, bu fonun bir kısmının çocukların askere alınması, kamplarını ve mezhepsel içerikli kursları finanse etmek için kullanıldığını bildirdi. Söz konusu kurslar, Husilerin kontrolündeki bölgelerdeki tüm çalışanlar, öğretmenler ve üniversite profesörleri için zorunlu. Çalışanların işlerini sürdürmeleri için bu kurslara katılmaları gerekiyor ve bu kurslar, Husilere olan sadakatlerini değerlendirmek için bir standart olarak kullanılıyor.



Hamas kuruluşundan bu yana en zor ve karmaşık gerçeklikle karşı karşıya

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir aşevinin önünde yemek almak için bekleyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir aşevinin önünde yemek almak için bekleyen Filistinliler (AFP)
TT

Hamas kuruluşundan bu yana en zor ve karmaşık gerçeklikle karşı karşıya

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir aşevinin önünde yemek almak için bekleyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir aşevinin önünde yemek almak için bekleyen Filistinliler (AFP)

Hamas, 1987'deki kuruluşundan bu yana belki de en karmaşık koşullarla karşı karşıya. Zira 7 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ndeki İsrail mevzilerine düzenlenen saldırının sonuçları, hareketin muhtemelen bu kadar şiddetli olacağını tahmin etmediği sonuçlar doğurdu.

7 Ekim saldırısına yanıt olarak İsrail, Gazze Şeridi'nde aralarında çok sayıda Hamas liderinin de bulunduğu 50 binden fazla Filistinliyi öldürdü. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ni büyük ölçüde tahrip ettikten sonra şu anda parçalamaya devam ediyor.

Hamas'ın yaşadığı kriz sadece Gazze Şeridi ile sınırlı değil; Batı Şeria ve Lübnan'a da yayılıyor. Hareket bu üç cephede, ekonomi ve güvenlik durumuyla ilgili olarak büyük krizlerle karşı karşıya. Özellikle Gazze Şeridi'nde idari krizler yaşanıyor ve Hamas'a yönelik halk desteğinde belirgin bir düşüş var.

Hamas'tan ve Hamas dışından kaynaklar Şarku’l Avsat'a, bu koşulların ne mevcut savaş sırasında ne de daha önceki dönemlerde hareket tarafından hiç yaşanmadığını doğruladı. İsrail ve Filistin Yönetimi 1990'larda Hamas'ın peşine düşüp aktivistlerini gözaltına aldığında bile bu tarz bir durum yaşanmamıştı.

Kaynaklar, ekonomik açıdan hareketin Gazze Şeridi'ndeki hükümet çalışanlarının yanı sıra, askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları mensuplarına ve hatta hareketin diğer organlarında çeşitli düzeylerde çalışan aktivistlerine maaş verme konusunda zor koşullar altında olduğunu söylüyor.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bulunan su dağıtım merkezinden su alan Filistinliler (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bulunan su dağıtım merkezinden su alan Filistinliler (AFP)

Kaynaklar, Gazze Şeridi'nde Hamas hükümetine bağlı kamu çalışanlarına son dört aydır sadece 900 şekel (yaklaşık 250 dolar) ödeme yapıldığını, bunun da çalışanlar arasında kızgınlığa yol açtığını ve geçimlerini sağlamalarına yardımcı olacak parayı bulamayan pek çok çalışan ve ailesinin yaşam zorluklarının arttığını belirtiyor.

Aynı kaynaklar, bazı bakanlıklara ve acil durum komiteleri gibi devlet kurumlarına sosyal ve hizmet çalışmaları için ayrılan bütçelerin dört aydan uzun bir süre önce neredeyse tamamen durduğunu, bunun da Hamas hükümetine bağlı hizmet kurumlarının hareketlerini büyük ölçüde engellediğini belirtiyor. Sağlık ve Sosyal Kalkınma bakanlıkları gibi vatandaşlara daha fazla hizmet veren bakanlıklar, vatandaşların yakıt ve ilaç ihtiyaçlarını karşılamak için uluslararası kuruluşlara bağımlı hale geldi.

Kaynaklar, Kassam Tugayları'nın yaklaşık üç aydır mensuplarına maaş ödemediğini ve askeri faaliyetlerle ilgili bazı ihtiyaçları satın almak için fon sağlamakta da büyük zorluk çektiğini belirtti.

Kaynaklar, Hamas'ın hayatını kaybeden aktivistlerinin yanı sıra tutuklu ve yaralıların ailelerinin, hareketin diğer kademelerinde olduğu gibi savaş süresi boyunca yapılanın aksine maaşlarını düzenli olarak alamadıklarını ortaya koydu. Eskiden kendilerine ödenen maaşlara bağımlı olan aileler olduğunu ve bunun iki buçuk aydan fazla bir süre önce durmasıyla işlerin daha karmaşık hale geldiğini belirtti.

İdari düzeyde ise kaynaklar, Gazze Şeridi'ndeki birçok hükümet görevinde ve işinde açık bir idari boşluk olduğunu ve İsrail'in hükümet işlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya ya da durumu yeniden düzenlemeye çalışan herhangi bir figürü hedef alması nedeniyle hareketin bu boşluğu doldurmakta çok zorlandığını doğruladı.

Kaynaklar bu durumun Gazze Şeridi'ndeki tüm bölgelerde olmasa da bazı bölgelerde örgütsel düzeyde bile geçerli olduğunu, ancak askeri kanat düzeyinde idari yapının işlemeye devam ettiğini belirtiyor. Ancak İsrail'in devam eden askeri takibi ve önde gelen lider ve aktivistlere yönelik suikastlar, özellikle Gazze Şeridi'nin kuzey ve güneyinde bazı işleri zorlaştırıyor.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan bir aşevinin önünde yemek almak için bekleyen Filistinliler (AP)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan bir aşevinin önünde yemek almak için bekleyen Filistinliler (AP)

Savaştan bir yıl sonra Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki popülaritesi önemli ölçüde azaldı. Halk, Hamas'ı açıkça suçluyor ve hatta açıkça Hamas'a saldırıyor. Hamas üyelerine saldırmaya cüret edenler bile var ki bu Hamas’ın 2006'dan bu yana Gazze Şeridi'nde iktidarda olduğu yıllarda hiç yaşanmamış bir durum.

Kaynaklar Batı Şeria'da da İsrail ve Filistin güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen gözaltılar ışığında hareketin karmaşık bir kaderle karşı karşıya olduğunu ve birçok hücresini kaybettiğini söylüyor. Bu hücrelerin İsrail içinde ya da Batı Şeria'da yerleşimcilere ya da askeri güçlere karşı saldırılar düzenlemesi gerekiyordu. Ancak bu saldırılar, üyeleri daha sonra öldürülen veya tutuklanan birkaç hücreyle sınırlı kalırken, diğer hücreler de çeşitli güvenlik gerekçeleriyle veya Batı Şeria'daki zor durumdan dolayı gelebilecek tepkilerden korktukları için görevlerini yerine getirmediler.

Görünen o ki Gazze Şeridi'ndeki trajik durum, İsrail'in Batı Şeria'yı ikinci bir Gazze'ye dönüştürme tehditleri ışığında Hamas'ın Batı Şeria'daki popülaritesinin de azalmasına neden oldu.

Yurtdışında Hamas mali ya da idari açıdan sıkıntı çekmiyor. Ancak Lübnan'da, savaşın sona ermesinin ardından (geçtiğimiz Kasım ayında), özellikle de Lübnan'daki yeni siyasi hükümetin Filistinlilerin silahlarını toplama ve Filistinli gruplara Lübnan'ın ulusal güvenliğini etkileyecek hiçbir eyleme izin verilmeyeceği yönünde açık mesajlar gönderme konusundaki ısrarı ışığında, siyasi ve mali açıdan karmaşık bir tabloyla karşı karşıya.

Hareketin önümüzdeki dönemde Lübnan'da siyasi ve mali konularda nasıl bir yol izleyeceği belirsizliğini koruyor. Zira ülkede ciddi bir baskıyla karşı karşıya kalmaya başladı.

Kaynaklar, İsrail'in onlarca yıldır süren zulmü, Filistin Yönetimi ile yaşanan anlaşmazlıklar ve hatta hareketin bulunduğu ülkelerdeki bazı siyasi rejimlerle yaşanan anlaşmazlıklar boyunca Hamas'ın hiç bu kadar karmaşık bir manzarayla karşılaşmadığını vurguluyor.

Hareket geçmişte özellikle İsrail'in suikastlarıyla birçok darbe aldı ama yaklaşık 20 aydır devam eden savaşta hiç bu kadar zor bir gerçeklikle karşı karşıya kalmamıştı.

Hamas kaynakları bu durumun çok zor, hatta felaket olduğunu, ancak hareketin savaş bittikten sonra toparlanabileceğini ve bunun uzun zaman alacağını söylüyor. Aynı kaynaklar, hareketin halen bazı mali olanaklara sahip olduğunu, ancak güvenlik gerçeğinin başa çıkılması gereken başka bir gerçekliği dayattığını da ifade ediyorlar.