Sudan ordusu Hartum ve Kordofan’da hava ve topçu saldırısı düzenledi

Darfur'daki çatışmadan kaçan Sudanlılar, Çad, Adre'deki geçici barınaklarda kalıyor. (Reuters)
Darfur'daki çatışmadan kaçan Sudanlılar, Çad, Adre'deki geçici barınaklarda kalıyor. (Reuters)
TT

Sudan ordusu Hartum ve Kordofan’da hava ve topçu saldırısı düzenledi

Darfur'daki çatışmadan kaçan Sudanlılar, Çad, Adre'deki geçici barınaklarda kalıyor. (Reuters)
Darfur'daki çatışmadan kaçan Sudanlılar, Çad, Adre'deki geçici barınaklarda kalıyor. (Reuters)

Sudan ordusu savaş uçakları dün, Hartum’da ve Kuzey Kordofan Eyaleti başkenti el-Ubeyd şehri çevresinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kontrol edilen mahallelere yoğun hava saldırıları düzenlendi.

Şarku'l Avsat'a konuşan görgü tanıkları ve yerel kaynaklara göre Sudan ordusu, Doğu Nil ve Güney Hartum mahallelerine aralıksız, şiddetli hava saldırıları ve topçu saldırıları gerçekleştirdi. Başkent Hartum'un yaklaşık 350 kilometre batısındaki el-Ubeyd şehrinin kenar mahalleleri üst üste iki gün hava ve topçu bombardımanı ile hedef alındı.

Hartum'un güneyindeki Kalakla bölgesindeki gençlik direniş komiteleri, kalabalık mahallelerde ordu ile HDK arasında ağır ve hafif silahlarla şiddetli çatışmaların yaşandığını aktardı.

Güney Hartum'daki acil servis, yerleşim yerlerine düzenlenen hava saldırıları nedeniyle sivil kayıpların olduğunu duyurdu. Aralarında küçük çocukların da bulunduğu onlarca yaralının ilk yardım için Beşair Hastanesine geldiği belirtildi.

Resmi Facebook sayfasından yapılan açıklamada, hava bombardımanının bazı evlerde kısmi hasara ve çok sayıda hayvanın ölümüne yol açtığı kaydedildi.

Güney Hartum'daki direniş komiteleri koordinasyon birimi, yiyecek ve sağlık hizmetlerine erişemeyen yerleşim mahallelerinde mahsur kalan binlerce sivili kurtarmak için acil çağrı yaptı.

Söz konusu birim tarafından dün yapılan açıklamada, çatışmaların artması ve insani yardım koridorlarının açılmaması, gıda ve sağlık alanındaki insani yardımların gelişini durdurduğu ifade edildi. İnsani yardım kuruluşları ve gönüllü çalışanların vatandaşlara yardım etmek için hareket ederken büyük tehlikeyle karşı karşıya olduğu vurgulandı.

Direniş komiteleri, yurt içi ve yurt dışındaki tüm Sudanlıları ailelere yiyecek ve içme suyu konusunda yardım eli uzatmaya çağırdı.

Ordu komutanları, 1989’daki darbende yer alan, savaşın patlak vermesinden bir hafta sonra Kuzey Hartum'daki Kober Hapishanesi’nden kaçan eski rejimin liderlerine koruma sağlamakla suçlandı.

Fotoğraf Altı: Ömer el-Beşir, Eylül 2020'deki bir duruşma sırasında. (Reuters)
Ömer el-Beşir, Eylül 2020'deki bir duruşma sırasında. (Reuters)

Heyetin sözcüsü Muaz Hadra, Sudan'ın silahlı kuvvetlerin kontrolündeki bazı eyaletlerinde darbe bildirisindeki sanıkların ortaya çıkmasına, Sudanlı generallerin bilgisi altında savaşa çağrılmasına şaşırdığını dile getirdi.

Ordu istihbaratının savaşa son verilmesi çağrısında bulunan siyasi aktivistleri tutukladığına işaret eden Hadra, Sudan hapishanelerinden kaçan sanıklar da dahil olmak üzere eski rejimin kalıntılarına göz yumulduğuna dikkat çekti.

Polis ve askeri istihbarat liderlerini aranan zanlıları tutuklayıp en yakın polis karakoluna veya savcılığa teslim etmeye çağıran Hadra, görevi kapsamında suçlanan ve gerekli yasal tedbirleri almayan polis veya savcıların Sudan Ceza Kanunu'nun, kamu görevlisinin görevini ihmal etmesine işaret eden 89’uncu maddesi uyarınca kovuşturmaya maruz kalacağını vurguladı.

Kaçak zanlıların tutuklanmamasının, eski rejimin kalıntılarının Sudan ordusunun kontrolüne giren birçok eyalette fiili hükümetten koruma aldığını doğruladığını öne sürdü.

Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki HDK, devrik rejim liderlerinin ülkenin bazı eyaletlerindeki faaliyetleri ve hareketlerinin Askeri İstihbarat, Genel İstihbarat Teşkilatı ve polis bünyesindeki darbeci güçlerin koruması altında ve devlet hükümetlerinin finansmanıyla yürütüldüğünü öne sürdü.

HDK tarafından yapılan açıklamada, kaçak rejim liderlerinin orduyu desteklemek için harekete geçme çağrısının, savaşın eski rejim ile ordu liderlerinin otoritelerini geri kazanmaya yönelik kapsamlı planının bir parçası olduğunun reddedilemez bir kanıtı olduğuna dikkat çekildi.



Haşim Safiyuddin'in akıbeti üzerindeki gizem… İsrail hava saldırıları Safiyuddin'in hedef alındığı bölgeyi kuşattı

TT

Haşim Safiyuddin'in akıbeti üzerindeki gizem… İsrail hava saldırıları Safiyuddin'in hedef alındığı bölgeyi kuşattı

Haşim Safiyuddin'in akıbeti üzerindeki gizem… İsrail hava saldırıları Safiyuddin'in hedef alındığı bölgeyi kuşattı

Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin'in hedef alındığına inanılan güney banliyölerindeki şiddetli saldırıların ardından akıbeti hakkında çelişkili haberler yayıldı.

Resmi olmayan haberlerde Safiyuddin ve arkadaşlarıyla irtibatın kesildiğinden söz edilirken, Hizbullah bir açıklama yayınlayarak bazı liderlerinin durumuyla ilgili ‘yalan haberler ve değersiz söylentiler’ olarak nitelendirdiği durumu ‘psikolojik savaşın’ bir parçası olarak tanımladı.

Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ın yerine geçecek adaydan, İsrail medyasının Beyrut'un güney banliyölerinde şiddetli saldırılara hedef olduğunu söylemesinin ardından perşembeyi cumaya bağlayan geceden bu yana haber alınamıyor. Safiyuddin, Nasrallah'ın 27 Eylül'de Beyrut'un güney banliyölerinden Haret Hreik'e düzenlenen bir dizi İsrail hava saldırısında öldürülmesinden bu yana kamuoyunun karşısına çıkmadı. İsrail tarafından aranan tüm Hizbullah liderleri gibi onun da nerede olduğu bilinmiyor.

defvrbthy
Hizbullah'ın üst düzey liderlerinden Haşim Safiyuddin, Suriye'nin İdlib kentinde öldürülen bir Hizbullah komutanının cenaze törenine katıldı. (AFP)

İsrail saldırının gerçekleştiği yeri halen ateşle kuşatıyor, kurtarma ve ambulans ekiplerinin çalışmasını engelliyor ve saldırının gerçekleştiği günden bu yana aynı yere belli aralıklarla saldırılar düzenliyor. Beyrut'un güney banliyöleri o günden bu yana sürekli bombardımana ve art arda saldırılara sahne olurken, bu saldırıların bazıları Burc el-Baracne'deki Ayn es-Sikke gibi yerleşim yerlerini hedef aldı ve bu bölgelerde can kayıpları yaşandığı bildirildi.

Dün (cumartesi) öğleden sonra, Nasrallah'ın hedef alınmasında olduğu gibi Safiyuddin ile de irtibatın kesildiğine dair bilgiler gelmeye başladı. İsrail operasyonun başarılı olduğunu teyit etse de, Hizbullah resmi bir açıklamayla genel sekreterinin öldüğünü duyurmadan önce sızan bilgiler irtibatın kesildiğini gösteriyordu.

Bazı medya kuruluşları Safiyuddin'in öldürüldüğünü belirtirken, dün Reuters'a konuşan bir güvenlik kaynağı, İsrail tarafından öldürülen eski Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ın yerine geçmesi beklenen Safiyuddin ile irtibatın kesildiğini söyledi. Reuters'in üç Lübnanlı güvenlik kaynağından aktardığına göre İsrail'in dünden bu yana Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği yoğun saldırılar, kurtarma ekiplerinin Safiyuddin'in öldüğünden şüphelenilen el-Mureyce'deki bölgeyi taramasını engelliyor.

sxfb g
Beyrut'un güney banliyösü eş-Şiyah'ta İsrail bombardımanı sonucu yanan binalar (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığı habere göre İsrail, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani'nin Beyrut'taki aynı İsrail saldırısında yaralanmış olabileceği ihtimalini araştırıyor.

Kaani, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın emriyle 3 Ocak 2020'de Bağdat Havaalanı yakınlarında bir ABD insansız hava aracı (İHA) saldırısıyla öldürülen Kasım Süleymani'nin yerine geçmişti.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı’nın (NNA) İsrail savaş uçaklarının güney banliyölerine 12 saldırı düzenlediğini ve el-Kaim Camii civarı, Burc el-Baracne, Haret Hreik'teki Seyyid eş-Şuheda kompleksi civarı, er-Ruveys, el-Ebyad mahallesi ve eş-Şuveyfat'ı iki füze ile hedef aldığını bildirdiği gibi, İsrail bombardımanının cuma gecesinden bu yana el-Mureyce bölgesine erişimi engellemek amacıyla yoğunlaşması dikkat çekicidir.

İsrail savaş uçakları gün boyunca güney banliyölerindeki bir yerleşim caddesine şiddetli saldırılar düzenledi. NNA dört füzenin Beyrut'un güney banliyölerinden Burc el-Baracne'deki Ayn es-Sikke'yi hedef aldığını kaydetti.

xc svdfbg
Beyrut'un güney banliyösü eş-Şiyah bölgesinde yıkılmış bir bina (Reuters)

Kurtarma ekiplerinin hedef alınması ve İsrail'in Safiyuddin’e yönelik saldırının gerçekleştiği iddia edilen bölgeye erişimi engellediğinden bahsedilmesi, Başbakanlık ve Hizbullah'ın cuma günü kurtarma ekiplerinin yaralıları enkaz altından çıkarmasına izin verilmesi için çağrıda bulunmasının ardından geldi. Başbakanlık Ofisi, Başbakan Necib Mikati'nin ‘kurtarma ve yardım ekiplerinin saldırıya uğrayan bölgelere ulaşmasına ve kurbanlarla yaralıların taşınmasına izin vermesi için İsrail’e baskı yapmak üzere bir dizi diplomatik temaslarda bulunduğunu’ ve ‘İsrail’in uluslararası yasaları ve insani normları ihlal etmesini kınadığını’ açıkladı.

Hizbullah'tan yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: “Düşmanın cuma gecesi güney banliyölerinde onlarca konutun yıkılmasına neden olan acımasız saldırılarının ardından, uçakları enkazı kaldırmak ve yaralıları kurtarmak için çalışan sivil savunma ekiplerine saldırı düzenledi... Lübnan hükümeti ve ilgili uluslararası kuruluşlar bu insani yardım ekiplerinin insani kurtarma görevlerini yerine getirebilmeleri için ellerinden geleni yaptı.”

İsrail medyası Dahiye saldırılarının hedefinin Safiyuddin olduğunu belirtmiş, Amerikan Axios internet sitesi de üç İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde, İsrail ordusunun cuma günü öğleden sonra Hizbullah'ın istihbarat merkezinin hedef alınmasının sonuçlarını değerlendirmeye devam ettiğini söylediğini aktarmıştı.

New York Times da üç İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde saldırıların ‘Safiyuddin'in de aralarında bulunduğu üst düzey Hizbullah liderlerinin bir toplantısını hedef aldığını’ belirtti. Bu haberler doğruysa, Safiyuddin'in öldürülmesi Nasrallah suikastından bu yana İran ve Hizbullah'a vurulan en büyük darbe olacak.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, ordunun cuma gecesi düzenlediği saldırılarda Hizbullah'ın Beyrut'un güney banliyölerindeki merkezi istihbarat karargâhını hedef aldığını duyurdu. Adraee, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, bombardımanın Hizbullah’ın İletişim Birimi Komutanı Muhammed Reşid Sakafi'yi ortadan kaldırdığını belirterek, ‘Sakafi'nin Hizbullah’ın emektarlarından biri olduğunu, 2000 yılından bu yana iletişim birimi komutanlığı görevini yürüttüğünü, üst düzey liderlere yakın olduğunu ve örgüt içinde geniş deneyim ve yetkilere sahip olduğunu’ kaydetti. Adraee, Sakafi'nin ‘Hizbullah'taki tüm birimler ve sistemler arasında rutin ve acil durumlarda iletişimi geliştirmek ve örgüt içinde sürekli bilgi aktarımını sağlamak amacıyla aralıksız çaba gösterdiğini’ söyledi.

NNA'ya göre cuma gecesi düzenlenen hava saldırılarında el-Mureyce civarı, Hadi Nasrallah otoyolu ve el-Hades civarı hedef alındı ve aralarında el-Mureyce stadyumu, polis karakolu ve belediyenin de bulunduğu bir dizi bina ve tesis yıkıldı.