Mısır’da havuzda boğulma tehlikesi yaşayan 56 çocukla ilgili soruşturma

İskenderiye'de havuzda boğulma tehlikesi atlatan 56 çocukla ilgili soruşturma

Ambulanslar havuzdaki kazayı haber alır almaz harekete geçti (Mısır Ambulans Kurumu)
Ambulanslar havuzdaki kazayı haber alır almaz harekete geçti (Mısır Ambulans Kurumu)
TT

Mısır’da havuzda boğulma tehlikesi yaşayan 56 çocukla ilgili soruşturma

Ambulanslar havuzdaki kazayı haber alır almaz harekete geçti (Mısır Ambulans Kurumu)
Ambulanslar havuzdaki kazayı haber alır almaz harekete geçti (Mısır Ambulans Kurumu)

Mısır’ın İskenderiye kentinde bir spor kulübünün yüzme havuzuna giren 56 çocuğun boğulma tehlikesi yaşadığı aktarıldı. Olaya dair ilk araştırma, boğulma tehlikesinin çocukların klor solumasından kaynaklandığını ortaya koydu.

İskenderiye'deki güvenlik yetkilileri 19 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, yüzme havuzunda 12 çocuğun boğulma tehlikesi yaşadığına dair bir bildirim aldı. Daha sonra bu sayı çoğu çocuk olmak üzere 56'ya yükseldi. Bu kapsamda İskenderiye'deki Emiri Hastanesi Toksikoloji Merkezi’ne götürülmek üzere altı ambulans kullanıldı. Şarku’l Avsat’ın aktardığı resmi açıklamalara göre üç çocuk, durumları nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı.

Dün söz konusu yüzme havuzu ve spor kulübündeki diğer yüzme havuzlarının ruhsat ve belgelerinin incelenmesi için olayla ilgili soruşturma emri veren Mısır Başsavcılığı, yüzme havuzunda kullanılan klor oranının standartlara uyup uymadığının tespiti için inceleme yapıldığını açıkladı.

Mısır Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, “Yüzme havuzunun sorumluları çağrılarak, yapılan ilk müdahale sonucu iyileşen şahısların ifadeleri alınmaya başlandı. Savcılık, boğulma tehlikesinin kesin nedenlerini belirlemek için ilgili hastanenin vereceği doktor raporlarını bekliyor” ifadeleri yer aldı.

İskenderiye Sağlık Müdürlüğü Acil Servisi ise yaptığı açıklamada, “Tüm vakalara ilk yardım yapıldı, iyileşmeleri ardından hastaneden taburcu edildiler. Vakaların hepsi çocuk değil. Aralarında aileleriyle birlikte olay mahallinde bulunan anne babaların yanı sıra kulüpteki bir grup yüzme antrenörü de var” ifadeleri yer aldı.

Olay, spor kulübüne giderek konuyu aydınlatmaya çalışan velileri de tedirgin etti. Spor kulübü ise “Kulübün tüm yüzücüleri, öncüleri, koçları ve personeli gayet iyi. Yönetim ve tüm koçlar her oyuncunun yanındaydı” ifadelerine başvurdu. Açıklamada, kulüp çalışanlarının olayda ihmali olduğu yönündeki suçlamalar reddedildi. Hiçbir oyuncunun ihmal edilmediğine değinen spor kulübü, olayın koşullarını daha sonra açıklığa kavuşturacağına söz verdi.

Dün sosyal paylaşım sitelerinde de habere yer verildi. Bazı Twitter kullanıcıları çocukların boğulma tehlikesi yaşamasının nedenini klor borusundaki patlamaya bağlarken, kulübün bulunduğu mahalle sakinleri ise mekanda klor kokusu olduğunu belirtti.

İskenderiye Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Safa eş-Şerif, Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Söz konusu kulüp, lisansının Eylül ayında sona ermesi nedeniyle şuan Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan lisanslı değil. Kulüp yetkilileri olay olana dek lisansları yenilemedi” ifadelerini kullandı.



Katz: İsrail, fırsat bulsaydı Hamaney'i öldürürdü

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Güney Lübnan'daki ordu birliklerini ziyareti sırasında, 2 Şubat 2025 (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Güney Lübnan'daki ordu birliklerini ziyareti sırasında, 2 Şubat 2025 (DPA)
TT

Katz: İsrail, fırsat bulsaydı Hamaney'i öldürürdü

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Güney Lübnan'daki ordu birliklerini ziyareti sırasında, 2 Şubat 2025 (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Güney Lübnan'daki ordu birliklerini ziyareti sırasında, 2 Şubat 2025 (DPA)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz yerel basına yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki savaş sırasında İsrail'in fırsat bulması halinde, İran Dini Lideri Ali Hamaney'i öldürmeyi hedeflediğini bildirdi.

Katz dün akşam İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN'a verdiği demeçte, “Eğer görüş alanımızda olsaydı, onu öldürürdük” dedi.

Ordunun onu ‘çok aradığını’ belirten Katz, “Hamaney bunu anladı, bu yüzden yeraltına indi ve komutanlarla iletişimi kesti... Dolayısıyla bu mümkün değildi” ifadelerini kullandı.

Katz Kanal 13'e yaptığı açıklamada, İsrail'in Hamaney’e yönelik suikast girişimlerini durduracağını, çünkü ‘ateşkes öncesi ve sonrası arasında fark olduğunu’ söyledi.

İsrail Savunma Bakanı, ABD'nin İsrail'in Hamaney’e suikast planını reddettiğine dair haberlerden günler sonra açıklama yaptı.

Jfjfj
 İran Dini Lideri Ali Hamaney dün resmi internet sitesinde yayınlanan bir videoda konuşma yapıyor. (AP)

Katz, Hamaney'e sığınakta kalmasını tavsiye etti.

Eylül 2024'te Beyrut'a düzenlenen büyük saldırıda İsrail tarafından öldürülen Hizbullah eski Genel Sekreteri’nden söz eden Katz, “Uzun süre müstahkem bir odada kalan Nasrallah'tan ders almalı” dedi.

İktidara geldiğinden beri İran'dan ayrılmayan liderin hareketleri en üst düzeyde güvenlik ve gizliliğe tabi.

Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail'in İran üzerindeki hava üstünlüğünü koruduğunu ve yeni saldırılar gerçekleştirmeye hazır olduğunu bildirdi.

Katz, “İran'ın nükleer silah geliştirmesine ve İsrail'i uzun menzilli füzelerle tehdit etmesine izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Şarku’l Avsat’ın Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre Katz verdiği röportajda, İsrail'in İran'ın zenginleştirilmiş uranyum depolama alanlarının yerlerini bilmediğini, ancak hava saldırılarının İran'ın uranyum zenginleştirme kapasitesini yok ettiğini iddia etti.

Katz, zenginleştirilmiş uranyumu kastederek, “Amaç malzemenin kendisini etkisiz hale getirmek değildi” dedi.

İsrail ve ABD saldırılarının İran'ın nükleer programı üzerindeki etkisi tartışma konusu.

Djjfjf
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu aralık ayında Savunma Bakanı Yisrael Katz ile birlikte Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nı ziyaret etti. (DPA)

Sızdırılan ABD istihbarat tahminleri bu saldırının İran'ın nükleer programını birkaç ay geciktirdiğini öne sürerken, Katz ve diğer İsrailli ve ABD'li yetkililer, saldırıların İran'ın kilit nükleer tesislerini yok ettiğini ve bunların yeniden inşasının yıllar alabileceğini söyledi.

Hem İsrail hem de İran 24 Haziran'da ateşkesle sonuçlanan savaşın zaferini kutladı.

İran Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail'in 13 Haziran'da başlayan saldırılarında en az 627 sivil hayatını kaybetti. İran'ın İsrail'e yönelik saldırılarında ise resmi rakamlara göre 28 kişi öldü.