Suriyeli aktivistlerden yerinden edilenlere destek

Ülke içinde ve dışında yerinden edilenlerin haklarının savunulması için harekete geçildi.
Ülke içinde ve dışında yerinden edilenlerin haklarının savunulması için harekete geçildi.
TT

Suriyeli aktivistlerden yerinden edilenlere destek

Ülke içinde ve dışında yerinden edilenlerin haklarının savunulması için harekete geçildi.
Ülke içinde ve dışında yerinden edilenlerin haklarının savunulması için harekete geçildi.

Suriyeli aktivistler; yurtiçi ve yurt dışında yerinden edilen Suriyelilerin haklarını ve mülkiyetini savunmak için harekete geçti. Birleşmiş Milletler (BM) ve Suriye savaşındaki aktörler tarafından desteklenen her türlü siyasi süreci ilerletmek için ‘Zorla Yerinden Edilen Mağdurlar Derneği’nin kurulduğu duyuruldu. Türünün ilk örneği sayılan derneğin kuruluş bildirisinde şu ifadelere yer verildi:

“Zorla Yerinden Edilen Mağdurlar Derneği, kâr amacı gütmeyen, insan hakları metodolojisine dayalı ve yerinden edilmiş kişilerin meseleleriyle ilgilenen bir sivil toplum kuruluşudur. Bu insanların ihtiyaçlarına göre programlar sağlayarak davalarını savunacaktır.”

Söz konusu dernek, unutulan bu insanların sesini Suriye kriziyle ilgili insani yardım kuruluşlarına, uluslararası kuruluşlara ve siyasi kanallara duyurmak için çalışacak. İlgili açıklamada, yerinden edilenlerin kendi bölgelerine gönüllü bir şekilde dönüşü için güvenli koşulların sağlanması, yerinden edildikleri yıllarda ihlallere maruz kalan her Suriyeliye maddi tazminat ödenmesi gerektiğine işaret edildi. Derneğin aynı zamanda bu insanların maruz kaldığı ihlallerin belgelendirilmesi için çalışacağı vurgulandı.

Zorla Yerinden Edilen Mağdurlar Derneği'nin yönetici direktörü, insan hakları aktivisti Muhyiddin İso, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi:

“Suriye'de devam eden savaş sonucunda zorla yerinden edilen kişilerin sayısı artıyor. Kuzey Suriye'deki bazı şehirlerin silahlı Suriyeli grupların kontrolü altında olması, Türkiye topraklarındaki Suriyelilerin asıl memleketlerinden başka bölgelere dönmesi için adımlar atılması, demografik değişim politikalarının uygulanması için yerli halkın asıl bölgelerine dönüşünün önlenmesi durumu karmaşıklaştırıyor. Tüm bu sorunlar, Suriyelilerin sesini dış dünyaya duyurmak için zorla yerinden edilme konusunda uzman bir derneğin kurulmasına olan inancımızı artırdı.”

Derneğin zorla yerlerinden edilen ve mal varlığına el konulan yaklaşık yedi milyon Suriyeli için zorla yerinden edilme ve radikal çözüm bulma ihtiyacının gündeme getirilmesi için Suriye’deki insan hakları kurumlarıyla koordinasyon içerisinde çalışacağını belirten İso “Bu insanların mağduriyetine ışık tutmak için ihlalleri, raporları ve araştırmaları belgeleyerek çalışacağız” ifadelerini kullandı. Ayrıca geri dönüşleri için bir ön adım olarak gerekli tüm destek ve yardımı sağlamaları için yerel ve uluslararası siyasi karar alıcılara baskı yapılacağını, bu geri dönüşün güvenli ve gönüllü olması, mülklerinin tamamen geri alınması şartının himaye edileceğini de ekledi.

Suriye, 2011'de savaşın başlangıcından bu yana Suriye, yerinden edilme dalgalarına tanıklık ediyor. Uluslararası Göç Örgütü’ne (IOM) bağlı Ülke İçinde Yerinden Edilme İzleme Merkezi’nin (IDMC) bildirdiğine göre Suriye, yaklaşık 7yedi milyon kişi ile son 10 yılda ülke içinde yerinden edildiği kaydedilen en yüksek rakama ulaştı. 2022 yılında, çatışmaların devam etmesi nedeniyle ülke sınırları içinde 171 bin yerinden edilme vakası kaydedildi.

Derneğin Yönetim kurulu üyesi avukat ve insan hakları aktivisti Delşa Ayo, Suriye’de yaşanan savaşların tüm grupların yükünü ve sorumluluğunu ikiye katladığını belirttiği açıklamasında şunları söyledi:

“Kadınlar ve çocuklar ihlallere karşı en savunmasız olanlar. Bu nedenle dernek bu grupları savunmak için özel sosyal ve yasal bilinçlendirme programlarıyla ilgilenecek. Tutarı ne olursa olsun maddi tazminat talep edilecek. Hak ve haysiyetin gasp edilmesine yönelik zarar, acı ve psikolojik baskıya dikkat çekecek.”

Birleşmiş Milletler'e göre yerinden edilmiş yaklaşık 3 milyon kişi, Suriye'nin kuzeybatısındaki kötü kamplarda çok zor koşullarda yaşıyor. Kuzeydoğu Suriye'deki kamplarda yaklaşık iki milyon yerinden edilmiş insan mevcut. Yerinden edilmiş bu kişilerin yanında sahada yer alacaklarına değinen Ayo sözlerine şöyle devam etti:

“Programlarımızın önceliklerinden biri, destek mekanizmalarına göre yerinden edilenlerle doğrudan iletişim, farkındalık ve düzenli periyodik oturumlar aracılığıyla faaliyetlerdir. Uzman ve teknisyenlerden oluşan özel bir ekip, doğrudan yerinden edilmiş bu kişilere karşı meydana gelen ihlalleri belgeleyecek. Onlarla doğrudan görüşmeler yoluyla taşınılacak. Taşınmaz mülkiyet belgeleri üzerine durulacak.”

Çalışmalarının ilk dönemde müdahale kapsamını genişletmeye, bölgelerinden kaçanların ihtiyaçlarını değerlendirmeye, temel ihtiyaçları öğrenmeye ve iş bulmalarına yardımcı olacak projeler sunmaya odaklanacağını belirten Kürt aktivist Ayo, savunma kampanyaları yoluyla uluslararası toplumu bu insanlara yardım eli uzatmaya çağırdı. Aynı zamanda zorla yerinden edilme konusunun Suriye'de gelecekteki herhangi bir siyasi çözüm için bir giriş kapısı ve ana giriş noktası olduğuna dikkat çekti.

Derneğin kuruluş bildirisinde, tüm Suriye'de zorla yerinden edilenlerin asıl ikamet yerlerine dönmeleri şartıyla güvenli ve gönüllü geri dönüşleri için çalışılması gerektiğine dikkat çekildi. Suriyeli kurum ve kuruluşlarla ortaklaşa bir şekilde destek kampanyaları başlatılacağı, kamuoyunun ülke içinde zorla yerinden etme konularını desteklemek için seferber edileceği vurgulandı.



Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde 70 bin kişinin hayatını kaybetmesi, çok sayıda kişinin yaralanması, yüz binlerce insanın yerinden edilmesi ve neredeyse bütün mahallelerin yok olmasının ardından, yeniden inşa artık hayal gücünü zorlayan, neredeyse tasavvur edilemez bir görev haline geldi.

Buna rağmen, bölgede en değerli tarihi yapılar arasında yer alıp ağır hasar gören az sayıdaki noktada, işçiler şimdiden çalışmaya başladı. Amaç, geçmişten geriye kalan az sayıdaki kalıntıyı toprak altından çıkarmak.

Bu alanlar arasında, Gazze’nin eski kent merkezinde bulunan ve savaş sırasında İsrail güçlerinin hedef aldığı en önemli kültürel miras olan Büyük Ömer Camii de bulunuyor. İsrail ordusu, avlularının altında savaşçılar tarafından kullanılan bir tünel bulunduğunu öne sürerek yapıyı bombaladığını açıklamıştı. Filistinliler ise böyle bir tünelin varlığını reddediyor ve saldırının Gazze’nin dini ve kültürel mirasını yok etmeye yönelik olduğunu savunuyor.

dfrgt
Gazze şehrinde bulunan Büyük Ömer Camii'nin içindeki enkazı temizleyen bir işçi, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Batı Şeria’daki Beytüllahim’de bulunan Miras Koruma Merkezi’nde mimar ve kültürel miras uzmanı olarak görev yapan ve şu anda savaşta zarar gören alanları kurtarmak için Gazze’de çalışan Hammude ed-Dehdar, İsrail’in bu yapıların yıkımının Filistin tarihini silebileceğini düşünerek ‘yanıldığını’ söyledi.

Dehdar, Gazze’de Reuters’a yaptığı açıklamada, bu yapıların kadim bir halkın ortak hafızasını temsil ettiğini belirterek, “Bu miras, korunması ve savunulması için ortak çaba gerektiren bir bellektir” dedi.

İsrail ordusu ise Hamas hedeflerine yönelik her saldırının, bu tür alanları tehlikeye atabilecek olması nedeniyle sıkı bir onay sürecinden geçtiğini açıkladı.

fgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “İsrail ordusu, kültürel miras alanları ile tarihi ve kültürel önemi bulunan mekânlara azami hassasiyetle yaklaşmaktadır. Bu alanlar ve sivillerin zarar görmesini en aza indirmek, saldırı planlamasında temel bir önceliktir” ifadeleri yer aldı.

Zamansız hikayeler

Nüfusunun büyük bölümü, bugün İsrail sınırları içinde kalan şehir ve köylerden zorla göç ettirilmiş mülteciler ya da onların çocuklarından oluşan Gazze Şeridi’nde, Büyük Ömer Camii, Gazze halkını kendi kültürel mirasına ve Ortadoğu’nun zengin mimari tarihine bağlayan temel unsurlardan biriydi.

Halk arasında anlatılan geleneksel hikâyelere göre Samson’un onu esir alanların üzerine tapınağı yıktığı yer olduğu söylenen bu alan, İslam’ın 7. yüzyılda Halife Ömer bin Hattab döneminde Akdeniz’e ulaşmasından önce bir Bizans kilisesine de ev sahipliği yapıyordu. Bölge İslam hâkimiyetine girdikten sonra yapı camiye dönüştürüldü.

Sonraki yüzyıllar boyunca yapı; Memlükler, Haçlılar ve Osmanlılar tarafından pek çok kez yeniden şekillendirildi ve Orta Çağ’da bölgenin mimari harikalarından biri olarak ün kazandı.

Caminin minaresi, Gazze siluetinin en belirgin unsurlarından biriydi. Cemaat, kubbeli tavanlar altında ve cilalı taşlarla döşeli avlularda ibadet eder; namazın ardından caminin görkemli cephesinin önünden geçerek kapılarından dışarı çıkar ve eski kentin çevresindeki çarşı sokaklarına doğru akardı.

frgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

Yakındaki Kayseriyye Çarşısı, dükkânlarıyla ünlüydü; esnafı ve komşuları, âşıkların düğün takılarından kıskanç kayınvalidelerin hikâyelerine uzanan unutulmaz öyküler anlatırdı. Bugün bunlardan geriye neredeyse hiçbir iz kalmadı.

Ağır hasar gören bir diğer yapı da 13. yüzyıla uzanan tarihi Paşa Sarayı oldu. Bir müzeye ev sahipliği yapan yapının sergilediği eserler artık kayıp.

Dehdar, kültür ve miras söz konusu olduğunda bunun yalnızca eski bir bina ya da tarihi taşlardan ibaret olmadığını vurgulayarak, “Her taş bir hikâye anlatır” dedi.

Filistin’in Batı Şeria merkezli Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı Müsteşarı Cihad Yasin ise Filistinli yetkililer ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) tarihi alanların restorasyonu için üç aşamalı bir plan hazırladığını, ilk maliyetin 133 milyon dolar olarak öngörüldüğünü belirtti.

Yasin, önceliğin çökme riski taşıyan yapıların hızlı müdahaleyle desteklenmesi olduğunu söyledi. Ancak beyaz çimento ve alçı sıkıntısı yaşandığını, Gazze’deki kaynakların sınırlı olduğunu ve restorasyon malzemelerinin fiyatlarının ciddi şekilde arttığını ifade etti.

sdfgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail hava saldırıları sırasında hasar gören, kısmen yıkılmış Berkuk Kalesi, 16 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde kültürel mirasın yıkımı, evlerini ve geçim kaynaklarını kaybetmiş yaslı aileler arasında bile ayrı bir acı yaratmaya devam ediyor.

Münzir Ebu Asi, küçük kızı Kenzi’nin Büyük Ömer Camii’nin vurulduğunu duyunca hissettiği derin üzüntü nedeniyle onu teselli etmek zorunda kaldığını söyledi.

Ebu Asi, “Küçük kızım Kenzi çok üzüldü. Camiye saldırı haberini duyduğumuzda biz de şaşırdık; neden böyle bir şey yapıldı?” dedi.

Sözlerini sürdüren Ebu Asi, Paşa Sarayı’nın da bombalanmasının ardından artık kesin bir kanaate vardıklarını belirterek, “Bu işgalin, Filistin kimliğini yok etmek, her türlü Filistin eserini silmek istediği artık bizim için kesinleşti” ifadesini kullandı.


Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)
TT

Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır’ı Afrika Boynuzu bölgesinde ‘Etiyopya’yı hedef alan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürütmekle’ ve ‘gerilimi artırmaya zemin hazırlamakla’ suçladı.

İki ülke arasında Mavi Nil üzerindeki Rönesans Barajı konusunda süren anlaşmazlığa atıfta bulunan bakanlık, açıklamasında Mısır’ın ‘Afrika Boynuzu’nda Etiyopya’yı merkeze alan, ancak onunla sınırlı olmayan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürüttüğünü’ savundu.

Bakanlık, Mısır’ın ‘diyaloğu reddettiğini ve gerilimi artırma niyetini açıkça ortaya koyan düşmanca söylemini yoğunlaştırdığını’ iddia etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Etiyopya’nın Rönesans Barajı’na ilişkin tek taraflı adımlarını reddettiğini yineleyerek, “Etiyopya’nın uygulamaları tüm Afrika kıtasının istikrarını tehdit eden ciddi bir tehlike oluşturuyor” dedi.

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı da geçen ay yaptığı açıklamada, Etiyopya’nın baraj yönetiminde ‘tek taraflı ve kontrolsüz uygulamalarını’ sürdürdüğünü, bunun ‘havza ülkelerinin hak ve çıkarlarını tehdit eden ciddi riskler barındırdığını’ vurguladı.

Etiyopya, milyarlarca dolara mâl olan dev Rönesans Barajı’nın inşasına Nil Nehri üzerinde 2011 yılında başladı. Mısır ise projeyi, Afrika’nın en uzun nehrindeki tarihi su haklarını tehdit eden bir girişim olarak görüyor.

Afrika Birliği (AfB) arabuluculuğunda Mısır ile Etiyopya arasında yürütülen müzakereler Nisan 2021’de sonuçsuz kalmış; bunun üzerine Kahire, Addis Ababa’ya baskı uygulanması için konuyu Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne taşımıştı.


İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

Filistin merkezli Ma'an haber ajansının bildirdiğine göre, dün akşam (Çarşamba) Gazze Şeridi’nin güneyine düzenlenen İsrail hava saldırılarında 6 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Ajans, İsrail ordusunun Han Yunus kentinin batı bölgelerini en az dört füzeyle vurduğunu aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları, “aralarında iki çocuğun da bulunduğu 6 kişinin İsrail bombardımanında yaşamını yitirdiğini” bildirdi.

Saldırının, Han Yunus’un batısındaki Mevasi bölgesinde bulunan bir çadırı hedef aldığı belirtilirken, gelişmenin İsrail ordusunun gün içinde Refah’ın güneyinde yaşanan çatışmalarda 5 askerinin yaralandığını duyurmasının ardından geldiği ifade edildi.