Mısır’da Cumhurbaşkanlığı Seçimi: İki siyasi parti Sisi'yi destekliyor

Mısır'da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Sisi'nin adaylık afişi (Özgür Mısırlılar Partisi)
Mısır'da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Sisi'nin adaylık afişi (Özgür Mısırlılar Partisi)
TT

Mısır’da Cumhurbaşkanlığı Seçimi: İki siyasi parti Sisi'yi destekliyor

Mısır'da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Sisi'nin adaylık afişi (Özgür Mısırlılar Partisi)
Mısır'da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Sisi'nin adaylık afişi (Özgür Mısırlılar Partisi)

Mısır'da cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken iki siyasi parti, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin üçüncü dönem adaylığını desteklediklerini açıkladı. Diğer partilerin de yakında benzer adımlar atacağı bekleniyor.

Özgür Mısırlılar Partisi (FEP) ve Vatanın Savunucuları Partisi, önümüzdeki Aralık ayında adaylık kapısının açılması beklenen anayasal seçimlerde Sisi'yi desteklediklerini açıkladı.

Mısır anayasasının 142. maddesine göre cumhurbaşkanlığına aday olma koşullarında adayın Temsilciler Meclisi'nin en az 20 üyesi veya en az 25 bin vatandaş tarafından desteklenmesi, en az 15 ilde seçim hakkına sahip olması, her ilden en az bin destekçisinin bulunması gerekiyor. Mevcut Cumhurbaşkanı Sisi, yaklaşan seçimler için şimdiye kadar aday olabilecek önde gelen potansiyel adaylardan biri sayılıyor.

Vefd Partisi Başkanı Abdussened Yemame, partinin eski Genel Sekreteri Fuad Bedravi, Demokratik Barış Partisi lideri Ahmed el-Fadali, eski Milletvekili Ahmed Tantavi ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Hazim Ömer de cumhurbaşkanlığı adaylıklarını açıklamıştı.

Mısır Anayasası'nın 2014'te yayınlanan mükerrer 241. maddesine ve 2019'da Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi yönetiminde yapılan değişikliklere göre, mevcut cumhurbaşkanının görev süresi, 2018 yılında Cumhurbaşkanı seçildiğini ilan ettiği tarihten itibaren altı yılın dolması ile sona eriyor. Bir dahaki sefere yeniden seçilebiliyor.

FEP Genel Başkanı İsam Halil, Pazartesi akşamı yaptığı, Şarku’l Avsat’ın da nüshasını inceleme fırsatı bulduğu açıklamada, tüm ülkelerden parti temsilcilerinin yarın düzenlenecek olan olağanüstü toplantıya davet edildiğini duyurdu. Online düzenlenecek olan bu toplantıda 2024 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Sisi'ye verilecek desteğin ve ön kampanyanın genel çerçevelerinin tartışılacağı belirtildi. 

Parti, bundan sonraki aşamada genel bir planla valiliklerde “Adayımız Sisi” yazılı pankartlar asmayı planlıyor. FEP Başkanı İsam Halil, daha fazla Mısır partisinin Cumhurbaşkanı Sisi’nin yaklaşan seçimlerdeki adaylığına verdiği desteğe dahil olacağı beklentisinde.

Şarku’l Avsat’a konuşan Halil, şu ifadeleri kullandı:

“3 Temmuz'dan itibaren önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı Sisi'yi destekleme kararı aldık. Ulusal Seçim Kurumu tarafından duyurulacak olan seçim sürecinin kontrolleri ve zamanlamaları ışığında, yenilikçi yöntemlerle bunu teşvik etmeyi ve seçmenlere ulaşmayı planlıyoruz. Bu amaçla herkesle koordinasyona açığız; her bir tarafın çalışabileceği bir güç noktası vardır. Cumhurbaşkanı Sisi'nin kendi seçim kampanyası olacak. Sisi için seçim kampanyamız beş aşamaya ayrılıyor. Sadece pankart asmaya dayalı değil. Adaylık kapısının açılmasını ve bildirisi kabul edilecek adayların kesin listesinin açıklanmasını beklememiz gerektiğini düşünüyorum. Öncesinde ise bu önemli husu hakkında net bir vizyon oluşturamayız. Cumhurbaşkanı Sisi'ye desteğimize odaklanıyoruz. Bu seçimlerin gerçek çoğulculuğa tanık olacağından eminiz.”

Partinin Sisi'yi aday göstermek için halktan mı yoksa parlamentodan mı vekaletname toplamayı amaçladığı konusunda ise “Birçok milletvekili cumhurbaşkanı adaylığını destekliyor. Bu çaba bizim için bir öncelik teşkil etmiyor. Partimizin destek ve savunuculuk açısından farklı bir kampanya ve vizyonu var” vurgusunda bulundu.

Vatanın Savunucuları Partisi ise Cumhurbaşkanlığı adaylığına aday çıkarmama, cumhurbaşkanı Sisi'yi yarışa davet etme kararını açıkladı. Bu davetin birdenbire kaydedilmediği, ülke dahili ve haricinde her düzeyde kaydettiği çaba ve başarılar neticesinde kaydedildiğine vurguda bulunuldu. Vatanın Savunucuları Partisi’nden Yüksek Komite üyesi ve Parlamento Komitesi başkanı Temsilci Ahmed Baha Şelbi, televizyonda yaptığı açıklamada, partinin bu konudaki kararını ülkenin yüce çıkarlarını gözetmek amacıyla verdiğine dikkat çekti.



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.