Irak İslamofobi’ye karşı diplomatik çabalarını yoğunlaştırdı

İsveç’in Bağdat Büyükelçiliği’nin yakılmasıyla sona eren toplu gösterilerin ardından Irak hükümeti İslamofobi’ye karşı diplomatik çabalarını arttırdı

Mukteda es-Sadr destekçileri, İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlığı kınamak için Bağdat’taki Cumhuriyet Köprüsü üzerinde yürüyüş yaparken (AP)
Mukteda es-Sadr destekçileri, İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlığı kınamak için Bağdat’taki Cumhuriyet Köprüsü üzerinde yürüyüş yaparken (AP)
TT

Irak İslamofobi’ye karşı diplomatik çabalarını yoğunlaştırdı

Mukteda es-Sadr destekçileri, İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlığı kınamak için Bağdat’taki Cumhuriyet Köprüsü üzerinde yürüyüş yaparken (AP)
Mukteda es-Sadr destekçileri, İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlığı kınamak için Bağdat’taki Cumhuriyet Köprüsü üzerinde yürüyüş yaparken (AP)

Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Ayrıca Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan’dan bir telefon aldı. Yapılan telefon görüşmelerinde, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) bakanlar düzeyinde acil bir zirve düzenlemesi için çabaları birleştirmeye, Kur’an-ı Kerim’e yönelik devam eden nefret eylemlerinin yansımalarını tartışmaya, dünya genelindeki İslamofobi olgusuyla mücadele etmeye ve bu konuda gerekli tedbirler almaya odaklanıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği yazılı açıklamada, Bakan Hüseyin’in “İsveç hükümetinin Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına, İslam dininin kutsallarına hakaret edilmesine ve Irak bayrağının yakılmasına izin vermeye yönelik tekrarlayan davranışlarına karşı Irak hükümeti tarafından alınan diplomatik önlemler hakkında mevkidaşlarına bilgi verdiği” kaydedildi. Açıklamada “bu tür provokatif eylemlerin uluslararası anlaşmalara ve normlara zarar verdiği, toplumsal barışı tehdit ettiği ve şiddet ve nefret kültürünü körüklediği” ifade edildi. Buna ek olarak “bakanların, Irak’ın duruşunu ve Kur’an mushafına yönelik tekrarlayan hakaretlerin yansımalarının tartışılması için İİT’nin bakanlar düzeyinde acilen toplanmasına yönelik çağrısını desteklediklerini ifade ettikleri” bildirildi.

ascd
Perşembe günü İsveç Büyükelçiliği önündeki protestocularla güvenlik güçleri arasında çıkan arbededen bir kare (AP)

Irak’ın Arap ve İslami ülkelerin desteğini toplamaya doğru yeni yönelimi, Şii güçlerin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen kitlesel gösterilerin ardından geldi. Bu gösterilerin baş ve en etkili aktörü Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sadr Hareketi oldu. Sadr’ın yaptığı bazı açıklamalar, öfkeli kitlesinin Bağdat’taki İsveç Büyükelçiliği’ni basarak tamamen yakmasına sebep oldu. Bu olay ABD de dahil olmak üzere, birçok ülke tarafından öfkeye yol açtı. Bunun sonucunda, Bağdat ile Stockholm arasındaki diplomatik ilişkiler kesildi ve İsveç, büyükelçiliği personelini Bağdat’tan ülkeye taşımak zorunda kaldı.

Irak hükümeti İsveç’in Bağdat Büyükelçiliği’nin protestocular tarafından yakılmasını kınamış olsa da, Muhammed Şiya es-Sudani başkanlığındaki Ulusal Güvenlik Kabinesi’nin kararıyla İsveç ile ilişkileri kesti. Ayrıca, halk arasında İsveç ürünlerinin boykot edilmesi yönündeki çağrıların arttığı bir sırada, Irak hükümeti, İsveçli telekomünikasyon şirketi Ericsson ile iş yapmayı durdurma kararı aldı.

İsveç’e karşı Irak’ın diplomatik tepkileri devam ederken, Irak diplomasisi başka bir durumla karşı karşıya kaldı. Danimarka’da İslam düşmanı aşırı sağcı bir grup, Kopenhag’daki Irak Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim mushafı yaktı. Sosyal medyada cuma günü yayılan bir video, Kur’an-ı Kerim ve Irak bayrağının Kopenhag şehrindeki Irak Büyükelçiliği önünde saygısızca muamele gördüğünü ve yakıldığını belgeledi. Bu grup, İsveç’in başkenti Stockholm’de yaşanana benzer bir şekilde, saldırısını Danimarka polisinin aldığı sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleştirdi.

Öfkeli tepki ve diplomasi

Danimarkalı grubun başkent Kopenhag’da Kur’an-ı Kerim ve Irak bayrağını yakmasının ardından Irak Dışişleri Bakanlığı, “Irak’ın Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim’e ve Irak bayrağına yönelik taciz olayını güçlü ve aynı ifadelerle kınadığına” dair bir açıklama yaptı. Ayrıca bakanlık, “ifade hakkı ve gösteri özgürlüğü bağlamına oturtulması mümkün olmayan bu menfur olaylara ilişkin gelişmeleri yakından ve tam bir sorumlulukla takip ettiğini, bu eylemlerin tepkileri körüklediğini ve tüm tarafları kritik bir pozisyona soktuğunu” kaydetti.

Bakanlık ayrıca uluslararası toplumu, dünya çapında toplumsal barışı ve birlikte yaşama anlayışını bozan bu menfur olaylara karşı acilen sorumlu bir duruş sergilemeye çağırdı. Danimarka Büyükelçiliği’ne karşı halkın olası öfkeli tepkisinden endişe duyan bakanlık “ülkeler arasındaki diplomatik ilişkileri düzenleyen Viyana Sözleşmesi’ne tam bağlılığını” vurguladı ve “ülkedeki diplomatik misyonlara yönelik açıklamasını” yineledi. Ayrıca “Irak hükümetinin tüm misyonlarda çalışan diplomatik personelin güvenliğini ve korunmasını sağlamakla yükümlü olduğunu” açıkladı. Bakanlık “İsveç Büyükelçiliği’nin Bağdat’ta maruz kaldığı olayın bir daha tekrarlanmasına izin verilmeyecek bir olay olduğunu ve benzer herhangi bir olayın hukuki yaptırıma tabi olacağını” belirtti. Ayrıca açıklamada, bakanlığın “Irak devletinin değerlerini ve onurlu Irak halkının ahlakını ifade ettiği” kaydedildi.

Mukteda es-Sadr (Reuters)
Mukteda es-Sadr (Reuters)

Bu sırada, Mukteda es-Sadr taraftarları ile Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne bağlı silahlı gruplar arasında bir hareketlilik başladı. Mevcut Irak hükümetinde yer alan Şii siyasi güçleri çatısı altında toplayan Koordinasyon Çerçevesi güçleri, Sadr yanlılarının Yeşil Bölge yakınlarındaki gösterilerinin siyasi mesajlar vermeyi amaçladığını söylediler. Dün gece onlarca Sadr taraftarı, Kur’an-ı Kerim ve Irak bayrağına yönelik hakaretlerin tekrarlanmasına karşı protesto düzenlemek amacıyla Yeşil Bölge’ye doğru Cumhuriyet Köprüsü’nü geçti. Bunun üzerine Mukteda es-Sadr sabah Twitter hesabından bir paylaşım yaparak “Artık konuşmak beyhude” ifadelerini kullandı.

Koordinasyon Çerçevesi’ne bağlı liderlerden biri olan Aid el-Hilali açıklamasında, “Mukteda es-Sadr taraftarlarının Kur’an-ı Kerim’in ve Irak bayrağının yakılmasını protesto etme başlığıyla Yeşil Bölge yakınlarında düzenlediği gösterilerin, iki taraflı siyasi bir mesaj vermeyi amaçladığını” belirtti. Hilali, ilk olarak “Sadr Hareketi liderliğinin, siyasi sahneye geri dönmek istediğini ve yakın gelecekte bunu yapacağına dair bir mesaj iletmek istediğini” ifade etti. “İkinci mesajın ise Sadr yanlılarından Sadr liderlerine yönelik olduğunu ve ‘Biz geri dönmek istiyoruz. Önümüzdeki seçimlere katılmak istiyoruz. Hala Irak sokaklarını kontrol ediyoruz’ işaretini taşıdığını” öne sürdü.



Ürdün, İran ile İsrail arasındaki gerginliğin tırmanmasıyla hava sahasını yeniden kapattı

İran'dan İsrail'e fırlatılan ve Kudüs semalarında görülen balistik füzeler (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan ve Kudüs semalarında görülen balistik füzeler (EPA)
TT

Ürdün, İran ile İsrail arasındaki gerginliğin tırmanmasıyla hava sahasını yeniden kapattı

İran'dan İsrail'e fırlatılan ve Kudüs semalarında görülen balistik füzeler (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan ve Kudüs semalarında görülen balistik füzeler (EPA)

Ürdün, İsrail ile İran arasında yaşanan yeni bir gerginlik dalgası ve karşılıklı saldırılar sonrasında hava sahasını kapatarak hava trafiğini ‘bir sonraki duyuruya kadar’ yeniden askıya aldığını duyurdu.

Ürdün Sivil Havacılık Düzenleme Komisyonu Komiserler Kurulu Başkanı Heysem Misto yazılı olarak yaptığı açıklamada, ‘Ürdün’e gelen, Ürdün’den giden ve geçen tüm uçakların sivil hava trafiğinin bir sonraki duyuruya kadar askıya alındığını’ belirtti.

Cumartesi gecesi açıklamadan kısa bir önce başkent Amman ve diğer şehirlerde sirenler çaldı ve vatandaşların evlerinde kalmaları, pencerelerden ve açık alanlardan uzak durmaları istendi.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye göre Amman semalarında batıya doğru uçan onlarca füze ve insansız hava aracı (İHA) görülürken bunların çoğu önlendi.

Heysem Misto, uçuşların yeniden askıya alınma kararının ‘bölgede devam eden olayların yol açabileceği risklere karşı önlem olarak ve uçuşların ve yolcuların güvenliğini sağlamak amacıyla alınan tedbirler kapsamında’ alındığını açıkladı.

Ürdün, İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların ardından cuma günü geçici olarak kapattığı hava sahasını cumartesi sabahı yeniden açtığını duyurmuş ve ‘risklerin değerlendirilmeye devam edildiğini’ belirterek, hava sahasının yeniden kapatılabileceğini belirtmişti.

Öte yandan Lübnanlı ve Suriyeli yetkililer, cumartesi sabahı, İsrail ile İran arasındaki gerginliğin tırmanması nedeniyle geçici olarak kapatılan hava sahalarını yeniden açtı. Söz konusu gerginlik, bazı uçuşların iptal edilmesine ve diğerlerinin yeniden planlanmasına neden olmuştu.

Uluslararası havayolu şirketleri, Tel Aviv, Tahran ve Ortadoğu'daki diğer destinasyonlara olan uçuşlarını iptal etti. Bazıları ise uçakların rotalarını değiştirdi. İsrail'in cuma günü şafak vakti Tahran'a düzenlediği saldırıların ardından hava sahaları kapatıldı.

İsrail, İran, Irak, Ürdün, Suriye ve Lübnan, İran'daki askeri ve nükleer tesislerin vurulması ve İran'ın İsrail'e misilleme yapmasının ardından hava sahalarını kapattı.

Öte yandan Suriye Havayolları, bugün (pazar) planlanan tüm uçuşlarını durdurduğunu duyurdu. Karar, bölgedeki güvenlik gerginlikleri ve hava sahasının uçuşlara kapatılması nedeniyle alındı.

Suriye Havayolları tarafından yapılan açıklamada, “Yolcuların ve uçuş ekibinin güvenliğini sağlamak amacıyla, sivil havacılık yetkilileriyle koordineli olarak, bir sonraki duyuruya kadar uçuşlar askıya alınmaya devam edecek” ifadeleri yer aldı.

Havayolu şirketi, tüm yolcuları resmi kanallardan gelişmeleri takip etmeye veya rezervasyon ve bilgi ofisleriyle iletişime geçerek uçuşlarıyla ilgili ayrıntıları öğrenmeye ve uçuşlarını yeniden planlamaya çağırdı.