Lübnan Merkez Bankası eski Başkanı Riyad Selame tutuklanma ile karşı karşıya

Riyad Selame’nin Lübnan Merkez Bankası Başkanı görevi 31 Temmuz'da sona erdi. (Reuters)
Riyad Selame’nin Lübnan Merkez Bankası Başkanı görevi 31 Temmuz'da sona erdi. (Reuters)
TT

Lübnan Merkez Bankası eski Başkanı Riyad Selame tutuklanma ile karşı karşıya

Riyad Selame’nin Lübnan Merkez Bankası Başkanı görevi 31 Temmuz'da sona erdi. (Reuters)
Riyad Selame’nin Lübnan Merkez Bankası Başkanı görevi 31 Temmuz'da sona erdi. (Reuters)

Lübnan Merkez Bankası eski Başkanı Riyad Selame, bugün Beyrut'ta sunulması planlanan iddianameyi bekliyordu. Ancak kendisi öncesinde, planlanan duruşma tarihi hakkında bilgilendirilmedi. Adalet Bakanlığı Dava Dairesi’nin yasal vekili, Selame’ye çağrısını bildirmek için ikamet ettiği yeri belirleyemedi. Bu sebeple heyetin, oturumu başka bir tarihe ertelemek zorunda kalabileceği belirtiliyor. Bir yargı kaynağının Şarku’l Avsat’a verdiği demece göre dosyanın iddianame heyetine iade edilmemesi halinde Raca Selame ve Marianne Hoayek’in yarın Beyrut'taki ilk soruşturma yargıcı Şarbel Ebu Samra huzurunda yapılması planlanan sorgu oturumu, dosya başka bir yargı organının gözetiminde olduğu sürece ertelenecek.

Ebu Samra, geçtiğimiz hafta çarşamba günü Selame’nin üçüncü sorgusunu gerçekleştirmiş ve kendisini soruşturmaya tabi tutmaya karar vermişti. Kardeşi Reca Selame, yardımcısı Marianne Hoayek ve birkaç tanığın sorgusunu tamamlaması ardından tekrar çağrılması şart koşulmuştu. Adalet Bakanlığı Dava Dairesi Başkanı Yargıç Helena Iskandar, soruşturma yargıcının kararına iddianame nezdinde itiraz ederek, iptalini ve Selame hakkında tutuklama emri çıkarılmasını talep etti. Yargıç Mireille Malak başkanlığındaki heyet ise itirazı kabul etti. Merkez Bankası eski Başkanı, itirazın temelini değerlendirmek ve bununla ilgili uygun kararı almak üzere bugün bir sorgu oturumuna çağrıldı.

Selame'nin yokluğunda orada bulunma olasılığı hakkında kesin bir bilgi olmasa da söz konusu adli kaynak, yargıç Sami Sıtkı başkanlığındaki alternatif iddianame panelinin ve danışmanlar yargıçlar Lema Eyyüb ve Muhammed Şihab’ın üyeliğinin şu iki seçeneğe sahip olacağını doğruladı:

Soruşturma hakiminin kararını onaylayıp dosyayı mevcut haliyle kendisine iade etmek ya da Selame hakkında tutuklama kararı çıkartıp soruşturmayı tamamlaması için soruşturma hakimine sevk etmek.

İddianame heyetinin kararının ne olacağı konusunda ise farklı görüşler mevcut. Süreci yakından takip eden kaynaklar, Selame’nin tutuklanma olasılığının mümkün olduğu değerlendirmesinde bulunurken bunu İddianame Birimi'nin temyiz tutanağını kabul etmesine ve sorgusu için acil bir tarih belirlemesine bağladı. Tutuklanma olasılığının düşük olduğunu dile getiren bir yargı kaynağı Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi:

“Adalet Bakanlığı Davalar Dairesi Başkanı Yargıç Helena İskender, var olmayan bir karara itiraz etti. Ebu Samra, Riyad Selame’nin sorgusunu bitirmedi. Raca Salame, Marianne Hoayek ve tanıkların dinlenmesi ardından sorgusunu tamamlaması şartıyla onu soruşturma altında bıraktı. Ebu Samra, soruşturmanın sonuçlandırılmasını, dosyayı Beyrut'taki Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermeyi bekliyor. Böylece eski hükümdar hakkında tutuklama kararı çıkarılması ya da kendisine ikamet belgesi verilmesine karar verildi.”

Alman tarafı ise daha fazla bilgi istiyor. Beyrut'taki Adalet Sarayı çevreleri, Beyrut'taki Almanya Büyükelçiliği’nden bir heyetin Lübnan Cumhuriyet Savcısı Gassan Uveydat ile görüştüğünü, adli vekaletnamelerle gelen yeni talepleri kendisine bildirdiğini, bunun üzerine Uveydat'ın bunları yargıç Ebu Samra'ya yönlendirdiği bildirildi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar şu açıklamada bulundu:

“Alman tarafı, Lübnan Bankası’nı ziyaret etmek, Riyad Selame ve kardeşinin hesaplarıyla ilgili belgeleri almak ve ona yardım etmek konusunda ısrarcı. Alman ekip, Ebu Samra'nın elindeki Lübnan dosyasıyla ilgili belgeleri görmek istedi. Lübnan soruşturmasının gizliliğini etkilemeyen bazı belgeleri görmesine izin verildi.”



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.