Libya Ulusal Birlik Hükümeti, Libya İstikrar Hükümeti’yle birleşme ihtimalini dışlıyor

Siyasi gelişmeler üzerine konuşan Hafter ve Bathiliy, ‘seçim yapılması gerektiğini" vurguladılar.

Mareşal Halife Hafter, Bingazi'de BM Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy ile görüştü. (Libya Ulusal Ordusu)
Mareşal Halife Hafter, Bingazi'de BM Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy ile görüştü. (Libya Ulusal Ordusu)
TT

Libya Ulusal Birlik Hükümeti, Libya İstikrar Hükümeti’yle birleşme ihtimalini dışlıyor

Mareşal Halife Hafter, Bingazi'de BM Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy ile görüştü. (Libya Ulusal Ordusu)
Mareşal Halife Hafter, Bingazi'de BM Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy ile görüştü. (Libya Ulusal Ordusu)

Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH), rakibi Usame Hammad liderliğindeki Libya İstikrar Hükümeti (LİH) ile birleşme olasılığını dışladı. Diğer yandan Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) heyeti, ortak kara sınırlarını güvence altına alma çabalarının bir parçası olarak ülkenin güneyindeki bölgeleri ziyaret etmeye devam etti.

Misurata Üniversitesi İngilizce bölümü öğrencilerinin dün (Cumartesi) gerçekleşen mezuniyet törenine katılan Dibeybe'ye yakın bir kaynak, “UBH’nin LİH’le birleşmesi söz konusu değil. Bu konuda Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy ile herhangi bir görüşme olmadı” dedi.

İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, “İki hükümetin yeni bir hükümet çatısı altında birleşmesi şu anda pek olası değil. Dibeybe hükümeti, ülkedeki tek meşru hükümet olarak çalışmalarına devam edecek” ifadelerini kullandı.

ergt
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (UBH)

UBH Sözcüsü Muhammed Hammude, Dibeybe'nin yardımcısı Ramazan Ebu Cenah'ın ‘BM himayesinde iki hükümetin olası birleşme beklentisi’ hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Temsilciler Meclisi (TM) tarafından yetkilendirilen Hammad hükümeti de sessiz kalırken, TM Sözcüsü Abdullah Buleyhık herhangi bir yorumda bulunmadı.

Mareşal Halife Hafter ise dün BM Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy ile “Bingazi kentindeki karargahında son siyasi gelişmeleri görüştüklerini” belirtti. Hafter görüşmede “Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin yapılması için uygun koşulların yaratılması gereğini” teyit ettiklerine işaret etti.

Bu hamleler, TM Başkanı Akile Salih'in daveti üzerine yarın (Pazartesi) Bingazi şehrinde Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) ile ‘Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimlerine ilişkin seçim yasalarını hazırlamakla görevlendirilen 6+6 Komitesi’nin çıktılarını görüşmek’ üzere yeni bir oturum düzenleme hazırlıkları çerçevesinde yapıldı.

Diğer yandan, Mareşal Halife Hafter'in Sözcüsü Tümgeneral Ahmed el-Mismari, güneydeki Sebha şehri sakinlerine seslenerek, şehri ve halkını terörist grupların sızmasına karşı korumak için daha dikkatli olmaya çağırdı.

El-Mismari, ordunun tüm bölgelerde kontrolünü ve güvenliğini sağlamaya yönelik sürekli çabalarının bir parçası olarak, "yasadışı göç" ile mücadele etmek için ülkenin güneyindeki bazı sınır bölgelerinde uzun ve nadir bir ziyaret gerçekleştiren Ulusal Ordu delegasyonuna liderlik ediyor.

Öte yandan Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir, Afrika Merkez Bankaları Birliği'nin Gambiya'da düzenlenen yıllık toplantıları sırasında Kuzey Afrika (Mısır, Fas, Tunus, Cezayir, Moritanya ve Sudan) Merkez Bankaları Grubu Başkanlığı'na seçildiğini açıkladı.

El-Kebir, Afrika Merkez Bankaları Birliği'nin 2024 yılı için bir sonraki toplantısının Libya Merkez Bankası'nın ev sahipliğinde yapılacağını belirtti.

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ise Nijerya Cumhurbaşkanı Bola Ahmed Tinubu'dan (Libya ve Cezayir ziyaretlerinde bulunan özel temsilcisi Babagana Kingibe aracılığıyla) yazılı bir mesaj aldığını söyledi. El-Menfi, Kingibe'nin, geçen ay Abuja'da toplanan Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nun (ECOWAS) kararları çerçevesinde kendisine durumla ilgili gelişmeler hakkında bilgiler verdiğini belirtti

xcsdf
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Nijer'e komşu ülkeler tarafından anayasal meşruiyete saygı gösterilmesini sağlayan koşullara ulaşmak için ortak çabaların önemini vurguladı. (Reuters)

El-Menfi, istikrar ve barışın tesisi için iki ülke ile Afrika'daki diğer kardeş ülkeler arasındaki istişare ruhunu ve seçilmiş rejimlerin anayasaya aykırı değişikliklerini tanımama yükümlülüğünü pekiştireceğini düşündüğü bu adımı memnuniyetle karşıladı. El-Menfi ayrıca, Nijer'e komşu ülkelerin (Libya, Cezayir ve Çad) ECOWAS içindeki kardeşleriyle birlikte Nijer'deki durumu anayasal meşruiyete saygıyı sağlayacak düzeye getirmek için ortak çabalarının önemini vurguladı.



İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
TT

İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)

İsrail, sahada gerilimin arttığı ya da Filistin Yönetimi'nin çeşitli siyasi kazanımlar elde etmeye çalıştığı dönemlerde yıllardır sürdürdüğü bir politikanın parçası olarak Filistinli yetkililerin iç ve dış hareketlerini kısıtlamaya geri döndü.

Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail bu yaklaşımını yoğunlaştırdı. İsrail makamları dün Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Batı Şeria'daki Ramallah ve Nablus vilayetlerinde bir dizi kasaba ve köyü ziyaret etmesini engelledi.

Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’nun Facebook sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “İsrail işgal yetkilileri, önceden uyarıda bulunmaksızın, Başbakan Muhammed Mustafa'nın Nablus vilayetindeki Duma ve Kusra kasabalarını, Ramallah vilayetindeki Berka ve Deyr Dibvan kasabalarını ziyaret etmesini engelledi” denildi.

Paylaşımın devamında, “Bu keyfi adım, işgal makamları tarafından Filistin hükümetine karşı alınan bir dizi ırkçı tedbirin devamı niteliğinde olup, hükümet ile Filistin vatandaşları arasındaki güveni sarsmaya yönelik umutsuz bir girişimdir” ifadesi yer aldı.

Abbas'ın seyahatinin engellenmesi

Geçtiğimiz günlerde İsrail, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Suriye'ye yapacağı ziyarete hazırlık amacıyla Ürdün'e gitmesini de engellemeye çalıştı. Ancak yoğun çabaların ve çeşitli tarafların temaslarının ardından Abbas, İsrail'in oyalamasının ardından Ürdün'e karayoluyla gitmek zorunda kaldı.

y6jukı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Yönetimi bu konuda resmi bir açıklama yapmadı. Bazı yetkililer son dakikaya kadar ve birden fazla kez Abbas'ın hava yoluyla seyahat edeceğini teyit etmeye çalıştı, ancak sonunda yıllardır nadiren gerçekleşen bir şey olarak Abbas karayoluyla gitti.

İsrail'in bu kısıtlamasının, Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye'yi ziyaret etme ve İsrail'in halen ‘terörist’ olarak tanımladığı ve ülkesinin topraklarına saldırdığı Suriyeli mevkidaşı Ahmed eş-Şera ile görüşme niyetinden mi yoksa Filistin'in ‘iki devletli çözüm’ çerçevesinde bir Filistin devletinin uluslararası alanda tanınması için başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleriyle ve Suudi Arabistan'la koordinasyon içinde hareket etmesinden mi kaynaklandığı bilinmiyor.

Elbette bu tutum İsrail hükümetini ve Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu kızdırdı ve Fransa'nın çabalarına ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklamalarına saldıran açıklamalar yapmasına neden oldu.

Sessiz kalmak

Filistin hükümeti Mustafa'nın Batı Şeria'daki bazı kasabaları ziyaret etmesinin engellenmesi konusunda sessiz kalırken, Filistin Devlet Başkanlığı da Suriye ziyareti öncesinde Başkan Abbas'a karşı İsrail tarafından yapılan girişimler konusunda sessiz kaldı.

dfrgthy
İsrail askerleri askeri operasyonlar sırasında Batı Şeria sokaklarında (İsrail ordusu)

İsrail'de hiçbir resmi kurum İsrail'in attığı bu adımlar hakkında yorum yapmazken, bazı medya kuruluşları Netanyahu hükümetinden resmi bir yorum almaksızın Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye ziyaretini engelleme girişimlerini haber yaptı.

Gözlemciler, Filistinli yetkililerin hareketlerine getirilen bu kısıtlamanın, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria şehirlerine uyguladığı siyasi ve fiziki kuşatma çerçevesinde gerçekleştiğini düşünüyor.

Geçtiğimiz birkaç ay içinde Batı Şeria bir dizi yoğun askeri operasyona maruz kaldı. İsrail ordusu gece gündüz baskınlar düzenliyor, daha fazla kontrol noktası kuruyor, bölge sakinlerine yaptırımlar uyguluyor ve bir bölgeden diğerine veya bir vilayetten diğerine hareketlerini kısıtlıyor. İsrail polisi çeşitli yollarda konuşlanmış durumda ve Filistinlilere hiç de azımsanmayacak miktarlarda trafik cezaları uyguluyor.

Batı Şeria'nın coğrafi yapısının değiştirilmesi

İsrail askeri operasyonları üç aydır ağırlıklı olarak Cenin Mülteci Kampı’nda, aynı süre zarfında Tulkerim Mülteci Kampı’nda ve yaklaşık 70 gündür Tulkerim vilayetindeki Nur Şems Mülteci Kampı’nda yoğunlaştı. Bu operasyonlar, ‘silahlı terörizmin yuvası’ olarak tanımlanan bu kampların coğrafi yapısını değiştirmeye yönelik olarak evleri buldozerle yıkmayı ve yeni yollar inşa etmeyi içeriyor.

Söz konusu operasyonlar, yaklaşık 18 aydır acımasız bir savaşa maruz kalan Gazze Şeridi'nde yaşananların bir tekrarı olarak on binlerce Filistinlinin bu kamplardan göç etmesine neden oldu. Diğer vilayetlerdeki köyler, kasabalar ve kamplar da her gün daha fazla yerleşim karakolu kuran, yerleşim yolları inşa eden, Filistinli çiftçilere ait ekipmanlara el koyan ve onlara saldırarak aralarında çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor.

DFRGTYH
Batı Şeria'nın El Halil kentinde Yahudi yerleşimine bakan bir tepede yürüyen Filistinli adam, 3 Nisan 2025. (AFP)

İsrailli yerleşimciler dün sabah Nablus'un doğusundaki Beyt Decen köyünde bir elektrik hattını uzatmak için çalışırken Filistinlilerin ekipmanlarına ve üç kamyona el koydu. Başka bir grup yerleşimci de Ürdün Vadisi'nin kuzeyinde mahsulleri sulamak için kullanılan su pompalarını çaldı.

Filistinlilere göre yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen bu saldırıların çoğu İsrail ordusunun koruması altında gerçekleştiriliyor. Bu durum, Tel Aviv'de yerleşimi ve yerleşimcileri teşvik eden Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi aşırılık yanlısı bakanların yer aldığı aşırı sağcı hükümet altında bu tür saldırıları meşrulaştırarak İsrail'de açık ve net bir yaklaşım değişikliğine işaret ediyor.