Filistinliler, İsrail’in kolaylıklara ilişkin niyetinden şüpheli

Hükümet koalisyonundaki partiler birbirleriyle çatışıyor.

 İsrail ordusu, Batı Şeria’daki Askar mülteci kampındaki Abdulfettah Haroşa’nın ailesinin evini bombaladı. (WAFA)
İsrail ordusu, Batı Şeria’daki Askar mülteci kampındaki Abdulfettah Haroşa’nın ailesinin evini bombaladı. (WAFA)
TT

Filistinliler, İsrail’in kolaylıklara ilişkin niyetinden şüpheli

 İsrail ordusu, Batı Şeria’daki Askar mülteci kampındaki Abdulfettah Haroşa’nın ailesinin evini bombaladı. (WAFA)
İsrail ordusu, Batı Şeria’daki Askar mülteci kampındaki Abdulfettah Haroşa’nın ailesinin evini bombaladı. (WAFA)

Filistinliler, Filistin Yönetimi’ni desteklemek için bir dizi stratejik karar konusunda İsrail’in ortaya koyduğu niyete ilişkin şüphe duyuyor. Tel Aviv’de hükümet içinde buna karşı siyasi bir mücadelenin varlığına ek olarak, daha önce bu tür kararların uygulanmadığına tanık olduklarını söyleyen Filistinliler, her gün iki devletli çözümü engelleyen hamlelere rağmen söz konusu hükümete kılıf sağlamaya devam eden ABD yönetimine tepki gösterdiler.

Tel Aviv’deki siyasi ve güvenlik yetkilileri, İsrail güvenlik birimlerinin Filistin Yönetimi’ni güçlendirmek için önlemler alınmasını tavsiye ettiğini belirtmişti. Ayrıca bu önlemlerin, İbrahim Anlaşmaları’nı genişletmek için ek anlaşmalar yapılması yolunda ABD baskısı ile ‘karadaki yangınların’ söndürülmesine de katkı sağlayacağını kaydetmişti.

Yediot Aharonot gazetesinin haberine göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın desteğiyle kabine bakanlarını böyle bir planı kabul etmeye ikna edip edemeyeceği belli değil. Gazete haberinde şu ifadelere yer verdi:

“Kırılması gereken çekirdek, Filistin Yönetimi’ni güçlendirmeye yönelik bu tür önlemlere şiddetle karşı çıkan Bakanlar Bezalel Smotrich ve Itamar Ben Gvir’dir.”

ZXASCDF
Batı Şeria’daki el-Halil yakınlarında bulunan İsrail yerleşimlerinin genişletilmesine karşı Filistinliler tarafından protesto düzenlendi, Eylül 2022 (EPA)

Yediot Aharonot, İsrail tarafından dikkat çekilen önemlere değinirken, “İsrail ve Filistinliler arasındaki tüm çakışma alanlarıyla ve her iki taraftan da sahada büyük bir değişiklik bekleyen ABD yönetimiyle koordinasyonla ilgili” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre söz konusu adımlar şu şekilde sıralandı:

-Yeni yerleşim yerlerinin inşasının kesin olarak durdurulması ve yalnızca yerleşim birimleri içinde yapılaşmaya izin verilmesi. Ek karakolları resmi yerleşim yerlerine dönüştürmemek. Sorun, İsrail- Filistin çatışmasının, yani Batı Şeria’da tamamen İsrail makamlarının kontrolündeki C Bölgesi de dahil olmak üzere onaylanmış yerleşim inşaat planlarının yokluğunda, Batı Şeria’daki C Bölgesi’ne yapılan yerleşimci saldırısının merkezinde duruyor.

-İsrail hükümeti, Filistinlilere ve kasabalarına karşı her geçen gün artan yerleşimci saldırılarına karşı mücadele etmek için Filistinlilerin, ABD’lilerin ve Avrupalıların öne sürdüğü taleplere yanıt vermeyi taahhüt ediyor.

-Filistin halkının durumunu büyük ölçüde etkileyen gerginlik dönemlerinde geçişlerin kapatılması sürecini azaltmak. Kapatma gerçekleştiğinde bile, İsrail’den Filistin Yönetimi bölgelerine mal yüklü tırların giriş çıkışlarına ve geçişlerin her iki tarafında ticari ilişkilere izin verilmelidir.

AS
Filistinli işçiler, 1 Mayıs’ta Batı Şeria’daki Tulkarim yakınlarındaki bir kontrol noktasından İsrail’e geçerken görüntülendi. (EPA)

-Günlük 150 binden fazla Filistinli işçinin İsrail’de ve 22 binden fazla Filistinli işçinin yerleşim yerlerinde çalışmak üzere girişine ek olarak, İsrail’de tatillerde ve bayramlarda sınır kapılarına yönelik kapatmaların azaltılması. Filistinli işçilerin sınır kapılarından geçememesi, inşaat, tarım ve sanayi sektörlerinde bu işçilere bağlı olan ekonomiye büyük zarar veriyor.

-Filistinlilerin güneydeki (geçen yaz başlayan) Ramon Havaalanı aracılığıyla yurt dışına seyahat etmelerine izin verme düzeyini artırmak.

-Mısır ile iş birliği içinde Gazze açıklarında deniz gaz sahasını açmak ve geliştirmesini sağlamak.

-Allenby kapısından geçen Filistinlilerden ve ziyaretçilerinden elde edilen gelirin paylaşılması. Böylece yarısının İsrail’e diğer yarısının da Filistin Yönetimi’ne aktarılması.

-Filistin topraklarındaki siyasi liderler ile İsrail arasında halka açık toplantılar düzenlemeye dönüş. Mısır, Ürdün ve ABD’nin arabuluculuğu ve katılımıyla Şarm eş-Şeyh zirvesinde İsrail- Filistin görüşmelerinin yeniden başlaması.

-İsrail’de alıkoyulan ve silahlı operasyonda yer almayan şehitlerin cenazelerinin teslim edilmesinin yanı sıra özellikle cezaevlerinde uzun süreler geçirmiş ve geriye fazla yılı kalmamış hasta ve yaşlı güvenlik mahkûmlarının serbest bırakılması.

İsrail hükümetindeki siyasi kaynaklara göre Netanyahu ve Gallant, Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi ve güvenlik servislerinin liderleri, kabinedeki siyasi ve güvenlik işlerinden sorumlu bakanları bu adımlara ikna etmeye çalışacak.

AS
Batı Şeria’da bir Filistinliyi tutuklayan İsral askerleri. (AFP)

Ancak Ramallah Yönetimi bu önlemleri ‘İsrail’in yerel, uluslararası ve Arap kamuoyunu yanıltması’ olarak değerlendirdi. ABD ve bazı Batılı ülkeleri eleştiren yönetim, işgalci devlete uluslararası yaptırımlardan muafiyet sağlayan ülkelerin, iki devletli çözümü sabote etmeye ortak olduklarını ve İsrail’i uluslararası hukuka uygun olarak daha fazla ihlal ve suç işlemeye teşvik ettiklerini vurguladı. 

Filistin Yönetimi ayrıca Netanyahu’nun aşırı sağcı hükümetinin Filistin Devleti toprakları pahasına sömürgeci ve yayılmacı proje ve planlarını uygulamaya devam ettiğini ve Apartheid rejimini derinleştirmeyi sürdürdüğünü dile getirdi. Yönetim, Netanyahu’nun, bu eylemleri yalnızca açıklamalarıyla değil, aksine Kudüs dahil işgal altındaki Batı Şeria’da yürüttüğü sömürgeci eylemler ve önlemler aracılığıyla ortaya koyduğunu belirtti.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.