Güney Mısır’daki Medinetu’l-Ummal mahallesindeki gaz kaçağı olayı soruşturuluyor

Olay bir kişinin ölümü ve 80’den fazla kişinin boğulma tehlikesi atlatmasıyla sonuçlandı

Mısır Adalet Bakanlığı merkezi önündeki ambulanslar (Bakanlığın resmi sayfası)
Mısır Adalet Bakanlığı merkezi önündeki ambulanslar (Bakanlığın resmi sayfası)
TT

Güney Mısır’daki Medinetu’l-Ummal mahallesindeki gaz kaçağı olayı soruşturuluyor

Mısır Adalet Bakanlığı merkezi önündeki ambulanslar (Bakanlığın resmi sayfası)
Mısır Adalet Bakanlığı merkezi önündeki ambulanslar (Bakanlığın resmi sayfası)

Mısırlı yetkililer, Kina vilayetindeki (güney Mısır) Medinetu’l-Ummal mahallesinde yaşanan gaz sızıntısı olayını araştırıyorlar. Olay bir kişinin ölümü ve 80’den fazla kişinin ‘boğulma’ tehlikesi atlatmasıyla sonuçlandı.

Dün (Perşembe) yapılan ön incelemeler olayın, “Medinetu’l-Ummal mahallesindeki İçme Suyu ve Atık Su Şirketi’nin borularından birinden klor gazı sızması” sonucu yaşandığını ortaya koydu. “Sivil koruma ekibinin sızıntının kaynağı olan boruyu emniyete alıp mahallenin dışına naklettiği” bildirildi.

Kina Valisi Eşref ed-Davudi dün “olayla ilgili soruşturma açıp suçluları savcılığa sevk etme” kararı aldı. Aynı zamanda “24 saatten fazla hastanede kalan hastalara Sosyal Dayanışma Bakanlığı tarafından tazminat ödenmesi” kararlaştırıldı.

Mısır’da son zamanlarda vatandaşlar ve çocukların klor gazı nedeniyle ‘boğulma tehlikesi geçirdiği’ birçok olay yaşandı. Daha önce “İskenderiye vilayetindeki kulüplerden birinde yüzme havuzunda bulunan aralarında çocuklar da bulunduğu 56’dan fazla kişi klor gazı soluyarak hastalanmıştı.” Aynı şekilde geçen Nisan ayında, Kahire’deki bir kulüp havuzunda bulunan 12 çocuk da “klor gazı soluyarak boğulma” tehlikesi atlattı.

Mısır Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırmaları Merkezi’nin eski direktörü Dr. Mecdi Salib, “Evdeki gaz borularında olduğu gibi Kina olayında da klor gazı borusunun kaplamasıyla ilgili muhtemel bir sıkıntı nedeniyle klor gazı sızıntısının yaşanmış olabileceğini” öne sürdü.

Şarku’l Avsat’a konuşan Salib “Özellikle yüksek konsantrasyonlarda klor gazı ile çalışan işçi ve teknisyenler için zorunlu olan iş güvenliği önlemleri bulunmaktadır. Bu önlemler arasında tesisin iyi havalandırılması, makine ve ekipmanların sürekli bakımının yapılması ve herhangi bir sızıntıyı erken tespit etmek için dedektörlerin bulunması yer alıyor. Ayrıca bazen kişinin gaz solunumunu önlemek için özel bir maske takması da gerekiyor” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre klor gazı zehirlenmesi ile ilgili en belirgin semptomlar arasında “öksürük, boğulma hissi, nefes darlığı, burun akıntısı, bulantı, kusma ve akciğer iltihabı” yer alıyor. WHO’nun sitesinde yer alan bir açıklamada, “klor zehirlenmesi yaşayan hastalarla ilgilenen sağlık ekiplerine, koruyucu maske ve kıyafetler giymeleri, hastaların kıyafetlerini çıkarmaları ve doğrudan temas etmeden önce hastaların cildini yıkamaları” konusunda önerilerde bulunulmuştu.

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısır Toksikoloji Derneği Başkanı Dr. Nebil Abdulmaksud, “klor gazına maruz kalmanın en tehlikeli yollarından birinin yüzme havuzları olduğunu ve eğer konsantrasyon oranı yüksekse burada bulunan herkesin yoğun bir şekilde gazı soluyacağını” belirtti. Ayrıca, “klorun dezenfekte edici bir madde olduğunu, içme suyunun arıtılmasında kullanıldığını ve su şirketlerinin suyu kullanıcılara pompalamadan önce klor oranını kontrol ettiklerini” ifade etti.

Abdulmaksud “Dezenfeksiyonda güvenli bir klor oranı vardır. Bu oran aşılırsa, bunu soluyanlar zehirlenir. Klor zehirlenmesinden sonra ölüm oranı yüksektir ve bu, klor konsantrasyonu oranı, maruz kalma süresi ve hastanın hastaneye ne kadar hızlı nakledildiği gibi çeşitli faktörlere bağlıdır” dedi.



Hamas: Hiçbir tarafa silahsızlanma taahhüdünde bulunmadık

Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat kampında "Hamas" hareketine bağlı "El Kassam Tugayı" savaşçıları, 22 Şubat (AP)
Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat kampında "Hamas" hareketine bağlı "El Kassam Tugayı" savaşçıları, 22 Şubat (AP)
TT

Hamas: Hiçbir tarafa silahsızlanma taahhüdünde bulunmadık

Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat kampında "Hamas" hareketine bağlı "El Kassam Tugayı" savaşçıları, 22 Şubat (AP)
Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat kampında "Hamas" hareketine bağlı "El Kassam Tugayı" savaşçıları, 22 Şubat (AP)

Hamas'tan bilgi sahibi kaynaklar Şarku’l Avsat'a, “hareketin silahsızlanmayı kabul edeceğine dair hiçbir tarafa taahhütte bulunmadığını ve bu meseleyi Filistinlilerin meselesi olarak gördüğünü” belirterek, “tek bir durumda kabul edilebilir: Filistin devletinin kurulmasına izin veren açık bir siyasi yol” ifadelerini kullandı.

İbrani medyası, Hamas yetkilileriyle görüşen ABD'nin rehine işlerinden sorumlu temsilcisi Adam Buehler'in Hamas'ın uzun bir ateşkes ve silahsızlanmayı da içeren bir anlaşmanın parçası olarak uluslararası garantilerle tüm esirlerin takasını önerdiğini söylediğini aktarmıştı.

Hamas'ın geçtiğimiz günlerde Buehler ile gerçekleştirdiği görüşmeleri “olumlu” olarak değerlendiren kaynaklar, görüşmelerin başarıya ulaşması için daha fazla zamana ihtiyaç olduğunu ve görüşmelerin “ABD'nin talebi üzerine gerçekleştiğini” ifade etti.

Kaynaklara göre Buehler'e 5 yıldan az olmamak üzere 10 yıla kadar ve muhtemelen daha uzun süreli bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varılması fikrini önerenler Hamas liderleriydi.