Cezayir ve Fransa arasında yeni anlaşmazlık konusu: Mayın haritaları

Mayınlar sebebiyle 8 bin kişi hayatını kaybetti. 11 milyon mayın arasından 9 milyon mayın imha edildi ve 50 bin hektarlık alan temizlendi

Bazıları, Paris'in mayınların yerini gösteren haritalara güvenmediğine, bunun yerine mayınları yerleştiren askeri mühendislere itibar ettiğine inanıyor / Fotoğraf: Cezayir Haber Ajansı
Bazıları, Paris'in mayınların yerini gösteren haritalara güvenmediğine, bunun yerine mayınları yerleştiren askeri mühendislere itibar ettiğine inanıyor / Fotoğraf: Cezayir Haber Ajansı
TT

Cezayir ve Fransa arasında yeni anlaşmazlık konusu: Mayın haritaları

Bazıları, Paris'in mayınların yerini gösteren haritalara güvenmediğine, bunun yerine mayınları yerleştiren askeri mühendislere itibar ettiğine inanıyor / Fotoğraf: Cezayir Haber Ajansı
Bazıları, Paris'in mayınların yerini gösteren haritalara güvenmediğine, bunun yerine mayınları yerleştiren askeri mühendislere itibar ettiğine inanıyor / Fotoğraf: Cezayir Haber Ajansı

Ali Yahya

Fransız işgali döneminde yerleştirilen mayınlar dosyası hala gizemini koruyor.

Paris'in haritaları teslim etmeyi reddetmesi, hala insanların hayatlarını kaybetmesine sebep oluyor.

Bu da konuyu iki ülke arasında bir anlaşmazlık kaynağı haline getiriyor.

8 bin kurban

Cezayir, ülkenin 1962'de bağımsızlığını kazanmasına rağmen Fransa'nın mayınlarından hala etkileniyor.

Bu mayınlar, özellikle ülkenin sınırlarında, bağımsızlık savaşı boyunca devrimin engellenmesi için konulmuştu.

Bu engelleme, silahların girişini ve devrim liderlerinin ve savaşçılarının Tunus ve Fas'a ve oradan dünyanın çeşitli ülkelerine giderek Cezayir meselesini tanıtmasını, silah ve para toplamasını engellemeyi amaçlamıştı.

Cezayir'in şu ana kadar tespit ettiği yaklaşık 8 bin kurban karşısında Paris'in konumu, tekrarlanan taleplere rağmen ülkenin farklı bölgelerine yerleştirdiği mayınların haritalarını paylaşmamaktan yana duruyor. 

Bu durum Cezayir'i, doğu ve batı sınırlarındaki bölgelerde halkın maruz kaldığı zararları hafifletmek için çözüm yolları aramaya itti. Bu bölgeler mayın ve patlayıcıların patlaması riski altındadır.

Cezayir, Fransız sömürge döneminden devraldığı 11 milyon mayından 9 milyonunu imha etmeyi başardı ve 50 bin hektardan fazla alanda temizlik yaptı.

BM'ye sunulan bir rapora göre Cezayir, bağımsızlık savaşı döneminde 4 bin 830 kişi ve bağımsızlık sonrasında 2 bin 470 kişi olmak üzere toplamda 7 bin 300 kişinin mayınlar yüzünden hayatını kaybettiğini tespit etti.

Bu trajik olaylar sonucunda, en az yüzde 20 oranında insan sakat kaldı. Yaralananların yüzde 44'ü çoban, yüzde 23,6'sı yoldan geçen, yüzde 0,4'ü araç sürücüsü ve yüzde 29,5'i farklı faaliyetlerde bulunan kişilerdi.

Yararsız haritalar

Nükleer Mühendis Ammar Mansuri, haritalarla ilgili şu bilgileri paylaştı:

"20 Ekim 2007'de haritalar geri alındı, ancak bunlar artık işe yaramıyor. Bu mayınlar, toprak kayması, rüzgar, kum ve diğer etkenler nedeniyle yerlerini değiştiriyorlar. Dolayısıyla belirtilen yerde bulunmuyorlar. Bu nedenle, bu haritaların hiçbir değeri ve anlamı yoktur. Fransa'nın bu haritaları bize bağımsızlık döneminde sunması gerekiyordu."

Tarih profesörü Hasan Zağidi, Fransa'nın üzerine düşen görevi yapması gerektiğini şu sözlerle ifade etti:

"Fransız işgali mayınları döşemek için haritalara dayanmadı, bunu sahadaki askeri mühendislik güçlerinin takdirine bıraktı. Bu nedenle, mayın döşeme işlemi farklı geometrik şekillerde gerçekleşti. Dairesel, kare, dikdörtgen, eğik ve diğer çokgen şekiller kullanıldı. Fransa'nın Cezayir'e sunduğu haritalar yaklaşık olarak doğrudur ve bu sorunu çözmek için yeterlidir. Uluslararası hukuk işgalcilerin, mayınlar ve nükleer radyasyon gibi insan soykırımına neden olan her türlü problemde bağımsızlığını kazanan devlete bu felaketlerden kaçınmada yardımcı olacak her şeyi sunmasını gerektiriyor."

Özür ve tazminat

Haritaların teslim edilmesi sorununa ek olarak, kalıcı olarak engelli olanlar da dahil olmak üzere mağdurlar için tazminat sağlanması, Cezayir ve Fransa arasındaki tüm toplantılarda güçlü bir şekilde gündeme geliyor.

Cezayir'deki Ulusal Mayın Mağdurları Derneği Başkanı Muhammed Cevadi, tazminat konusunda şöyle konuştu: "Fransız devleti ile iş birliği yaparak, işgal dönemindeki mayın mağdurlarının tazminat taleplerini takip ediyoruz ve Fransa'nın işgal dönemindeki suçlarını tanımasını istiyoruz."

Cezayirli tarihçi Erzaki Farad, konuyla ilgili Cezayir'in ihmalkarlığına değinerek şu ifadeleri kullandı:

Fransa'nın özür dilememesinin temel nedeni, Cezayir'in bu talebi dayatabilecek güce ve halk desteğine sahip olmamasıdır. Biz Cezayirliler, Fransa'yı özür dilemeye zorlamak için ne yaptık? Peki bizim parlamentomuz sömürgeciliği suç olarak gören bir yasa çıkardı mı? Buna karşılık Fransız Parlamentosu, dünyadaki Fransız sömürgeciliğini, sömürgeleştirilmiş ülkelerde medeniyeti yayan olumlu bir olgu olarak gören bir yasa çıkardı. Almanya'nın II. Dünya Savaşı'ndaki Nazizm'in yenilgisinden sonra yaptığı gibi, Fransa Cezayir'deki suçlarını kabul etmeden önce iki ülke arasında normal bir ilişki kurmak mümkün değildir."

Fransız tarafında ise başka bir görüş var. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesiyle sömürgeci tarihsel hafızayı aşmak ve geleceğe bakmak gerektiğine işaret ederek, geçmişin sayfalarını kapatıp güven ve saygıya dayalı yeni bir sayfa açma çağrısında bulundu.

Macron, konuyla ilgili yaptığı konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Geçmişimizi seçmedik, onu miras aldık. Bizim için Cezayir ile ilişkilerimizde bir engel olmamalı, ileriye doğru adım atmalıyız. Geleceği inşa etmek, geleceğimize birlikte bakmak ve Cezayirli ve Fransız gençlerin başarılı olmasına yardımcı olmak demektir."

 

Independent Arabia-Independent Türkçe



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.