Mısır Ulusal Diyaloğu, artan boşanma oranlarının aileler üzerindeki etkisini tartışıyor

Boşanma sonrası sorunları üzerine gerçekleştirilen Ulusal Diyalog oturumundan (Mısır Ulusal Diyaloğu Facebook sayfası)
Boşanma sonrası sorunları üzerine gerçekleştirilen Ulusal Diyalog oturumundan (Mısır Ulusal Diyaloğu Facebook sayfası)
TT

Mısır Ulusal Diyaloğu, artan boşanma oranlarının aileler üzerindeki etkisini tartışıyor

Boşanma sonrası sorunları üzerine gerçekleştirilen Ulusal Diyalog oturumundan (Mısır Ulusal Diyaloğu Facebook sayfası)
Boşanma sonrası sorunları üzerine gerçekleştirilen Ulusal Diyalog oturumundan (Mısır Ulusal Diyaloğu Facebook sayfası)

Mısır Ulusal Diyalog Aile ve Toplum Uyum Komitesi, boşanma oranlarındaki artışın aile üzerindeki etkisini ve boşanma nedeniyle eşler arasında ortaya çıkan sorunları uzmanlar, siyasi güçler ve bazı din alimlerinin katıldığı toplantıda ele aldı.

Mısır’daki Kamu Seferberlik ve İstatistik Merkezi Ajansı geçtiğimiz nisan ayında yaptığı açıklamada, 2020 yılında 222 bin 036 olan boşanma sayısının 2021 yılında göre 254 bin 772’ye ulaştığını duyurdu.

Mısır’da evlilik oranları da düşüyor. Resmi verilere göre 2019 yılında 927 bin 844 evlilik gerçekleşirken, bu sayı 2021 yılında 880 bin 041 evliliğe düştü.

Eldeki veriler Ulusal Diyalog oturumundaki katılımcılar tarafından analiz edildi. Oturum aynı zamanda “evlilikte itaat” kavramına ilişkin görüş ayrılıklarına da tanık oldu. Aile ve Toplum Uyum Komitesi raportör yardımcısı Riham eş-Şhabravi, İtaat kavramının "kocaya itaat etmekten kaçınma bahanesiyle sevgiden (açık) şiddet ve saldırganlık biçimlerine dönüştüğü belirtti.

Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti üyesi Talat Abdulkavi oturum sırasında farklı görüşleri dinledikten sonra, katılımcılar tarafından kararlaştırılan tavsiyeleri yazmak ve hazırlamak için bir mini oturum daha yapılacağını belirtti. Şarku’l Avsat’a konuşan Abdulkavi, “boşanma aşamalarını tartışmakla yetinmemeli, boşanmaya neden olan kaynakları kurutmalıyız. Boşanma olgusunun kötüleşmesine izin vermemeliyiz. Yüksek boşanma oranlarını azaltmak için çalışmalıyız” dedi

Abdulkavi, reşit olmayanların evlilik tehlikesine (18 yaşın altındaki evlilik) işaret ederek, bu evliliklerin çoğunun boşanma ile sonuçlandığını, evliliklerde eşler arasındaki denklik durumunun dikkate alınması gerektiğini ifade etti.

Abdulkavi, evlenecek kişilerin fiziksel ve psikolojik olarak muayenesinden geçmesi gerektiğini, bunun çok önemli olduğunu, birçok evliliğin genetik veya psikolojik hastalıklar nedeni ile boşanma ile sonuçlandığını belirtti.



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.