Ürdün Parlamentosu siber suçlar yasa tasarısını onayladı

Ürdün Parlamentosu Başkanı Ahmed es-Safadi (Parlamento web sitesi)
Ürdün Parlamentosu Başkanı Ahmed es-Safadi (Parlamento web sitesi)
TT

Ürdün Parlamentosu siber suçlar yasa tasarısını onayladı

Ürdün Parlamentosu Başkanı Ahmed es-Safadi (Parlamento web sitesi)
Ürdün Parlamentosu Başkanı Ahmed es-Safadi (Parlamento web sitesi)

Ürdün Parlamentosu Siber Suçlar Yasa tasarısını onaylayarak burada belirtilen suçlar için hapis cezalarını ve yüksek para cezalarını sürdürdü. Sendikalar, partiler ve ülkenin medya organları tarafından yürütülen tüm halk çabaları, yasayı parlamentodan geri çekme konusunda başarısız oldu.

Siber suçlara ilişkin değiştirilen yasa tasarısı hükümetten geldiği an itibariyle olağanüstü bir hızla temsilciler tarafından yasal komitelere havale edildi. Komiteler ise Salı gecesi geç saatlerde bu yasayı kabul etti. Meclis, Perşembe sabahı Parlamento Başkanı Ahmed es-Safadi liderliğinde yaklaşık beş saat süren oturumda bu yasayı tartışarak onayladı.

Tartışmalı yasanın görüşülmesi ve onaylanması planı, başbakan ile parlamento arasında bir ittifak haritası çizdi. Kaynaklar, karar merkezlerinin, yasaya yönelik yoğun eleştirilere ve yasanın bazı hükümlerine ilişkin çekincelere rağmen, yasanın anayasal kanallara göre işlemesi konusundaki ısrarını dile getirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Ürdün Başbakanı Beşir el-Hasavne’nin kendisine karşı olan tüm görüşleri etkisiz hale getirdiğini, temsilcilerle karşı karşıya gelme mücadelesine devam ettiğini doğruladı.

Geçen hafta düzenlenen parlamento olağanüstü oturumu
Geçen hafta düzenlenen parlamento olağanüstü oturumu

Başkanlığı ve hukuk komitesi toplantıları aracılığıyla sendikalardan, partilerden ve sivil toplum kuruluşlarından bir dizi gözlem dinleyen Temsilciler Meclisi, hukuki notlar ve yasal argümanlardan da haberdar oldu. Ancak Hukuk Komitesi, kanunda öngörülen suçlar için bazı para cezalarında indirim yapılması dışında bu iddiaları dikkate almadı.

Mevcut hükümetin geri çekmesi ardından 2020’den bu yana hükümetin gündeminde yer alan yeni yasa; bilgi ağı, sistemleri, web sitesi veya sosyal medya platformları aracılığıyla yalan haber, karalama, iftira atma veya herhangi bir kişiyi aşağılama kastıyla gönderilen, yeniden iletilen veya yayınlanan davalarda hapis veya para cezaları uyguluyor. 3 aydan az olmamak üzere hapis cezası ve 5 ila 20 bin Ürdün dinarı arasında değişen para cezası öngörülüyor. Hükümetin öngördüğü 40 bin dinara varan ceza, hukuk komisyonunda indirilmişti.

17. maddeye göre, bilgi ağını kasıtlı olarak çekişme veya fitne çıkarmak, nefreti körüklemek, toplumsal barışı hedef almak, şiddet çağrısı yapmak, bunu meşru kılmak veya dinlere saygısızlık etmek için kullananların eylemleri de suç sayılıyor. Bir yıldan az ve 3 yıldan fazla olmamak üzere hapis, 5 bin ila 20 bin Ürdün dinarı arasında bir para cezası öngörülüyor. İndirimden önceki maksimum limiti 50 bin Ürdün dinarıydı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel’in açıklamaları Ürdün sahnesinde hararetli tartışmaların fitilini ateşledi. ABD, yasanın teknoloji sektöründe gelecekteki yatırımları engelleyebileceği, muğlak tanımları ve kavramlarıyla bu tür yasaların Ürdün'deki yerel ekonomik ve siyasi reform çabalarını baltalayabileceği yorumunda bulundu. Online ifade özgürlüğünü kısıtlayacağı, Ürdün'deki gazeteciler, blog yazarları ve diğer sivil toplum üyeleri için mevcut sivil alanı azaltacağı iddiasında bulundu.

Ürdün'ün başkenti Amman (AFP)
Ürdün'ün başkenti Amman (AFP)

ABD Dışişleri Bakanlığının bir iç ulusal meseleye müdahalesini reddeden Gazeteciler Sendikası Konseyi, iber suçlar yasası taslağına yönelik tüm itirazlarının Meclis Hukuk Komisyonu tarafından dikkate alınmamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Para cezalarının indirilmesi ile verilen yanıtın, cezaların zaten yüksek tutulması ve genel ifadelerin ele alınmaması açısından kısmi ve yetersiz bir yanıt olarak kaldığına değindi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre sendika, Senato'nun yasayı gözden geçirerek ilgili taraflara danışmasını, Temsilciler Meclisi'nden gelebilecek herhangi bir değişikliği rasyonalize etmek için ülke içindeki ulusal güçlerin ve kanaat önderlerinin gözlemlerini dinlemesini umduğunu ifade etti.



Reuters: Suriye’de Aleviler silah zoruyla tahliye ediliyor

HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
TT

Reuters: Suriye’de Aleviler silah zoruyla tahliye ediliyor

HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)

Suriye'de Aleviler, silah zoruyla evlerinden çıkarıldığını söylüyor.

Reuters'ın haberinde, Heyetu Tahriru'ş Şam'ın (HTŞ) aralıkta yönetimi ele geçirmesinden bu yana yüzlerce Alevinin, güvenlik güçleri tarafından Şam'daki evlerinden zorla çıkarıldığı savunuluyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan iki hükümet yetkilisi, Şam'da çoğunluğu Alevi olmak üzere binlerce kişinin evlerinden atıldığını belirtiyor.

Yetkililer, bu kişilerin çoğunun kamudaki görevleri dolayısıyla devlet tarafından tahsis edilen konutlarda oturduğunu, artık çalışmadıkları için buralarda kalma haklarını kaybettiğini söylüyor.

Şam'ın bir banliyösünde yaşayan ve adının gizli tutulmasını isteyen Alevi bir belediye başkanı, martta 2 bin aileden 250'sinin tahliye edildiğini belirtiyor.

Belediye başkanı, Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından HTŞ tarafından kurulan Genel Güvenlik Servisi'nden (GSS) bir yetkiliyle yaptığı görüşmeyi de anlatıyor. Telefon görüşmesinde, GSS yetkilisinin belediye başkanından bir aile için boş ev bulmasını talep ettiği, kiralık daire olmadığı yanıtını alınca da ona Alevilerden birini evden çıkarmasını söylediği savunuluyor.

Üç üst düzey GSS yetkilisi, Esad rejimiyle bağlantılı olduğu düşünülen kişilere ait mülkleri yönetmek için iki komite kurulduğunu belirtiyor. Komitelerden birinin el koyma işlemlerini, diğerininse şikayetleri değerlendirmeyi üstlendiği aktarılıyor. 

Haberde, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara'nın, tahliyelerden ne ölçüde haberdar olduğuna ya da komiteleri denetleyip denetlemediğine ilişkin net bilgi bulunmadığı yazılıyor.

Şam'ın Alevi mahallelerinden Dahyet el-Esad'da yaşayan 4 çocuk annesi Üm Hüseyin, ocak ayında evine gelen maskeli ve silahlı iki kişinin GSS mensubu olduğunu söylediğini ve mülkü boşaltmaları için kendilerine sadece iki dakika süre tanındığını öne sürüyor.

"Bu evde 22 yıldır yaşıyoruz, tüm birikimimizi buraya yatırdık. Başka yerde kiraya çıkamayız" diyen Hüseyin, ertesi gün dükkanlarına da aynı kişilerce el konduğunu savunuyor.

Alevi Suriyelilerden Refa Mahmud da 20 Şubat'ta 7 silahlı kişinin evine gelerek, 15 yıl önce satın aldıkları mülkü boşaltmamaları halinde kendisini ve ailesini öldürmekle tehdit ettiğini ileri sürüyor.

Reuters, düzenlenen baskınlarda Alevi vatandaşların herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın zorla evlerinden çıkarıldığını yazıyor.

Suriye'de Alevi nüfusunun yoğun olduğu Lazkiye ve Tartus'ta martta çatışmalar yaşanmıştı. Birleşik Krallık merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü (SOHR), yaklaşık 1600 kişinin Şam destekli milisler tarafından öldürüldüğünü öne sürmüştü. Bunlardan 600'den fazlasının sivillerden oluştuğu aktarılmıştı. Şara, iddiaları reddederek saldırıları Esad rejimi destekçilerinin düzenlediğini ileri sürmüş, olayla ilgili inceleme başlatıldığını ve tüm sorumluların cezalandırılacağını duyurmuştu.

Independent Türkçe, Reuters, Guardian