Mağrip ülkeleri, deniz suyunu tuzdan arındırmak için harekete geçti

Yağışların azalması beklenirken Mağrip ülkeleri ‘su kıtlığı seviyesinin’ altına düştü.

Silyana atık su arıtma tesisinin temizleme çalışmaları sürüyor. (AFP)
Silyana atık su arıtma tesisinin temizleme çalışmaları sürüyor. (AFP)
TT

Mağrip ülkeleri, deniz suyunu tuzdan arındırmak için harekete geçti

Silyana atık su arıtma tesisinin temizleme çalışmaları sürüyor. (AFP)
Silyana atık su arıtma tesisinin temizleme çalışmaları sürüyor. (AFP)

Mağrip ülkelerinde su kıtlığıyla mücadele sürüyor. Tunus'taki Zerat'ta açılacak yeni bir deniz suyu arıtma tesisinde yeni cihazaların kurulumu sürüyor. Söz konusu teknoloji, tarımda kullanılmak üzere atık suyun arıtılmasına ek olarak su kıtlığına yönelik bir çözüm olarak ön plana çıkıyor. Zira Cezayir, Fas ve Libya'da olduğu gibi Tunus'ta da yağışlar kış aylarında dahi azalmış durumda.

Bu ülkelerde 2030 yılına kadar ciddi bir kıtlık (500 metreküpten az) öngören Dünya Bankası'na göre söz konusu bölge su yoksulluğu eşiğinin (kişi başına yılda 1000 metreküp) altına düştü. Bu nedenle bu ülkeler, su güvenliklerini sağlamak ve tarım ihtiyaçlarını karşılamak için deniz suyunu tuzdan arındırmak ve kanalizasyon sularını arıtmak için harekete geçtiler.

Fotoğraf Altı: Tunus'un Silyana kasabasındaki bir kanalizasyon arıtma tesisi. (AFP)
Tunus'un Silyana kasabasındaki bir kanalizasyon arıtma tesisi. (AFP)

Eski Tunus Su İşleme ve Dağıtım Şirketi' Genel Müdürü Misbah el Hilali, AFP’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde yeni su kaynaklarını güvence altına almak için suyun tuzunu gidermek, günümüzde tek çözüm olarak görülüyor.”

Hilali, Tunus'un sadece bir yağmurlu yılın olduğu sekiz yıl üst üste kuraklık yaşadığına dikkat çekti.

Ancak Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre tuzdan arındırma teknolojisi, çok fazla enerji tüketmesi ve dolayısıyla çevreyi olumsuz etkilemesi nedeniyle sürekli olarak eleştirilere maruz kalıyor. Tunus'ta bir metreküp içme suyu üretme maliyetinin yaklaşık yüzde 40'ını enerji oluşturuyor. Bu nedenle yetkililer, maliyeti azaltmak için güneş enerjisini kullanma olasılığını araştırmaya başladılar.

Maliyet düşürücü çözümler

Hilali, suyu tuzdan arındırma ve atık su arıtmanın ‘çok fazla enerji tüketen projeler olduğunu, ancak güneş enerjisi yoluyla, tüm istasyonları güneş enerjisi ile donatarak maliyetin yarı yarıya azaltılabileceğini belirtti. Yetkili, tatlı su çıkarıldıktan sonra denize geri dönen suyla ilgili de şunları söyledi:

“Tuzluluğu yüksek suların pompalanması ve geri verilmesi sistemi bilimsel kurallara tabi ve çevre açısından endişe oluşturacak bir durum yok.”

Hilali, denizdeki su dönüş alanlarının, balık bolluğu nedeniyle balıkçılar tarafından tercih edildiğini kaydetti.

Ancak su alanında araştırmacı ve uzman olan Radia el Semin ise ‘denize dönen suyun tuz oranının yüksek olmasının balıklar için zararlı olduğunu ve Akdeniz'in sularının, okyanuslardaki kadar çabuk yenilenmediğini’ belirtti. Tunus, 1980'lerde yerden çıkarılan acı su için tuzdan arındırma tesisleri inşa etmeye başladı. 2018 yılında Cerbe adasında (güney) ilk deniz suyunu tuzdan arındırma tesisini kurdu ve burayı güney vilayetlerinin çoğuna içme suyu sağlamaya adadı.

Fotoğraf Altı: Tunuslu çiftçiler, tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak için deniz suyunu tuzdan arındırma teknolojisini benimsedi.  (AFP)
Tunuslu çiftçiler, tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak için deniz suyunu tuzdan arındırma teknolojisini benimsedi.  (AFP)

Suyu tuzdan arındırmak için kullanılan diğer 15 istasyona ek olarak Cerbe istasyonu, ülkedeki toplam içme suyunun yüzde 6'sına katkıda bulunuyor. 2024 yılı sonuna kadar üç yeni deniz suyu tuzdan arındırma tesisinin faaliyete geçeceği bilgisini paylaşan Al-Hilali'ye göre yetkililer, bu oranı 2030 yılına kadar yüzde 30'a çıkarmak için bir plan üzerinde çalışıyorlar. Ülke kaynaklarının geri kalanı içme suyundan sağlanırken, özellikle ülkenin kuzeybatısına yayılmış 37 baraj bulunuyor.

Geleneksel olmayan su kaynakları arayışı

Mağrip ülkelerinin geri kalanı, geleneksel olmayan su kaynakları arayışında dikkate değer adımlar attı. Araştırmacı ve su kaynakları yönetimi uzmanı Mustafa Kemal Miyhubi’ye göre bu bağlamda Cezayir, yılda 840 milyon metreküp üretmek için 23 tuzdan arındırma tesisinden yararlandığı ve 2030'da iki milyar metreküp üretmek için 14 tane daha kurmak için çalıştığı için enerji üreten bir ülke olarak en iyi konumda görünüyor.

2022'de 44 milyonluk ülkenin yüzde 18'ine bu su sağlanabilecekken, yetkililer toplam nüfusun yüzde 60'ına ulaşacak bir programa göre çalışıyor. Geçen yıl on yılların en kötü kuraklığından ciddi şekilde etkilenen ve yağışlarda önemli bir düşüş yaşayan Fas'ta da tablo pek farklı değil. Resmi rakamlara göre barajların doluluk oranı yüzde 32,4'e ulaştı.

Ekipman ve Su Bakanlığı'nın verilerine göre Krallık, yüzde 47'si içme, yüzde 25'i tarım ve yüzde 27'si endüstriyel kullanım için ayrılan yıllık toplam kapasitesi 179,3 milyon metreküp olan 12 tuzdan arındırma tesisi kurdu. Yetkililer ayrıca 2027 yılı sonuna kadar yılda toplam 143 milyon metreküp kapasiteli yedi yeni istasyon inşa etmeyi planlıyor. Bakanlığa göre, yılda bir milyar metreküpten fazla toplam üretim kapasitesine ulaşmak için ‘kısa vade planıyla’ çalışıyor.

Fotoğraf Altı: Yağış azlığı birçok arazinin çölleşmesine neden oldu. (AFP)
Yağış azlığı birçok arazinin çölleşmesine neden oldu. (AFP)

Tunus'ta 125 tesis, 12 milyon insanın yaşadığı bir ülkede yılda yaklaşık 300 milyon metreküp atık suyu arıtıyor. Bunun tarım sektörüne yardım etmek için gerekli bir çözüm olduğunu belirten Ulusal Arıtma Ofisi yetkilisi Samir el Cevadi’ye göre tarım alanları toplam arıtılmış suyun yalnızca yüzde 5 ila 7'sinden yararlanıyor.

Tarımın etkilenmesi

Kuzeybatı Tunus'ta yedi hektar bir tarım arsası bulunan Lütfi Atiyavi, (52) su kaynaklarının olmaması nedeniyle bunun sadece dört hektarında badem ağaçları ve yem dikti. Atiyavi açıklamasında "Eskiden sulamada 20 metreküp su kullanırdım, bugün 150 metreküpe çıktım. Tarım için su hayati önem taşıyor" dedi.

Komşu Cezayir'de ise 211 adet atık su arıtma tesisi işletilmekte.

Miyhubi, ‘ekinlerin sulanması için yüzde 39' a ulaşılması için çalışmak gerektiğine’ değinerek, ‘tesislerin sadece yüzde 30'unun kanalizasyon kanallarına bağlı olduğuna’ işaret ediyor.

Libya'daki durum 2011'den bu yana komşuları arasında en zoru gibi görünüyor. Çöl iklimine sahip bu ülke, ülkenin güneyinden kuzeyine bin 300 kuyudan su pompalamak için 1980’lerin başından bu yana ‘Büyük İnsan Yapımı Nehir’ projesinin kurulmasına öncülük etti. Ancak çoğu tuzdan arındırma tesisi bugün hizmet dışı.



İsrail savaş uçakları, Husilere ait 53 noktayı bombaladı, Galaxy Leader gemisini batırdı

Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)
Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)
TT

İsrail savaş uçakları, Husilere ait 53 noktayı bombaladı, Galaxy Leader gemisini batırdı

Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)
Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)

 

İsrail ordusu dün, Hudeyde, Ras İsa ve Salif limanlarında Husilere ait hedefleri ve Ras el-Hatib’deki elektrik santralini vurduğunu açıkladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee yaptığı açıklamada, İsrail’in onlarca savaş uçağıyla Husilere ait altyapı tesislerini bombaladığını ve tahrip ettiğini söyledi. Adraee açıklamasında, “Bu saldırılar, Husi rejiminin İsrail Devleti'ne, vatandaşlarına ve sivil altyapısına karşı topraklarına yönelik insansız hava araçları (İHA) ve karadan karaya füzeler fırlatılması da dahil olmak üzere tekrarlanan saldırıları çerçevesinde gerçekleştirildi” dedi.

İsrail ordusu, hedeflerinin arasında Husilerin 2023 yılının kasım ayında ele geçirdiği ‘Galaxy Leader’ adlı ticari geminin de bulunduğunu açıklarken, Husilerin gemide uluslararası sularda deniz araçlarını izlemek için bir radar sistemi kurduğunu öne sürdü. İsrail basını, saldırı sırasında Yemen'e 53 bomba atıldığını bildirdi.

Husiler, Galaxy Leader'ın İsrail gemisi olduğunu ve ticari gemilerin İsrail'e gitmesini engellemek amacıyla Kızıldeniz'den Hudeyde'ye götürdüklerini açıklamıştı. İsrail ise geminin İngiltere'ye ait olduğunu ve Japonya tarafından işletildiğini duyurmuştu.

Husilerin kontrolündeki medya kuruluşları, İsrail'in Hudeyde, Ras Isa ve Salif limanları ve Ras Hatib’deki elektrik santraline karşı hava saldırıları düzenlendiğini doğruladı. İsrail saldırıları sonucunda ölen veya yaralananların olduğu yönünde henüz bir haber gelmedi.

İsrail ordusu dün akşam Yemen'deki Hudeyde, Ras İsa ve Salif limanları ile Ras el-Hatip’deki elektrik santralinin tahliye edilmesi gerektiği konusunda uyarıda bulunmuştu. İsrail Ordu Sözcüsü Adraee, yazılı olarak yaptığı açıklamada, “Hudeyde, Ras İsa ve Salif limanları ile Ras el-Hatip’deki elektrik santralinde bulunanlara, terörist Husi rejiminin kontrolü altında bulunanlara acil uyarı. İsrail ordusu, bu bölgelerde yürütülen askeri faaliyetler nedeniyle yakın zamanda bu bölgelere hava saldırıları düzenleyecektir. Güvenliğiniz için, belirtilen bölgelerde bulunanların yanı sıra bu bölgelere yakın demirlemiş gemilerin de derhal tahliye edilmesini tavsiye ederiz” ifadelerini kullandı.

Deniz güvenlik kaynakları dün sabah, ‘Magic Seas’ adlı Liberya bandıralı Yunan yük gemisinin önce sekiz küçük tekne tarafından silahlı ve roketli saldırıya uğradığını, ardından da dört deniz aracı tarafından saldırı düzenlendiğini bildirdi.

İran ile ittifak halindeki Yemenli Husiler, 2023 yılının kasım ayından bu yana Kızıldeniz’de seyrüsefer halinde olan nakliye gemilerine karşı 100'den fazla saldırı düzenledi. Husiler, bu saldırıları İsrail ile Hamas arasındaki savaşta Filistinlilerle olan dayanışmalarının bir göstergesi olarak nitelendiriyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Husiler bu süre zarfında iki gemiyi batırdı, bir gemiyi ele geçirdi ve en az dört denizciyi öldürdü. Bu saldırılar küresel seyrüsefer trafiğini aksattı ve denizcilik şirketlerini rotalarını değiştirmek zorunda bıraktı. Bu durum, ABD'yi bu yıl Husilere karşı yoğun saldırılar düzenlemeye itti.

ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz mayıs ayında, ülkesinin Yemen'deki Husilere ait hedefleri bombalamayı durdurduğunu açıkladı ve milislerin Ortadoğu'daki önemli seyrüsefer güzergahlarından akışı engellemeyi bırakmayı kabul ettiğini belirtti.

Husiler geçtiğimiz haziran ayında, Washington'ın İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına katılması halinde, Kızıldeniz'deki ABD gemilerini hedef alacakları tehdidinde bulunsa da ABD'nin geçtiğimiz ay İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırısının ardından şimdiye kadar bu tehdidi gerçeğe dönüştürüp dönüştürmeyeceklerini açıkça ifade etmediler.